Kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan kıyım ve başlatılan cadı avı evlere ateş düşürüyor. Son olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda başlatılan rotasyon uygulamasının yarattığı mağduriyet bir cana mal oldu. Mersin’in Mut İlçesi, Yukarı Köselerli Mahallesi Hacı Mehli Camii İmam-Hatibi Gülhan Boru, 25 yıldır görev yaptığı yerden zorunlu rotasyon nedeniyle gönderilince, bunalıma girerek hayatına son verdi.
Gülhan Boru, tayininin çıkarıldığı Çortak Köyü’nde ailesinin ve kendisinin barınma ihtiyacını karşılayacak bir konut olmaması nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı’na ailevi ve sosyal durumunun da gözetilerek başka bir camiye tayininin çıkarılması istemiyle başvurdu. İl Müftülüğü ise, bu talebin karşılanması için köyün durumunun resmi bir raporla tespit edilmesi gerektiğini ifade ederek bir müfettiş görevlendirdi. Müfettiş hazırladığı raporda, Çortak Köyü’nde bu şartlarda herhangi bir imamın görev yapmasının mümkün olmadığını belirtti. İl Müftülüğü, müfettişin hazırladığı bu rapora rağmen, Gülhan Boru’nun talebini reddetti ve kaderiyle baş başa bıraktı. Ailesinin ve iki çocuğunun barınma ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayamayacağı endişesine kapılan Boru, girdiği bunalımdan kurtulamayarak geçtiğimiz gün, 25 yıldır görev yaptığı camide hayatına son verdi.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, ayrımcılık ve haksızlığın, adalet temelinde yükselen bir kurum olarak bilinen Diyanet İşleri Başkanlığına kadar sirayet etmesinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Koncuk: “Dinimiz her türlü ayrımcılığın karşısında adaleti, güzelliği ve doğrulukla muameleyi şart koşarken, vatandaşlarımıza din hizmeti sunan bir kurumun yetkililerinin merhametten, doğruluktan, ve adaletten uzak, çalışanlarını ötekileştiren bir anlayışla ortaya koyduğu uygulamalar, en sonunda bir vatan evladının hayatına mal olmuştur.
Kağıt üzerinde, keyfiyete dayalı olarak çıkarılan kanunların, alınan kararların; insanlara, çalışanlara yansıması hesap edilmediği içindir ki, bugün bu elim olayı yaşadık. Yitip giden bir canın, darmadağın olan bir ailenin ve çaresiz kalan iki masum yavrunun sorumluluğunu şimdi hangi yetkili paylaşacaktır? Adaletten uzak, merhametten yoksun kararların altına imza atanların vicdanları sızlamış mıdır? Bizlere Allah’tan korkmayı, ölümden sonra bir yaşamı ve hesap gününün varlığını salık verenler, bu yaptıklarının hesabını da bu dünyada olmazsa zur-u mahşerde vereceklerini hiç düşünmemişler midir? Bu bakımdan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yaşadıkları sıkıntıları içine atarak bunalım içinde hizmet sunan din görevlilerinin sorunlarını dikkate almalarını, müşfik ve kolaylaştırıcı uygulamalarla çalışma hayatında adaleti, sevgi ve merhamet iklimini yeniden yeşertmelerini ve bu ayrımcı tutumdan vazgeçmelerini bekliyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak, bir daha böyle acıların yaşanmaması için yetkilileri göreve davet ediyor, sorumluların mutlaka hesap vermesini istiyoruz. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Diyanet Vakıf-Sen üyesi olan Gülhan Boru’ya Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sendikamız camiasına başsağlığı diliyoruz.” dedi.
Genel Başkan eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getirmek için düzenlediği iş bırakma eyleminde yaptığı basın açıklamasında yaşanan bu olaya da değinerek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı eleştirdi. Konuşmasında rotasyonun aileleri parçaladığını ve aile bütünlüğünü tehdit eder duruma getirdiğini söyleyen Koncuk şunları söyledi:
“Rotasyon maalesef ailelerin parçalanmasına neden oluyor. Buradan Diyanet İşleri Başkanlığı’na sesleniyorum. Siz yüce İslam dinini temsil ediyorsunuz, insanlara zulüm edemezsiniz, buna ön ayak olamazsınız. Bu problemleri giderin. Rotasyon kamu çalışanlarını tehdit eden büyük bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır “