TÜRKİYE KAMU-SEN AR-GE MERKEZ. YAPTIĞI ARAŞ. ÇARPICI SONUÇ. AÇIKLANDI

TÜRKİYE KAMU-SEN AR-GE MERKEZİ’NİN YAPTIĞI ARAŞTIRMANIN ÇARPICI SONUÇLARI AÇIKLANDI

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırma 2002 yılından bugüne memur maaşlarının reel olarak %16,7 erdiğini ortaya koydu.

Araştırma, TÜİK’in yıllık enflasyon ve büyüme rakamları ile Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı memur maaşları temel alınarak gerçekleştirildi.

Araştırmada şu ifadelere yer verildi: “Bir ekonomide çalışanların gelirlerinin yalnızca enflasyon kadar artması, vatandaşları ancak ülkedeki zamlardan korurken ekonomik genişleme ve refah artışından pay alınamamasına ve gelir dağılımının dar ve sabit gelirliler aleyhine bozulmasına yol açacak bir durumdur. Bu nedenle çalışanların gelirlerinin gerçek anlamda artması ve gelir dağılımın iyileşmesi için maaşların enflasyon rakamları, ülkedeki ekonomik genişleme ve refah artışı dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir.”  

Bu gerçekler dikkate alındığında Türkiye’de son 11 yılda yaşanan ekonomik büyümeye rağmen kamu çalışanları bu büyümeden yararlanamadı ve reel olarak gelirleri, 2002 yılının bile gerisinde kaldı.

Buna göre 2002 yılı başlangıç olarak alındığında 2013 sonu itibarı ile son 11 yılda TÜFE’nin toplam %160,4 arttığı belirlenirken, ülke ekonomisinin de reel olarak %69 oranında büyüdüğü ortaya konuldu.

Ekonomideki genişlemeyi açıklayan bu iki oran birlikte değerlendirildiğinde, 2002 yılından 2013 sonuna kadar Türkiye ekonomisinin reel olarak %340,2 oranında genişlemesine rağmen memur maaşlarına yapılan ortalama artışların %277,1 ile bu oranın oldukça gerisinde kaldığı görüldü.  

Bu rakamlar, son 11 yılda memur maaşlarının ülke ekonomisindeki büyümenin %16,7 gerisinde kaldığını, başka bir ifadeyle memur maaşlarının 2002 yılından bugüne kadar %16,7 eridiğini ortaya çıkardı.

Konu hakkında değerlendirmelerde bulanan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz gün memur maaşlarının 2002 yılından beri arttığına ilişkin açıklamasına değinerek, “Maaş artışları enflasyonun, zorunlu harcama giderlerinin ve ekonomik büyümenin altında kalıyorsa, oranların büyüklüğü ancak göz boyamak anlamına gelir. Halkı zenginleşmeyen bir ülkenin ekonomisinin büyümesi, o ülkede yalnızca küçük bir azınlığın gelirlerini artırdığını ve gelir dağılımında adaletin bozulduğunu gösterir. 2002 yılından beri ülkemizde yaşanan durum da budur. Resmi verilere dayanılarak yapılan araştırmamız 2002-2013 arasında memur maaşlarının %16,7 eridiğini ortaya koymuştur.” dedi.   

Son bir yılda memur maaşlarının Dolar ve Avro karşısında da %15 dolayında değer kaybettiğini hatırlatan Koncuk, memur maaşlarının enflasyona yenik düştüğünü, memur, emekli, dar ve sabit gelirlilerin büyümeden pay alamadığını bu nedenle de gelirlerin reel olarak azaldığını belirtti. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin toplumsal olayların artmasına neden olduğuna dikkat çeken İsmail Koncuk, “Basında her gün borçlarından dolayı cinnet geçiren vatandaşlarımızın haberlerini izliyoruz. Ülkemizde adeta bir sosyal patlama yaşanıyor. Bir yıl içinde ailenin harcamaları 310 lira artarken, 123 TL zamma mahkûm edilen memur maaşlarının reel olarak arttığını söylemek abesle iştigaldir. Sayın Mehmet Şimşek’in ifadeleri, ne toplumsal ne de bilimsel gerçeklerle uyuşmuyor.” dedi.  

 

 

Son Haberler

BÖLGE İDARE MAHKEMESİNDEN ARTIRIMLI EK DERS ÜCRETİ İLE İLGİLİ OLUMLU KARARLAR

Bilindiği üzere, toplu sözleşmelerde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görev...

AİLE BİRLİĞİ SAĞLANSIN!

Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul/kurumlarda norm kadro fazlası olan öğretmenlerin atamalarına yönelik...

GÖNLÜMDEKİ TÜRK ASRI ŞİİR YARIŞMASI SONUÇLANDI

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması sürecinde fikir ve eserleri ile büyük emeği olan Türk şiirinin önemli ismi Mehmet Emin Yurdakul’un vefatının 80. Yıl dönümü anısına düzenlediğimiz “Gönlümdeki Türk Asrı” şiir yarışması sonuçlandı.

KARİYER EĞİTİMLERİ ÇEVRİMİÇİ YAPILSIN!

Genel Başkanımız Talip Geylan, uzman ve başöğretmenlik eğitimlerinin bir kısmının çevrimiçi bir kısmının da yüz yüze yapılacağına ilişkin haberleri eleştirerek, “Geride bıraktığımız dönemde çevrimiçi yapılan bu eğitimin, hangi verimlilik analizi üzerine formatının değiştirilmek istendiğini anlayabilmiş değiliz!” dedi.