YUH OLSUN !!!!

  

                     

İslam dininde iman her zaman ibadetten önce gelmiş, imanı olmayanın ibadetinin de geçerli olmayacağı belirtilmiş, Müslüman olmanın ilk şartı iman olmuştur.

Kur’an-ı Kerimde hep iman edenlerden bahsedilmiş, Farzlar,Vacipler ve yasaklar iman edenlere Farz kılınmış veya Haram kılınmıştır.

Onun içindir ki yüce Resul:’’Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltin. Buna gücünüz yetmezse dilinizle düzeltin.Buna da gücünüz yetmezse kalben buğzedin.Bu ise imanın en zayıf derecesidir’’buyurmaktadır.(hadis-i şerif:Müslim,iman 78;Ebu Davut,Salat,232).

Buradan da anlaşılmaktadır ki imanın derecesi ibadetten ziyade Müslüman’ın kötülükler karşısındaki duruşu,gösterdiği tepki,gösterdiği rıza,güçlünün zayıfa zulmetmesine rıza göstermesi,haksızlığın karşısında sus-pus olması ile  ölçülür.

Müslüman ya haksızlıklar,hukuksuzluklar karşısında kalbinden bile buğz edemeyerek imanın en zayıfına talip olacak.

 Ya da   Merhum Mehmet Akif Ersoy’un  dediği gibi:

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.

Behey adam aldırmada geç git diyemem aldırırım.

Çiğnerim çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım:’’

Diyerek zulme karşı duracaktır.

Müslüman’ın en büyük sınavı ‘’kötülük karşısında alacağı tavırla belli olur.

İslam dininde’’ neme lazımcılık,

Gününü gün etmek,

Beni sokmayan yılan bin yaşasın demek,

Her koyun kendi bacağından asılır’’demek,

Haksızlığın karşısında susmak yoktur.

Müslüman Türk’e :

Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmek,

Gelene ağam gidene paşam demek,

Hırsızlığı, yolsuzluğu görmezden gelmek,

Geçici makam ve mevkiler için, milletini, memleketini,

Namusunu ve şerefini pazarlamak,

Ülkeyi satanlara,

Memuru pazarlayanlara destek vermek yakışmaz.

Müslüman Türk milletine yakışan:

Ülkesi için, memleketi için, davası için,

Bayrağın inmemesi, ezanın susmaması için gerektiğinde:

Anadan, babadan,yardan,

Makamdan, mevkiden,

Maldan, mülkten, rahatından vazgeçmektir.

Ne mutlu  haksızlık karşısında susmayanlara.

Ne mutlu şantajcılara, hırsızlara,firavunlaşanlara karşı dik duranlara ve boyun eğmeyenlere.

Ne mutlu ‘ben’ yerine biz diyenlere.

Ne mutlu zulmü akışlamayıp  zalime dur diyenlere.

Ne mutlu ‘’ilkem önce ülkem’’ diyebilenlere.

Ne mutlu Türk Eğitim-Senli olanlara ve Türk Eğitim- Senli kalanlara.

Ne mutlu Allah yolunda malıyla canıyla mücadele edenlere.

 

Yuh olsun:

Ülkesini, memleketini, davasını az bir bedele pazarlayanlara.

Yazıklar olsun makam, mevki ve menfaat için sendikasını değiştirenlere.

Yazıklar olsun memuru pazarlayanlara hala destek verenlere.

Yuh olsun gününü gün etmek için onurundan,

Gururundan,Kişiliğinden,Şerefinden  taviz verenlere.

Yuh olsun ‘’Andımız’’ kaldırılırken susanlara ve destek verenlere.

Yuh olsun okul kitaplarından bölücüler rahatsız olmasın diye ‘’Bayrak’’ şiirini kaldıranlara ve ses çıkarmayanlara.

Yuh olsun ‘’Milli bayramlarımızın’’içi boşaltırken başını kuma gömenlere.

Yuh olsun hırsızlığa,namussuzluğa,vatan hainliğine ses çıkarmayan ve hala destek verenlere.

YUH OLSUN İMANI ZAYIF BİLE  OLAMAYANLARA.

YUH OLSUN.

 

 

 

 

 

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi