Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun beklentileri karşılamaktan çok uzak kaldığı ve adına yakışır şekilde içeriğinin doldurulması gerektiğine dair çağrı yapılan açıklamalarda özellikle kariyer sınavı konusunda öğretmenlerin taleplerine kulak verilmesi vurgulandı.
Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğuna da dikkat çekilen açıklamalarda; kıdeme dayalı olarak 10 yılını dolduran her öğretmenin uzman, 20 yılını dolduran her öğretmenin başöğretmen olması gerektiği kaydedilirken, kanunun içinin öğretmenlerin talepleri doğrultusunda doldurulması istendi.
Yapılan açıklamalarda ayrıca tüm öğretmenlerin sadece kadrolu olarak istihdam edilmesi gerektiğinin altı çizilirken, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi talebi de yinelendi.
Liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetici atama sistemi ihdas edilmesinin gerekliliğine dikkat çekildi. Adaylık Değerlendirme Komisyonlarının teşkilinde siyasal ve sendikal saiklerden uzak bir yapı kurgulanmasının önemi vurgulandı.
Anayasa ve DMK’nın iş güvencesi ile hükümleri ile öğretmenlerin her türlü istihdam, özlük, ödeme, disiplin, terfi, izin, atama iş ve işlemlerinin Meslek Kanunu içinde yer alması, başarıyı esas alan objektif bir ödül sistemi hayata geçirilmesi, ek ders ücretlerinin %100 artırılması, bu oranın Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı oranda yansıtılması, vergi diliminin %15’e sabitlenmesi istendi.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin arttığına, bu nedenle eğitim çalışanlarının can güvenliği endişesi yaşadığına dikkat çekilirken, bu noktada şiddeti önleyici ve caydırıcı tedbirlerin hayata geçirilmesinin çok önemli olduğu vurgulandı. TBMM’nin yapacağı yasal düzenlemelere büyük ihtiyaç duyulduğu ifade edilen açıklamalarda, bu hususun Meslek Kanunu’nda mutlaka yer alması gerektiği belirtildi.
Öte yandan performans değerlendirmesi gibi öğretmenlerin motivasyonunu olumsuz etkileyecek bir değerlendirmenin kesinlikle olmaması gerektiğinin altı çizilirken; müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görev yapanların aylık karşılığı ve isteğe bağlı ek ders ücreti karşılığında derse girme zorunluluğunun kaldırılması ile tüm öğretmenlerin maaş karılığı ders saatlerinin 15 saate eşitlenmesinin Meslek Kanununda yer alması gerektiğine dikkat çekildi.
Ekonomik sorunların giderek arttığı, öğretmenlerin ev kirasını, faturalarını dahi ödeyemeyecek noktaya geldiği bildirilen açıklamalarda, değişen ekonomik koşullara binaen promosyon anlaşmalarının güncellenmesi gerektiğine, bunun eğitim çalışanlarına adeta can suyu olacağına dikkat çekildi. “Temmuz 2022 öncesinde ödemesi yapılan promosyon ücretlerinin enflasyon oranı ve memur maaş artışları karşısında değer kaybetmesi, bu anlaşmaların ise uzun yıllar uygulanmaya devam edecek olması nedeniyle promosyon ücretlerinin güncellenmelidir. MEB’e bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ve üniversitelerimizin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmelidir. Bu durum zaten zor ekonomik koşullarda yaşayan eğitim çalışanlarına bir nebze olsun rahat nefes aldıracaktır, onlara adeta can suyu olacaktır” denildi.