KAYNAK: kamugazetesi.com
"Felaket Tellallarına" İtibar Etmediler, VE…
Bu günlerde eğitim camiasının en mağdur kesimi sınıf öğretmenleri. Birçoğu okulunda norm fazlası oldu… Öğrenciye hasret… Birkısmı kontenjan eksikliği sebebi ile eşinin yanına atama yaptıramadı… Eşine, çocuğuna hasret… Bir kısmı sağlık özrü olmasına rağmen kontenjana takıldı… Sağlıklı bir yaşama hasret… Henüz yeni mezun olmuş atama bekleyen sınıf öğretmenine 324 kontenjan açılmış… Atamaya hasret…
Peki bu duruma gelmenin suçlusu kim? 1. derecede sorumlu tabi ki MEB’dir. Uzun vadeli personel stratejisi olmayan MEB sınıf öğretmenlerini ve henüz atanamamış sınıf öğretmenliği mezunlarını mağdur etmiştir.
MEB’den sonra en büyük kabahat Eğitim Bir Sen’dir. Yetkili sendika olarak tabiki sistem değişikliğini destekleyebilir. Bu en tabi hakkıdır ama kamuoyunda sınıf öğretmenlerinin madur olabileceği belirtilrken yaptığı açıklamaları bugün okuyunca Eğitim Bir Sen’in de sistemi detaylı parametreleri ile irdeleyemediğini görüyoruz…
O açıklamaları bir hatırlayalım;
Eğitim Bir Sen; " " başlıklı açıklamasında aşağıdaki ifadeleri kullanmış…
"Malum sendika tarafından, 8 yıllık zorunlu eğitimin 4+4 şeklinde kesintili olması durumunda 5. sınıfların ilköğretim ikinci kademeye dâhil edileceğinden hareketle mevcut sınıf öğretmenlerinden 1/5’inin norm fazlası olacağı ve mağdur edilecekleri şeklinde kirli propaganda yapılmaktadır. Öncelikle mevcut veriler ve ihtiyaçlar dikkate alındığında bunun söz konusu olmayacağını, hatta öğretmen ihtiyacının olacağını belirtmemiz gerekir."
Norm Fazlası olmayacağını iddia eden yetkili sendika bırakın norm fazlasını sınıf öğretmenliği ihtiyacının artacağını iddia etmiş. İşte o satırlar; "8 yıllık kesintisiz zorunluluk, 4+4 şekline dönüştürüldüğünde, sınıf okutan toplam 216 bin kadrolu sınıf öğretmeninden norm fazlası olacağı iddia edilen öğretmen sayısı, bırakın fazlaya çıkmayı, çıkacak olan ihtiyacı bile karşılayamayacaktır. Hal böyleyken malum sendikanın felaket tellallığı yapması art niyetten başka bir şey değildir."
Eğitim Bir Sen’e göre 4+4+4 ile OECD ortalaması yakalanacak ve 75 bin 410 sınıf öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkacak.
"Türkiye’de sınıf mevcutları OECD ortalaması olan 21’e çekildiğinde, birinci kademedeki mevcut haricinde 75 bin 410 sınıf öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkacaktır."
Yine yetkili sendika "" başlıklı açıklamasında da aynı iddiasını sürdürmüştür ve şu açıklamayı sitesinden yapmıştır;
"Kanun, Mevcut Öğretmenleri ve Eğitim Kurumu Yöneticilerini Olumsuz Etkileyecek mi?
Kanunun içeriğinde, öğretmenleri ve eğitim kurumu yöneticilerini doğrudan olumsuz etkileyecek bir hüküm bulunmamaktadır. İlköğretim okulunun ilk kademesine karşılık gelecek şekilde oluşturulan ilkokulun 4 yıl süreli olması nedeniyle sınıf öğretmenlerinin bir bölümünün norm kadro fazlası olabileceği iddiası ve kaygıları dile getirilmektedir. Ancak, ilkokulların bağımsız okullar olarak kurulacak olması ve isteğe bağlı olarak 72 aydan önce ilkokula kayıt yaptırma hakkının tanınması gibi durumlar dikkate alındığında, sınıf öğretmenlerinin norm kadro fazlası olmasından ziyade yeni sınıf öğretmeni istihdam edilmesi gerekliliğinin ortaya çıkması daha muhtemeldir. Diğer taraftan, kanunun eğitimde verimliliğin ve kalitenin artması amacıyla hazırlandığı esas alındığında, kanun çerçevesinde hazırlanacak yönetmeliklerle, özellikle ilkokul sınıflarına yönelik sınıf mevcudu sınırlamasının öngörülmesi suretiyle mevcut sınıf öğretmenlerinin konumlarını koruyacağı ve aynı zamanda atama bekleyen sınıf öğretmenlerinden daha fazla sayıda öğretmen alımı söz konusu olabilecektir."
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitim Bir Sen’in bu açıklamaları çerçevesinde sendikadan özür beklemeleri doğaldır. Eğitim Bir Sen "Bakanlığın Hatalarının Faturası ‘4+4+4’e Kesilmemelidir" açıklamaları ile sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.
Eğitim Bir Sen mağdur olmalarına bir nebze katkıda bulunduğu sınıf öğretmenleri ve sınıf öğretmeni mezunu öğretmen adayları için daha aktif ve gerçekçi adımlar atmak zorunluluğunu kendisinde hissetmelidir.
Yusufhan KEPEZLİ
www.kamugazetesi.com / Özel Haber