Medeniyet Denilen Tek Dişi Kalmış Canavar Güruhu, HAÇLI RUHU ile Vampirlerin Arkasında Saf Tutmuş. Allah Büyük Zulüm Elbet Helak Olacaktır!
Sözlerine Devlet görünümlü terörist İsrail’in Gazze’deki çocuk, yaşlı demeden uyguladığı soykırımı kınayarak başlayan Genel Başkan Geylan; “Dünya tarihinde kanlı terör örgütlerinin sayısız örneği vardır. Ancak sanırım insanlık, İsrail terör devleti kadar acımasızına hiç şahit olmamıştır, olmayacaktır!” dedi.
Geylan sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet görünümlü terörist İsrail, Gazze’deki Arap Baptist Hastanesini vurdu, 500’den fazla can kaybı olduğu bildiriliyor. Allah’ın gazabı üzerlerine olsun! Savaşın dahi bir ahlakı vardır. Ama Gazze’de bir savaş yok! İnsanlık tarihin şahit olduğu aşağılık soykırımlardan birisine daha şahit oluyoruz. Çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden binlerce cana hunharca kıyılıyor. Ve; Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar güruhu, HAÇLI RUHU ile vampirlerin arkasında saf tutmuş. Allah büyük… Zulüm elbet helak olacak!” dedi.
5.000 TL emeklilerimize yapılan ilave bir artış değil, Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde emeklilerimize verilen Cumhuriyet Bayramı ikramiyesidir.
Emekli maaşlarına da ilave ek ödeme tutarı olan 8 bin 77 TL’nin dâhil edilmesi gerektiğini kaydeden Geylan, “5.000 TL emeklilerimize yapılan ilave bir artış değil, Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde emeklilerimize verilen Cumhuriyet Bayramı ikramiyesidir. Şu anda çalışanlarla emekliler arasında inanılmaz bir fark oluştu. Çalışanların emekli olabilmesi için zamlar taban aylığına yansıtılmalı, 3600 ek gösterge tüm kamu çalışanlarına verilmeli, tüm ek ödemeler emeklilik kesintisine dâhil edilmelidir.” dedi.
Vergi Dilimleri Yüzde 15’e Sabitlenmelidir.
Kamu çalışanlarının şu an vergi kesinti oranlarından dolayı Ocak-Şubat-Mart ayında aldığı maaşı yılın ikinci altı ayından itibaren alamaz hale geldiğine dikkat çeken Genel Başkan, tüm kamu çalışanlarının vergi dilimlerinin yüzde 15’e sabitlenmesi gerektiğini söyledi.
3600 Ek Gösterge Konusunda Her Şey Hazır Sadece Kanun Çıkmalıdır.
3600 konusuna da değinen Genel Başkan Geylan, seçim öncesi verilen sözleri hatırlattı. Geylan; “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; “Birinci dereceye gelen tüm çalışanlar 3600 ek göstere hakkında yararlanacak” ve önceki dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Bilgin de “3600 ek göstergede hazırlığımız tamam. Meclis açılır açılmaz birinci dereceye gelen tüm kamu görevlileri bundan yararlanacak. Eksik kalan tüm kesimler de hakkını alacak” şeklinde açıklamaları olmuştu. Bu sözler unutulmasın. 1. dereceye inmiş tüm memurların ek göstergeleri 3600 olarak düzenlensin!” dedi.
Yardımcı Hizmetler Sınıfında Çalışanlar GIH Sınıfına Alınmalıdır.
Kamuda 110 bin Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan olduğunu hatırlatan Geylan, bu çalışanların yaptıkları işe paralel olarak ve sınavsız şekilde, bir defaya mahsus GIH sınıfına alınmasını talep etti.
Her hangi bir şiddet, taciz olayı olduğunda öğretmene, kamudan önce toplum sahip çıkmalıdır.
Son zamanlarda haber bültenlerinde en sık rastlanan şiddet olaylarına yönelik de değerlendirmede bulunan Genel Başkan Geylan, “Hz. Ali “Bana bir harf öğretinin kırk yıl kölesi olurum.” der. İşte biz bu kültür ile bezenmiş bir toplumuz. Eskiden veliler okula gelerek, ‘hocam eti senin kemiği benim’ der ve canından bir parçası olan evladını böyle bir teslimiyet ve güven içinde öğretmene emanet ederdi. Ancak son zamanlarda art arda gelen öğretmene şiddet olayları ile karşı karşıyayız. Son birkaç haftada Adana, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve nicelerine şahit olduk. Şiddet haberleri artık bir son bulsun. Hem toplum bazında hem de emniyet bazında önlemler alınmalıdır. Öğretmenlerimize sahip çıkılması demek, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkılması demektir. Bu noktada toplum daha çok duyarlı olmalıdır. Her hangi bir şiddet, taciz olayı olduğunda öğretmene kamudan önce toplum sahip çıkmalıdır. Toplum, “nemelazımcılık” anlayışından çıkmalı ve sorumluluk almalıdır.” dedi.
Okullarımızın ihtiyacı olan güvenlik çalışanı kadrosu; bir an önce tahsis edilmelidir.
İki yıl önce eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla etkili tedbirler alınması ve caydırıcı müeyyideler getirilmesi için sendikamızın hazırladığı kanun teklifini hatırlatan Genel Başkan Geylan, bu teklife tüm siyasi partilerin sahip çıkarak, yasalaştırılmasını talep etti. Şiddet olaylarında şikâyet söz konusu olmadan savcılığın kamu davası açması gerektiğini de kaydeden Geylan, devletin kamu çalışanlarına sahip çıkması gerektiğini bildirdi. Geylan; “Hükümet, okullarımızın ihtiyacı olan güvenlik çalışanı kadrosunu bir an önce Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis etmelidir. Güvenlik görevlisi olmayan okulumuz kalmamalıdır. Eğer bütçe buna müsait değil ise bu imkân sağlanana kadar İç İşleri Bakanlığı her okulumuzun kapısının önünde bekçi ya da polis görevlendirmelidir.” ifadelerini kullandı.
Kasım Seminerleri Çevrimiçi Yapılsın
Öğretmenlerin Kasım seminerlerinin geçen yıl olduğu gibi bu sene de çevrimiçi yapılması gerektiğini kaydeden Genel Başkan, öğretmenlerin bu talebine Milli Eğitim Bakanlığı’nın kayıtsız kalmaması gerektiğini söyledi.
Mülakat ile ne yapılırsa yapılsın, hak, hukuk, adalet sağ-la-na-maz.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in; “Eleştiri yapan sendikalar, bazı siyasi partiler, böyle rastgele eleştiri yapacaklarına bana yazılı olarak önerilerini getirmelerini bekliyorum” şeklindeki açıklamasına cevap veren Genel Başkan Geylan; “ Türk Eğitim-Sen olarak, yıllardır öğretmen atamalarından yönetici atamalarına kadar tüm kamuda mülakatın kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. Ehliyet ve liyakate dayanan bir atama sistemi ihdas edilmelidir. Mülakat hak gaspıdır, torpili öncelemektir, bilgiyi ödüllendiren değil, bilgiyi görmezden gelen bir yöntemdir. Mülakat ile ne yapılırsa yapılsın, hak, hukuk, adalet sağlanamaz. Kamuda işe alımlarda sınav puanı esas alınmalıdır.” dedi.
Nakil Yönetmeliği Çıkarılmalıdır.
Üniversite personelinin eş durumundan nakil hakkı verilmesi gerektiğini ısrarla yineleyen Genel Başkan Geylan; “Eş durumundan her hangi bir çalışana tayin hakkının verilmemesi demek, doğrudan Anayasa ihlali anlamına gelir. Çünkü Anayasamızın 41. Maddesi; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.” şeklindeki maddesi ile aile birliğini sağlama hükümlülüğünü getirmiştir. YÖK’e çağrıda bulunarak, nakil yönetmeliği çıkarmasını talep ediyor, üniversite idari personelimize mazeret tayin hakkı verilmesini istiyoruz.” diye konuştu.