Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 27.04.2018 tarihinde yaptığı basın açıklamasıdır.
Bilindiği gibi Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti 2016 yılında çıkarılan KHK ile sözleşmeli öğretmenliği geri getirdi. Oysa aynı iktidar tarafından fayda sağlamadığı görülerek, 2011 yılında genel seçimler öncesinde sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmış ve 68 bini öğretmen olmak üzere 230 bin civarında 4/B’li sözleşmeli memur kadroya alınmış idi.
Öğretmenler, öğretmenler odasında farklı istihdam türleri ile bölük pörçük edilmektedir. Özlük hakları, mali ve sosyal açısından birçok hak gaspına maruz kalan sözleşmeli öğretmenler, adeta köle pazarı mantığı ile çalıştırılmaktadır. Öğretmenlerimiz, eşinden, çocuğundan, ailesinden mahrum kalmaktadır. MEB bu şekilde aileleri parçalamaktadır, ailenin kutsallığına zarar vermektedir. Üstelik aklı, fikri ailesinde olan, evladına hasret öğretmenlerden nasıl verim alınır, nasıl kaliteli hizmet beklenir? Bu soruları cevabını MEB yetkilileri vermelidir. Bakanlık bu uygulamasıyla öğretmenleri ya eş, ya iş tercihinde bulunmaya zorlamaktadır.
Sözleşmeli öğretmenliğin geri getirilmesinden bugüne kadar geçen sürede sözleşmeli öğretmenlik istihdamının dönütlerinin ne olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı kamuoyuyla paylaşmalıdır. Şayet amaç mahrumiyet bölgelerinde öğretmen tutmak ise bunun yolu öğretmenlerimizi 6 yıl çakılı kadroyla esir etmek değildir. Üstelik Türk Eğitim-Sen’in mahrumiyet bölgelerinde çalışan öğretmenlere yönelik mahrumiyet derecesine göre 1 brüt asgari ücret ile 2 brüt asgari ücret arasında değişen oranlarda zorunlu hizmet tazminatı verilmesi ve böylece o bölgelerde çalışmanın teşvik edilmesine dair önerisi vardı. Hatta bu önerimiz toplu sözleşme taleplerimizde de yer almaktadır. Ancak bu talebimiz her ne hikmetse görmezden gelmiş, Hükümet tüm karşı çıkışlarımıza rağmen inatla sözleşmeli öğretmenliği geri getirerek, bu öğretmenleri 6 yıl görev yaptıkları yerde kıpırdayamamalarının önünü açmıştır.
Sözleşmeli öğretmenler mülakatla atanmaktadır. Sendikamız mülakat yöntemini de gerek öğretmen gerekse yönetici atamalarında ve tüm kamuda topyekün reddetmektedir. Şeffaf ve güvenilir olmayan, adaletsizliklere zemin hazırlayan, hukuk dışı mülakat yöntemi de kaldırılmalıdır.
Yakın bir zamanda genel seçimler yapılacaktır. Talebimiz 2011 yılı genel seçimlerinde olduğu gibi, Hükümetin sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçip, tüm öğretmenleri kadroya alacağını açıklamasıdır.
Bu minvalde Türk Eğitim-Sen olarak Türkiye genelinde imza kampanyası başlatıyoruz. Öğretmenlerimiz; 4/B statüsünde istihdam edilen öğretmenlerin 4/A statüsüne geçirilmesi için Başbakanlığa aşağıda yazılı metni imzalayarak gönderecektir.
Umuyoruz ki; Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti öğretmenlerimizin taleplerini dikkate alarak, hak kayıplarına yol açan, öğretmenleri bölen, iş güvencesiz bir çalıştırma yöntemi olan, öğretmenlerin geleceğe güvenle bakmasını engelleyen, itibarını yerle yeksan eden, çalışma barışını bozan sözleşmeli öğretmenliğe son verir ve tüm sözleşmeli öğretmenleri kadroya alır. Bu müjdeyi Hükümetin en kısa zamanda duyurmasını temenni ediyoruz.
Başbakanlığa gönderilecek dilekçe için tıklayınız.