Kamu Personeli Seçme Sınavı ( A Grubu ve Öğretmenlik için) 27-28 Haziran tarihleri arasında yapılacaktır. Ancak bu yıl da umutlar birçok aday için başka bahara kalacaktır. Çünkü sınava giren adayların yalnızca çok küçük bir kısmı memur olma şansına sahip olabilecektir.
Bugün Türkiye genelinde ortalama 500 bin civarında üniversite mezunu işsiz bulunmaktadır. Her geçen yıl işsiz mezunlara yenileri eklenmektedir. Ne yazık ki üniversiteye büyük hayallerle giren gençler, üniversite hayatının sona ermesinin ardından işsizliğin kucağına itilmektedir.
TÜRKİYE’DE BUGÜN 150 BİN ÖĞRETMEN İHTİYACI VARDIR. BU NEDENLE AĞUSTOS AYINDA 50 BİN KADROLU ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR
Öğretmen adayları da eğitim fakültelerinde ciddi bir eğitim almasına karşın, bilgileri KPSS ile test edilmekte, birbiriyle yarıştırılmaktadır. Üstelik KPSS’ye giren öğretmen adaylarının sadece yüzde 10’u hayallerini gerçekleştirebilmektedir. Bugün atama bekleyen öğretmen sayısı tam 220 bin’dir. Buna karşılık her yıl alınan öğretmen sayısı 20 bin, 30 bin civarındadır. Türkiye’nin 150 bin öğretmen ihtiyacı bulunduğu göz önüne alındığında 2009 yılının Ağustos ayında en az 50 bin kadrolu öğretmen istihdam edilmesi gerekmektedir. Öğretmen açığının büyük bir sorun olarak kalmasını ve her yıl eğitim fakültelerinden mezun olan ve işsizliğe yenik düşen öğretmen adaylarının sayısının artmasını istemiyorsak, öğretmen alımı politikasının ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmesi zorunludur.
KPSS’Yİ KALDIRMADAN RANT SONA ERMEZ
Kamu Personeli Seçme Sınavı bugün devletin en büyük rant kapısı haline gelmiştir. Haftasonu yapılacak sınavda 4 oturuma da girmek isteyen bir aday tam 65 TL’yi gözden çıkaracaktır. Öğretmen adayları da hem 1. hem de 2. oturuma girmek zorundadır. Bu durumda bir öğretmen adayının KPSS için ödediği meblağ 45 TL’dir. Durum böyle olunca KPSS ile devletin kasına milyonlarca TL girmektedir.
Üstelik KPSS dershaneler için de kazanç kapısıdır. KPPS’yi kazanmak umuduyla gençler tıpkı ÖSS gibi dershanelere akın etmektedir. KPSS’yi kaldırmadan bu rantın sona ereceğini kimse düşünmemelidir. Ayrıca işe alımlarda uygulanan bu sistemle önümüzdeki yıllarda dershanelere gidecek ve binlerce TL’yi gözden çıkaracak aday sayısında ciddi bir artış olacağı aşikârdır.
KPSS’DEKİ TABAN PUANLAR DÜŞÜRÜLMELİ, KONTENJANLAR ARTIRILMALIDIR
Üniversite mezunu işsizlerin sayısı her geçen yıl artmasına karşın, memur adayları için ayrılan kontenjanlar çok sınırlı düzeyde kalmaktadır. KPSS’yi kazanan ve memur olabilen adayların sayısının çok az olduğu düşünüldüğünde, memur alımının ihtiyacı karşılamadığı görülecektir. Bu noktada hükümetin yapması gereken öncelikle KPSS’deki taban puanlarını düşürmek ve kontenjanları artırmaktır. Kontenjanlar artmadığı müddetçe ne işsizliğe çözüm bulunacak, ne de ihtiyaç karşılanacaktır.
Gelişmiş ülkelerle ülkemizdeki memur istihdamı karşılaştırıldığında, Türkiye’nin çok gerilerde kaldığı görülecektir. İşsiz, umutsuz bıraktığımız gözbebeği gençlerimizle birlikte kaybedilen ülke geleceğidir. Devleti küçültmek sloganıyla yıllardır “sosyal devleti” unutanlar, devleti küçültmek adına “milleti yok ettiklerini” hala görmemektedir. Yaşanan küresel ekonomik krizin etkileri de göz önüne alınarak, başta öğretmen istihdamı olmak üzere memur alımı sil baştan düzenlenmelidir. Artık gençlerimizin geleceğine sahip çıkmak bir keyfiyet değil, mecburiyet haline gelmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.



