Genel Başkan İsmail Koncuk, Kanal A’da haber bültenine katılarak, Türkiye Kamu-Sen’in de aralarında bulunduğu Türk Dayanışma Konseyi’nin düzenlediği Anayasa’da Temel İlkeler Çalıştayı hakkında bilgi verdi.
Koncuk şunları söyledi: “TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de katılımıyla bir çalıştay gerçekleştirdik ve bunun sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak istedik. Verimli bir çalıştay oldu. Ancak, yeni Anayasa sürecinde, ‘yeni anayasa ile yeni devlet kuruluyor’ algısı giderek yerleşmektedir. Anayasa’nın gelişen dünyaya ayak uydurması adına çalışmalar yapıldığını tekrar edersek Türkiye’de yeni bir devlet kuruluyor algısını uzaklaştırmış oluruz. Devletimiz Cumhuriyetin kuruluş ilkeleriyle yoluna devam ediyor. Anayasalar elbette değişmez metinler değildir. Değişmez hükümler mutlaka vardır. Diğerleri değiştirilir. Vatandaşın yüzde 75-80’e yakını anayasada değişiklik talep ediyor. Uzlaşma komisyonu sağlıklı bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Tüm partiler ciddi bir sorumlulukla olaya yaklaşıyor. Bu sevindiricidir. Anayasalar toplumları onlarca belki de yüzlerce yıl ötesine taşıyacak metinlerdir. Anayasa bizim milletimize yapılıyor. Dolayısıyla milletimizin milli birlik ve beraberliğini vurgulayan, yüzlerce yıl ötesini işaret eden, Türk kimliğiyle yaşabilmesi gerektiğini ortaya koyan bir Anayasa olmalıdır. Anayasa tüm kesimlere hitap etmelidir. Çağı yakalayan ve evrensel değerlerle bezenmiş bir anayasa olmalıdır. Devletimiz dünyayla beraber yürüyor. Bu nedenle anayasada evrensel insan hakları da olmalıdır. Türk Dayanışma Konseyi olarak Türkiye’de bir kimlik sorunu yaşandığını düşünmüyoruz. Anayasanın 66. maddesinde Türklük tanımı bulunuyor. Türk Dayanışma Konseyi Türklük tanımının aynen muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyor. Almanya’da yaşayanlara nasıl Alman deniyorsa, Fransa’da yaşayanlara nasıl Fransız deniyorsa, Türkiye’de yaşayan tüm insanlarımızın bir üst kimlikle ifade edilmesi lazım. Almanya’yı Almanlar kurdu, Fransa’da yaşayanlar Fransız, Türkiye’yi kuran insanlarda Türk’tür. Bundan rahatsız olanlar, bu ülkenin birlik ve beraberliğinden ve insanların kardeşçe yaşamasından rahatsızdır.. Bu milletin bu coğrafyada kimliğiyle yaşamasından dolayı rahatsızlık var. Bu dış kaynaklı arzuya hizmet ediliyor. Anayasa değişikliği, bu konuda asla taviz verilmeden yapılmalıdır. Biz bu millete anayasa yapıyoruz.
Ana dilde eğitim talepleri terör örgütü tarafından dillendiriliyor. Bu talep, öğretmenler kaçırılarak kamuoyuna empoze ediliyor. Türkçe dışında eğitime asla kapı aralanmamalıdır. Türk Dayanışma Konseyi, Anayasa’nın ilk 3 maddesinin de tartışılmamasından yana. Toplumun büyük kesiminde ilk 3 maddeyi tartışmama konusunda bir eğilim var. Şayet ilk 3 madde tartışılırsa ‘yeni anayasa’ kelimesinden ‘yeni bir devlet kuruyoruz’ şeklinde tereddüdü olanların, endişeleri haklı çıkar.
Anayasanın 128. maddesi devlet memurluğunu tanımlanıyor. 128. madde, ‘Devletin asli ve sürekli işleri devlet memurları eliyle görülür’ diyor. Ama hükümetin devlet memurluğu anlayışını kaldırma, devlet memurlarının iş güvencesini ellerinden alma amacı bulunmaktadır. Anayasanın 128. maddesi de korunmalı, devlet memurları sıfatı değişmemelidir. Grev ve toplusözleşme hakkı kamu çalışanlarına tanınmalıdır.”