Bilindiği gibi Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak yıllardır kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması için mücadele ediyoruz. Bu noktada konfederasyonumuz ve sendikamız, kamuda kıyafet serbestliği konusunda ilk günden beri taraftır.
Özellikle son dönemde yeniden gündeme gelen başörtüsü yasağına karşı sesimizi her zaman en yüksek perdeden kamuoyuna duyurduk. Hatırlanacağı üzere bu tartışmalar son olarak öğrencilere kıyafet serbestliği getirilmesiyle birlikte yeniden alevlenmişti. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 27 Kasım 2012 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerini düzenleyen yönetmeliğinin değiştirilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Madem tek tip kıyafet uygulaması, insanları tek tip düşünceye kanalize ediyor ve bunu yanlış olarak kabul ediyoruz; o zaman devlet memurlarına da kıyafet serbestisi getirelim. Öğrencilerimize hak gördüğümüzü neden devlet memurlarına hak görmüyoruz? Ben bunu anlamakta zorlanıyorum” ifadesini kullanmış ve kamuda serbest kıyafet uygulaması getirilmesini istemişti.
Genel Başkanımız daha sonra 30 Kasım 2012 tarihinde yapılan Türk Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Eğitim ve İstişare Toplantısında ve daha sonra yapılan tüm toplantılarda kamuda kıyafet serbestliği getirilmesi gerektiğini söylemiştir. Genel Başkan Koncuk “Türk Eğitim-Sen olarak, Kuran-ı Kerim derslerinin seçmeli olmasını ve İmam Hatip Okullarının orta kısımlarının açılmasını destekledik. Kuran-ı Kerim derslerinde ve İmam Hatip Okullarında alınan başörtüsü kararını doğru bulduk. Hatta kamusal alanda başörtüsünün serbest olması gerekmektedir. Biz hiçbir dönemde yüce dinimizi, değerlerimizi istismar etmedik, etmeyeceğiz ama söylemlerimizde bu taleplerimizi dile getireceğiz. Gerçekten kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması lazım. Yüce dinimizin emirlerini yerine getirmek isteyen insanlarımıza da imkân tanınmalıdır. Bu konuda geç kalınmıştır. Başörtüsü, artık bu ülkede siyasi istismar konusu olmaktan çıkarılmalıdır. Bu istismar alanları olduğu sürece beceriksiz, liyakatsiz siyasi partilerin iktidarına bu ülke ve aziz milletimiz mahkûm olacaktır” demiştir.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve Şube Başkanlarımız her platformda kamuda belli ahlaki çizgiler çerçevesinde kılık-kıyafet serbestliğini savunmuş ve siyasi erke çağrıda bulunmuştur. Genel Başkanımız İsmail Koncuk, defalarca kamuda serbest kıyafet için yönetmelik değişikliğinin yeterli olduğunu da dile getirmiştir.
Bu minvalde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öğrencilerinin kılık kıyafetlerine dair yönetmelikle 2013-2014 eğitim-öğretim yılında serbest kıyafet uygulamasının başlatılarak, kamuda çalışma hayatında “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmelik”te bir değişiklik yapılmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle ve sendikamız Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinde yer alan sınırlamalar olmaksızın,milletimizin değer yargılarına uygun bir biçimde kamuda çalışanların serbest kıyafetle isteyen bayanların başörtülü, erkek çalışanların kravatsız olarak süresiz serbest kıyafetle 15.03.2013 tarihinden itibaren iş yerlerine gitmelerine karar vermiştir.
İşyerlerine serbest kıyafetle giden üyelerimizin sonuna kadar yanındayız. Bu eyleme katılıp, katılmamak üyelerimizin kendi hür iradelerinde vereceği bir karardır. Ancak eyleme katılan üyelerimiz, savunma istenmesi durumunda şubelerimizden sendikamızın eylem kararını ve savunma metinlerini alabilirler. Türk Eğitim-Sen üyesi memurlar serbest kıyafet eylemine katılmaları durumunda, Genel Merkez tarafından bu yönde bir karar alındığı için hiçbir şekilde cezalandırılamayacaktır. Bu konuda sendikamız, eyleme katılmak isteyen üyelerimize hukuki her türlü yardımda bulunacaktır.
Ancak, biz Türk Eğitim-Sen olarak, 11 yıldır iktidarda olup, meydanlarda söz vermesine rağmen, başörtüsü sorununu kamusal alanda çözmeyen AKP iktidarını şiddetle kınıyoruz. Ayrıca sadece yönetmelik değişikliğiyle çözülebilecek olan kamuda serbest kıyafet ve başörtüsü probleminin Anayasa problemi haline getirilmesinin ve Anayasa referandumunda kullanılacak olmasının da bir tezgah olduğuna inanıyoruz. 11 yıldır milletimizin verdiği desteğe rağmen, bu problemi çözmeyenleri, din istismarı yapanları, dini değerlerimizi sonuna kadar kullanarak, bundan nemalanmaya çalışanları aziz milletimiz ve kamu çalışanları görmeli ve değerlendirmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ