Ülkemizde eğitimin istenen nitelikte olmadığı bir gerçektir. Hatta ülkemizde yaşanan birçok sorunun kaynağının temelinde, bunun nitelikli eğitim eksikliği ile açıklandığını da biliyoruz. Eğitim kalitesinin sorunları, aslında eğitim yönetimi sorunlarına bağlı olduğu söylenebilir. Milli Eğitim Bakanlığı iyi yönetiliyorsa, eğitimin kalitesi kendiliğinden istenen seviyeye doğru yükselecektir. Milli Eğitim Bakanlığının iyi yönetilmesi demek, okulların iyi yönetilmesi sonuçta eğitim çalışanlarının huzur bulduğu, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi demek olacaktır. Okul ve kurumlarda başarının, toplumda huzurun sağlanması için, Milli Eğitim Bakanlığının, Milli ve bir Devlet politikası anlayışıyla yönetilmesi ile gerçekleşecektir. Bakanlık, okul ve kurum yöneticilerini hükümetlerin memuru anlayışıyla değil, Devletin memuru olarak görmelidir. Bu çalışanlar hükümetlerin emir erleri değildir. Hükümetler, Eğitim yöneticilerini değişen teknolojileri takip eden, bilimsel tutum ve davranış, toplam kalite yönetimi karşısında yeni roller üstlenilmesi gerektiğinin bilincinde olan, insan ve vatan sevgisiyle dolu, şeffaf, tarafsız bir yönetim anlayışını gerçekleştiren birisi olarak görmeli, yönetici yetiştirmeyi bu anlamda görmeli ve atama yönetmelikleri buna göre düzenlemelidir.
Milli Eğitim Bakanlıkları eğitim yöneticiliği konusunda meseleye objektif yaklaşmalı, ideolojik yaklaşmamalıdır.Böyle olmadığından dolayı okul ve kurumlarımızda görev yapan eğitim çalışanlarının huzuru kaçmıştır.. Bu durum toplumun kamplaşmasına yol açmaktadır. İş barışı bozulmaktadır. Toplumun huzuru ve refahı için, bu anlayıştan süratle uzaklaşmak gerekir. Türk Eğitim Sen olarak, sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği bu uyarımızı sürekli yapacağız. Eğitim çalışanları huzur bulana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.
2002 yılından bu tarafa Bakanlık isteklere cevap verecek bir yönetmeliği çıkarmamıştır. Çıkan yönetmelikler hukuk duvarına toslamıştır. Son bir yıldır yönetici atama yönetmeliği çıkmamış, yaklaşık 20.000 kişi Merkez ve taşra teşkilatlarımızda vekâleten yönetici olarak görevlendirilmiştir. Ülkemiz bu anlamda vekâlet cennetine dönüştürülmüştür.24.04.2008 Tarihinde yayınlanan yönetici atama yönetmeliği ve yönetmeliğin uygulanması için çıkarılan 2008/50 No’lu Genelgede şeffaf yöneticilik anlayışını ortaya koymamış, yeni tartışmaları, yeni haksızlıkları destekleyen mahiyette olmuştur. Yönetici atamalarında ülkede birlik sağlansın derken, illerin farklı uygulamaları ile bu tamamen bozulmuştur. Türk Eğitim Sen olarak, Artık yeter diyor ve soruyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ne zaman herkesin anlayabileceği, birlik be bütünlüğün sağlanacağı, tartışmaların yaşanmayacağı, kadrolaşmanın düşünülmediği, şeffaf, Liyakat ve kariyeri öne çıkaran bir Yönetmeliği çıkaracak, BUNUN CEVABINI BEKLİYORUZ.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA YÖNETİCİ ATAMALARINDA İLLERİMİZDE YAŞANAN KARGAŞA VE BELİRSİZLİKLERE SON VERİLMESİ İÇİN YAZI YAZDIK.