Şura: Danışma, konsey, kurul, encümen, danışma kurulu, divan, heyet gibi anlamlara gelir.
Gerek Kuran-ı Kerimde gerekse Hadis-i Şeriflerde Müslümanların işlerini danışarak,birbirleriyle görüşerek yapmaları konusunda emirler ve uyarılar vardır.
Milli eğitim şuraları da ilkini Atatürk’ün yaptığı günden bu yana zaman zaman yapılmaktadır.
Tavsiye kararları niteliğinde olan Milli Eğitim Şuraları; Türk milli Eğitiminin geleceğinin , eğitim çalışanlarının problemlerinin giderilmesi, Türk milli eğitimine katkılarının artırılması için yapılacakların tartışıldığı ve bakanlığa tavsiye edildiği toplantılardır.
Şuraya katılacaklar Milli Eğitim Bakanlığının çıkardığı yönetmelikle belirlenmiş olup katılımcıları belirleyen de mevcut iktidar ve yöneticiler olmaktadır.
Türk Milli Eğitimine her yönden katkıda bulunacak, ülkemizin ve gençliğimizin geleceğinde en büyük rolü olan eğitimimizin geleceği ile ilgili tavsiye kararlarının alınacağı bu Şuraya katılacaklar tabii ki önce tarafsız olması gerekmektedir.
Ben şahsen bu iktidar zamanında yapılan ve 17. ,18. ve son olarak Aralık 2014’ de Antalya’da 19.su yapılan Milli Eğitim Şurasında bunları göremediğim gibi eğitim çalışanlarının aleyhine tavsiye kararlarının alındığını gördüm. Bu şuralara katılanların belki tamamı değil ama büyük çoğunluğu mevcut iktidarın taraflı olarak çağırdığı, gelecekte Türk Milli eğitimine şekil vermek için dayanak olarak kullanmaya çalıştığı ve kullandığı şuralar haline getirilmiştir.
2010 yılında Kızılca Hamamda yapılan 18. Milli eğitim şurasında bunu yaşamıştık. 19. Milli Eğitim Şurasında da bunların değişik şekillerini yaşadık.
18. milli eğitim şurasında beyni kiraya verilmiş bazı insanların teklifleriyle ‘’öğretmenlerin tamamının sözleşmeli yapılması’’teklifi komisyondan tüm mücadelelerimize rağmen oy çokluğu ile geçirilmişti. O dönemde Genel Başkanımız sayın İsmail Koncuk’un üstün gayretleri ve demokratik tehditleri ile genel kurulda bizim teklifimizle bu madde kurul kararından çıkarılmış iken; yine 4+4+4 kararı, Milli Güvenlik Bilgisi dersinin kaldırılması ve Andımızın kaldırılması 18.milli eğitim şurasında aldırılmış ve iktidarın işine geldiği için uygulamaya koymuş olduğu kararlardı.
19. Milli Eğitim Şurasında da hemen hemen aynı şeyler yaşandı. Yine özel seçilmiş ve iktidara hizmetten başka derdi olmayan bazı kişiler ve sendikamsı yapılar tarafından aynı oyun oynanmaya çalışılmıştır.
!7,18.ve 19. Milli Eğitim Şuralarından tecrübeli olan sendikamız genel başkanı ve genel merkez yöneticilerinin katıldığı 19.Milli eğitim Şurasında eğitim çalışanları aleyhine getirilen teklifler geri püskürtülmüştür.
Benim katıldığım’’öğretmen niteliklerinin artırılması’’ komisyonunda:
1-Eğitim fakültelerine girişte sözlü sınav getirilmesi;
2-Öğretmen alımlarında sözlü sınav konulması,
3-Eğitimin yerel yönetimlere devredilmesi,
4-Tüm öğretmenlerin sözleşmeli yapılması,
5-İlk atamada öğretmenlerin hiçbir mazeret kabul edilmeden en az üç yıl çalışmaları gibi akla zarar teklifler beyni kiraya verilmiş bazı sipariş kişilerce teklif edilmiştir.
Bu akla zarar teklifler maalesef küçük menfaatler için cinsini satan keklikler misali bazı öğretmen ve yöneticilerce desteklenmiştir.
Öğretmenlerin sözleşmeli yapılması teklifi maalesef Milli Eğitim Vakfının başkanlığını yapan, bir zamanlar bu bakanlıkta müsteşar yardımcılığı yapmış bir zattır.
Bu zata tarafımdan burada ifade edemeyeceğim en ağır sözlerle cevap verilmiş ve oylama sonunda bu teklif reddedilmiştir.
Eğitimin yerel yönetimlere devredilmesi teklifi de yine maalesef akademik kariyeri olan bir kişi tarafından verilmiştir.
Bu kişiye de: böyle bir teklifin yıllardır pkk denilen bölücü örgüt tarafından yapıldığını, bu teklifini bilmeyerek yapıyorsa cehalet içinde olduğunu,bilerek yapıyor ise bunun ihanet olduğunu komisyonun huzurunda söyledim.
Bu ağır konuşmalar sonunda maalesef bu zatları destekleyenler oldu ve 25 e karşı 37 oyla bu aklı zarar teklifler reddedildi.
Bu teklifleri reddettirdikten sonra:
Sendikamız adına yaptığımız:
1-Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi,
2-Öğretmenlere yıpranma payı verilmesi,
3-Ek ders ücretlerinin artırılması,
4-Zorunlu bölgelerde görev yapan öğretmenlere ek ödeme yapılması,
5-Nöbetlere ek ücret ödenmesi,
6-Doktora ve Yüksek Lisans yapanlara ek ders ücretlerinin artırılması teklifimiz komisyonda kabul edildikten sonra genel kurulda da kabul edilmiştir.
Bunun yanında Eğitime hazırlık ödeneğinin tüm çalışanlara verilmesi, yüksek lisansın tayin nedeni olması gibi tekliflerimiz maalesef komisyonca kabul görmemiştir.
Böylece komisyonda bulunan öğretmen arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi 18.Milli Eğitim Şurasında olduğu gibi 19.Milli Eğitim şurasında da Türk Eğitim -Sen damgasını vurmuş;
İYİ Kİ TÜRK EĞİTİM SEN VAR dedirtmiştir.