Program şehitlerimiz ve depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımız, eğitim çalışanlarımız için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık yaptı.
Konuşmasına başta şehit anneleri olmak üzere tüm kadınların Anneler Gününü kutlayarak başlayan Işık, depremde hayatını kaybeden tüm kadınlarımızı da rahmet ve Fatihalarla andı. Hem sevginin, huzurun, merhametin fedakârlığın adının “anne” olduğunu söyleyen Işık, “Anne, bütün güzel sıfatların bir araya gelişidir aslında. Türk Milleti için anne daha kutsal anlamları da içinde barındırır. Çünkü ana bizim için topraklarımızdır, vatanımızdır, ay yıldızlı al bayrağımızdır” dedi.
Türkiye sevdasında Türkçe konuşan dilimiz, Türkçe çarpan yüreğimiz var.
Konuşmasında Türk Eğitim-Sen tüzüğünün 3. maddesine vurgu yapan Işık, “Tüzüğümüzün 3. maddesinde ‘Anayasada ifadesini bulan, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, millî ve manevî değerlere, insan haklarına, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalarak, demokrasinin korunup bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesi ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılması yolunda çaba göstermeyi; toplum ve iş barışını tesis ederek devlet-millet kaynaşmasına ve sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunmayı amaç edinmiştir’ ifadelerine yer verilmiştir.
‘Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız’ bizim sloganımızdır. Bizler, Türkiye sevdamızı ekmek kavgamızın önüne koyuyoruz. Türkiye sevdasında; Türkçe konuşan dilimiz, Türkçe çarpan yüreğimiz var. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözüyle, Türk’ü yoğuran Atatürk’ümüz var. Ekmek için kavgamızda ise; alın terimizin, emeğimizin karşılığını alma mücadelemiz var. Bu mücadelemizi tüm kamu çalışanlarını takdir ediyor ki, bu yıl Türkiye Kamu-Sen olarak üye sayımız 350 bine ulaştı. Bu başarı Türkiye Kamu-Sen’e, Türk Eğitim-Sen’e gönül verenlerindir, sizlerindir” diye konuştu.
Ek zam yapılmalıdır.
Alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Işık, “Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz, enflasyon farkının dönem sonu beklenmeden maaşlara aylık olarak yansıtılması, gecikmelerden doğan mağduriyetin giderilmesi; yıllardır enflasyona endeksli zam almaktan dolayı sefalete sürüklenmiş olan memurlarımıza ek zam yapılması ve bu şekilde geçmiş dönemlerde yaşanılan kayıpların telafi edilmesidir. Çalışanların alım gücünün reel olarak yükseltilmesi ve yaşadıkları dar boğazdan çıkabilmeleri için ayrıca refah payının verilmesini ve bu uygulamanın kalıcı hale getirilmesini istiyoruz” dedi.
Çalışanların sorunlarını çözmek için ilkeli, kararlı ve tavizsiz mücadele eden Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen var.
2023 yılı Toplu Sözleşme Görüşmelerinin 1 Ağustos tarihinde başlayacağına dikkat çeken Işık, Türkiye Kamu-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların o masaya yetkili olarak oturmasının önemli olduğunu söyledi. Bugüne kadar beceriksizce, öngörüden uzak olarak yapılan toplu sözleşmelerin kamu çalışanlarını çıkmaza soktuğuna, gelir kaybı yaşamalarına neden olduğuna dikkat çeken Işık, “Çalışanların sorunlarını çözmek için ilkeli, kararlı ve tavizsiz mücadele eden Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen var. Dolayısıyla geride bıraktığımız süreçlere baktığımızda, kamu çalışanlarının daha fazla kaybetmemesi için Türkiye Kamu-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalar yetkili olmalıdır. Toplu sözleşme masasına gerçek mücadele edenler oturmalıdır.” dedi.