2-Toplu Görüşme masasına oturmak, büyük bir suç veya memuru satmakmış gibi bir hava oluşturuldu. Toplu Görüşmelere katılmamak gibi çok basit ve kolay bir iş, çok önemli bir eylemmiş gibi takdim edildi.
3-Esasen, Hükümetle anlaşamayan yetkili sendikaların, Hükümetle bir anlaşma yaptığı ve memuru ucuza sattığı şeklinde değerlendirmelere basın açıklamalarında sıkça yer verilerek kamu çalışanlarının kafası karıştırıldı.
4-Bütün bu olanların, düşük zammın, çıkmayan toplu sözleşme ve grev hakkının suçlusu yetkili sendikalardır yalanlarıyla, SENDİKALARDAN İSTİFA EDİLEREK DERS VERİLMESİ GEREKTİĞİ organize bir şekilde işlendi. Bilhassa “memurlar.net” gibi memurların sık ziyaret ettiği sitelerde, ayarlanmış yorumcuların yaptıkları yorumlarda İSTİFA EDELİM yaygaraları koparılarak.Yetkili sendikalara karşı bir güvensizlik duygusu oluşturulmaya çalışıldı.(memurlar net adlı sitenin bu konuda bir sorumluluğu bulunmamaktadır.)
5-Yetkisiz sendikalar veya küçük bazı sendika sitelerinde yetkili sendikaların memuru temsil edemediği doğrultusunda aslı astarı olmayan heberler yayınlandı.
6-Oluşturulan bilgi kirliliği sonrasında, bir çok kamu çalışanı, Toplu Görüşmelerde Yetkili Sendikaların memurlar için hangi ekonomik ve sosyal talepler ortaya koyduğunu, bu taleplere Hükümetin hangi oranda olumlu hangi oranda olumsuz cevaplar verdiğini bilemez veya anlayamaz duruma getirildi.
Bilhassa, Türkiye Kamu Sen ve bağlı sendikalara karşı planlı olarak yürütülen, bu linç girişiminde bulunanlar kimlerdir ve neleri hedeflemektedirler?
1-Türkiye Kamu Sen 11 hizmet kolunun 8 inde yetkili sendikadır. Dolayısıyla, Türkiye Kamu Sen’e bağlı sendikaların adı etrafında bir güven bunalımı yaratmak.
2-Yaratılan güven bunalımı sonrasında, üyelerin istifa etmesini sağlayarak Türkiye Kamu Sen’e bağlı sendikaların yetkili sendika özelliğini ellerinden almak.
3-Bu anti propaganda sonrasında istifa etmesi muhtemel bazı kamu çalışanlarını kendi sendikalarına çekmek.
Teşkilat yöneticilerimiz, sendikalarımıza karşı oluşturulan ve tamamen yalana, iftiraya dayalı bu kara propagandaya karşı üyelerimizi ve diğer kamu çalışanlarını bilgilendirmeli ve basın açıklamalarıyla sendikamızın toplu görüşme taleplerinin neler olduğu kamuoyuna açıklamalıdır.
Türkiye Kamu Sen’e bağlı sendikaların Hükümetten 2008 yılında talebi, toplu sözleşmelerde işçilere verilen 140YTL’dir. Bu oranın aynısı memurlara da verilmelidir, önümüzde bir örnek olarak duran kamu işçilerinin toplu sözleşmesi dururken, memurlara daha az bir zamma razı olmak mümkün değildir.
2+2=4 yüzdelik zam açıklaması kamu çalışanlarının kafasını karıştırmıştır.Bu oran toplam zam oranı değildir. Yüzdelik zam oranı küçük tutularak, alt gelir grubu memurların zam oranının yüksek olması arzulanmıştır. Bunun yerine taban aylık, denge tazminatı gibi kalemlere zam istenerek düşük zam alan memurların daha yüksek zam alması düşünülmüştür. Taban aylığa yapılacak zammın emekliliğe de yansıyacağı düşünülerek özellikle bu konuda ısrarcı olunmuştur.
KAMU ÇALIŞANLARININ ALEYHİNE OLAN BİR ZAMMIN SENDİKAMIZDAN DESTEK GÖRMESİ, HÜKÜMETLE BU KONUDA BİR ANLAŞMAYA VARILMASI SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ. ATACAĞIMIZ İMZANIN KAMU ÇALIŞANLARININ MENFAATİYLE DOĞRU ORANTILI OLACAĞINDAN HERKES EMİN OLMALIDIR. AKSİ TAKDİRDE İMZA ATMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Planlı olarak bir takım karanlık merkezlerden yürütülen bu linç girişimine ve karalama kampanyasına karşı bütün kamu çalışanları uyanık olmalıdır. Sendikamızın göreceği zarar ortaya koyduğumuz etkili mücadeleye zarar verecek, kamu çalışanlarının aleyhine bir ortam oluşturacaktır. Bu oratamda kamu çalışanları bir başına kalacak, hukuki güvenceleri olmayacak, hükümet bürokratlarına karşı savunmasız kalacaklardır.
Bulanık suda avlanmak amacında olan bazı tabela sendikalarının, kongrelerinde İstiklal Marşı okumayan, Atatürk Posteri asmayan bölücü örgüt hamilerinin, Hükümetin yağcı ve yalakası olmaktan başka hiç bir özelliği olmayan sarı sendikaların oluşturmaya çalıştığı bu kirliliğe Türk Eğitim Sen olarak asla müsade etmeyeceğiz.