ÇİN’DE İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR, DÜNYA İZLİYOR

Çin’in Sincan Uygur Özerk bölgesinin merkezi Urumçi’de yaşananlar büyük bir insanlık dramıdır. Çinliler ile Uygur Türkleri arasında meydana gelen çatışmalarda en az 140 kişi ölmüş, yüzlerce kişi de yaralanmıştır.

Tüm bu olayların altında yatan en önemli neden, Çin’in 1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgal etmesi ve Türkler üzerinde ciddi bir asimilasyon politikası uygulamasıdır. Doğu Türkistan’da Türkleri büyük baskı altına alan, özgürlüklerine ipotek koyan, halkı sindirmeye, susturmaya çalışan Çinliler, asimilasyon çalışmalarını bugüne dek hız kesmeden sürdürmüştür.

Sosyo-ekonomik, kültürel, siyasal, hukuki açıdan hak gaspı yaşayan Doğu Türkistanlılar, eğitimde de oldukça geri kalmıştır.  İlkel koşullarda eğitim-öğretim yapan Doğu Türkistanlılara, eğitim alanında Çinlileştirme faaliyetleri uygulanmaktadır.

Türkleri yaşadığı yerlerde azınlık konumuna getiren Çin hükümeti, amacına ulaşmak için haklı seslere, duruşlara, eylemlere karşı da acımasız yöntemlere başvurmaktadır. Doğu Türkistan’ı haksız yere işgal eden ve Doğu Türkistan toprakların bağımsızlığı için mücadele edenlere karşı faşist, acımasız bir politika uygulayan Çinliler, çocuk, kadın, yaşlı demeden Türkleri katletmektedir.

Farklılıklara tahammülü olmayanların uyguladığı bu insanlık suçu, cezasız kaldığı gibi; Türkleri Doğu Türkistan’dan silmeye çalışan zihniyete karşı ne yazık ki dünya da tepki vermemektedir. İnsan haklarından dem vuran AB ve ABD, insanların en doğal hakkı olan yaşama hakkına gözünü kırpmadan son veren Çinlilere karşı adeta sessizliğe bürünmüştür. Türkiye’de Çin’de yaşanan son olaylara karşı duyarsız bir tavır sergilemektedir. Son olarak Davos’ta ilginç bir çıkış yaparak, İsrail’e “One Minute” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, nedense Çin’e “One Minute” diyememektedir.

TÜRK HÜKÜMETİ, DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇİN’DE YAŞANAN SİSTEMATİK SOYKIRIMA ÇEKMELİDİR

Urumçi’de yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, Çin’in hedefinde Türkleri Doğu Türkistan’dan silmek vardır. Buna karşı dünyanın tepkisizliği manidardır. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak Çin zulmüne maruz kalan Uygur Türklerinin haklı mücadelesine sonuna kadar destek veriyoruz.

Türk hükümetinin Çin’de yaşananlara karşı tüm dünyayı harekete geçirmesini ve bu drama herkesin tanık olmasını istiyoruz. Aksi takdirde Çin’in asimilasyon politikaları sonucunda Doğu Türkistan’da bir tane Uygur Türk’ü kalmayacaktır. Bilinmelidir ki, Çin’de Türkler sistematik siyasi ve kültürel soykırıma tabi tutulmaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Son Haberler

5. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI MÜHENDİSLİK VE FEN BİLİMLERİ KONGRESİ BAŞLADI

Türk Eğitim Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği tarafından “Doğumunun 90. Vefatının 10....

ARALIK AYI E-BÜLTENİ YAYINDA

Aralık ayı bültenimizi yayınladık! Sendikamızın güncel faaliyetlerini, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve üyelerimize yönelik çalışmalarımızı...

ÖĞRETMENLE BİRLİKTE KAYBETTİĞİMİZ, GELECEĞİMİZDİR!

Genel Başkanımız Talip Geylan, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki bir okuldaki bazı öğrencilerin öğretmene yönelik uyguladığı uygunsuz ve çirkin tavırları sert bir dille eleştirerek konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

KAMU ÇALIŞANLARININ EKONOMİK ZARARLARI MUTLAKA KARŞILANMALIDIR

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Kasım ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.