Alınan duyumlara göre sözleşmeli atanacak öğretmenlerimize bazı Doğu illerinde 5 yıllık sözleşme imzalatılarak, öğretmenlerimizin aynı şehirde çakılı kalmaya mecbur bırakılacağı belirtiliyor. Hakkâri Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu’nun basına yansıyan açıklamalarını,bir kelimesini dahi değiştirmeden aynen yayınlıyoruz; “Bütün Hakkâri için sevindirici olan bir açıklama yapıyorum.
Önümüzdeki günlerde Hakkâri ilimize 5 yıl burada kalacak şekilde 561 öğretmen tayini olacak. 1-2 ay önce yapılan sınıf ve branş öğretmen atamalarına ilave olarak çok miktarda yine sınıf ve branş öğretmeni tayini olacak. Bu sene geçen ve daha önceki yıllardan daha iyi bir şekilde öğretmen kadrosuna sahip olmuş olacağız. Şimdiden ben bu yeni öğretmenlerimizin hayırlı olmasını diliyorum. Bu sene yeni gelecek öğretmenlerimizle beraber Hakkâri ilimize binin üzerinde tayin olmuş olacak.” Şeklindeki açıklamaları bu duyumları tamamen doğrular niteliktedir. Ülkemizde sözleşmeli öğretmenlik durumunun hangi boyutlara ulaştığını hayretle takip ediyoruz ve sonuçlarının gelecekte ne büyük olumsuzluklara sebep olacağını üzülerek ancak yılmadan dile getirmeye devam ediyoruz.
Sosyal hukuk devleti, ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişi ve toplum arasında denge kuran devlet demektir. Ayrıca sosyal hukuk devleti, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadî ve malî tedbirler alarak çalışanları koruyan, işsizliği önleyici ve millî gelirin adalete uygun biçimde dağılmasını sağlayıcı tedbirler alan adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendini yükümlü sayan, hukuka bağlı kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimini uygulayan devlet demektir. Bu tanımlar dikkatle incelendiğinde görülecektir ki; Milli Eğitim Bakanlığı Cumhuriyetimizin temel niteliklerinden sayılan “sosyal hukuk devleti” ilkesini ısrarla göz ardı etmekte ve çalışanlarını mağdur etmeye devam etmektedir. Sözleşmeli öğretmenlik adı altında binlerce öğretmeni iş güvencesinden yoksun ve pek çok haktan mahrum olarak çalıştırmaya devam ederek sosyal adalet ilkesini hiçe saymaktadır.
Sendika olarak öğretmenlerimizin haklarını aramaya ve onların insanca yaşama seviyesine getirebilmek adına usanmadan çalışmaya ve toplumun aynası olan öğretmenlerimizi sindirmeye çalışan kurumlara karşı mücadelemizi vermeye kararlılıkla devam edeceğiz.