Kadrolu öğretmenlik yerine "Sözleşmeli köleliğin" ihdas edildiği, her gün değişen yönetmeliklerle eğitimcilerin yarınlarının ne olacağından endişe duyduğu, hak, hukuk bilmez, tanımaz idarecilerin inisiyatif kullandığı bir ortamda eğitim öğretim başlıyordu.

Eğitim- Öğretimin yönetiminde bölücülerin etkin olduğu bir ortamda "Türk Milli Eğitimi" başlıyordu.
Açlık sınırında veya altında ücretler alarak görev yapmaya çalışan eğitimciler olarak, eğitim öğretim döneminin başladığına sevinemiyorduk.
Tek sevincimiz, canımız, göz bebeklerimiz öğrencilerimizin cıvıl cıvıl seslerini duymuş olmaktı.
Ve diyorduk ki; MUTSUZUZ, EĞİTİM ÇALIŞANLARI MUTSUZ..!
Eğitimin ve çalışanların sorunlarına dikkat çekebilmek için; 18 Eylül günü,  üzerinde soru işareti bulunan büyük bir siyah flamayı bütün şubelerimiz asmıştır ve kitlesel basın açıklamaları yapmışlardır. Bu flamalar 15 gün boyunca şubelerimizin dışarıya bakan cephelerinde asılı kalacaktır.
Bütün üyelerimiz ve ayrıca sendikalı sendikasız eğitim çalışanları da olmak üzere 18 Eylül bu gün,  soru işaretli siyah kokartı yakalarına takarak derslere girmişlerdir.
Sağır kulakların bizleri duymasını, kör gözlerin görmesini, donmuş ve hırs esiri olmuş beyinlerin bir nebze olsun eğitimi ve eğitim çalışanlarının sorunlarını duymuş, görmüş ve anlamış olmasını umuyoruz.

Hükümet tarafı bütün kamu çalışanlarına olan olumsuz bakışını, husumet tavrını netleştirmiştir.
Türk Eğitim sen olarak önümüzdeki günlerde radikal eylemler de dahil, diğer bütün eylem yolları denenecektir.  Amacımız Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarına çözüm bulabilmek, baskı unusuru oluşturabilmektir.
Eylemimize destek veren bütün eğitim çalışanlarına teşekkür ediyoruz.