YORUMSUZ

      Yeni Şafak temsilcisinin Türk’üm ama Türk’üm diyerek kimlik belirtmek istemiyorum deyişi ayrı bir ibretti. Partisinin ve liderinin görüşünün dışına çıkmaktan ürküyordu. Mehmet Metiner’in diğer sözleri gibi Kürt’üm demesinin de, dememesinin de bir değeri yok… Çünkü, inandırıcı değil, neyi söylese, iki dakika sonra aman bana bundan bir zarar gelmesin diye bir parantez açıp kaçıyor. Bir köşe yazarı hanımın da, sanki milliyetine bağı, insanlıktan çıkmak, vebaya yakalanmak imişcesine insanım diye kimlik bildirmesi de ayrı bir trajedi idi. Bu trajedinin sebebi de Türk Devleti’ndeki ve Maarif’indeki zaaftı, başka değil.
       Gür bir ses…
       AMA asıl düello, kararlı, efendice, geri dönmez şekilde Türk’üm, tarihimle iftihar ederim, ayrılıkçı dışlayıcı olmayan Türk Milliyetçisi’yim diyen Prof.Ümit Özdağ ile nobran Kürtçü Abdülmelik Fırat arasında geçti. Sayın Özdağ gerçek bir ilim adamı ve Türk milliyetçisi olarak konuşmasının başında, aralarında bir sosyoloğun bulunmadığını, halbuki etnolojik bir mesele konuşulduğuna dikkati çektikten sonra, Türkiyede etnik ayırım olmadığını, ilmi kriterler içinde ispat etti. Mesele orada bitmişti ama iş ilmi değil, siyasi idi münakaşa devam etti.
       Melik Fırat, Türk Milleti’ni barbarlıkla itham etmişti. İşi Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa kurdurmuştur gibi komik bir iftiraya kadar götürdü. Halbuki Avrupa şimdi, Melik Fırat ve benzerleri vasıtasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya uğraşıyordu. Melik Bey, Bölgedeki 29 isyanın hukuksuzluktan doğduğunu söyledi ve böyle giderse elbette gerisi de gelir’e getirdi lafı. Oysa tarihteki ve bugünkü olaylar da göstermektedir ki isyanlar, ya Kürt ileri gelenlerinin asker vermeyiz, vergi vermeyiz kafasızlığından doğmuş yahut da Musul’u vermek istemeyen İngiltere’nin yaptığı gibi dışardan para, silah ve ümit verilerek kışkırtılmıştır. Yâni bugün PKK’yı ve DEHAP’ı arkaladığı gibi.
      Ümit Özdağ, Türkiye’de etnik ayrımcılık olmadığını isbat ettikten sonra, Kürtçülükten siyasi çıkar umanların bir mağduriyet bir de mazuriyet örtüsü altına gizlenerek sanki etnik ayırımcılık varmış gibi haklılık havası yaratmak istekilerini söylemişti ki, bu gerçek teşhis üzerine bölücüler toptan saldırıya geçtiler. Ama ilmi cevapları yoktu. Sakık Efendi, Özdağ’ın, MHP Genel Başkanı olmak için şov yaptığını söyledi. Keşke öyle bir şey olsa. Fakat Sakık efendi asıl kendisi bir parti mensubuydu ve terbiye içinde olmayan bir şov yapıyordu. Anlaşılan Prof.Özdağ’ın seviyesine çıkamayıncı işi mugalataya dökmek istemişti ama Özdağ metelik vermedi.
      Amaçları Lozan’ı delmek.
      MELİK Bey durur mu? Senin baban Milli Birlik üyesiydi, Menderes’i idam ettirdi diye söze başladı ama Özdağ aynı vakarla şu cevabı verdi: Ben o zaman daha doğmamıştım. Senin deden de devlete ve millete ihanet etmiş ve asılmıştı.
Aziz dostum Muzaffer Özdağ’ın Menderes’in asılmasıyla ilgisi yoktu. Ama bu haksız ve yakışıksız iddia gözlerimin önüne başka bir ibret sahnesi getirdi.   
       Vefatından kısa bir müddet önce, Muzaffer Özdağ dostumla Ankara’da Anadolu Kulüp’te yemekte buluşmuştuk. Bir ara masamıza sebep de yokken Melik Fırat geldi. Şimdi cellat diye takdim ettiği aziz dostuma o gün ne komplimanlar yaptı, ne komplimanlar? Şimdi ise neler söylüyor?
       Hayat tecrübem kulağıma şunu fısıldadı: Bu, kendilerini Kürt’üm diye takdim ederek, Sevri hortlatmak için Lozan’ı delmeye çalışanlar, başta Melik Fırat, yarın şartlar değişirse, yine kompliman yapmaya başlarlar. Meclis kürsüsüne çıkıp, tutmayacakları ve tutmamaktan utanmayacakları yeminler ederler. O bakımdan korkma, bunlar bu ahlâk ve bu kafayla hiçbir yere varamazlar. Hatta bu gibi programlar onların nasıl akıl, mantık, vefa, insaf gibi duygulardan ve irfandan mahrum olduklarını ortaya koymakta, iyi olmaktadır.
 10.12.2005 Tercüman Gazetesi  Ergun GÖZE

Son Haberler

MÜLAKAT MAĞDURU ÖĞRETMENLER GENEL MERKEZİMİZİ ZİYARET ETTİ

Mülakat mağduru öğretmenler 19.11.2024 tarihinde Genel Merkezimizi ziyaret etti.

SAĞLIK BİLİMLERİ LİSANSİYERİ ÜNVANIN GERİ ALINMASINA MAHKEMEDEN BİR İPTAL KARARI DAHA 

Bilindiği üzere, Yükseköğretim Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda, yükseköğretim kurumlarının bazı lisans programlarından mezun olanların...

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE EK ATAMA MÜJDESİ VERİLSİN!

Genel Başkanımız Talip Geylan,sıralamaları değiştiği için ilk 20 binde olduğu halde kapsam dışı kalan ve atanamayacak duruma düşen aday öğretmen sayısının açıklamasını isteyerek,   "Değil 1.100 kişi 1 kişi dahi olsa, KPSS başarısının rencide edilmiş olması kabul edilemez!"dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZİN YOLLUK ÖDEMELERİ YAPILSIN!

Bilindiği gibi memuriyet mahallinden başka bir memuriyet mahalline atanan memurlara daimi görev yolluğu ödenmesi...