Şu anda 80 bin teknik öğretmen işsiz geziyor, öğretmen olamıyor, piyasada iş bulamıyor. Nereden nereye geldik.
Katsayı adaletsizliğinin mesleki ve teknik eğitimi çok olumsuz etkilediğini kaydeden Koncuk, bugün 80 bin teknik öğretmenin işsiz gezdiğini söyledi. Koncuk şöyle konuştu: “1981 yılında öğretmenliğe başladım. 1985 yılında Adana Yeşilevler Endüstri Meslek Lisesine, 1988 yılında da Adana Çukurova Elektrik Endüstri Meslek Lisesine tayin oldum. 33 yıllık öğretmenlik hayatımın 28 yılı Endüstri Meslek Liselerinde çalışmakla geçti. Kadrom hala Çukurova Endüstri Meslek Lisesindedir. Branşım İngilizce, ama teknik öğretmenden daha teknik öğretmenim. Teknik eğitimin sorunlarını çok iyi bilirim.
Endüstri Meslek Liseleri diğer liselerden farklıdır. Hareketli okullardır. 1985 yılından bu yana meslek liselerinde çalışmamdan dolayı, mesleki teknik eğitiminin Türkiye’deki yol haritasını çok iyi gözlemledim. 1985 yılında bu okullar çok daha farklıydı, teknik öğretmenler çok daha farklıydı. Teknik öğretmenlerin kıymeti vardı. 1988 yılında okulumuzu açtık. Okulumuzda elektrik, elektronik ve bilgisayar bölümü olmak üzere üç bölüm vardı. Ancak sadece iki tane öğretmenimiz vardı, ikisi de yeni mezun olmuştu, ikisi de elektrik öğretmeniydi. Okulda elektronik ve bilgisayar öğretmeni yoktu. Onlar her iki derse de giriyordu. Gerçekten meslekçi bulmak açısından zor günlerdi. O dönemlerde teknik öğretmenler piyasada çok kolay iş bulurdu. Çünkü teknik öğretmenler kendi alanlarında iyi yetişmişlerdi. Dolayısıyla öğretmenlik yapmazlardı. Teknik öğretmenler öğretmenlik yapmadıkları için, onlardan azami faydalanmak amacıyla, teknik öğretmenlere diğer branş öğretmelerinden daha fazla ek ders vermişlerdi. Teknik öğretmenler 47 saat derse girebilmektedir. Bu durum, teknik öğretmenlerin son derece az olmasından kaynaklanıyordu. 1990’lı yılların sonuna kadar çok ciddi teknik öğretmen ihtiyacı yaşadık.. Şu anda ise 80 bin teknik öğretmen işsiz geziyor, öğretmen olamıyor, piyasada iş bulamıyor. Nereden nereye geldik. 1996 yılına kadar teknik öğretmen bulunmazken, ne oldu da bugün 80 bin teknik öğretmen işsiz gezer hale geldi? Bir plansızlık her zaman vardır. Bunun acısını bizim evlatlarımız çekiyor.
Sanayiciler, meslek liselerinden mezun olanların niteliklerini düşük buluyor. Bu noktada sorumluluk hepimizindir. Ne yapmak lazım? Biz, suçlu aramıyoruz. Sendika olarak bu konudaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz.
Mesleki ve teknik eğitimin önemine dikkat çeken Koncuk, öğrencilerin kalifiye olması ve hayat içinde kendisine bir yol açabilmesi için bir mesleğe yatkınlığının oluşması gerektiğini kaydetti. Genel Başkan şunları söyledi: “Mesleki ve teknik eğitim önemli bir alandır. Ülkeler bu alanda başarılı olmalıdır. Akademik, genel liseler önemsizdir demek istemiyorum, ama öğrencilerin kalifiye olması, hayat içinde kendisine bir yol açabilmesi için bir mesleğe yatkınlığının oluşması gerekmektedir. Son yıllarda bu da tartışılıyor. 1990’lı yıllardan beri mesleki ve teknik eğitimin çağ nüfusu içindeki oranının yüzde 65 olması gerektiğini söyleriz, ama, dünyada gelişen anlayışın bu olmadığına dair iddialar var. Mesela; OECD ülkelerinin mesleki ve teknik eğitimdeki oranı yüzde 47.5 civarında. Daha çok gelişen anlayış şu anda sadece bir alanda öğrenci yetiştirmek değil, daha geniş alanda öğrenci yetiştirmek. Yani mesleki teknik eğitim öğrencilerini matematiği, fiziği, kimyayı bilen öğrenciler olarak yetiştirmeliyiz. Onları sadece metal işleri öğrencisi olarak görmek yanlıştır. İmam hatiplere giden öğrenci sadece Kuran-ı Kerim dersi mi görmeli, yoksa pozitif bilimleri de bilmeli mi?
PISA sonuçlarına göre meslek lisesi öğrencileri, genel lise öğrencilerine oranla çok alt düzeyde. Ara eleman iddiasıyla mezun oldular, ama ara eleman da yetiştiremedik. Sanayiciler, meslek liselerinden mezun olanların niteliklerini düşük buluyor. Bu noktada sorumluluk hepimizindir. Ne yapmak lazım? Biz, suçlu aramıyoruz. Sendika olarak bu konudaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir noktayı daha dile getirmek istiyorum. Piyasada çalışan teknik öğretmenlerin unvan problemi vardır. Birilerinin buna el atması gerekir. Teknik öğretmen unvanını kullandırmıyorsanız, o zaman bu insanlara başka bir unvan oluşturalım. Bunlar ciddi problemlerdir.”
Açılış konuşmalarının ardından üç ayrı çalışma grubu oluşturuldu. Teknik eğitimde öğretmen yetiştirme politikalarını ele alan komisyon; mevcut durum, dünyada uygulanan sistemler, Türkiye’nin ihtiyacı olan sisteme ait öneriler ve ataması yapılmayan teknik öğretmenlerin istihdamına yönelik önerileri tartışıyor.
İkinci komisyon, mevzuattan kaynaklanan sorunlar ve çözüm önerilerini masaya yatırıyor. Burada da; Mesleki Eğitim Kanunu, yönetmelikler (mesleki ve teknik eğitim, ek ders, norm kadro, yönetici atama vs.), genelgeler ve istihdam konusunda sektör temsilcilerinde farkındalık oluşturmaya yönelik öneriler ele alınıyor.
Üçüncü komisyon da, zorunlu eğitimin teknik ortaöğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerine etkisi, teknik eğitimde ortaöğretim yükseköğretim ilişkisini inceliyor.
Çalıştay, 3 Mart tarihinde sonuç raporlarının okunmasıyla sona erecektir.
Genel Başkanın Konuşması İçin Tıklayınız