Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuda açığa alınmalar ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Koncuk; “Türkiye Kamu-Sen olarak, taşıdığımız sendikal sorumluluk gereği, gereken açıklamaları yapıyoruz.” dedi. Koncuk şunları kaydetti: “Bu sayfalarda bir çok kez yazdım, ancak şuana kadar bu bilinmezlik ortamının nereye gittiğini kimse bilmemekte, kimse kamuoyunu rahatlatacak bir açıklama yapmamaktadır.Açığa almalardan bahsediyorum.Üyemiz olsun, olmasın yüzlerce kişi bir şekilde bizlere ulaşmakta ve durumunu anlatmaya çalışmaktadır.Sorulara cevap verme zorluğu içindeyiz, çünkü bugüne kadar hiç bir yetkili sürecin nereye gittiğini, sonucun ne olacağını açıklayabilmiş değildir.
Burada muhalefet parti liderlerine, kamu çalışanları olarak, bir teşekkür borcumuz olduğunu söylemeliyim. Gerek Sayın Devlet Bahçeli'nin, gerekse Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun her konuşmasında adalet ve hukuk vurgusu yapması son derece önemlidir. Bu yaşanan süreci, adil bir sürece yöneltecek olan, muhalefet partilerinin bu uyarı açıklamaları ile, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, İktidarın aklı selim yaklaşımları olacaktır.Biz de, Türkiye Kamu Sen olarak, taşıdığımız sendikal sorumluluk gereği, gereken açıklamaları yapıyoruz.
Kimseyi suçlamıyoruz, çünkü Türkiye 15 Temmuz tarihinde alçakça bir ihanet ve saldırı ile karşı karşıya kalmış, 241 insanımız şehit edilmiş, TBMM dahi, tarihinde ilk defa bombalı saldırıya uğramıştır. Sonrasında yaşananları ve söz konusu açığa almaları da bu hassasiyetle değerlendirmek durumundayız.Her türlü ihanet odağı ile yapılacak mücadeleyi, alınacak tedbirleri anlarız ve hak da veririz, ancak, bizim gibi, tüm aklı selim insanları rahatsız eden ise, açığa almalarda kantarın topuzunun kaçmış olması, vatansever bir çok insanın da mağdur edilmiş olmasıdır.
Şuan itibarıyla, tüm kamuda yaklaşık 85 bin memur açığa alınmış durumdadır.Şundan en küçük bir şüphemiz yoktur, açığa almalarda bir siyasi görüşe yönelik kasıtlı bir muamele ya da bir sendikal ayrımcılık kesinlikle yoktur.Bazı kurumların hataları, yanlı yaklaşımları istisnadır ve genel bir tavır olarak değerlendirilemez.Bu yanlı tutumlar, sendikamıza ulaştığında, belgeleri sunulmak şartıyla gereği yapılacaktır.OHAL'i, rakip ya da düşman olarak gördüğü kişileri elimine etmek için, bir fırsat olarak gören kurum amirleri ile ilgili, Türkiye Kamu Sen ve bağlı sendikalarımızca gerekli hukuki girişimlerde mutlaka bulunulacak, bayrıca, bunlarla ilgili raporlar Cumhurbaşkanlığı makamı başta olmak üzere, tüm yetkili kurumlara ve muhalefet partilerimize iletilecektir.OHAL'in yayınlanma sebebi açıktır, bu amaca hizmet etmeyen, art niyetli davrananlar, kaos ve kargaşa yaratmaya yönelik çalışmalar yapanlar açıkça suç işlemektedir.Bu ortamda, bulanık suda balık tutmak isteyenler, kendilerini kar edecek zannetmesinler.
Açığa almalar akıl almaz bir boyut kazanmıştır ki, banka, okul kaydı, sanal alem paylaşımları vb sebepleri çok söyledik, bir çok kişinin, yıllar önce üye olduğu, bugün üye olduğunu kendisinin bile hatırlamakta zorlandığı bir dernek üyeliği başlıbaşına açığa alma sebebi olarak görülebilmekte, suçun şahsiliği ilkesine rağmen, eşinden dolayı açığa alınanlar dahi bulunmaktadır.Korkunç bir bilgi kirliliği oluşturulmuştur, bu söz konusu bilgi kirliliğini düzeltebilecek mekanizmalar çalıştırılmamaktadır.Mevcut bilgilere dayanılarak, yapılacak işten atmalar, gerçekte, hiç bir suçu günahı olmayan, fetö terör örgütünün yanından dahi geçmemiş, hatta onları hiç desteklememiş ve sevmemiş binlerce insanın ve ailenin de yok oluşuna sebebiyet verebilecektir.
Yakında Kurban Bayramını idrak edeceğiz.15 Temmuzda 240 vatan evladını, ve sonrasında, kahpe saldırılara, her gün evlatlarımızı kurban veriyoruz, Allah rızası için, Bayram öncesinde, hiç de hak etmemiş, vatansever, masum binlerce insanı da kurban etmeyelim.Doğruyu bulmanın yolu bellidir, suça bulaşmamış insanları tespit etmek hiç de zor değildir.Şimdiye kadar çok söyledim, işten atmalarda hiç acele edilmeden, sağlam, tarafsız bir soruşturma süreci, savunma hakkı verilerek bir çok yanlışı düzeltmek mümkündür.Yetkili makamlarda olanların yapması gereken, önce sakinleşmektir.Kızgınlık ve duygusallık, bizleri adaletle davranmaktan uzaklaştırır.
Bu yazının amacı siyasi veya yanlı bir eleştiri yapmak değil, hepimizi sorumluluk altına sürükleyecek, tarihi bir yanlıştan dönülmesini sağlamaktır.Yaşanacak ve yıllarca sürecek bir toplumsal travma, "biz söylemiştik" diyenleri dahi sorumluluktan kurtaramaz.Allah hepimizin ferasetini artırsın.”
