Ana SayfaHABERLERBasın AçıklamasıYALAN RÜZGARI VE EYLEM KIRICILAR

YALAN RÜZGARI VE EYLEM KIRICILAR

   Sendikacılık yalan ve iftiraya dayanmamalıdır.Ancak, bir sözde sendika var ki, genel merkezleri dahil, tüm illerimizde yalandan nemalanmakta, her attıkları adımda riya ve kirli planları görülmektedir.Bunlar yalan ve iftirayı o derece ileri götürdüler ki, artık bunları “yalandan beslenenler” olarak sıfatlandırmak yanlış olmayacaktır.

 

   İnternet sitelerine attıkları yazı ile yalan rüzgarına devam eden, bu sendikamsı yapı, şimdi de Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen’in 16 Nisan’da Ankara Abdi İpekçi parkında yapacağı eylemi kırmaya çalışmaktadır. Sözleşmelileri manipülasyona gelmemeleri konusunda uyarma gereği duyan, 16 Nisan eylemimizi kırmaya çalışan bu sendikacı müsveddeleri, bu eylem kırıcılığı talimatını “MEB’deki ablalarından mı, yoksa diğer ağababalarından mı aldılar bilinmez.Ancak, talimatsız iş yapma, bağımsız karar verme kaabiliyetlerinin olmadığı konusunda, üye olmak istedikleri uluslar arası örgütlerden de şamar yiyen ve uluslar arası ölçekte ağababalarına bağımlılığı tescillenmiş olan bu haramzadeler, yüzleri kızarmadan Türk Eğitim Sen gibi mücadele abidesi bir sendikaya dil uzatmaya, sendikamız Genel Başkanı İsmail Koncuk hakkında yalan rüzgarı estirmeye başladılar.

 

   Sendikacılık denince, akla gelmesi gereken doğruluk, mücadele, hak arama gibi kavramlarla bir türlü anılmayan bu tatlı su sendikacıları, yetkiyi almak ve ağababalarını memnun etmek için her türlü çirkef yolu takip etmekten çekinmemektedir.

 

   Sözleşmeli öğretmenlik ve sözleşmeli memur istihdamına karşı çıkmak için bugüne kadar hiçbir eylem yapmayan, hatta daha yakın zamanda, yapacağını söylediği eylemi bile iptal eden bu sendikamsı yapının “soylu temsilcileri” neredeyse, sözleşmeliliğin kaldırılmasını sağladık, bunun için her çeşit mücadeleyi biz yaptık diyecekler. Tüm çalışanlar ve sözleşmeliler bilmelidir ki, bugün sözleşmeliye kadro verilmesi hala tartışılıyorsa, bunun sebebi Türkiye kamu Sen ve Türk Eğitim Sen’in yıllardır ortaya koyduğu mücadelelerdir.25 Kasım’da iş bırakma eylemi kuralsız ve güvencesiz istihdama karşı yapılmış ve ülke çapında büyük katılım sağlanmıştır, 4 C kısmi zamanlı sözleşmeli öğreticilik uygulaması Türk Eğitim Sen tarafından iptal ettirilmiştir, açtığımız bu dava olmasaydı bugün 4 B’li öğretmenler hala 4 C li olarak, 600-700 TL’ye çalışıyor olacaktı, Nimet ÇUBUKÇU’nu tutmadığı sözü 13 Mart 2010 tarihinde Ankara’da 15 bin kişinin katılımı ile hatırlatan yine Türk Eğitim Sen olmuştur, tutulmayan sözün 502. Gününde MEB önünde eylem yapan yine Türk Eğitim Sen olmuştur, onlarca basın açıklaması, televizyon programı yapan, 18. Milli Eğitim Şurasında kürsüden Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun yüzüne sözünüzü tutun diyen yine Türk Eğitim Sen’in Genel başkanı olmuştur.(turkeğitimsen.org.tr adresinde videolar bölümünden Genel Başkanımız İsmail KONCUK’un bu konuda 18. Milli Eğitim Şurasında yaptığı konuşmalar takip edilebilir.)18. Milli Eğitim Şurasında, Tüm eğitim çalışanları ve öğretmenler kademeli olarak sözleşmeli statüye geçirilsin kararına, sert tepki gösteren, bu kararı değiştirmek için ciddi gerginlikler yaratan yine Türk Eğitim Sen olmuştur.(Bu konuda yaşananlar ve gazete haberleri ve web sitelerinin olayla ilgili haberleri google dan bulunarak kim ne yapmış kim ne yapmamış öğrenlebilir.)Bu konuda aklımıza gelenler bunlar, Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen   sadece öğretmenlerin değil, tüm sözleşmelilerin kadroya geçmelerinin mücadelesini bir gün olsun unutmamış ve unutmayacaktır.16 Nisan Ankara eyleminin hedefi de budur, başta öğretmenler olmak üzere, tüm sözleşmelilerin kadrolu olması.

 

   Biz bunları yaparken bu tatlı su sendikacıları ne yapıyor?Ağababaları ve ablalarının talimatı ile 16 Nisan eylemini kırmaya çalışıyor. Bunlara şunu söylüyoruz, biz mücadeleyi yapmaya devam edeceğiz, nefesimiz yettiğince, kuralsız ve güvencesiz çalışmaya karşı duracağız.Sizin, patronlarınız izin vermeden eylem değil basın açıklaması dahi yapamayacağınızı biliyoruz, “GÖLGE ETMEYİN SİZDEN BAŞKA İHSAN İSTEMİYORUZ.

 

   Bizi utanmadan Ergenekon davası ile eşleştirmeye çalışan bu zavallılar, sözde demokrasi havarileri kendilerine karşı olan herkesi ve her kurumu Ergenekoncu olmakla itham etmektedir. 12 Eylül sürecinde palazlanan, darbe denilince ne anlama geldiğini ancak romanlarda okumuş olan bu sözde demokratlar, Mamak ve C 5’lerde hiç bulunmuşlar mı, yoksa o tarihlerde birilerinin etekleri altına mı saklanmışlardı? Biz Türkiye Kamu Sen olarak 28 Şubat’ta Ankara ve tüm illerde “KESİNTİSİZ DEMOKRASİ İSTİYORUZ” kokartlarını vatandaşların yakalarına takarken, sizin hatırladığınız tek şey, altına saklandığınız eteğin rengi ve modeli olmaktadır.

 

   Bu eylem kırıcılığa soyunmuş güruha son tavsiyemiz şudur;”DEVE KUŞU GİBİ BAŞINIZI KUMA SOKSANIZ DA, TÜM KİRLİLİĞİNİZ HERKESİN MALUMUDUR. BU KİRLİLİĞİ SABUNLA SUYLA, YALANLA TEMİZLEMENİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.ÇIKIN ADAM GİBİ MÜCADELE EDİN, YOKSA EMİN OLUN GELDİĞİNİZ GİBİ GİDECEKSİNİZ.” Bizden söylemesi.

 

   BÜTÜN KAMU ÇALIŞANLARINI 16 NİSAN’DA SAAT 12:00’DA ANKARA ABDİ İPEKÇİ PARKINA DAVET EDİYORUZ.

Son Haberler

PROJE OKULLARINA ÖĞRETMEN ATAMASINA İLİŞKİN BİM KARARI

Sendikamız üyesinin, proje okullarına öğretmen atama işlemleri kapsamında tercih ettiği proje okuluna kariyer ve...

Eylül Ayı e-Bülteni Yayında

Eylül ayı bültenimizi yayımladık! Sendikamızın güncel faaliyetlerini, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve üyelerimize yönelik çalışmalarımızı...

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.