İlköğretim müfredatlarının yenilenmesi kapsamında değiştirilen sekizinci sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında teröristbaşının yakalanması “1990’lı yılların en önemli olaylardan biri de Suriye’de saklanan bölücü örgüt başının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir” şeklinde anlatılmıştı. Bunun üzerine sendikamız bu ifadenin Türk Milleti’nin onurunu zedelediğini belirterek, ders kitabından çıkarılmasını istemişti. Hatta konu Genelkurmay Başkanlığı’nın basını bilgilendirme toplantısında da gündeme gelmiş ve bir soru üzerine Genelkurmay Başkanı İlker BAŞBUĞ, “o dikkatimizi çekti. İnceliyoruz. Gerekeni yapacağız” demişti.
Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı şu açıklamayı yapmıştı: “Bu sene de dağıtılan kitapları kendi siyasi görüşü çerçevesinde inceleyen bir eğitim sendikası, birkaç gün önce medya kuruluşlarına yaptığı açıklamada ‘okul kitaplarında bölücübaşının adının bulunduğunu’ iddia etti. Ne var ki, bu kadar saçma sapan bir konu, Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral İlker Başbuğ’un basını bilgilendirme toplantısında bir televizyoncu tarafından ‘İlköğretim kitaplarında bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın isminin ve resminin yayınlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ diye sorulabilmiştir. Bu iddia bakanlığımızca yalanlanmıştır. Kitap bir tarih kitabıdır. Yakın tarihin önemli olayları anlatılmaktadır. ‘1990’lı yılların en önemli olaylarından biri de Suriye’de saklanan bölücübaşının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir’ şeklindedir. Görüleceği üzere kitapta ne resim ne de isim kullanılmamıştır. Sendikanın açıklamalarını medyada ciddiye almamış ve açıklamalar birkaç yayın kuruluşu dışında kabul görmemiştir. Olayı büyütmek isteyenlerce zaman zaman farklı ortamlarda gündeme taşımak istenmesi karşısında bu açıklama yapılmıştır.”
Anlaşılan o ki, konuyla ilgili açıklamalarımız MEB tarafından geç te olsa ciddiye alındı. MEB skandala ey koyarak, bölücübaşını ders kitabından çıkarma kararı aldı. Böylece Türk Eğitim-Sen bir kez daha gücünü ve haklılığını ortaya koydu.
‘Öcalan’ ders kitabından çıkarılıyor haberi
Milli Eğitim Bakanlığı tepkiler üzerine Abdullah Öcalan’ın yakalanmasını ilköğretim 8’inci sınıf ders kitaplarından çıkarmaya karar verdi
BETÜL KOTAN
ANKARA – Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilköğretim 8’inci sınıf ders kitaplarında yer alan “1990’lı yılların en önemli olaylarından biri de Suriye’de saklanan bölücü örgüt başının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir” ifadesini ders kitaplarından çıkarıyor. Daha önce ders kitaplarında darbelerin anlatıldığı bölümün okutulmamasını isteyen MEB şimdi de yakın tarihi örneklerle değil, soyut yöntemlerle anlatmayı planlıyor.
MEB, yenilediği ilköğretim müfredatında yakın tarihin de yer almasına karar vermiş ve daha önce sadece ikinci dünya savaşına kadar gelişen olaylara yer verilen ders kitaplarında 12 Eylül darbesi, Kıbrıs meselesi, terör olayları ve 28 Şubat süreci gibi konuların da yer bulmasını sağlamıştı. Bakanlık, ilköğretim 8’inci sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabının 7’nci ünitesini yakın Türkiye tarihine ayırmıştı. ‘Atatürk’ten sonra Türkiye: İkinci Dünya Savaşı ve Sonrası’ başlıklı ünitede, askeri müdahalelerden, yakın dönem siyaset hayatına, 11 Eylül olaylarından Körfez Savaşlar’ına, irticai faaliyetlerden, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına çok sayıda konuya yer verilmişti. Ancak, halen üzerinde tartışılan konuların kitapta yer alma şekilleri tepkilere konu olmuştu.
Kitapta özellikle ‘bölücü faaliyetler’e ilişkin bölümde yer alan “1990’lı yılların en önemli olaylardan biri de Suriye’de saklanan bölücü örgüt başının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir” ifadesi başta Genelkurmay olmak üzere birçok kesimden tepki toplamıştı.
Bakanlık bunun üzerine İlköğretim Genel Müdürlüğün İlköğretim 8’inci sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi kitabında başlattığı çalışma tamamlandı. Kitabın 201’inci sayfasında yer alan Öcalanla ilgili ifade kaldırıldı. Kitapta, 28 Şubat süreci, 12 Eylül Darbesi, 12 Mart Muhtırası, 27 Mayıs gibi olayların da somut ifadeler kullanılmadan, soyut bir dille anlatılması kararlaştırıldı.
Kaynak: Radikal Gazetesi
TÜRK EĞİTİM SEN BAKANLIĞIN AÇIKLAMASINA NE CEVAP VERMİŞTİ
MEB APO’LU DERS KİTABINI SAVUNDU!
Tarih: 20.09.2008 Saat: 11:55
Konu: Basın açıklamalarımız
Genel Başkan İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, sekizinci sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabındaki teröristbaşıyla ilgili ifadeleri savunur şekildeki açıklamasını değerlendirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Terörist başının yakalanması önemli bir olaydır.” mantığıyla T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8. Sınıf ders kitabında yer alması, sendikamız tarafından eleştirilmişti. Yaptığımız açıklamada; “8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında, terörist başının adı 1990’lı yılların en önemli olaylardan biri de Suriye’de saklanan bölücü örgüt başının 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir şeklinde yer almıştır” denilmekte ve resminin kitapta geçtiğinden bahsedilmemektedir. MEB yapılan bu açıklamaya, konunun Genelkurmay Başkanına basın tarafından sorulması üzerine bir açıklama yapmıştır.
MEB’in yapılan eleştiriye cevabı, birçok konuda olduğu gibi, yapılan eleştiriden herhangi bir ders çıkarmadığını çok net ortaya koymaktadır. MEB bu olayı değerlendirirken, sendikamızı siyasi görüşümüz doğrultusunda bir değerlendirme yapmakla itham ederek, bir anlamda, kitapta terörist başından söz edilmesini bir hata olarak görmediklerini açıklamıştır.
MEB terörist başı konusunda nasıl bir siyasi tercih içerisinde olduğunu da kamuoyuna açıklamalıdır. MEB, terör ve terörist başı konusunda bu milletin her ferdinin, siyasi görüşü ne olursa olsun, siyasi önceliklerle değil, “ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin huzuru” esasında değerlendirme yaptığını bilmez görünmektedir.
Yaptığımız açıklama üzerine, onlarca televizyon kanalı ve yazılı basında haber yapılan skandal konu, MEB tarafından “sendikanın açıklaması medyada da ciddiye alınmamış ve açıklamalar birkaç yayın kuruluşu dışında kabul görmemiştir” diye, açıklama yapılarak birçok medya kuruluşu da ciddiye alınmamıştır. Bu açıklamayı yapan MEB’in hangi medya kuruluşlarının haberlerini ciddiye aldığını da açıklayarak, bir liste ilan etmesi de gerekirdi. Ciddiye alınmayan medya kuruluşları AKP’nin “evlerinize girdirmeyin” diyerek aleyhte propaganda başlattıkları kuruluşlar mıdır?
Türk Eğitim Sen olarak, Ağrı Dağı’nın adının kitaplarda ARARAT diye yazılmasını, Cumhuriyetin ilan tarihinin bile yanlış verilmesini gözden kaçıran MEB’den bu konuda hassasiyet ve dikkat beklemenin mümkün olmadığını da biliyoruz. Terörist başının yakalanmasını ders kitabına alan ve bunu 90’lı yılların en önemli olaylarından birisi şeklinde yansıtan MEB, böylece, terör örgütünün propagandasının etkisinde kalabilecek 14-15 yaşındaki ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin gözünde terörist başına önem atfetme ihtimalini hiç düşünmemektedir. Çünkü, bu yaş grubundaki çocuklarımızın algılama kapasitesi içerisinde düşünüldüğünde, gerçekleşen önemli bir olaya konu olan şahsın da önemli bir şahsiyet olarak algılanabileceği pedagojik açıdan ciddi bir ihtimal olarak değerlendirilmelidir. Öte yandan terör örgütünün yoğun propagandasıyla karşı karşıya kalan bazı bölge ve mahallelerde, bu konuda öğretmenlerin yaşayacağı sıkıntıları, MEB anlamamaktadır. Sırf bu ifadeden dolayı öğrenciler arasında yaşanacak muhtemel problemler MEB tarafından önemsenmemektedir.
MEB ders kitaplarına alacağı her konuda Türk Milli Eğitimi’nin temel hedeflerini esas almalıdır. Sekizinci sınıf TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında böyle bir konuya yer veren, terörist başından bahseden MEB yetkilileri, hangi pedagojik amacı hedeflediklerini de kamuoyuna açıklamalıdır. Böyle bir ifadeyle eğitimimizin temel hedeflerine ne kadar hizmet ettiklerini de iyi düşünmek zorundadırlar. 14-15 yaşındaki öğrencilerimizin terör ve terörist başı ile ilgili haberleri medyadan duyması, internetten öğrenmesi ayrı bir şeydir, 50-60 kişilik sınıf ortamında böyle bir konunun tartışmaya açılması ayrı bir şeydir. Türk Eğitim Sen olarak, bu derece basit değerlendirmeleri bile yapamayan MEB’in, bu ülkeyi sağlıklı bir şekilde geleceğe taşıyacağından endişe duymaktayız.
MEB’in açıklamasını görmek için:
(YUKARDAKİ LİNKE ULAŞILAMAMAKTADIR. SEBEBİ BAKANLIĞIN İDDİASINI GERİ ÇEKMİŞ OLMASI OLSA GEREK)