Bu olumsuz karar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlerin sıkıntı çekmesinden zevk aldığı anlamına mı gelmektedir? Bir takım bürokratlar öğretmenlere bu tür manevi baskılar yaparak ne yapmak istemektedir? Bu soruların cevabını birileri vermelidir. Sayın Bakan ve bu bürokratlar böylesine mantıksız kararlar alarak öğretmenlerin motivasyonunu bozduklarını, dolayısıyla iş verimini düşürdüklerini görmek zorundadır. 31 temmuz tarihi yerine, 30 Eylül tarihinin uygulanmasının devlete bir zararı yoktur. Bu kadar masum bir talebi dahi reddedenlerin, öğretmenlerle görülecek bir hesabı,bir kan davası mı bulunmaktadır?
30 Eylül konusunda her türlü gayreti ortaya koyan Türk Eğitim Sen problemi yargıya taşımaya karar vermiştir. Kazanılmış bir hakkı gasp eden MEB ve bir kısım bürokratların yüzü, inşallah bu dava sonucunda kızaracaktır. Problemin sebebi olanları her platformda deşifre etmeye devam edeceğiz.
MEB’in uygulamaları karşısında bir çok dava kazandık, bütün bu davalar bile MEB’i kendine getirmeye yetmedi. Eğitim Çalışanları yıllardır kendilerine karşı ortaya konulan bu hasmane tutumu iyi değelendirmelidir ve asla unutmamalıdır.
Bu mağduriyete sebep olan, hükümet güdümlü yandaş ve yalaka sendikayı da eğitimciler asla unutmamalıdır. Bu sendikanın olduğu her yerde tepki konmalı, bilmeden bunlara üye olanlar uyarılmalıdır. Çünkü bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkartamazmış. Bu yalaka sendikanın attığı taşı şimdi biz çıkartmaya çalışıyoruz.