Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 22.05.2013 tarihinde yaptığı basın açıklamasıdır.
120 bin öğrencisi ve 10 bin öğretmeni olan Yatılı Bölge Okullarının kapatılmasına ilişkin haberler kamuoyu gündeminde. Hükümetin YBO’ların kapatılması için karar aldığı belirtilmekte ve bu kararın gerekçesi olarak Doğu ve Güneydoğu’daki yatılı okullardaki PKK örgütlenmesi ve propagandası gösterilmektedir.
Bilindiği gibi eski adıyla YİBO yeni adıyla YBO’lar, fakir ailelerin çocuklarının eğitim-öğretim imkanı bulduğu okullardır. Bu okullarda okuyan öğrencilerin gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmaktadır. Kısacası bu okullar yoksul ailelerin çocukları için sıcak bir yuva demektir, beslenme ihtiyaçlarının karşılanması demektir, rahat bir çalışma ortamı demektir.
120 bin fakir aile çocuğunun faydalandığı YBO’ların bugün farklı gerekçeler öne sürülerek kapatılmak istenmesi manidardır. Şöyle ki; ‘YBO’larda PKK terör örgütünün propagandası yapılıyor’ tezi doğru değildir. Münferit olarak bazı YBO’larda yaşanan bu tür durumları, tüm YBO’lar için genellemek son derece yanlıştır. Aksine PKK terör örgütü YBO’lardan rahatsızdır. Çünkü PKK, YBO’ların Kürt çocuklarını Türkleştirdiğini dile getirmektedir. Hatta hatırlanacağı üzere PKK’lılar YİBO’ları hedef almış ve bu okullara molotoflarla saldırmıştı. Terörist başı Öcalan’ın İmralı’da avukatları aracılığıyla PKK’ya, YİBO’lara saldırı yapılması talimatı verdiği tespit edilmişti.
Buradan soruyoruz: Şayet iddia edildiği gibi YBO’larda bölücü örgütün propagandası yapılıyorsa, PKK neden YBO’lara saldırdı? Bunun akla mantığa uygun hiçbir açıklaması bulunmamaktadır.
PKK terör örgütünün asıl karın ağrısı YBO’ları ele geçirememesidir. YBO’larda PKK’nın egemen olmasını engellemek, öğrencileri PKK’dan uzak tutmak, onların dağda değil, okulda olmasını sağlamak için her türlü fedakarlığı yapan eğitimcilerimiz bu okulları ayakta tutan yegane unsurlardır.
Bölücü örgütün ‘YBO’lar Kürt çocuklarını Türkleştiriyor, asimile ediyor, devşiriyor’ şeklindeki açıklamaları ne çabuk unutulmuştur?
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın Yatılı Bölge Okulları için Meclis Araştırması açılmasını istemesi ve BDP’lilerin "YİBO’lar eğitim amaçlı işlevleri yerine asimilasyon amaçlı işlevleri ile tarihsel bir geçmişe sahiptir" demesi ne çabuk unutulmuştur?
Yoksa Hükümetin bu okulları kapatma kararının ardında sözde çözüm süreci mi vardır? PKK’ya YBO’ların kapatılması konusunda söz mü verilmiştir? PKK ile bu okulların kapatılması konusunda bir anlaşmaya mı varılmıştır?
Peki YBO’lar kapatılırsa, 120 bin öğrenci, 10 bin öğretmen ne olacaktır? Şayet bu okulların kapatılma gerekçelerinden biri olarak cinsel istismar gösteriliyorsa, o zaman binalar birbirinden ayrılabilir, ilkokul, ortaokul ve liseler için ayrı binalar tahsis edilebilir ama YBO’ları kapatmak fakir çocukların eğitim-öğretim hakkına vurulmuş bir darbe olur, eğitim-öğretimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırmak olur. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde PKK terör örgütünün baskısından çocuklarını uzak tutmak isteyen aileler için can simidi olan YBO’ların kapatılacak olması, PKK’nın amaçlarına bir adım daha yaklaşmasına neden olur. Dolayısıyla YBO’lar mercek altına alınarak, başta alt yapı olmak üzere YBO’lardaki sorunların düzeltilmesi için gerekli çalışmalar yapılabilir. Ancak kurumları yıpratarak, bu okulları kapatarak hiçbir yere varamazsınız, sadece PKK terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş olursunuz.
YBO’lar bugüne kadar birçok doktor, mühendis, öğretmen v.b. birçok meslek grubundan insan yetiştirmiştir. Bunların hiçbirisi de PKK sempatizanı ya da bölücü örgüt yanlısı değildir aksine her biri ülkesine hizmet eden, milletini seven, bayrağı için canını verebilecek kişilerdir. Kaldı ki, Eski Milli Eğitim Bakanı ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de ilk ve orta öğrenimini Tatvan YİBO’da yapmıştı. Hal böyle olunca Hükümetin bu okulları kapatmak istemesinin ardında neler olduğu iyi sorgulanmalı ve YBO’ların kapatılmasına izin verilmemelidir. Aksi taktirde birçok öğrenci ya maddi imkansızlar nedeniyle okumayı bırakacak ya da bir kısmı bölücü örgütün ağına düşecektir. Bu kararı alanlar, PKK terör örgütünün yıllardır ortaya koyduğu bir talebi yerine getirmiş olacaktır. Milletimiz adına kınıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
