“Hal böyle iken, öğretmenliğin, mesleğe girişte esaslı bir değişiklik yapılarak, belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan ve bu nedenle A Grubu kadrolar arasında yer alan bir meslek durumuna getirilmeden, öğretmen olarak ilk defa atanacaklar için A Grubu kadrolar gibi "alan seçme sınavı" adı altında ayrı bir sınav yapılmasının ve bu sınavdan alınan puanın yüzde 50’si ile KPSS’den alınan puanın yüzde 50’sinin esas alınarak atama yapılmasının öngörülmesi nedeniyle davaya konu Yönetmelik değişikliği sonrası yönetmeliğin kendi içinde çeliştiği açık olup, bazı kamu kurumları için bu tür istisnalar öngörülmesinin kamu görevlerine ilk girişte uygulanacak genel yönetmelikte getirilen sistemi bozacağına kuşku bulunmadığından, davaya konu yönetmelik değişikliğinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer yandan, değişiklik tarihine kadar B Grubu kadrolar için ÖSYM’ce yapılan ve objektifliğinden kuşku duyulmayan sınav sisteminin değişmesi sonucunu doğuran düzenlemede tarafsızlık ilkesine de uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın niteliğine ve davanın durumuna göre 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle, 8.1.2007 günlü ve 26407 sayılı Resmi Gazetede yayımlarak yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davalı idarelerin birinci savunmaları alınıncaya ve bu konuda yeni bir karar verilinceye kadar yürütülmesinin durdurulmasına, 10.04.2007 tarihinde oyçokluğu ile karar verilmiştir. “
Alan sınavı, öğretmenliğe başvuran adayların mezun oldukları alanlarında ikinci bir sınav yapılması sonucunu doğuruyordu. Bu durumda, almış oldukları diplomaları hak edip etmediklerine yönelik ikinci bir sınava tabi tutulmuş olacaklardı.
Bu şekilde bir karar, her şeyi ben bilirim anlayışıyla yapmaya çalışan, oluşan tepkileri bir türlü görmeyen MEB’in, işleri eline yüzüne bulaştırdığının yeni bir delilidir.