Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendikamızın 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı anket çalışmasının sonuçlarını basın toplantısı düzenleyerek, kamuoyuyla paylaştı.
Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. İnternet üzerinden 9 Ekim- 9 Kasım 2010 tarihleri arasında 3 bin 534 kişinin katıldığı anketten yansıyan sonuçlar dikkat çekici.
Ankete katılanların yüzde 66.7’si ilköğretim, yüzde 31.1’i ortaöğretim, yüzde 2.2’si de okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapmaktadır.
Ankete katılanların yüzde 76.9’u öğretmen, yüzde 11.3’ü müdür yardımcısı, yüzde 10.2’si müdür, yüzde 1.6’sı da müdür baş yardımcısıdır.
Ankete katılanların yüzde 83.4’ü erkek, yüzde 16.6’sı kadındır. Ankete katılanların yüzde 81.2’si evli, yüzde 18.7’si bekârdır.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 79’u kadrolu, yüzde 19.5’i sözleşmeli, yüzde 1.5’i de ücretli olarak görev yapmaktadır.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 56.5’inin eşi çalışıyor iken, yüzde 43.5’inin eşi çalışmamaktadır.
Ankete katılan öğretmenlerin ek derslerle birlikte, aile ve çocuk yardımı dahil aylık kazançları; yüzde 1.2’sinin 500-1000 TL, yüzde 0.7’sinin 1001-1200 TL, yüzde 18.2’sinin 1201-1500 TL, yüzde 57’sinin 1501-2000 TL, yüzde 12.2’sinin 2001-2500 TL, yüzde 10.7’sinin de 2500 TL’den fazladır.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 93’Ü KREDİ KARTI KULLANIYOR, YÜZDE 79.9’UNUN KREDİ KARTINA BORCU VAR
Kredi kartı öğretmenlerin hayatında vazgeçilmez öneme sahip. Ankete katılanların yüzde 93’ü kredi kartı kullanırken, yüzde 7’si kredi kartı kullanmamaktadır. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 79.9’u kredi kartına borcu olduğunu söylerken, yüzde 20.1’i kredi kartına borcu olmadığını ifade etti.
Kredi kartına borcu olanlara, borçlarının miktarını sorduk. Buna göre, ankete katılanların yüzde 27.6’sı 500-1000 TL, yüzde 28.8’i 1001-2000 TL, yüzde 22.8’i 2001-4000 TL, yüzde 9.9’u 4001-6000 TL, yüzde 3.7’si 6001-8000 TL, yüzde 2.4’ü 8001-10.000 TL, yüzde 4.7’si de 10.000 TL’den fazla kredi kartına borcu olduğunu belirtmiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 68.8’İ SON BİR YIL İÇİNDE BANKADAN KREDİ ÇEKMİŞ
Ankete katılanların yüzde 68.8’i son bir yıl içinde bankadan kredi çektiğini, yüzde 31.2’si de son bir yıl içinde bankadan kredi çekmediğini söyledi.
Bankadan kredi çekenlere, çektikleri kredi türünü sorduk. Buna göre, öğretmenlerin yüzde 73.7’si ihtiyaç kredisi (eğitim, tatil, evlilik, tadilat, ipotekli ihtiyaç kredisi v.b.), yüzde 20’si konut (mortgage), yüzde 6.2’si de taşıt kredisi çektiğini ifade etmiştir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 79.7’SİNİN BANKA KREDİSİ BORCU VAR
Ankete katılanlara “Şu anda bankadan çektiğiniz kredi nedeniyle borcunuz var mı?” sorusunu yönelttik. Buna göre ankete katılanların yüzde 79.7’si “evet”, yüzde 20.3’ü de “hayır” cevabını vermiştir.
Bankadan çektiği kredi nedeniyle borcu olanlara, borçlarının miktarını sorduk. Buna göre yüzde 9.4’ü 1000-3000 TL, yüzde 11.2’si 3001-5000 TL, yüzde 8.9’u 5001-7000 TL, yüzde 14.8’i 7001-10.000 TL, yüzde 30.4’ü 10.001-30.000 TL, yüzde 9.3’ü 30.001-50.000 TL, yüzde 6.1’i 50.001-70.000 TL, yüzde 4.9’u 70.001-100.000 TL ve yine yüzde 4.9’u 100.000 TL’den fazla borcu olduğunu belirtmiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 42.1’İ ŞANS OYUNU OYNUYOR
Şans oyunları toplumun hemen hemen her kesiminin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Ekonomik sorunlar nedeniyle şans oyunları, umut kapısı olmuştur. Ankete katılan öğretmenlere maddi olarak daha iyi koşullara sahip olabilmek için şans oyunları (iddia, sayısal loto, süper toto, milli piyango, şans topu, kazı kazan v.b.) oynayıp, oynamadığını da sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 42.1’i şans oyunları oynadığını, yüzde 57.9’u şans oyunları oynamadığını söylemiştir.
Şans oyunu oynayanlara, ne kadar sıklıkla oynadıklarını sorduk. Buna göre yüzde 44.5’i “haftada bir”, yüzde 23.5’i “ara sıra”, yüzde 9’u “iki günde bir”, yüzde 8.4’ü “ayda bir”, yüzde 7.2’si “her gün”, yüzde 7.3’ü “iki haftada bir” cevabını vermiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 58.9’U KİRADA
Ankete katılanların yüzde 58.9’u kirada oturduğunu, yüzde 31.2’si kendi evi olduğunu, yüzde 6.5’i ailesiyle oturduğunu, yüzde 3.4’ü de evinin ailesinden miras kaldığını ifade etmiştir.
“Maddi olarak hayatınızdaki en büyük lüksünüz nedir?” sorusuna, ankete katılanların yüzde 39.4’ü hiçbir lüksü olmadığını söylemiş; yüzde 21.7’si “tatile gitmek”, yüzde 12.9’u “işe arabayla gitmek”, yüzde 11.7’si “dışarıda akşam yemeği yemek”, yüzde 9.9’u “alışveriş yapmak”, yüzde 1.7’si “ayda birkaç kez sinemaya gitmek” cevabını vermiştir. Bu soruya “diğer” cevabını verenlerin oranı ise yüzde 2.7’dir.
EKONOMİK SORUNLAR ÖĞRETMENLERİ STRESLİ YAPIYOR
Ankete katılanların yüzde 52’si borçları/ekonomik sorunları dolayısıyla stres ve endişe gibi duygularının arttığını, yüzde 12.3’ü işine dikkatini veremediğini, yüzde 12.2’si sinirli tavırlar sergilediğini, yüzde 5.4’ü uykusunun düzensizleştiğini, yüzde 5’i depresyona girdiğini ifade etmiştir. Ekonomik sorunları nedeniyle herhangi bir olumsuzluk yaşamadığını söyleyenlerin oranı yüzde 13.1’dir.
MADDİ SORUNLAR ÖĞRETMENLERİN AİLE İLİŞKİLERİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Ankete katılanlara maddi sorunlar nedeniyle ailesiyle ilişkilerinde ne tür değişimler yaşandığı da soruldu. Ankete katılanların yüzde 40.7’si evde sinirli ve gergin davranışlarda bulunduğunu, yüzde 18.7’si ailesiyle yeteri kadar ilgilenemediğini, yüzde 13.7’si eşi ve çocukları ile arasındaki iletişimin bozulduğunu, kavgaların arttığını, yüzde 2.6’sı eşiyle ayrılma noktasına geldiğini, yüzde 0.8’i eşiyle ayrıldığını ifade etmiştir. Ailesiyle ilişkilerinde herhangi bir olumsuzluk yaşamadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 23.5’tir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 13.7’Sİ BİR YILDAN UZUN ZAMANDIR GİYİM/KİŞİSEL BAKIM İÇİN ALIŞVERİŞ YAPMAMIŞ
Öğretmenler giyim, kuşamlarına en fazla önem göstermesi gereken kişilerdir. Ancak maddi sorunlar, öğretmenlerin giyim harcamalarına da sınırlama getirmesine neden olmuştur. Ankete katılan öğretmenlere “kendiniz için en son ne zaman giyim/kişisel bakım için alışveriş yaptınız?” sorusunu yönelttik.
Buna göre ankete katılanların yüzde 10.9’u “birkaç hafta önce”, yüzde 20.7’si “geçtiğimiz bir ay içinde”, yüzde 37’si “geçtiğimiz altı ay içinde”, yüzde 17.7’si “geçtiğimiz bir yıl içinde”, yüzde 13.7’si ise “bir yıldan fazla” cevabını vermiştir.
Öğretmenlerin yüzde 86’sı çocuklarının eğitimi ya da geleceği için birikim yapamadığını, yüzde 14’ü de birikim yapabildiğini belirtmiştir.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 97’si özel sağlık sigortasının olmadığını, yüzde 3’ü özel sağlık sigortasının olduğunu ifade etmiştir.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 49.7’Sİ ÖĞRETMEN OLDUĞU İÇİN PİŞMAN DEĞİLKEN, YÜZDE 50.3’Ü ÖĞRETMEN OLDUĞU İÇİN PİŞMAN
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 49.7’si öğretmenlik mesleğini seçtiği için pişman olmadığını söylerken; yüzde 50.3’ü pişman olduğunu belirtmiştir. Öğretmen olduğu için pişman olanların yüzde 36.8’i MEB’in politikalarının motivasyonunu olumsuz etkilediğini, yüzde 30.2’si öğretmenlik mesleğinin saygınlığının kalmadığını, yüzde 26.5’i ekonomik olarak tatmin etmediğini, yüzde 6.4’ü de çalışma koşullarının iyi olmadığını ifade etmiştir. Görüldüğü üzere ankete katılanların bir bölümü, öğretmenlik mesleğinin çok kutsal olmasına ve bu işi severek yapmalarına rağmen, bazı olumsuz koşullardan dolayı öğretmen oldukları için pişmandır.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 49’U SOSYAL FAALİYETTE BULUNAMIYOR
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 49’u herhangi bir sosyal faaliyette bulunamadığını, yüzde 40.6’sı arkadaş grubuyla bir araya geldiğini, yüzde 6.8’i gezip, eğlendiğini, yüzde 3.6’sı de sinemaya, tiyatroya, konsere gittiğini kaydetti.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 37.6’sı hergün en az bir gazete okuduğunu, yüzde 62.4’ü hergün en az bir gazete okumadığını söyledi.
ÖĞRETMENLER İNTERNETTE EN ÇOK GAZETELERİ OKUYOR, FACEBOOK, TWİTTER GİBİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİ TAKİP EDİYOR.
Öğretmenler internette en çok gazeteler, güncel haberlerle ilgili sayfaları takip ediyor. İnternette en çok gazeteler, güncel haberlerle ilgili sayfaları takip edenlerin oranı yüzde 67.1, yaşam(eğitim, kültür, sağlık) sayfalarını takip edenlerin oranı yüzde 12.9, sosyal paylaşım sitelerini(facebook, twitter v.b.) takip edenlerin oranı yüzde 10.4, ekonomi sayfalarını takip edenlerin oranı yüzde 4.2, teknoloji/bilgisayar sayfalarını takip edenlerin oranı yüzde 2.7, spor sayfalarını takip edenlerin oranı yüzde 2, eğlence sayfalarını takip edenlerin oranı ise yüzde 0.5’tir.
Öğretmenlere gazetelerin en çok hangi sayfasını okuduklarını da sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 44.9’u güncel, yüzde 20’si siyaset, yüzde 12.5’i eğitim/sağlık/yaşam, yüzde 7.8’i ekonomi, yüzde 6.8’i spor, yine yüzde 6.8’i yazarlar, yüzde 0.4’ü dünya, yine yüzde 0.4’ü magazin, yüzde 0.3’ü de 3. sayfa haberlerini okuduğunu söylemiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN SADECE YÜZDE 2.4’Ü BAKAN ÇUBUKÇU’YU BAŞARILI BULUYOR
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 82.6’sı Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’yu başarılı bulmazken, yüzde 15’i kısmen başarılı bulmaktadır. Çubukçu’yu başarılı bulanların oranı ise sadece yüzde 2.4’tür.
ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE EKONOMİK VE SOSYAL İYİLEŞTİRMELER YAPILMASINI İSTİYOR
Öğretmenlere “Öğretmenler gününde MEB’in hangi sorununuza çözüm bulmasını istersiniz?” sorusunu yönelttik. Buna göre ankete katılanların yüzde 53.1’i ekonomik ve sosyal iyileştirmeler yapılmasını, yüzde 25.4’ü sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesini, yüzde 13’ü atama ve görevlendirmelerde yandaş kayırmaya son verilmesini, yüzde 3.8’i öğretmen atamalarının artırılmasını, yüzde 2.8’si kalabalık sınıflara son verilmesini, yüzde 1.9’u da baskı, dayatma ve sürgünlere son verilmesini istemektedir.
ÖĞRETMENLER MEB’İN SİYASALLAŞTIRILMASINDAN ŞİKÂYETÇİ
Öğretmenlere göre MEB’de yaşanan en büyük sorun nedir? Bu soruya öğretmenlerin yüzde 35.7’si “MEB’in siyasallaştırılması, kadrolaşma”, yüzde 29.1’i “Bakan Çubukçu ve bürokratların eğitimin sorunlarına hâkim olmaması”, yüzde 25’i “MEB’in öğretmenler ve eğitim çalışanlarıyla yeteri kadar ilgilenmemesi”, yüzde 6.2’si “MEB’e ayrılan bütçenin yetersizliği”, yüzde 4’ü de “mevzuat açısından yaşanan sorunlar” cevabını vermiştir.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 92.4’Ü MEB’İN ÖĞRETMENLERE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYOR
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 92.4’ü MEB’in öğretmenlere hak ettiği değeri verdiğini düşünmezken, yüzde 6.1’i “kısmen” cevabını vermiştir. MEB’in öğretmenlere hak ettiği değeri verdiğini düşünenlerin oranı sadece yüzde 1.5’tir.
Öğretmenler mesleklerinde kimlerle sorun yaşıyor? Ankete katılanların yüzde 26.5’i Milli Eğitim Bakanlığıyla, yüzde 22.1’i milli eğitim müdürlükleriyle, yüzde 17.7’si öğrenci velileriyle, yüzde 16.7’si müdür ve müdür yardımcılarıyla, yüzde 12.5’i öğrencilerle, yüzde 4.4’ü de diğer öğretmenlerle sorun yaşadığını söylemiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 75’İ İŞ GÜVENCELERİNİN TEHLİKEDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Ankete katılanların yüzde 75’i öğretmenlerin iş güvencesinin tehlikede olduğunu, yüzde 25’i ise öğretmenlerin iş güvencesinin tehlikede olmadığını düşünmektedir.
ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN GELECEKTEKİ DURUMUNU PARLAK GÖRMÜYOR
Öğretmenlere “Aşağıdakilerden hangisi öğretmenlik mesleğinin gelecekteki durumunu en iyi ortaya koyuyor?” sorusunu yönelttik.
Buna göre ankete katılanların, yüzde 56.9’u “öğretmenler maddi ve sosyal açıdan daha olumsuz koşullara sahip olacak”, yüzde 33.6’sı “öğretmenlik mesleğinde torpil, yandaş kayırma daha da artacak”, yüzde 7.5’i “öğretmenlerin maddi ve sosyal olanakları artacak”, yüzde 2’si de “öğretmenlik mesleğinde torpil ve yandaş kayırma azalacak” seçeneğini işaretlemiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 95.5’İ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARININ AZALDIĞINI DÜŞÜNMEKTEDİR
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 95.5’i öğretmenlik mesleğinin itibarının azaldığını düşünürken, yüzde 4.5’i öğretmenlik mesleğinin itibarının azalmadığını düşünmektedir.
Öğretmenlere göre Türkiye’deki en itibarlı meslek yüzde 25 ile kaymakam/vali. Bunu yüzde 21.3 ile doktor, yüzde 16 ile siyasetçi, yüzde 9.1 ile avukat/hakim/savcı, yüzde 6.3 ile asker, yüzde 5 ile öğretmen, yüzde 4.9 ile sanatçı, yüzde 4.7 ile serbest meslek, yüzde 2.1 ile polis, yüzde 2 ile akademisyen, yüzde 0.9 ile ekonomist takip etmiştir. Diğer meslek gruplarını işaretleyenlerin oranı ise yüzde 2.7’dir.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 61’İ EMEKLİ OLMAYI DÜŞÜNMÜYOR
Öğretmenlerin yüzde 61’i emekli olmayı düşünmezken, yüzde 39’u emekli olmayı düşünmektedir. Emekli olmayı düşünmeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre yüzde 58.6’sı “ekonomik açıdan çalışmaya ihtiyacım var”, yüzde 24.9’u “emekli maaşlarını yeterli bulmuyorum”, yüzde 10’u “emeklilerin yaşam koşulları iyi değil”, yüzde 6.5’i de “kendimi emekli olmaya hazır hissetmiyorum” cevabı vermiştir.
Emekli olmayı düşünenlere de bunun nedenlerini sorduk. Buna göre, yüzde 31.2’si “öğretmenlik mesleğinin itibarı kalmadığı için emekli olmayı düşünüyorum”, yüzde 29.5’i “öğretmen maaşı yeterli olmadığı için başka bir iş yapmak istiyorum”, yüzde 26.1’i “dinlenmek istiyorum”, yüzde 13.2’si de “diğer” cevabı vermiştir.
ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 96.8’İ STK’LARIN KPSS SKANDALI GİBİ OLAYLARIN ÜZERİNE GİTMESİNİ DOĞRU BULUYOR
Ankete katılan öğretmenlerin “sivil toplum kuruluşlarının KPSS skandalı gibi olayların üzerine gitmesini doğru buluyor musunuz?” sorusuna, yüzde 96.8’i “evet”, yüzde 3.2’si “hayır” cevabı vermiştir.
Türk Eğitim-Sen’in ortaya çıkardığı KPSS skandalının ardından bu sınavı hangi kurum yapmalıdır? KPSS’yi ankete katılanların yüzde 61.7’si gerekli tedbirlerin alınması ve eksikliklerin giderilmesi durumunda ÖSYM’nin, yüzde 28.3’ü özerk oluşturulacak bir sınav merkezinin, yüzde 10’u da Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmasını istemektedir.
Anket sonuçlarından da görüldüğü üzere bu 24 Kasım’da da değişen bir şey yok. İlmin, aklın, aydınlığın kilometre taşı olan öğretmenlerimiz, mutlu değil, gelecekten umutlu değil. Yanlış eğitim politikalarının tükettiği öğretmenlerimiz, dağ gibi sorunlarıyla baş başa bırakılıyor. Öğretmenler; eğitimin ve eğitimcilerin sorunlarına hâkim olamayan, siyasi kadrolaşmada sınır tanımayan, verdiği sözü yerine getirmeyen, eğitimcileri yıldıran, yıpratan Milli Eğitim Bakanlığı’nın mensubu olmaktan gurur duymuyor. Öğretmenler tüm bu olumsuzluklar üzerine ekonomik sorunlar da eklenince, mesleklerinden soğuyor. Öte yandan ülkemizde öğretmenlik giderek saygınlığını kaybeden bir meslek haline geldi. Bu durum, öğretmenlerin çalışma şevkini de kırıyor.
Öğretmenlerimiz hiç değilse 24 Kasım’da Bakanlarından müjde bekliyor. Ancak bu 24 Kasım’da da Sayın Bakan Çubukçu öğretmenlere müjde verecek gibi görünmüyor. Bizim talebimiz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlerin taleplerine kulak vermesi, onların sorununu kendi sorunu gibi görerek, çözüm noktasında çaba sarfetmesidir.
Bu vesileyle Türk Eğitim-Sen olarak; Başöğretmenimiz Ulu Önder Atatürk’ü bir kez daha özlem, minnet ve rahmetle anıyor, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor ve öğretmenlerimize saygı, sevgi ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Genel Başkanın Açıklamalarını İzlemek İçin Tıklayınız
Yazılı Basın Haberleri
Görsel Basın Haberleri