Cumhuriyetimizin 84’üncü kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. 84 yıllık dev bir ağaç gibi dimdik ve vakur olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugünlere gelebilmek için çok mücadele verdi. Yurdumuzun her köşesi şehitlerimizin kanıyla yıkandı. O şehitler ki; vatanı müdafaa için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamış ve Türk milletine bağımsızlığını kazandırmak için kan deryasında yüzme pahasına düşmanla mücadele etmiştir. Bu nedenle Türk milletinin yeniden dirilmesi için yapılan mücadele, aynı zamanda eşsiz bir kahramanlık destanının adı olmuştur.
Türk milleti bağımsızlık aşığıdır, özgürlük savaşçısıdır. Dolayısıyla milletimiz, genci, yaşlısı, kadını, çocuğuyla cephede birlikte, omuz omuza savaşarak, ülkemizi dört bir taraftan kuşatan düşmanları keskin vuruşlarla alaşağı etmiş ve bağımsızlık ateşini yakmıştır. Ulu Önder Atatürk’te, bağımsızlığımızın kazanılmasının ardından Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşu Türk tarihinin en önemli adımıdır. Aradan geçen 84 yıllık sürede Türkiye Cumhuriyeti güçlü, büyük ve modern bir devlet olma yolunda büyük başarılar göstermiştir. Ancak bugün gelinen noktada yüreğimiz buruk, gözlerimiz nemlidir. Atatürk ve silah arkadaşları önderliğinde yurdumuzu düşmanlardan temizleyen milletimiz, bugün terör belasıyla karşı karşıyadır.
Ne yazık ki, Cumhuriyetimizin 84’üncü yıldönümünü buruk kutluyoruz. Çünkü yüreklerimize düşen kor ateş her geçen gün daha da büyüyor. Son olarak 12 evladımızı şehit vermemiz, 16 askerimizin yaralanması ve 8 askerimizin de PKK’lı teröristlerin elinde olması huzursuzluğumuzu iyice artırmıştır. Şehitlerimizle birlikte öfkemiz dizginlenemez olmuş, bağrı yanık anaların, babaların, eşlerin feryadları yeri, göğü inletmiştir.
Ülkemiz üzerine çöreklenen bu mahlukatlar, dış güçlerinde yardımıyla dirliğimizi bozmak için her türlü saldırıyı yapmaktadır. Bu akbabalara karşı Türkiye tek başına mücadele etmek zorunda kalmaktadır. ABD ve AB terörle mücadelede bizi yalnız bırakmakta, üstelik teröristleri besleyip, büyüterek, o leş sürüsüne her türlü teçhizatı, donanımı ve istihbaratı sağlamaktadır. Peşmergelerde ABD’den cesaret alarak, nemalanarak, küstahlıklarını sürdürmekte, teröristlere kapılarını açarak, onları en iyi koşullarda ağırlamaktadır.
Tüm bunlar gün aşikarken, siyasi irade tezkereyi kullanmaktan çekinmemeli, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin özgür iradesiyle Irak’ın Kuzeyine terörün kökünü kurutana dek, sınır ötesi operasyon yapmalıdır. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğiz. Gerekirse Mehmetçikle birlikte mücadele etmek için kadını ve erkeğiyle gönüllü askerlik yapacağız.
Türkiye hiçbir ülkeden icazet alamaz, hiçbir devletin emirleri doğrultusunda hareket edemez. Şehitlerimizin kanının yerde kalmaması ve Türkiye’nin terör illetinden kurtarılması için artık herkes, özellikle de siyasi erk, ülkemiz üzerindeki tehdit algılamalarının ne denli büyük olduğunun farkına varmalıdır.
Zaten son yapılan teröre tepki mitingleri ile millette, ciddi bir uyanış gerçekleşmiştir. Bu uyanış terörün kökü kazınana kadar devam edecektir. Ayrıca PKK’ya terörist örgüt diyemeyenler, Türkiye’de terörü görmezden gelenler, Türk milletinin meşru müdafaa hakkını inkar edenler, bu yaptıklarının bedelini ağır ödeyeceklerdir. Yok edilen yalnızca PKK olmaycak, PKK’nın sırtını dayadığı, nemalandığı güçler de olacaktır.
Türkiye çapulculara bırakılamayacak kadar değerlidir; Türk milleti, Türkiye’yi üç beş haine böldürtmeyecek kadar onurlu, şerefli ve vatanseverdir. Bu nedenle Türkiye’nin artık cılız seslere değil, kararlı vuruşlara ihtiyacı vardır. Zira PKK ile mücadele havanda su dövmeye benzemez. PKK mücadele, ciddi bir kararlılık ve azim ister. Bu kararlılık ve azim 7’den 70’e tüm Türk halkında mevcuttur.
Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin 84’üncü kuruluş yıldönümünü kutluyor, Büyük Önder Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşını başarıya ulaştıranları, Cumhuriyeti kuranlar ile bugün Cumhuriyeti korumaya çalışanları ve bu uğurda şehit olanları saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.
Saygılarımızla.