BAZI
ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE SOSYAL
SİGORTALAR VE GENEL
SAĞLIK
SİGORTASI KANUNU VE DİĞER BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 6111
|
|
Kabul
Tarihi: 13/2/2011
|
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Kapsam ve tanımlar
MADDE 1- (1) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü
Kısımlarında yer alan hükümleri;
a) 4/1/1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;
1)
31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan
vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve
bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,
2) 2010 yılına ilişkin olarak 31/12/2010
tarihinden (bu tarih dâhil) önce
tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri,
gecikme zamları,
3) 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına
bağlı olmayan vergi cezaları,
b) 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu,
mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanun, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili
Seçimi Kanunu, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu,
18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları
ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 10/7/2003
tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 25/4/2006 tarihli ve 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı
Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
gereğince verilen idari para cezaları,
c)
Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun kapsamında takip edilen ve
vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; adli ve idari para cezaları ile 7/3/1954 tarihli ve 6326
sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı,
mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan
şeker fiyat farkı, mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma
Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının
Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan
akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 4/6/1985 tarihli ve
3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı
ile madencilik fonu, 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye
istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç olmak üzere, asli ve fer’i amme
alacakları,
ç) 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı
Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan
ve Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, zamlar ve gecikme zammı
alacakları,
d) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri
tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayımlandığı
tarihe veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna
kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan;
1) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden
kaynaklanan, 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin; sigorta primi, emeklilik
keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik
destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
2) 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin
isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı
gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
3) Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı
bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı
sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre
ödenmesi gereken, 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin sosyal
güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı
alacakları,
4) 30/11/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin
yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik
işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme
cezası ve gecikme zammı alacakları,
5) 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari
para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
6) İlgili kanunları gereğince takip edilen 2010 yılı
Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin; damga vergisi, özel işlem vergisi ve
eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları,
e) İl
özel idarelerinin, idari para cezaları ve 3213 sayılı Kanuna istinaden
alınan özel idare payı hariç, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve
vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan, asli
ve fer’i amme alacakları,
f) Belediyelerin;
1) İdari para
cezaları ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun
mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince belediyelere ödenmesi
gereken paylar hariç, 213 sayılı Kanun
kapsamına giren ve 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken
beyannamelere ilişkin vergi ve
bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 2010
yılına ilişkin olarak 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk
eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme
zamları, bunların dışında kalan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/12/2010 tarihinden
(bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş bulunan, asli ve fer’i amme alacakları,
2) 2464
sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/12/2010
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş bulunan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i
alacakları,
3)
3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin
su abonelerinden olan ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su
kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde
düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları,
g)
20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri
su ve kanalizasyon idarelerinin vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih
dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü
ceza ve zamlar dâhil) alacakları,
ğ)
İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine,
teçhizat, demirbaşlar ile kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan
emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar beyanı,
h) Bu
Kanunun ilgili bölümlerinde geçen diğer alacaklar,
hakkında
uygulanır.
(2) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü
Kısımlarında geçen;
a) Vergi tabiri, 213 sayılı Kanun kapsamına giren
vergi, resim, harç ve fon payı ile eğitime katkı payını,
b)
Gümrük vergileri tabiri, ilgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya
ihracında uygulanan ve Gümrük Müsteşarlığına bağlı gümrük idarelerince
takip ve tahsil edilen gümrük vergisi, diğer vergiler, eş etkili vergiler
ve mali yüklerin tümünü,
c)
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için
belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları
endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını,
ç)
Beyanname tabiri, vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri,
ifade
eder.
(3) Bu
Kanunun Beşinci Kısmı bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde
değişiklik yapılması ve yeni hükümler ihdasına ilişkin hükümleri kapsar.
İKİNCİ KISIM
Maliye Bakanlığına, Gümrük
Müsteşarlığına, İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Bağlı Tahsil Dairelerince
Takip Edilen Amme Alacakları ile Belediyelerin ve Büyükşehir
Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Bazı Alacaklarına İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Tahsilatın Hızlandırılmasına İlişkin Hükümler
Kesinleşmiş alacaklar
MADDE 2- (1) Maliye Bakanlığına, Gümrük Müsteşarlığına, il
özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen
amme alacaklarından bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih dâhil);
a) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin/gümrük vergilerinin ödenmemiş
kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i
alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve
şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere/gümrük vergilerine bağlı faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı
olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı
gecikme zamlarının tamamının,
b) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş
olan vergi cezaları ile iştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle
kesilmiş olan vergi cezalarının ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer
kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri
asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezalarının; % 50’si
ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde
gecikme zammı yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen
ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme
zamlarının tamamının,
c) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme
süresi henüz geçmemiş bulunan ve bu Kanunun 1
inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan idari para
cezalarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i
alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
cezaya bağlı fer’ilerin tamamının,
ç) Ödenmemiş olan ve yukarıdaki bentlerin dışında kalan (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve
Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş
olan amme alacakları dâhil) asli
amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz,
cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i
alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve
şekilde tamamen ödenmesi şartıyla uygulanan faiz, cezai faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının,
d) 20/2/2008
tarihli ve 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili
Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri gereğince ödenmesi gerektiği
halde bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan tutarların bu
madde kapsamında ödenmesi halinde 5736 sayılı Kanun gereğince hesaplanan
binde iki oranındaki faiz alacaklarının tamamının,
tahsilinden vazgeçilir.
(2) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine
tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi hükmü uygulanır.
(3) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak
2010 yılında tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş
olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları yerine bu
Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar
ödenmek suretiyle bu madde hükmünden yararlanılır. Bu takdirde, 2010 yılına
ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu müteakip ödenecek taksitlerde,
vergi aslının ödenmesi şartı aranmaz.
(4) Bu Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu
taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine
bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu Kanun
hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla bu Kanunda belirtilen ödeme
süresi sonuna kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar
Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz.
(5) 2464 sayılı
Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ücretler ile su kullanımından
kaynaklanan alacaklardan vadesi
31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar
ile bunlara bağlı fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü
zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü
uygulanır.
(6) 2560 sayılı
Kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin
vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; su ve atık su bedeli
alacak asıllarının tamamı ile bunlara bağlı
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen
her türlü zamlar dâhil) hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi
hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar
sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi
halinde bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil)
tahsilinden vazgeçilir.
(7) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen
borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış
davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
(8) 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) dâhilde işleme
rejimi kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ancak bu Kanunda öngörülen
başvuru süresi sonuna kadar ihracat taahhüt hesabı müeyyideli kapatılan
dâhilde işleme izin belgesi/dâhilde işleme izni kapsamına giren takibe konu
kamu alacaklarına bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanır.
Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme
alacakları
MADDE 3- (1) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri
nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen,
resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine
ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si ile bu tutara
ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük
vergilerinin % 50’si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı
olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme
zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla gümrük vergilerine
ilişkin gümrük yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya
idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan tahakkuklar hakkında da bu
fıkra hükmü uygulanır.
(2) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla bölge idare mahkemeleri
veya Danıştay nezdinde ilgisine göre itiraz veya temyiz süreleri geçmemiş
ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep
süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen
veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin
tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki
tutar esas alınır. Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın;
a) Terkine ilişkin karar olması halinde, ilk
tarhiyata/tahakkuka esas alınan vergilerin/gümrük vergilerinin % 20’si ile
bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla, verginin/gümrük vergilerinin kalan % 80’inin,
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen
vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının
tamamının,
b) Tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması
halinde, tasdik edilen vergilerin/gümrük vergilerinin tamamı ile bu tutara
ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla,
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen
vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının
tamamının,
tahsilinden vazgeçilir. Ancak, verilen en son
kararın bozma kararı olması halinde birinci fıkra hükmü, kısmen onama
kısmen bozma kararı olması halinde ise onanan kısım için bu fıkranın (b)
bendi, bozulan kısım için birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla sadece vergi
cezalarına/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin dava
açılmış olması halinde;
a) Asla bağlı cezaların,
verginin/gümrük vergilerinin bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması veya 2 nci maddeye ilişkin olarak bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, tamamının ve bunlara
bağlı gecikme zamlarının,
b) Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezalarından/gümrük
yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarından bu maddenin birinci
fıkrasında belirtilen safhada olanlarda cezanın % 25’inin, ikinci
fıkrasının; (a) bendinde belirtilen safhada olanlarda cezanın % 10’unun, (b) bendinde belirtilen
safhada bulunanlarda tasdik edilen ceza tutarının % 25’inin, bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,
tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkranın (b) bendi hükmü
tarh edilen vergi ile birlikte dava konusu edilen asla bağlı olmaksızın
kesilen vergi cezaları için de uygulanır.
(4) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla üçüncü fıkra kapsamı dışında kalan ve bu Kanunun 1
inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para
cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi
geçmemiş veya dava açılmış olması halinde; kesilen idari para cezalarından
ilk derece yargı merciinde ihtilaflı olanlarda cezanın % 50’si, ilk derece
yargı merciinin cezayı kaldırdığı ancak itiraz veya temyiz merciinde
yargılamanın devam ettiği safhada olanlarda cezanın % 20’si, ilk derece
yargı merciinin kısmen veya tamamen onayladığı cezalarda onaylanan kısmın %
50’si ile bu tutara faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme
alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezalar ile bu cezalara bağlı fer’i
alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(5) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip,
ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden
verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş
olan vergi cezaları için üçüncü fıkra hükmü uygulanır.
(6) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak
iştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilen vergi cezalarında,
cezaya muhatap olanlar bu madde hükmünden üçüncü fıkranın (b) bendinde
açıklandığı şekilde yararlanır.
(7) Bu maddeye
göre ödenecek alacakların tespitinde esas alınacak olan en son karar,
tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce (bu tarih dâhil) taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır.
(8) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden
yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya
uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış
ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar da bu madde hükmünden
yararlanır.
(9) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar
vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer
vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu
vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden
vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim
yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde
belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan
taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.
(10) Bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına
giren alacaklara karşı dava
açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına
başvurulmaması şarttır.
(11) Bu
madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak bu Kanunda
belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan ilk
tarhiyata/tahakkuka göre belirlenen alacaklar başka bir işleme gerek
olmaksızın takip edilir. Şu kadar ki, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
verilmiş olan en son yargı kararının, tarhiyatın/tahakkukun tasdikine
ilişkin olması halinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacaklar takip
edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan
İşlemler
İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan vergiler
MADDE 4- (1) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak,
bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde, tamamlanamamış
olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanunun
matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam
edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin % 50’si
ile bu tutara gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği
üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak
gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %
25’inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı
başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının % 50’sinin,
vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın % 75’inin, vergilere bu
Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
(2) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak
iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap
olanların, cezanın % 25’ini birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde
ödemeleri halinde cezanın kalan % 75’inin tahsilinden vazgeçilir.
(3) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip,
ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden
verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi
cezaları hakkında bu madde hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, asla bağlı
vergi cezalarının bu madde kapsamında tahsilinden vazgeçilebilmesi için
verginin bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce ödenmiş olması veya bu Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi
şarttır.
(4) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce tamamlandığı halde, bu tarihte
ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir
komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve
tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat üzerine bu maddenin birinci ve
ikinci fıkralarında belirtilen şekilde belirlenen tutarın, birinci fıkrada
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden
yararlanılır.
(5) Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için
madde kapsamında ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin dava
açılmaması şarttır.
(6) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, 213 sayılı Kanunun
tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş,
ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte
vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar için de bu
madde hükmü uygulanır.
(7) Bu Kanunun 3 üncü maddesi ile bu madde hükmünden
yararlananlar, ayrıca 213 sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma
ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamazlar.
(8) Bu madde uygulamasında incelemeye başlama, bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce mükellefler nezdinde; vergi
incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa bağlanması, vergi
incelemesi yapılmak üzere mükellefin yazı ile davet edilmesi, kanuni defter
ve belgeleri isteme yazısının tebliğ edilmiş olması, matrah tesisine yönelik
tutanak düzenlenmesi ya da kanuni defter ve belgelerin incelenmek üzere
vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmiş olması hallerini kapsar.
Pişmanlıkla ya da kendiliğinden yapılan beyanlar
MADDE 5- (1) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak,
bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar;
a) 213 sayılı Kanunun;
1) 371 inci maddesine göre beyan edilen matrahlar
üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak
pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının,
2) 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kendiliğinden
verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı
ile hesaplanacak gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının,
b) 4458 sayılı
Kanuna ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği halde
yükümlü tarafından beyan edilmeyen aykırılıkların, ilgili gümrük idaresine
bildirilmesi durumunda, gümrük vergilerinin tamamı ile hesaplanacak faiz yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla faizlerin ve idari para cezalarının tamamının,
c) 2010 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine
ilişkin olarak emlak vergisi bildiriminde
bulunmayan veya bildirimde bulunduğu halde vergisi eksik tahakkuk eden
mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz
kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı
gecikme faizi ve gecikme zammı yerine
bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, bu
alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının,
tahsilinden vazgeçilir.
(2)
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde
sayılan diğer ücret mükelleflerinin, 2011 yılı Mart ayı sonuna kadar vergi
dairelerine başvurarak 2011 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh
ettirmeleri ve karnelerine işletmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin
olarak herhangi bir vergi ve ceza aranmaz. Bu mükelleflerden daha önce
mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama tarihi olarak bu
Kanuna göre yaptıkları müracaat tarihi esas alınır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Matrah ve Vergi Artırımı
Gelir
ve kurumlar vergisinde matrah artırımı
MADDE 6- (1) Gelir ve
kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde
vergiye esas alınan matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar, 2006 takvim yılı için % 30, 2007 takvim yılı için
% 25, 2008 takvim yılı için % 20, 2009 takvim yılı için % 15 oranlarından
az olmamak üzere artırdıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda
bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu
yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat
yapılmaz.
(2)
Gelir vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıl ile
ilgili olarak vermiş oldukları gelir vergisi beyannamelerinde, zarar beyan
edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da
hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir
elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin
bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması halinde, vergilendirmeye esas
alınacak matrah ile birinci fıkraya göre artırdıkları matrahlar, işletme
hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için 2006 takvim yılı için
6.370 liradan, 2007 takvim yılı için 6.880 liradan, 2008 takvim yılı için
7.480 liradan, 2009 takvim yılı için 8.150 liradan, bilânço esasına göre
defter tutan mükellefler ile serbest meslek erbabı için 2006 takvim yılı
için 9.550 liradan, 2007 takvim yılı için 10.320 liradan, 2008 takvim yılı
için 11.220 liradan, 2009 takvim yılı için 12.230 liradan az olamaz. Sadece
basit usulde vergilendirilenler için vergilendirmeye esas alınacak asgari
matrah, bilânço esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş
tutarların ilgili yıllar itibarıyla 1/10’undan, geliri sadece gayrimenkul
sermaye iradından oluşanlar için 1/5’inden, geliri bunlar dışında kalan
diğer gelir vergisi mükellefleri için ise işletme hesabı esasına göre
defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutardan az olamaz. Bu fıkranın
uygulamasında ilgili yıllar itibarıyla gayrimenkul sermaye iratları için
belirlenen istisna tutarları dikkate alınmaz.
(3)
Kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıl ile
ilgili olarak vermiş oldukları beyannamelerinde, zarar beyan edilmiş olması
veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname
verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya kazanç elde etmiş olup
da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında
bırakanlar dâhil) olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrahlar
ile birinci fıkraya göre artırdıkları matrahlar, 2006 takvim yılı için
19.110 liradan, 2007 takvim yılı için 20.650 liradan, 2008 takvim yılı için
22.440 liradan, 2009 takvim yılı için 24.460 liradan az olamaz.
(4) Bu
madde hükmüne göre artırılan matrahlar, % 20 oranında vergilendirilir ve
üzerinden ayrıca herhangi bir vergi ve fon alınmaz. Ancak, gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait
yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu beyannameler üzerinden
tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu
Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinden yararlanmamış olmaları
şartıyla, bu madde hükmüne göre artırılan matrahları % 15 oranında
vergilendirilir. İstisna, indirim ve mahsuplar nedeniyle bu beyannameler
üzerinden ödenmesi gereken verginin bulunmaması halinde de bu hüküm
uygulanır.
(5)
Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci
maddesi, geçici 67 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 13/6/2006 tarihli ve
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasına
göre vergi tevkifatına tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlarının da
bulunması halinde, birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine ve
tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlar üzerinden tevkif
edilen vergilerin, ait olduğu yıla ilişkin olarak birinci fıkrada
belirtilen şekilde artırılması şarttır.
(6)
Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci
maddesi, geçici 67 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 5520 sayılı Kanunun
15 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan vergi tevkifatına tabi kazanç
ve iratları muhtasar beyanname ile beyan etmemiş olmaları halinde, bu
yıllara ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine ve
tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlara ait tevkifat
matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna
kadar, üçüncü fıkrada belirtilen asgari matrahın % 50’sinden az olmamak
kaydıyla beyan etmeleri şarttır. Bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahlar
üzerinden % 15 oranında vergi hesaplanır.
(7) Bu maddenin
beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan hükümlerden yararlanarak artırımda
veya beyanda bulunan mükelleflerin, bu yıllara ilişkin olarak birinci
fıkrada belirtilen vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için
ilgili yıllarda vergiye esas alınan kurumlar vergisi matrahlarını da üçüncü
fıkrada belirtilen tutarlardan az olmamak üzere birinci fıkrada belirtilen
şekilde artırmaları şarttır.
(8)
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu madde hükmünden yararlanarak
beyan ettikleri matrahları artırmaları halinde, daha önce tevkif yoluyla
ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden
mahsup edilmez.
(9)
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları
yıllara ait zararların % 50’si, 2010 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup
edilmez.
(10)
İstisna ve indirimler nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu
yapılabilecek tutarlar ile geçmiş yıl zararları bu madde hükmüne göre
artırılan matrahlardan indirilemez.
(11)
Matrah artırımında bulunan mükelleflerin yıllık gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile
ilgili taleplerine ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.
(12) İşe
başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş
mükellefler hakkında ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar,
faaliyette bulunulan ay sayısı (ay kesirleri tam ay olarak) dikkate
alınarak hesaplanır.
(13) Bu
maddenin birinci fıkrası kapsamında matrah artırımında bulunulan vergilendirme
dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp
kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
Katma
değer vergisinde artırım
MADDE
7- (1) Katma değer vergisi
mükelleflerinin, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri
(ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) beyannamelerindeki hesaplanan katma
değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için % 3, 2007 yılı
için % 2,5, 2008 yılı için % 2 ve 2009 yılı için % 1,5 oranına göre belirlenecek
katma değer vergisini, vergi artırımı olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan
etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde
söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme
dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı
yapılmaz. 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun
11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17 nci
maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükelleflerde
artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan
vergiden düşülür.
(2) Bir
aylık vergilendirme dönemine tabi olan katma değer vergisi mükelleflerince,
artırımda bulunulmak istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili
olarak;
a)
Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme
ait beyannamenin verilmiş olması halinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş
olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının
ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık
hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden birinci
fıkrada belirtilen oranlara göre artırım tutarı hesaplanır.
b) Hiç
beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş
olması halinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah
artırımında bulunulmuş olması şartıyla, artırılan matrah üzerinden % 18 oranında
katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden
yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit
ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden
matrah artırımında bulunmaları şarttır.
c)
İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki
teslim ve hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan katma
değer vergisi bulunmaması ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden
oluşması halinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah
artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden % 18 oranında
katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden
yararlanılır. Şu kadar ki, ilgili takvim yılı içinde yukarıdaki işlemlerin
yanı sıra vergiye tabi işlemlerin de mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan
vergisi çıkan mükelleflerin bu madde hükmüne göre ödemeleri gereken katma
değer vergisi tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak % 18
oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren
mükellefler, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında
bulunmamaları halinde bu madde hükmünden yararlanamaz.
(3)
Vergilendirme dönemi üç aylık olan katma değer vergisi mükelleflerinin,
yıllık asgari artırım tutarı, hiç beyanname vermemiş olmaları halinde
ikinci fıkranın (b) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde, en az bir dönem
için beyanname vermiş olmaları halinde ise aynı fıkranın (a) bendinde
belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenir.
(4)
Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın
vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Şu
kadar ki, mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe
başlamaları ya da işi bırakmaları halinde, faaliyette bulunulan
vergilendirme dönemleri için bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde
artırımda bulunulur.
(5)
Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme
dönemlerine ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp
kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
(6)
Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi
incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için,
sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım
talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade
hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili
inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer
vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler
için tarhiyat önerilemez.
(7) Bu
madde hükmüne göre ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi
matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara alınmaz,
ödenmesi gereken katma değer vergilerinden indirilmez veya herhangi bir
şekilde iade konusu yapılmaz.
Gelir
(stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisinde artırım
MADDE
8- (1) 193 sayılı Kanunun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca hizmet erbabına
ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, her bir
vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla
verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine
ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için % 5,
2007 yılı için % 4, 2008 yılı için % 3 ve 2009 yılı için % 2 oranında
hesaplanacak gelir vergisini, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci
ayın sonuna kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri
halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri
yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak ücret yönünden gelir
(stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmaz.
(2)
Birinci fıkra kapsamında vergi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan
vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak;
a)
Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme ilişkin
beyanname verilmiş olması halinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine ilişkin
gayrisafi tutar ortalaması alınmak suretiyle bir yıla iblağ edilerek,
artırıma esas olmak üzere yıllık ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi
matrahı bulunur ve bu tutar üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlarda
gelir vergisi hesaplanır.
b) Hiç
beyanname verilmemiş olması halinde, her ay için hesaplanacak asgari gelir
(stopaj) vergisine esas olmak üzere en az;
1) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve
hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,
2)
İlgili yılda aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde,
bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar verilmiş olmak şartıyla, izleyen
vergilendirme dönemlerinde verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki
işçi sayısı kadar işçi,
3) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç
verilmemiş olması halinde en az iki işçi,
çalıştırıldığı
kabul edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde onaltı yaşından
büyük işçiler için geçerli olan asgari ücret tutarı esas alınarak
hesaplanan gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden birinci fıkrada
belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle bu maddeden
yararlanılır.
(3) 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2), (3), (5),
(11) ve (13) numaralı bentleri ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ve 30 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca vergi tevkifatı yapmaya mecbur
olanların, ilgili yıl içinde verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil)
muhtasar beyannamelerinde (ilgili yıl içinde verilen muhtasar
beyannamelerde beyan edilen tutarlar bir yıla iblağ edilmeksizin) yer alan
söz konusu ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı
üzerinden;
a) 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) ve (5) numaralı
bentleri ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere 2006 yılı için % 5,
2007 yılı için % 4, 2008 yılı için % 3 ve 2009 yılı için % 2 oranında
hesaplanacak vergiyi,
b) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3)
numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bentlerinde yer alan
ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere 2006 ila 2009 yılları için her bir yıl
itibarıyla % 1, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(11) ve (13) numaralı bentlerinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak
üzere ilgili yıllarda geçerli olan tevkifat oranının % 25’i oranında hesaplanan
vergiyi,
bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar idareye
başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler
nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait
vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak bu ödemeler yönünden gelir
(stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.
(4)
Üçüncü fıkra kapsamında matrah veya vergi artırımında bulunulan yıl içinde
hiç muhtasar beyanname verilmemiş olması veya muhtasar beyanname verilmekle
birlikte artırılması istenen ödeme türünün beyannamede bulunmaması halinde;
a) 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde
yer alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter
tutan gelir vergisi mükellefleri için belirlenmiş asgari gelir vergisi
matrah tutarının % 50’si esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) vergisi
matrahı üzerinden % 15 oranında hesaplanan vergiyi,
b) 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi ile
5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer
alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için beyana tabi geliri sadece gayrimenkul
sermaye iradından oluşan gelir vergisi mükellefleri için belirlenen asgari
gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) veya
kurumlar (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 15 oranında hesaplanan
vergiyi,
c) 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile
5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 30 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (a) bentlerinde yer alan ödemeler nedeniyle
ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için
belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen
gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 3, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(11) numaralı bendinde yer alan ödemeler için % 2, (13) numaralı bendinde
yer alan ödemeler için de % 5 oranında hesaplanan vergiyi,
ödemek
suretiyle, bu maddeden yararlanılır.
(5) Bu
madde uyarınca artırımda bulunulması durumunda ayrıca gelir veya kurumlar
vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartı aranmaz.
(6)
Gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunmak
isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde
faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için (ay kesirleri tam ay olarak
dikkate alınmak suretiyle) bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde
artırımda bulunulur.
(7)
Gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl
içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem
beyanı ile birlikte dikkate alınır.
(8) Bu
madde hükmüne göre artırıma esas ücret tutarı ile matrahlar, gelir veya
kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak
dikkate alınmaz.
(9) Bu
madde kapsamında artırımdan yararlanılarak hesaplanan gelir vergisine
herhangi bir istisna ve indirim uygulanmaz.
Matrah
ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümler
MADDE
9- (1) Bu Kanunun 6 ncı, 7 nci ve
8 inci maddelerine göre;
a)
Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu
Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesine göre belirlenen oranın bir kat fazlası oranında uygulanacak
gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur.
b)
Hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi
matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmez;
indirim, mahsup ve iade konusu yapılmaz.
c)
Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmaz ve tahsil olunmaz.
ç)
Matrah veya vergi artırımında bulunulması, 213 sayılı Kanunun defter ve
belgelerin muhafaza ve ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel
teşkil etmez.
(2) Daha
önce nezdinde vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler, vergi incelemesi
yapılan yıllar için de artırımda bulunabilirler.
(3)
İdarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi
yapma hakkı saklıdır.
(4) Bu
Kanuna göre matrah veya vergi artırımında bulunulması, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir
işlemlerine engel teşkil etmez. Ancak, artırımda bulunan mükellefler
hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin, bu Kanunun 6
ncı maddesinin onbirinci fıkrası ve 7 nci maddesinin altıncı fıkrası
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde, bu
işlemlere devam edilmez. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi
incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmaz.
İnceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farkı tespit
edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının
vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş
olması şartıyla, inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, bu Kanunun 6 ncı,
7 nci ve 8 inci madde hükümleri ile birlikte değerlendirilir. İnceleme ve
takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve
takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal
ettirilmesidir.
(5)
Matrah veya vergi artırımı dolayısıyla mükelleflerce verilen yıllık,
muhtasar ve katma değer vergisi beyannameleri ve diğer beyannameler için
damga vergisi alınmaz.
(6) 213
sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve
belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka
yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya
suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler”, bu Kanunun 6
ncı, 7 nci ve 8 inci madde hükümlerinden yararlanamazlar.
(7)
Mükelleflerin bu Kanuna göre matrah veya vergi artırımı yaptıkları
dönemlere ilişkin olarak kanuni süresinde vermedikleri anlaşılan
beyannameler nedeniyle 213 sayılı Kanunun usulsüzlük ve özel usulsüzlük
cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
(8) Bu
Kanun hükümlerine göre matrah veya vergi artırımı ile ilgili olarak doğru
beyan edilmemesi veya vergi hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden
vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılır ve bu Kanunda
açıklandığı şekilde tahsil edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Stok Beyanları
İşletmede
mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar
MADDE
10- (1) Gelir ve kurumlar vergisi
mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde
mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları
kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç
bedel ile bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar
bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine
kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.
(2)
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, birinci fıkra hükümleri
uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve
demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için
ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi
halinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve
demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman
addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz
konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.
(3)
Birinci fıkra uyarınca beyan edilen; genel orana tabi makine, teçhizat,
demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden % 10 oranı, indirimli orana tabi
diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu
oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir
beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde
ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi
hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen
vergi genel esaslara göre indirilir. Bu emtia, makine, teçhizat ve
demirbaşlar için 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası
hükmü uygulanmaz.
(4) Bu
madde kapsamında bildirilen kıymetlerin satılması halinde satış bedeli,
bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamaz.
(5) Özel
tüketim vergisi konusuna giren malları bu madde kapsamında beyan eden ve
alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin bu malların beyan tarihindeki
miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini bu
maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen beyanname verme süresi içinde ayrı
bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri halinde bu mallar
bakımından 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (3)
numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu şekilde beyan edilerek ödenen özel
tüketim vergisi için vergi cezası kesilmez.
(6) Bu
madde hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası
uygulanmaz.
Kayıtlarda
yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan
alacaklar
MADDE
11- (1) Kayıtlarda yer aldığı
halde işletmede bulunmayan mallar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Gelir
ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler
dâhil), kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan
emtialarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna
kadar, aynı nev'iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit
edilen gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü
vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına
intikal ettirebilirler. Gayrisafi kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre
tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının
belirleyeceği oranlar esas alınır.
b) Bu
fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve
gecikme faizi uygulanmaz.
(2)
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve
ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a)
Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2010 tarihi itibarıyla düzenleyecekleri bilançolarında
görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin
esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer
nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile
ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi
dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan
vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu
fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya
kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen
vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul
edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir
tarhiyat yapılmaz.
(3)
Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile
ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde
değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma
zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Sosyal Güvenlik Kurumuna Bağlı Tahsil
Dairelerince Takip Edilen
Alacaklara İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Tahsilatın Hızlandırılmasına İlişkin Hükümler
Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları
MADDE 12- (1)
2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce tahakkuk ettiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olan;
a) 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta
primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi,
sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu
Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre
ödenmesi imkanı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk
sigortası primi,
c)
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen
damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
asılları
ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı
gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(2)
Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık
statüsü kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması
nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi
gerekenlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna
kadar tescili yapılmış olanların, 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara
ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan sosyal
güvenlik destek primi asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği
tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme
cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(3)
30/11/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki
inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği
halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan; özel
nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön
değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik
tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara
gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve
şekilde ödenmesi halinde bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme
zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(4)
31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce kesinleştiği halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının
% 50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
halinde idari para cezası asıllarının kalan % 50’si ile idari para cezasına
uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının
tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(5) Bu madde kapsamına giren alacakların;
asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olmasına rağmen,
fer’ilerinin bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş
fer’i alacağın % 40’ının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
halinde kalan % 60’ının tahsilinden vazgeçilir.
Dava safhasında bulunan veya dava açma süresi sona
ermemiş idari para cezaları
MADDE 13- (1)
31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar tahakkuk
ettiği halde dava safhasında veya dava açma süresi sona ermemiş olan idari
para cezası asıllarının % 25’i ile bu tutara ödeme sürelerinin
bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
halinde, idari para cezası asıllarının kalan % 75’i ile idari para cezasına
uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
(2) Bu madde kapsamına giren alacakların tahakkuk
ettiği tarih itibarıyla bu madde için öngörülen başvuru süresinin onbeş
günden az kaldığı hallerde, bu alacaklar için bu maddeye göre yapılacak
başvuru süresi tahakkuk tarihinden itibaren onbeş gün olarak uygulanır.
Ön
değerlendirme, araştırma veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim
tutarları
MADDE 14- (1) 30/11/2010
tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile
ihale konusu işlere ilişkin olup, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için
bu Kanunun yayım tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvurulduğu
halde bu sürenin sonuna kadar Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene
tebliğ edilememiş olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda
bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları
ile bu alacaklara gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin
başlangıç tarihinden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, ilk taksit bu Kanuna göre hesaplanan tutarın işverene
tebliğ edildiği tarihi izleyen ikinci aydan başlamak üzere, bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan
gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının
tahsilinden vazgeçilir. Şu kadar ki, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilen
eksik işçilik tutarları üzerinden hesaplanan sigorta prim tutarları, bu
Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen alacaklar için
öngörülen süre ve şekilde ödenir.
(2) Bu madde ile 12 nci ve 13 üncü madde
hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen
şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına
başvurmamaları şarttır.
(3) Bu madde ile 12 nci ve 13 üncü madde
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların taksit ödeme
süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir
takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri
halinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına
ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.
Sosyal güvenlik borç yapılandırma anlaşmalarının
ihyasına ilişkin hükümler
MADDE 15- (1)
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü
veya geçici 25 inci maddeleri uyarınca yeniden yapılandırıldığı halde,
taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları nedeniyle yeniden
yapılandırma haklarını kaybetmiş olanlardan, yapılandırmaları oniki taksite
kadar yapılmış olanların, ödenmemiş taksit sayısı dörtten fazla
olmayanların; yapılandırmaları yirmidört taksite kadar yapılmış olanların,
ödenmemiş taksit sayısı sekizden fazla olmayanların; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar yazılı olarak
başvurmaları halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşmaları anılan
Kanun hükümleri uyarınca yapılmış olan başvuru tarihi ve taksitlendirme
süresi dikkate alınarak ihya edilir.
(2) Bu
Kanun uyarınca yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilen borçluların,
yeniden yapılandırma anlaşmalarının bozulduğu tarihten sonra 5510 sayılı
Kanunun geçici 24 üncü ve geçici 25 inci maddeleri kapsamına giren borçları
için bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar yapmış oldukları ödemeler, anılan
Kanun hükümlerine göre mahsup edilir.
(3) İhya
veya mahsup işlemleri sonucunda süresi içinde ödenmediği veya eksik
ödendiği anlaşılan taksit tutarlarının tamamının, ödeme süresinin sona
erdiği tarihten ödemenin yapılacağı tarihe kadar her ay için Hazine Müsteşarlığınca
açıklanacak bir önceki aya ait Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen
Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına bir puan
eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması
sonucunda hesaplanacak faiz tutarıyla birlikte bu maddeye göre yapılan
başvuru tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar ödenmesi halinde ilgili
Kanunda öngörülen yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanılır. Bu
fıkrada belirtilen ödeme yükümlülüklerinin söz konusu üç aylık süre içinde
tam olarak yerine getirilmemesi halinde yeniden yapılandırma hakkı
kaybedilir ve yapılandırma işlemleri iptal edilir.
(4) Bu
madde kapsamına giren alacakların üçüncü fıkrada belirtilen şekilde tamamen
ödenmemesi halinde, ihya öncesi duruma dönülerek ödedikleri taksit
tutarları sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre borçlarına
mahsup edilir.
(5) 5510
sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddeleri kapsamına giren
borçları yeniden yapılandırılanlardan, yeniden yapılandırma haklarını
kaybetmiş olup kapsama giren borçlarının tamamını sosyal güvenlik
mevzuatının ilgili hükümlerine göre ödemiş olanlar hakkında bu madde
hükümleri uygulanmaz. Borçlarını kısmen ödemiş olup bu maddeden yararlanmak
için başvuranlara, daha önce ödemiş oldukları tutarlar iade edilmez, bu maddenin
birinci ve ikinci fıkraları saklı kalmak kaydıyla mahsup işlemi yapılmaz.
(6) Bu
madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddede belirtilen
şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve
kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
Sigortalılık süreleri durdurulanların ihya prim borçları
MADDE 16-
(1) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan mülga 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ve
mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre tescilleri yapıldığı halde prim
borçları nedeniyle ilgili kanunları uyarınca sigortalılık süreleri
durdurulmuş ve bu sigortalılık süreleri bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ihya edilmemiş olanların kendileri veya hak sahipleri, bu sigortalılık
sürelerinin ihyası amacıyla 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin
ikinci fıkrasına istinaden bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar yapacakları yazılı müracaatlarında, durdurulan bu sigortalılık
süreleri için ödeyecekleri prim tutarının, sigortalılık süreleri
durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu Kanunun 12
nci maddesinin birinci fıkrasına göre
hesaplanmasını talep edebilirler. Bu şekilde hesaplanan prim borç tutarının
tamamı bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen beşinci ayın sonuna kadar
ödendiği takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Bu maddede belirtilen süre içinde hesaplanan borç tutarının tamamının
ödenmemesi halinde ihya işlemi geçerli sayılmaz ve bu madde kapsamında
ödenmiş olan tutarlar ilgilinin bu madde kapsamı haricinde başkaca prim
borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli ve Ortak Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Diğer
alacaklar ve çeşitli hükümler
MADDE
17- (1) 7/11/1996 tarihli ve 4207
sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 30/3/2005 tarihli ve 5326
sayılı Kabahatler Kanununun 39 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları
hariç olmak üzere, 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce idari
yaptırım kararı verildiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ilgilisine tebliğ edilmemiş olan ve genel bütçeye gelir kaydı gereken ve
her bir kabahat için 120 Türk Lirasının (bu tutar dâhil) altında kalan
idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların ve bunlara
bağlı fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkra kapsamına giren ve
mülga 5539 sayılı Kanun ile 6001 sayılı Kanun gereğince verilen idari para
cezası ile birlikte ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 Türk Lirası ve
altında kalan geçiş ücretleri için de bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2004 tarihinden (bu tarih dâhil) önce
olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183
sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı
ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk Lirasını aşmayan asli
alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı fer’i alacakların,
aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 100 Türk Lirasını aşmayanların
tahsilinden vazgeçilir.
(3) Gümrük
Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2010
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu
halde bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında gümrük
idarelerince takibi gereken her bir alacağın; türü, yükümlülüğü, asılları
ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk Lirasını aşmayan asli
alacakların, idari para cezalarında 65 Türk Lirasını aşmayanların ve
tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklarda toplamı 100 Türk Lirasını
aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(4) Bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar yapılmış
ödemelere ilişkin olmak üzere, 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun kapsamında almakta oldukları aylıkları % 50 fazlası ile geri
alınması gerekenlerden, bu % 50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarların
tahsilinden vazgeçilir; tahsil edilmiş olanlar mahsup ve iade edilmez.
(5) 5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan
işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2010 veya
önceki bir tarihe ilişkin olduğu halde ödenmemiş sigorta primi,
işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50
Türk Lirasını aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara
bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 100 Türk Lirasını
aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(6) 5510
sayılı Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca
primleri yılı merkezi yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu
idarelerince ödenmesi gereken aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarına ilişkin genel
sağlık sigortası primleri ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanunun 50
nci, geçici 7 nci ve geçici 9 uncu maddeleri uyarınca İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanması gerekip de Türkiye İş Kurumu tarafından Sosyal
Güvenlik Kurumuna ödenmemiş olan sigorta primlerine ait bu Kanunun
yayımlandığı ayın sonuna kadarki gecikme cezası ve gecikme zamlarının
tahsilinden vazgeçilir.
(7)
a) 16/8/1961
tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununun
geçici 4 üncü maddesi hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunarak
Kuruma olan borçlarını ödeme taahhüdünde bulunan borçlulardan, bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla taahhütlerini yerine getirmemeleri nedeniyle anılan madde
hükmünden yararlanma hakkını kaybedenler; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar Kuruma
başvuruda bulunmaları ve ödeme süresi geçmiş borçlarının tamamını, anılan
madde kapsamında belirlenen ilgili ödeme süresinin bitim tarihinden bu
Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine
göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak fazla ile birlikte, bu
fıkrada belirlenen başvuru süresinde, diğer taksitlerini ise 351 sayılı
Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre belirlenen sürede ödemeleri halinde
351 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükmünden yararlandırılır.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemelerini süresinde yapmış olan ve
ödemeleri devam eden borçlular ile (a) bendinden yararlanan borçlular; bu
Kanunun yayımlandığı tarihten
sonra ödeyecekleri taksitlerin bir takvim yılında üç veya daha az taksitin
süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik
ödenen taksit tutarlarının son taksit ödeme süresi sonuna kadar, gecikilen
her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen
gecikme zammı oranında hesaplanacak fazlası ile birlikte ödenmesi şartıyla
351 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükmünden yararlandırılır. Bu
fıkra kapsamındaki alacakların taksit ödeme süresinin son gününün resmi
tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati
sonunda biter. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığının görüşü alınarak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından
belirlenir.
(8) a) 4/12/1984 tarihli ve 3093 sayılı
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu uyarınca 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna
bildirilmesi gereken yükümlülüklere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar (bu tarih dâhil) vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi
geçmemiş olan elektrik enerjisi satış bedeli payı ve bandrol ücretlerinin
aslı ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve faiz yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, 31/12/2010 tarihinden önce yapılan
tespitlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde
ödenmemiş olan idari para cezalarının %
25’inin; dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi halinde, bu alacaklara
bağlı gecikme faizi ve faizin tamamı ile idari para cezalarının kalan %
75’inin tahsilinden vazgeçilir. Bu hükümden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların bu fıkra hükmünden
yararlanabilmesi için ilk taksit ödeme süresi içerisinde Kurum tarafından
hesaplanan takip masraflarını da ödemeleri şarttır.
b) Bu fıkranın kapsadığı dönemlere
ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde, bu tarihe
kadar tamamlanamamış olan bandrol ücretleri ve elektrik enerjisi satış bedeli payına
ilişkin incelemelere devam edilir. Bu incelemelerin tamamlanmasından sonra
hesaplanan bandrol ücretleri ve elektrik enerjisi satış bedeli payının
tamamı ve kesilen idari para cezalarının % 25’i ile bu tutarlara gecikme
faizi ve faiz yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ilgiliye yapılacak
bildirim tarihine kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine
göre belirlenen oranda hesaplanan faizin tamamının, bildirim tarihinden
itibaren altmış gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit başvuru
süresinde başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte
ödenmesi şartıyla, bandrol ücretine bağlı idari para cezalarının kalan %
75’i ile gecikme faizi ve faizin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(9) a) 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
Kurulması Hakkında Kanun kapsamında, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından 31/12/2010 tarihinden
önce kullandırılan ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce uygunsuzluğu tespit edilmiş olan veya 31/12/2010
tarihi itibarıyla geri ödemeleri ihlal
edilmiş desteklerden kaynaklanan ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla;
1) Yargı kararı ile kesinleştiği halde ödenmemiş
bulunan taahhütlü kredi faiz desteklerinin, geri ödemeli desteklerden
ödenmemiş destek tutarının ve geri ödemesiz desteklerden ise uygunsuzluğu
tespit edilmiş ve haklarında hukuki işlem başlatılmış olan destek tutarının
aslı ile bu alacaklara bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanan faiz yerine TEFE/ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,
2) Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan
taahhütlü kredi faiz destekleri asıllarının, hakkında hukuki işlem
başlatılmamış olan geri ödemesiz desteklerin asıllarının,
bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
şartıyla bu alacaklara bağlı faizlerin tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla KOSGEB tarafından
taksitlendirilmiş destek alacakları ile ilgili olarak da bu fıkra hükmünden
yararlanılabilir. Bu takdirde ödenmiş tutarlar için taksitlendirme işlemleri
geçerli sayılır ve kalan borç tutarı üzerinden bu fıkra hükmünden
yararlandırılır. Bu hüküm taksitlendirilmiş geri ödemeli desteklerde
ödenmemiş destek tutarları için de uygulanır.
c) Bu fıkra hükümlerinden yararlanabilmek için
belirtilen diğer şartların yanı sıra fıkra kapsamında ödenecek destek
unsurlarıyla ilgili olarak açılmış davalar sonlandırılır ve yargılama
giderleri ile vekâlet ücretleri ilk taksit ödeme süresi içinde ödenir.
ç) Haklarında; hukuki işlem devam eden işletmelerin
bu fıkra hükmünden yararlanarak borçlarını ödemek istemeleri halinde bu
iradelerini başvuru dilekçelerinde belirtmeleri ve idarenin talep ettiği
alacak tutarını kabul etmeleri, hukuki işleme ilişkin mahkeme/icra
masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri
şarttır. Bu takdirde, idarece açılmış davalar sonlandırılır ve bu sebeple
idareden herhangi bir masraf ve vekâlet ücreti talep edilemez ve bu
alacakla ilgili herhangi bir dava açılamaz.
d) Bu fıkra hükmünden yararlanarak borçlarını ödeyen
işletmeler KOSGEB tarafından sağlanan yeni desteklerden faydalandırılır.
(10) a) Türkiye
Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) veya bu Şirketin hissedarı
olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden kaynaklanan
alacaklarından ve 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu
Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile
Görevlendirilmesi Hakkında Kanun kapsamında mevcut sözleşmeleri uyarınca
faaliyet göstermekte olan dağıtım şirketlerinin Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumundan lisans almadan önceki faaliyet dönemlerine ilişkin elektrik
tüketiminden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 31/12/2010 tarihi
itibarıyla geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
olanların asıllarının tamamı ile bu alacaklara
ilişkin fer’iler yerine, bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar söz konusu alacakların asıllarına
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar abonesi bulunulan
dağıtım şirketine başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk
taksit bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere
bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla fer’ilerin tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
b) (a) bendinde sayılan kuruluşların tarımsal sulamada
kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından, vadesi
31/12/2010 tarihi itibarıyla geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olanların asıllarının tamamının, bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar abonesi bulunulan
dağıtım şirketine başvuruda bulunularak ilk taksit bu Kanunun yayımını
izleyen dokuzuncu aydan başlamak üzere ve her yıl ilk taksidin tekabül
ettiği ayda toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların
ödenen kısmına isabet eden fer’ilerin tahsilinden vazgeçilir. Tarımsal
sulamada kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakların bu Kanunda
belirtilen taksit ödeme zamanını alacakların bulunduğu bölgeler, iller, ürünlerin
hasat dönemleri dikkate alınarak değiştirmeye şirket yönetim kurulları
yetkilidir.
c) Bu fıkra hükmü, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
çeşitli kanun hükümlerine veya TEDAŞ
veya hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin yönetim kurullarının
yetkisi ile taksitlendirilmiş ve taksit ödemeleri devam etmekte olan
alacaklar için, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla bakiye tutar
içindeki alacak aslı, taksitlendirme şartları ihlal edilmiş olan alacaklar
için ise ödenmemiş toplam tutar içindeki alacak aslı dikkate alınarak
uygulanır.
ç)
TEDAŞ’a ait olup tahsilatı özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerince
sürdürülen ve bu fıkra kapsamına giren alacaklar da bu fıkra hükmünden
yararlanır.
d) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunması halinde, asıl borçlular ve kefiller hakkında
sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve takip işlemleri durdurulur. Bu takdirde, borçluların mahkeme
masraflarını, icra masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile
birlikte ödemeleri şarttır.
e) Özel
sektör elektrik dağıtım şirketleri, alacaklarını bu fıkrada öngörülen
şekilde yapılandırabilirler.
(11) a) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmesi gerektiği halde ödenmemiş olan;
18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
Odalar ve Borsalar Kanunu hükümlerine göre üyelerin oda ve borsalara, oda
ve borsaların da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine olan aidat borçları asıllarının tamamını; 7/6/2005
tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu
hükümlerine göre esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara aidat
borçları ile odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve
federasyonların konfederasyona olan katılma payı borçlarının asıllarının
tamamını; 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine
göre avukatların ve stajyer avukatların baro kesenekleri ile staj kredisi
borçlarının asıllarının tamamını; 1/6/1989
tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali
Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları
odalara olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan birlik payı
borçlarının asıllarının tamamını; 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye
İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun hükümlerine göre ihracatçıların üyesi oldukları ihracatçı
birliklerine olan üyelik aidat borçları asıllarının tamamını; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen aydan başlamak üzere altı ay içinde ödemeleri
halinde bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
fer’i alacakların, alacak asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
kısmen veya tamamen ödenmiş olması halinde
ödenmiş borç asıllarına isabet eden faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden
vazgeçilir. Baro keseneğinin ve staj kredisi borcunun ödenmemesine bağlı
olarak yürütülen levhadan ve sicilden silme işlemleri ile yasal takip
işlemleri bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen aydan itibaren altı ay süreyle durdurulur.
b) Bu fıkranın
(a) bendinde belirtilen kuruluşların dışında kalan ve kanunla kurulmuş olan
meslek kuruluşları da, gerek üyelerinin odalara gerekse odaların üst
kuruluşlara olan aidat veya üst kuruluş payı niteliğindeki alacaklarını bu
fıkrada öngörülen şekilde yapılandırabilirler. Bu fıkra hükmünü uygulamaya
ilgili meslek kuruluşunun üst kuruluşu yetkili olup, bağlı odalarca üst
kuruluşun kararı uygulanır.
(12) 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre kurulan organize sanayi bölgelerinin
sınırları içerisinde faaliyet gösteren katılımcılardan olan ve 31/12/2010 tarihi
itibarıyla ödeme süresi geçtiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş bulunan elektrik ve su bedeli ile yönetim aidatları
alacakları asıllarının tamamı ile bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı,
gecikme faizi, faiz gibi fer’i alacaklar yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere
ikişer aylık dönemler halinde azami oniki taksitte tamamen ödenmesi
şartıyla bu borçlara hesaplanan gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi
fer’i alacakların tahsilinden vazgeçmeye organize sanayi bölgelerinin
müteşebbis heyetleri/genel kurulları yetkilidir.
(13) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında bulunan sigortalılar, bu Kanun kapsamındaki
borçlarını yapılandırmaları halinde, yapılandırılan borç haricinde altmış
günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış
günden fazla prim ve prime ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu
borçlarını ilgili kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup
ödeme yükümlülüklerini de yerine getiriyor olmaları kaydıyla, bu Kanuna göre yapılandırılan
borçlarının bir taksitini tam olarak ödemelerinden itibaren hak sahipleri de dâhil genel sağlık sigortasından
yararlanmaya başlatılır.
(14) T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün yol
bakım ve onarım giderleri karşılığı olarak 31/12/2010 tarihi itibarıyla Ulaştırma Bakanlığından olan
ve bu Bakanlıkça tespit edilen alacaklarına karşılık, bu Genel Müdürlüğün
ve bağlı ortaklıklarının 31/12/2010 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vadesi
geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla ödenmemiş ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip
edilen her türlü vergi, fon ve paylar ile vergi cezaları, bunlara bağlı
gecikme zammı ve gecikme faizlerinden oluşan borçlarının (4749 sayılı Kanun
kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan borçları
dâhil); merkezi yönetim bütçesinin gelir ve gider hesaplarıyla
ilişkilendirilmeksizin mahsup suretiyle terkin edilmesine, Ulaştırma
Bakanının teklifi üzerine Maliye Bakanı yetkilidir. Bu kapsamda mahsuba
konu olacak borçlara bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra fer’i alacak
hesaplanmaz. Bu fıkra kapsamına giren alacaklara yönelik olarak bu Kanunun
2 nci maddesi hükümlerinden yararlanılamaz.
(15)
Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgelerine
istinaden, inşa edilerek satılan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden
yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükellefler hakkında, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dâhil olmak üzere, bu kapsamda
tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış
davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar
terkin edilir, tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz. 3065 sayılı
Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde bu Kanunla
yapılan değişiklik ile istisna kapsamına alınan teslim ve hizmetlerle ilgili
olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önceki vergilendirme dönemlerine
ilişkin olarak katma değer vergisi tarhiyatı yapılmaz, daha önce yapılmış
olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla
vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilmiş tutarlar
red ve iade olunmaz.
(16)
Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketi ve/veya
bağlı şirketi Sigara Pazarlama ve Dağıtım Anonim Şirketi ile toptan
satıcılar arasında bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce düzenlenen tekel
ürünleri toptan satıcılık sözleşmeleri ve bu sözleşmelere esas ihale
kararları ile ilgili olarak Tütün, Tütün
Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketi ve/veya bağlı şirketi Sigara
Pazarlama ve Dağıtım Anonim Şirketi adına damga
vergisi tarhiyatı yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa
açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden
tutarlar terkin edilir. Tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz.
(17) a)
Mülga 27/11/1984 tarihli ve 84/8800 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
kurulan Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı (afet kredileri hariç) olan
ve 31/12/2010 tarihi itibarıyla ödenmesi gerektiği halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan (taksitlendirilen ancak
taksit ödeme süresi henüz gelmemiş olanlar dâhil) alacak asıllarının tamamı
ile bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi fer’i
alacaklar yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ilgili mevzuatı
gereği uygulanması gereken aylık faiz ile TEFE/ÜFE aylık değişim oranından
düşük olanı alınarak basit usulde yürütülecek faiz esas alınmak ve yapılan tahsilatlar, tahsilat tarihi
itibarıyla dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak borç tutarının, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla fer’i
alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Ödenmemiş alacağın sadece
fer’i alacaktan ibaret olması ve bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu tutardan düşük olması
halinde TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın
bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla fer’i
alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b)
Geliştirme ve Destekleme Fonundan kullandırılan ve/veya ertelenen afet
kredileri ile Türkiye Halk Bankası A.Ş., T. Emlak Bankası A.Ş. (Tasfiye
Halinde T. Emlak Bankası A.Ş.), T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve T. Tarım Kredi
Kooperatiflerinin kendi kaynaklarından kullandırılan ve 18/4/2001 tarihli
ve 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki listelerde yer alan tabii
afet kararnamelerine istinaden Hazine kaynağına dönüşen krediler ile Hazine
kaynağına dönüşen 10/4/2000 tarihli ve 2000/659 sayılı ve 9/6/2000 tarihli
ve 2000/853 sayılı kararlar kapsamındaki kredilere ilişkin olarak, bankaların
ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerinin
Tasfiye Olunacak Alacaklar/Takip Hesaplarına aktarıldığı tarihteki kayıtlı
tutara, bu Hesaba alındığı tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar, bu tarihler arasında ilgili
mevzuatı gereği uygulanması gereken aylık cari faiz ile TEFE/ÜFE aylık
değişim oranından düşük olanı alınarak basit usulde yürütülecek faiz esas
alınmak ve yapılan tahsilatlar,
tahsilat tarihi itibarıyla dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak borç
tutarının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla borç tasfiye edilir. Bu kredilere
ilgili mevzuatı gereği uygulanması gereken faizler ile diğer fer’ilerin
tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(18) a) Orman köylerinde
oturan köylüler ile bu köylülerce kendi aralarında 24/4/1969 tarihli ve
1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulmuş veya durumları bu Kanun
hükümlerine intibak ettirilmiş çok amaçlı tarımsal kalkınma
kooperatiflerine Çevre ve Orman Bakanlığınca kullandırılan kredilerden
ödeme süresi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi
alacaklarının asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar
il çevre ve orman müdürlüklerine yazılı başvuruda bulunulması ve ödenmesi
gereken tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
dokuzuncu aydan başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda
toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen kısmına
isabet eden fer’ilerin tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu fıkra uyarınca taksitlendirilen
alacaklara ilişkin olarak açılmış davalar sonlandırılır.
Yargılama giderleri ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı
olarak talep edilmez.
(19) a) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan sulama
kooperatiflerinden yeraltı suyu kaynaklarını kullanan sulama kooperatifleri
için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce inşa edilen yeraltı suyu sulama
tesisleri ve/veya şebekelerine yapılan yatırım bedellerinin, geri ödemeleri
ve süreleri sözleşmeye bağlanmış olanlarından, 31/12/2010 tarihi
itibarıyla vadesi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olan alacak asıllarının, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
dördüncü ayın sonuna kadar anılan Genel Müdürlüğe başvuruda bulunularak ilk
taksit başvuru süresini izleyen aydan başlamak ve ikişer aylık dönemler
halinde azami oniki eşit taksitte ödenmek şartıyla bu alacakların ödenen
kısmına isabet eden fer’ilerinin tamamının tahsilinden vazgeçilir. Yatırım
bedelinden kalan alacaklar ek sözleşme yapılmak suretiyle revize edilir. Bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar red ve iade
edilmez.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş
ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması halinde davalar
sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile
vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.
c) Önsözleşme yapıldığı halde yatırım bedelinin geri ödemesine
ilişkin henüz sözleşme imzalamayan kooperatiflerden bu Kanunun yayımlandığı
tarihten itibaren iki ay içerisinde sözleşme imzalamak için müracaat
edenlerin önsözleşme yapıldığı tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar geçen sürede izinsiz olarak yaptıkları kullanıma bağlı olarak bu
sürede ödemeleri gerektiği Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
tespit edilen tutarların, borçlu tarafından kabulü ve bu fıkra kapsamında
ödenmesi halinde bu alacaklar için hesaplanması gereken fer’i alacakların
tahsilinden vazgeçilir ve bu kooperatifler ile sözleşme yapılması halinde
yatırım bedelinin bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki sürelere isabet
eden kısmı için geri ödemelerine ilişkin süre ve diğer şartlar sözleşmede
belirtilir.
d) 1998 ila 2004 yılları arasında Uluslararası İmar ve
Kalkınma Bankası finansı ile Devletin uygulamış olduğu “Sulama Yönetimi ve
Yatırımlarında Katılımcı Özelleştirme Projesi” kapsamında “İşletme ve Bakım
Ekipmanlarını Satın Alma ve Hibeden Yararlanma Sözleşmesi” imzalayıp
sözleşme esasları dışında hareket ederek katılım sözleşmesinin aykırılığı
tespit edilen sulama kooperatif ve birliklerinin meydana getirdiği zararın
Devlet tarafından hibe edilen miktarının asıl alacaklarının bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğüne başvuruda bulunularak ilk taksit başvuru süresini izleyen aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami oniki eşit taksitte
ödenmesi şartıyla fer’ilerinin tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu
alacaklardan maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan tahsilat
red ve iade edilmez. Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu
edilmiş ve/veya mahkemece hükme bağlanmış ve kesinleşmiş olanlar dâhil
olmak üzere icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu madde
hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması halinde, davalar
ve/veya icra takipleri sonlandırılır. Bu takdirde borçluların mahkeme ve
icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır.
(20)
21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 31/12/2010 tarihinden önce
korunması gerekli kültür varlıklarının korunması, bakım ve onarımı amacıyla
kullandırılan kredilerden ödeme süresi geldiği halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi alacaklarının
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret
olması halinde bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda bulunulması
ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami
onsekiz eşit taksitte ödenmek şartıyla fer’ilerin tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(21) a)
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca, tarımsal amaçlı kooperatiflere veya bu
kooperatiflerin ortaklarına 31/12/2010 tarihinden önce kullandırılan ve bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla muaccel hale gelen krediler ile
müteakiben yeniden yapılandırılan kredi alacaklarının bakiye asılları ile
ödenmeyen alacağın vadesinin başlangıç tarihi itibarıyla bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar Bakanlıkça bu Kanunun yayımlandığı tarihte
kredilere uygulanan sözleşme faiz oranı esas alınarak hesaplanacak tutar
ile TEFE/ÜFE aylık değişim oranlarının yıllık toplamı dikkate alınarak
basit usulde hesaplanacak tutardan düşük olanı esas alınarak hesaplanacak borç tutarının; bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı il müdürlüklerine başvuruda bulunularak ilk taksit 2011
yılı Eylül ayından başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği
ayda toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen
kısmına isabet eden fer’ilerin tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunması halinde davalar sonlandırılır ve icra takipleri
durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet
ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.
c) Bu
fıkra kapsamına giren alacakların tamamının fıkrada öngörülen süre ve
şekilde ödenmemesi halinde alacak ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde
hesaplanır ve ödenen tutarlar mahsup edilir.
d) Bu fıkra
kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
ödenen tutarlar bu fıkra hükümlerine dayanılarak red ve iade edilmez.
(22) a)
22/11/1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine
Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca arazi dağıtımı yapılanların bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödemeleri gerektiği halde ödenmemiş bulunan
arazi bedelleri taksitlerinin asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilgili
mevzuatı gereği faiz hesaplanması gereken tarihten bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar uygulanması gereken
faiz oranı esas alınarak hesaplanacak tutar ile TEFE/ÜFE aylık değişim
oranlarının yıllık toplamı dikkate alınarak basit usulde hesaplanacak
tutardan düşük olanı esas alınarak hesaplanacak
borç tutarının; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı Tarım Reformu Bölge Müdürlüklerine başvuruda bulunularak ilk
taksit bu Kanunun yayımını izleyen dokuzuncu aydan başlamak üzere ve
her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda toplam beş eşit taksitte ödenmesi
şartıyla bu alacakların ödenen kısmına isabet eden fer’ilerin tahsilinden
vazgeçilir.
b) Bu
fıkra hükmü bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce arazi bedelleri
taksitlerini süresinde ödememeleri nedeniyle dağıtılan toprağı geri alınan
borçlular hakkında arazinin bir başka şahsa devredilmemiş olması şartıyla
uygulanır. Bu takdirde borçlu tarafından bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar ödenmesi gereken taksit tutarlarının bu fıkra hükümlerine göre
hesaplanan tutarı ile birlikte ödenmesi şarttır. Bu fıkra hükümlerine göre
hesaplanan tutarın ilk taksitinin süresinde ödenmesini müteakip geri alınan
topraklar 3083 sayılı Kanun hükümlerine göre yeniden hak sahibi adına
tescil edilir.
c) Bu fıkra uyarınca taksitlendirilen alacaklara
ilişkin olarak açılmış davalar sonlandırılır. Yargılama giderleri ile icra
masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep edilmez.
d) Bu fıkra kapsamında taksitlendirilen
alacakların fıkrada öngörülen süre ve şekilde tamamen ödenmemesi halinde
3083 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
(23)
a) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan sulama kooperatiflerinin
ve 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri Kanununa göre
kurulan sulama birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan
alacaklarından, 31/12/2010 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanların asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
dördüncü ayın sonuna kadar borçlu bulunulan kooperatife/birliğe başvuruda
bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksit bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen dokuzuncu aydan başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin
tekabül ettiği ayda toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu
alacakların ödenen kısmına isabet eden fer’ilerin tahsilinden vazgeçilir.
b) Tarımsal sulamadan
kaynaklanan alacakların bu Kanunda belirtilen taksit ödeme zamanını alacakların bulunduğu
bölgeler, iller, ürünlerin hasat dönemleri dikkate alınarak değiştirmeye
alacaklı kooperatif/birlik yetkilidir.
c) Bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunması halinde, sürdürülen davalar sonlandırılır, icra
ve takip işlemleri durdurulur. Bu takdirde, borçluların mahkeme masraflarını,
icra masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır.
(24) 4207
sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 5326 sayılı Kanunun 39
uncu maddesine göre verilen idari para cezaları hariç olmak üzere,
31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce idari yaptırım kararı
belediyeler tarafından verildiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan ve belediyelerin bütçelerine
gelir kaydı gereken ve her bir kabahat için 145 Türk Lirasının (bu tutar
dâhil) altında kalan idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş
olanların ve bunlara bağlı fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(25) a) İlgili kanunları uyarınca orman sayılan yerler,
Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan taşınmazlar hakkında yapılan kesin izin, kesin tahsis, kullandırma
kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan
ve vadesi 31/12/2010 tarihi itibarıyla geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla ödenmemiş olan kullanım bedelleri ve hasılat/ticari kâr
payları asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı, faiz gibi fer’ileri yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte tamamen
ödenmesi şartıyla, bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, faiz gibi fer’i
alacakların tahsilinden vazgeçilir.
b) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu, 12/3/1982
tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 9/8/1983 tarihli ve 2873
sayılı Milli Parklar Kanunu hükümlerine göre yapılan kesin izin ve kesin
tahsis işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 31/12/2010 tarihi itibarıyla
geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan orman
köylülerini kalkındırma geliri, arazi tahsis bedeli, ağaçlandırma bedeli,
ağaçlandırma ve erozyon kontrolü bedeli, % 3 proje bedeli ve toprak bedeli
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı, faiz gibi fer’ileri yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte tamamen
ödenmesi şartıyla, bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, faiz gibi fer’i
alacakların tahsilinden vazgeçilir.
c) Sosyal Güvenlik Kurumunun mülkiyetinde olan taşınmazların
kiralanmasından kaynaklanan ve vadesi 31/12/2010 tarihi itibarıyla geldiği
halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kira bedeli
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı, faiz gibi fer’ileri yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara
hesaplanan gecikme zammı, faiz gibi fer’i alacakların tahsilinden
vazgeçilir.
ç)
8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname hükümlerine göre kurulmuş olan kamu iktisadi
teşebbüslerine ve bunların müesseselerine, bağlı ortaklıklarına ve iştiraklerine
ait olan taşınmazların kiralanmasından kaynaklanan ve vadesi 31/12/2010 tarihi itibarıyla geldiği halde bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kira bedeli
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı, faiz gibi fer’ileri yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte
tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, faiz
gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçmeye kamu iktisadi teşebbüslerinin
ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerinin yönetim organları
yetkilidir.
d) Bu fıkra kapsamında olan ve bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar
için borçluların bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere
başvuruda bulunması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarların fıkrada
öngörülen süre ve şekilde ödenmesi
şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır
ve icra takipleri durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra
masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri
şarttır.
e) Bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen borçların
süresi içerisinde ödenmemesi sebebiyle kesin izin, kesin tahsis,
kullandırma kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemleri
iptal edilenler tarafından borçlar bu bentlerde belirtilen şekilde ödense
dahi, iptal işlemi ihya edilmez ve geçerliliğini korur.
f) İl
özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin
% 50’sinden fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmazlar
hakkında yaptıkları irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan
(kaynak sularının kira bedeli dâhil) ve vadesi 31/12/2010
tarihi itibarıyla geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olan kullanım bedelleri ve hasılat payları asıllarının
tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme
zammı, faiz gibi fer’ileri yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer
aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte tamamen ödenmesi
şartıyla, bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, faiz gibi fer’i
alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu takdirde mahkeme ve icra masrafları
ile vekâlet ücreti ilk taksit tutarı ile birlikte tahsil edilir. Bu bent
hükümlerinden yararlanılabilmesi için dava açılmaması ve açılmış davalardan
vazgeçilmesi şarttır. Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye ilgisine göre il encümeninin, belediye encümeninin ya da bağlı
kuruluşun ve şirketin, yönetim organları yetkilidir.
g)
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile mazbut vakıflara ve temsilen yönetilen
vakıflara ait taşınmazların kiralanması işlemlerinden kaynaklanan ve 31/12/2010 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde
bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kira bedelleri
asıllarının, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ay sonuna kadar
başvuruda bulunulması ve bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üç ay
içinde haklarında açılan dava ve icra takiplerine ilişkin yargılama
masrafları ile birlikte tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara ilişkin
gecikme zammı, faiz gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu bent
kapsamına giren alacakların taksitle ödenmek istenmesi halinde en fazla
oniki ay içinde ve eşit taksitler halinde kanuni faizi ile birlikte ödenmek
üzere taksitlendirme yapılabilir. Bu takdirde dava ve icra takiplerine
ilişkin yargılama masrafları ilk taksit tutarı ile birlikte tahsil edilir.
Bu bent hükümlerinden yararlanılabilmesi için dava açılmaması ve açılmış
davalardan vazgeçilmesi şarttır. Bu kiracılardan, tahliye hakkı doğmuş
ancak tahliye kararı kesinleşmemiş olanlar ile yeniden sözleşme
yapılabilir. Vakıflar Genel Müdürlüğüne, mazbut vakıflar ile temsilen
yönetilen vakıflara ait taşınmazlar üzerinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte işgalci durumda olanlar ile işgalleri bu tarihten önce
sonlandırılanlardan ecrimisil borcu bulunanların talep etmeleri halinde
birikmiş borçları bu bentte belirtilen şartlarla tahsil edilir. Halen
işgali devam edenlerin müracaat etmeleri halinde, taşınmazın mevcut durumu
dikkate alınarak taşınmazın bağlı olduğu bölge müdürlüğünce belirlenecek
bedel üzerinden bu taşınmazlar kiralanabilir. Bu bendin uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilidir.
(26)
İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23
üncü, 39 uncu ve 76 ncı maddeleri, 506 sayılı Kanunun mülga 10 uncu, 26
ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi
ve 5434 sayılı Kanunun mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek
hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık
sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller
nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara
kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi
halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.
(27)
Özel radyo ve televizyon kuruluşlarınca ödenmesi gereken ve 31/12/2010
tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olan; 13/4/1994 arihli ve 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun gereğince yıllık brüt
reklam gelirlerinden alınan % 5 oranındaki pay ile 16/8/1997 tarihli ve
4306 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu, Çıraklık
ve Meslek Eğitimi Kanunu, Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun ile 24.3.1988 Tarihli ve 3418 Sayılı Kanunda Değişiklik
Yapılması ve BazıKağıtve İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında
Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca alınması gereken eğitime katkı payı
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’ileri yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna
kadar Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna başvuruda bulunularak ilk taksit bu
Kanunun yayımını izleyen üçüncü aydan başlamak ve ikişer
aylık dönemler halinde onsekiz eşit taksitte tamamen ödenmesi şartıyla, bu
alacaklara ilişkin hesaplanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı
gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(28) a)
Bu Kanunla yapılan özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, her kademedeki
askeri okullardan kanunları uyarınca öğrencilikle ilişiği kesilenler ile
Emniyet Teşkilatında görevlendirilmek üzere her kademedeki eğitim
kurumlarında okutulanlardan kanunları uyarınca öğrencilikle ilişiği
kesilenlerin ve belirtilen eğitim kurumlarından mezun olanlar ile bu eğitim
kurumları dışındaki eğitim kurumlarında Devlet hesabına okutulanlardan
mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin, ilgili kanunları
uyarınca bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmemiş olan öğrenim
giderlerine ilişkin tazminat tutarlarının asılları ile bu alacaklara ilgili
mevzuatı gereği faiz hesaplanması gereken tarihten bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar, bu tarihler arasında yıllık kanuni faiz oranına göre hesaplanacak
faiz tutarı ile TEFE/ÜFE aylık değişim oranlarının yıllık toplamı dikkate
alınarak basit usulde hesaplanacak tutardan düşük olanı esas alınarak
hesaplanacak borç tutarının; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci
ayın sonuna kadar borçlu oldukları idarelere başvuruda bulunularak ilk
taksit bu Kanunun yayımını izleyen üçüncü aydan başlamak ve ikişer aylık
dönemler halinde onsekiz eşit taksitte ödenmek şartıyla bu alacaklara bu
fıkra hükümlerine göre hesaplanan tutardan kalan faiz alacaklarının
tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu hüküm borçluların başvurusu üzerine
taksitlendirilmiş ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödeme süresi
gelmemiş taksit tutarları için de uygulanır.
b) Bu
fıkra uyarınca taksitlendirilen alacaklar ile ilgili olarak açılmış davalar
karşılıklı olarak sonlandırılır, yapılan takiplere ilişkin yargılama
giderleri, icra masrafları ile dava ve icra vekâlet ücretleri karşılıklı
olarak talep edilmez.
(29) a)
16/6/2008 tarihli ve 2008/13879 sayılı Toprak
Mahsulleri Ofisi Tarafından Yağlık Olarak Değerlendirilecek Fındıktan
Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine Satış Yapılmasına İlişkin
Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü
(TMO) tarafından Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine (Fiskobirlik)
satılan ve satış işleminden doğduğu halde bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan satış bedeli alacaklarının aslı ile
alacağın doğduğu tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre
için taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan faiz yerine TEFE/ÜFE
aylık değişim oranlarının basit usulde yürütülecek faiz esas alınmak suretiyle
hesaplanacak borç tutarının; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın
sonuna kadar başvuruda bulunularak ilk taksit bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen ikinci aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde
azami oniki eşit taksitte ödenmesi şartıyla TMO tarafından hesaplanan
faizin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce icra takibi başlatılmış alacaklar için,
bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması halinde,
borçlu hakkında sürdürülen icra ve takip işlemleri, borçlunun icra masraflarını
ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemesi şartıyla
durdurulur.
c) 5520 sayılı
Kanun uygulaması bakımından bu fıkra
kapsamında TMO tarafından tahsilinden vazgeçilen faiz alacakları, bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce TMO tarafından hasılat kaydı yapılmış
olması şartıyla kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınır.
TMO tarafından gider olarak dikkate alınan bu tutar Fiskobirlik tarafından
kurum kazancına dâhil edilmez.
d) Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilidir.
(30) a) Kalkınma ajanslarının, 25/1/2006 tarihli ve
5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri
Hakkında Kanun gereğince il özel idareleri ve belediyeler ile sanayi ve
ticaret odalarından olan ve 31/12/2010 tarihi itibarıyla ödenmesi gerektiği
halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan alacak
asıllarının tamamı ile bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, gecikme
faizi, faiz gibi fer’i alacaklar yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar alacaklı kalkınma ajanslarına başvuruda
bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın ilk taksiti bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık
dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte tamamen ödenmesi şartıyla bu
borçlara hesaplanan gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi fer’i
alacakların tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar
için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması
halinde dava ve icra takipleri durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme
ve icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır.
c) Bu fıkra hükmünden yararlanarak ilk taksiti
ödeyen il özel idareleri ve belediyeler
ile sanayi ve ticaret odaları, kalkınma ajansları tarafından sağlanan desteklerden faydalanabilir.
(31) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından fazla veya
yersiz olarak ödendiği tespit edilen ve 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunların mülga hükümleri ve
5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi gereğince tahsil edilmesi gereken gelir
ve aylıklara ilişkin borç asılları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan
sürenin başlangıcından bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan
kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.
(32) Bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce Spor Toto Teşkilat Başkanlığı
(Müdürlüğü) adına; 1/4/2007 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak
13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun mülga 40 ıncı
maddesine göre şans oyunları vergisi, 1/1/2009 tarihinden önceki dönemlere
ilişkin olarak mülga 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu ile 5520 sayılı Kanun hükümlerine göre kurumlar vergisi tarhiyatı
yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan
feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir,
tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Başvuru ve ödeme süresi ile şekli
MADDE 18- (1) Bu Kanunun
ilgili bölümlerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı
kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) Bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda
bulunmaları,
b) Maliye Bakanlığına, Gümrük
Müsteşarlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyeleri
su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine ve Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığına, Hazine Müsteşarlığına ve/veya Geliştirme Destekleme
Fonu Gelir Hesabına aktarılmak üzere Türkiye Halk Bankası A.Ş., T. Emlak
Bankası A.Ş. (Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş.), T.C. Ziraat Bankası
A.Ş. ve tarım kredi kooperatiflerine, Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) veya
bu Şirketin hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketleri ile 3096 sayılı
Kanun kapsamında mevcut sözleşmeleri uyarınca faaliyet göstermekte olan
dağıtım şirketlerine ödenecek
tutarların ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan, Sosyal Güvenlik
Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti bu
Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami
onsekiz eşit taksitte ödemeleri,
şarttır.
(2) Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin
ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili
izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
(3) Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan
tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içerisinde
tamamen ödenmesi halinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz
uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi halinde,
ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla, borçluların
başvuru sırasında altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerinde
ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) Oniki eşit taksit için (1,10),
4) Onsekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar
taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı
verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması
halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
ç) Bu Kanun
kapsamında ödenmesi gereken tutarlar;
il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve
kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ikişer aylık dönemler halinde azami
otuzaltı eşit taksitte, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol
Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve
Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık
dönemler halinde azami kırkiki eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu
fıkra hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmidört eşit taksit için (1,20), otuz eşit taksit için (1,25), otuzaltı eşit
taksit için (1,30) ve kırkiki eşit taksit için (1,35) olarak uygulanır.
d) Bu Kanunun
17 nci maddesinin; onuncu fıkrasının (b) bendi, onsekizinci, yirmibirinci,
yirmiikinci ve yirmiüçüncü fıkraları hükümlerine göre ödenmesi gereken
tutarların iki eşit taksitte ödenmesi halinde (1,10), üç eşit taksitte
ödenmesi halinde (1,15), dört eşit taksitte ödenmesi halinde (1,20), beş
eşit taksitte ödenmesi halinde (1,25) katsayı uygulanır.
(4)
Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna
bağlı tahsil dairelerine bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacakların 6183
sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle
ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart
kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler halinde
yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi
koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı
gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösterir makbuz verilir.
Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine/Sosyal Güvenlik
Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci
maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı
kullanılmak suretiyle ödenmesi bu madde hükmüne göre katsayı uygulanmasına
engel teşkil etmez.
(5) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu Kanun
hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları
ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben
ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için
başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve
belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Bu takdirde,
ilgili mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu
Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır, mahsup talebine konu
tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması halinde, mahsuben ödeme
suretiyle tahsil edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak
eksik ödenen bu tutarın bir ay içerisinde ödenmesi istenilir. Bu süre
içerisinde eksik ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği
tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme
zammı ile birlikte ödenmesi halinde eksik ödenen tutar için bu Kanun
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
Süresinde ödenmeyen taksitler
MADDE 19- (1) a) Bu Kanuna göre
ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin,
süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik
ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen
her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen
gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi
şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen
veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir
takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak
kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu
hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen
alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
b) Bu Kanunun 17
nci maddesinin; onuncu fıkrasının (b) bendi, onsekizinci, yirmibirinci,
yirmiikinci ve yirmiüçüncü fıkraları hükümlerine göre ödenmesi gereken
taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit
tutarlarının bu fıkra hükümlerine göre izleyen taksit ile birlikte ödenmesi
şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
(2) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu ve 14
üncü maddesinin üçüncü fıkralarında vadesinde ödenmesi öngörülen
alacakların veya taksit tutarının % 10’unu aşmamak şartıyla 5 liraya (bu
tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal
edilmiş sayılmaz.
(3) Bu Kanunun 15 inci ve 16 ncı maddeleri ile 17
nci maddesinin yedinci fıkrası hariç olmak üzere bu Kanun kapsamına giren
alacakların birinci fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması
halinde, bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular ödedikleri
tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
Diğer hükümler
MADDE 20- (1) 22/2/2006
tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden
Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
hükümlerine göre yapılandırmaları devam edenler hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamına giren
alacakların, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı
Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına
uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular,
talep etmeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde
tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri
geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile
ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz
uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir
ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.
(2) Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen
alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten
sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme
alacağı hesaplanmaz.
(3) Bu Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili
olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve
buna isabet eden teminatlar iade edilir.
(4) 5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi ile
10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3
üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri
uygulanmaz.
(5) a)
Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili
maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri
gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili
maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini
belirtmeleri şarttır.
b) Davadan
vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin
tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih
sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına
bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği halde tahakkuku diğer kamu
idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine
açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
c) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu
ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı
tarihten sonra tebliğ edilen kararlar
uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş
yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması halinde bunlar talep
edilemez.
(6) İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası
hükümleri uygulanmaz.
(7) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılık
statüsünden kaynaklanan prim borç yapılandırmalarında; bu Kanunun 19 uncu
maddesinin birinci fıkrasındaki hakları saklı kalmak üzere, bu Kanuna göre
ödenmesi gereken taksitlerin, taksitlendirme süresini (son taksiti) takip
eden ayın sonu aşılmamak kaydıyla ait oldukları yılın sonuna kadar,
gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre
belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte
ödenmesi halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
(8) Bu Kanunun ilgili maddelerinde faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı, gecikme cezası, cezai faiz gibi fer’i
alacaklar yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanması
öngörülen tutarın tespitinde, TEFE/ÜFE aylık değişim oranlarının
belirlenmediği dönemler için alacağa ilgili dönemde uygulanan fer’i
alacağın hesaplanmasına esas alınan oranın yarısı dikkate alınır. Bu Kanun
hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı ay için
uygulanması gereken ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten bir önceki ay için belirlenen ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
(9) Bu
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendi kapsamında beyan edilen vergilere, ödeme yönünden şartların ihlali
halinde, kesilmesi gereken vergi cezaları için 213 sayılı Kanunun 374 üncü
maddesinde yer alan zamanaşımı süreleri taksit ödeme süresince işlemez.
İade edilmeyecek alacaklar
MADDE 21- (1) Bu Kanun
kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu Kanunun 16 ncı
maddesi hükmü hariç olmak üzere bu Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar
ile bu Kanunun 20 nci maddesinin
birinci fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı
Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine
dayanılarak red ve iadesi yapılmaz. Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin
birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödeme yapılmış olması halinde,
ödenen bu tutarlar, vergi mahkemesinde esasa ilişkin olarak hiç karar verilmemiş
veya verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere
mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu maddeden
yararlanılmak üzere yapılan başvurular ile vergi mahkemesince verilmiş
terkin kararları üzerine red ve iade edilebilir.
BEŞİNCİ KISIM
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Hükümler ve Son
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Değişiklik Hükümleri
MADDE 22- 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler
Kanununun 20 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak
1111 sayılı Askerlik Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi
Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması
Hakkında Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 5490 sayılı Nüfus
Hizmetleri Kanunu ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen ve idari para cezasını gerektiren
fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son günü bitimine kadar
idari para cezası verilerek tebliğ edilmediği takdirde idari yaptırım
kararı verilemez, verilmiş olanlar düşer.”
MADDE 23-
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı
bendinde yer alan “Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinin dışında kalan genel sağlık
sigortalısının,” ibaresi “5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı
alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel
sağlık sigortalısının,” olarak, aynı bendin (c) alt bendinde yer
alan “sigortalı” ibaresi “genel sağlık sigortalısı” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 24-
5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (g) bendine aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“b) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda
belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören
öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası;
meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja
tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı
maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime
esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç
alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlardan
bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel
sağlık sigortası hükümleri uygulanır.”
“e) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme,
geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar
hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile bunlardan bakmakla
yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel sağlık
sigortası hükümleri uygulanır.”
“Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan
sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.”
MADDE 25- 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan “Kamu idareleri” ibaresi “Kamu
idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar” şeklinde
ve “belgeleyenler,” ibaresi “belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan
talepte bulunanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 26-
5510 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer
alan “zorunlu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 27-
5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde
bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı
sayılan kişiler için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen sigortalılık başlangıcından;” ibaresi “4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak
üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişilerden köy ve
mahalle muhtarları için seçildiklerine ilişkin mazbatalarını ilgili seçim
kurulundan aldıkları tarihten, sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin
başladığı tarihten başlayan sigortalılar için vergi mükellefiyeti işleminin
tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere ilgili vergi dairesince
vergi mükellefinin işe başlama işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten
ve diğerleri için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından;” şeklinde, “esnaf sicil memurluğu” ibaresi
“Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 28-
5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (5)
numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; (7), (8), (9) ve (10)
numaralı alt bentlerinde yer alan “tarihten” ibarelerinden sonra gelmek
üzere “bir gün öncesinden” ibareleri, (10) numaralı alt bentten sonra
aşağıdaki alt bent ve üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“5) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için,
tarımsal faaliyetinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının
(ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına girdiği yahut 65 yaşını doldurması
nedeniyle talepte bulunduğu tarihten,”
“11) 6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörler için,
lisansları yenilenmeyenlerin lisanslı oldukları yılın sonundan,”
“Vergi dairelerince vergi mükellefiyetinin sona erdiğine
ilişkin yapılacak bildirimlerde bu süre vergi
mükellefiyeti terk işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek
üzere vergi mükellefinin işi bırakma işlemlerinin
vergi dairelerince tekemmül ettirildiği tarihten başlar.”
MADDE 29- 5510 sayılı Kanunun 18 inci
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “sigortalı kadının
isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması
halinde,” ibaresi “sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan
önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin
onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde,” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 30-
5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent ile
aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiş ve dördüncü fıkrasının (b) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“i) Bu bendin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki sürelere
ilişkin olmak üzere, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile
çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik
süreleri,”
“(i) bendi kapsamında borçlanılacak sürelere ilişkin genel
sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması halinde, genel sağlık sigortası
primi ödenmiş bu sürelere ilişkin borçlanma tutarı % 20 oranı üzerinden
hesaplanır.”
“b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine, (i) bendine göre
borçlananlar ise 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre,”
MADDE 31-
5510 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Bu durumdaki sigortalıların aylıksız izinli oldukları süreler
için prime esas kazanç alt sınırının altında olmamak kaydıyla aylıksız izne
ayrıldıkları tarihteki prime esas kazançları üzerinden % 12 oranında genel
sağlık sigortası primi işverenlerince ödenir. Ancak askerlik hizmeti
nedeniyle aylıksız izne ayrılanların genel sağlık sigortası priminin
ödenmesinde, bir yıllık süre sınırı uygulanmaz.”
MADDE 32- 5510
sayılı Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “(b) bendi”
ibaresi “(a) bendi”, beşinci fıkrasında yer alan “bu süreler” ibaresi “söz konusu
süreler, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 33-
5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan
“Sigortalının,” ibaresi “Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere
sigortalının,” olarak, birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan
sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi
halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında,
(a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak
şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, sigortalılık
hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte
bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt
sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas
alınmayan sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim
ödeyebilirler. Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı
sigortasından sağlanan haklar yönünden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde, kısa vadeli
sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta
kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde
değerlendirilir. Bu fıkra hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu
halde ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen primlerin ödenme
hakkı düşer. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer
sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması
durumunda, (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dışındaki diğer sigortalılık
durumu dikkate alınır.”
MADDE 34-
5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa göre
üniversitelerde yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler,
yükseköğrenimlerinin devam ettiği sürelerle sınırlı olarak birinci fıkranın
(d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki
şartlar aranmaksızın, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden kendilerince genel sağlık
sigortası primi ödenmek suretiyle genel sağlık sigortalısı olurlar. Ancak
bunlardan kamu idareleri, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, kamu
yararına faaliyet gösteren dernekler ile vergi muafiyeti tanınan vakıflar
tarafından tam burs sağlanan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından ayrılan kontenjanlar
dâhilinde yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler genel sağlık
sigortalısı sayılmaz ve bunların sağlık giderleri 2547 sayılı Kanunun 46
ncı ve 47 nci maddeleri çerçevesinde üniversitelerin bütçelerine konulacak
ödenekten karşılanır.
19/3/1969
tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta
olanlardan bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü
olunan kişi durumunda olmayanlar staj süresi ile sınırlı olmak üzere genel
sağlık sigortalısı sayılır. Bu şekilde genel sağlık sigortalısı
sayılanların genel sağlık sigortası primleri Kanunun 82 nci maddesine göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının %
6'sıdır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.”
MADDE 35-
5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye beşinci fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık
sigortalısı olmadıkları veya diğer bentlere göre genel sağlık sigortasından
yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren bu bent kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve Kurumca resen tescil edilirler.”
“60 ıncı maddenin yedinci fıkrası kapsamında sayılanlar
yükseköğrenimlerinin başladığı tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılırlar ve yükseköğrenimlerinin devam ettiği sürece genel sağlık
sigortalılıkları devam eder. Bu kapsamdaki öğrenciler yüksek öğrenimlerinin
başladığı tarihten itibaren bir ay içerisinde ilgili üniversitelerce genel
sağlık sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma bildirilir.
60 ıncı
maddenin sekizinci fıkrası kapsamında sayılanlar avukatlık stajına
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve
avukatlık stajları devam ettiği sürece genel sağlık sigortalılıkları devam
eder. Bu kapsamdaki stajyerler, staja başladıkları tarihten itibaren bir ay
içerisinde Türkiye Barolar Birliğince genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirilir."
MADDE 36-
5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “acil
haller” ibaresinden önce gelmek üzere “trafik kazası halleri,” ibaresi ve
fıkraya aşağıdaki bent eklenmiş; dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer
alan “zorunlu sigortalılıklarından sonraki genel sağlık
sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın”
ibaresi madde metninden çıkarılmış ve aynı maddeye dördüncü fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“d) 60 ıncı maddenin yedinci fıkrasına göre genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, (c) bendinde sayılan şartlarla birlikte, bir
öğretim dönemine ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin tamamını
öğrenim gördükleri üniversitenin öğrenim dönemi başından itibaren bir ay
içinde ödemeleri,”
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıların 4857 sayılı İş Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile
diğer iş kanunlarında ücretsiz izin sayılan süreler haricinde ayrıca bir
takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aşmayan ve işverenlerince belgelendirilen
ücretsiz izin sürelerinde genel sağlık sigortalılıkları devam eder.”
MADDE 37-
5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki (k) bendi eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer
alan “(d) ve (g) bentlerinde” ibaresi “(d) bendinde” şeklinde, aynı fıkrada
yer alan “Ancak, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılmak için
müracaat etmekle birlikte,” ibaresi “60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar için” şeklinde
değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“k) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri
sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ve 2547 sayılı Kanunun 46 ncı
maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime
esas kazanç tutarı 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç
alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar ile kursiyerlerin prime esas
günlük kazançlarının hesaplanmasında prime esas günlük kazanç alt sınırı
dikkate alınır. Aday çırak, çırak ve meslekî eğitim gören öğrencilerin
prime esas kazançları ilgili kanunlarında öngörüldüğü şekilde belirlenir.”
“Şu kadar ki, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar için gelir testleri Kurumca
sonuçlandırılıncaya kadar 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı prime esas asgari kazanç tutarı
olarak esas alınır. Ancak gelir testi sonucu, aile içindeki gelirleri
asgari ücretin altında kalan genel sağlık sigortalılarının bu sürelerde
gelir testi sonucuna göre ödemeleri gereken tutarların üzerinde yaptıkları
ödemeler herhangi bir faiz uygulanmaksızın iade veya mahsup edilir.”
MADDE 38-
5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
aşağıdaki şekilde, (ı) bendinde yer alan “Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri
işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar
ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.” cümlesi “Bu bent
hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin
ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile
8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve
4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine
istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna
olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek
primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.”
şeklinde, aynı bentte yer alan “Bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan
diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı
dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu
durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek
unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.” cümleleri “Bu fıkra
ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem
için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır.” şeklinde
değiştirilmiştir.
“d) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 6’sıdır. Bu prim
oranının % 1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 5’i genel sağlık sigortası
primidir. Aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen
kursiyerler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 13,5’idir. Bu prim
oranının % 1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 12,5’i genel sağlık sigortası
primidir.”
MADDE 39-
5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin
hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına
uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından büyük
sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır.”
MADDE 40-
5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi
“Kurumca belirlenen işyerlerinde bu şart aranmaz.” şeklinde değiştirilmiş
ve altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 41-
5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin (e) bendinde yer alan “zorunlu”
ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 42-
5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ancak, kamu idaresine ait işyerinde çalıştırılan
sigortalıların iş sözleşmesinin askıda olduğu sürede 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi çalışmaları ya da isteğe
bağlı sigortalı olmaları halinde bu sigortalılar için belirtilen şekilde
çalıştıkları veya isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödedikleri sürelerle
sınırlı olarak ilgili kamu idaresinden genel sağlık sigortası primi
alınmaz.”
MADDE 43-
5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin altıncı fıkrasının ilk cümlesinde geçen
“daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından proje ve faaliyetleri
karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarına sağlananlar” ibaresi ve aynı
fıkranın birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Devlet yardımı, teşvik ve desteklerden; işverenlerin muaccel
prim ve idari para cezası borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra,
varsa kalan kısmı üzerinden yararlanılabilir.”
MADDE 44-
5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer
alan “üç ay” ibaresi “yirmidört ay” ve “üç aylık” ibaresi “yirmidört aylık”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 45-
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer
alan “ve 86 ncı maddesinin altıncı fıkrasında” ibaresi madde metninden
çıkarılmış, (i) bendinin sonuna aşağıdaki cümle ve (k) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki (l) bendi eklenmiştir.
“Ancak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100
üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin
belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde
sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde
ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari
para cezası uygulanır.”
“l) Ek 6 ncı maddesine göre yapılması gereken bildirim veya
kontrol yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için
asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.”
MADDE 46- 5510
sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde
yer alan “ve 33 üncü” ibaresi “, 33 üncü ve 35 inci” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 47- 5510
sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin onyedinci fıkrasında yer alan “altı
ay içerisinde” ibaresi “30/6/2011 tarihine kadar” şeklinde ve “iki yıl
içinde” ibaresi “31/12/2014 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 48- 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci
maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008 tarihinden önceki yurt dışı
borçlanma sürelerine göre tespit edilen basamaklar, 2008
yılı Eylül ayında yürürlükte bulunan gelir tablosunda, 41
inci maddenin beşinci fıkrası hükmüne göre belirlenen prime esas aylık
kazanca yakın gelire karşılık gelen basamağı geçemez.”
MADDE 49-
5510 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üç
yıl içinde” ve beşinci fıkrasında yer alan “en geç iki yıl içinde” ibareleri
“1/1/2012 tarihine kadar” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “iki yıllık
süreye” ibaresi “bu süreye” şeklinde, sekizinci fıkrasında yer alan “Ancak
durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma
koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir.” cümlesinden sonra
gelmek üzere “Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması
halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan
kişi sayılır.” cümlesi eklenmiş, onuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi
sigortalılar ile bunların bu Kanuna göre bakmakla yükümlü oldukları
kimseler, genel sağlık sigortası hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinden
ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir.”
“4857 sayılı İş Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre
kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile bu Kanuna göre ev
hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalıların eksik günlerine
ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama yükümlülüğü
1/1/2012 tarihinde başlar.”
MADDE 50-
5510 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce,” ibaresi ile “bu maddenin yürürlük
tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları,” ibaresi madde
metninden çıkarılmış ve “yapmakta olanların” ibaresi “yaptıkları” şeklinde
ve geçici 19 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 19- 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık
almakta olanlarla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
çalışmaları nedeniyle geçici 2 nci maddeye göre aylık bağlanacaklara aylık
bağlamaya esas tüm hizmetleri süresince on yıl süreyle hastalık sigortası
veya sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş
olanlardan, hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası
primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında
ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi kesilir.
Ancak, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan kesintiler iade
edilmez.”
MADDE 51- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
maddeler eklenmiştir.
“Tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 5- 4 üncü madde ile isteğe
bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu
kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan;
tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar,
örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik,
kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak
düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları tarihten itibaren
sigortalı sayılırlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılık; 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dâhil
olmak üzere 4 üncü maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona
erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan
talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde
bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden ve ölen sigortalının
ölüm tarihinden itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların 4
üncü madde kapsamında çalışmaları halinde, bu madde kapsamındaki
sigortalılıkları sona erer. 4 üncü madde kapsamındaki çalışmanın sona
ermesi halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla
çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren bu madde
kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar.
Tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu Kanunun kısa
vadeli sigorta kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası, uzun vadeli sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortası ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine tabi
sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan
yardımlardan yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az on
gün önce tescil edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş
olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri ya da
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim
ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranır. İş
kazası ve meslek hastalığı halinde durum, kendilerince veya işverenlerince
kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü içinde bildirilir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar, 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında
olmak kaydıyla sigortalı tarafından belirlenen günlük kazancın otuz katının
% 34,5’i oranında prim öderler. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları, % 12,5’i genel sağlık sigortası, % 2’si iş kazası ve meslek
hastalıkları sigortası primidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden
yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine
göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler
hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması
şarttır.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların
primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem halinde ödenmesini ve ödeme
tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile
ilgili olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun
ilgili hükümleri uygulanır.
Kamu idarelerinin tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılanlar hakkında bu madde
hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Bazı kısmi süreli çalışanların sigortalılıkları
EK MADDE 6 - Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir
içi toplu taşıma aracı işyerleri ile 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda
kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından
çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati
süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin
sigortalılıkları, bu madde kapsamında kendileri tarafından 30 gün üzerinden
prim ödemeleri suretiyle sağlanır.
Bu madde kapsamında sigorta hak ve yükümlülükleri;
kendilerince veya kendilerini çalıştıranlar tarafından ya da çalışanların
üye oldukları meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca bildirimin
Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlar, birinci fıkrada belirtilen
şekildeki çalışma durumlarının son bulmasından itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
hakkında; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası
ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanır.
Bu sigortalılar, 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri
tarafından belirlenecek günlük kazancın otuz katının % 32,5’i oranında prim
öderler. Bu prim oranının % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %
12,5’i genel sağlık sigortası primidir. İşsizlik sigortasına tabi olmayı
isteyenlerin, sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası
primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o
aya ait işsizlik sigortası primini ödeme hakları düşer.
Bu madde kapsamında ödenen primler, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık olarak
değerlendirilir. Ancak, ticari taksi ile dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi
toplu taşıma araçlarını işleten kişilerin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendine tabi olmalarını
gerektirecek nitelikte vergi mükellefi olmaları halinde, bu kişiler Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
olurlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden
yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra
sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam
edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
bulunmaması şarttır.
Bu Kanun kapsamında tam süreli çalışma ile uzun vadeli sigorta
kollarına tabi olan sigortalılar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesi kapsamındaki sigortalılar ve kendi sigortalılıklarından dolayı
gelir veya aylık almakta olanlar, birinci fıkrada belirtilen çalışma
durumları nedeniyle ayrıca sigortalı olmazlar.
Kurum, bu madde kapsamındaki sigortalıların bu Kanunun diğer
hükümlerine göre uzun vadeli sigorta kollarına tabi olma durumlarını
dikkate alarak prim ödeme gün sayılarını ve prim ödeme sürelerini
belirlemeye, bu sigortalıları çalıştıranlara ve çalıştıranların bağlı
olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara Kurumca belirlenecek
süre içinde bu sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını
bildirmeleri, bu madde veya bu Kanunun uzun vadeli sigorta kollarını ihtiva
eden sigortalılık statüleri kapsamında sigortalılık kontrolünden sonra
çalıştırılmaları, çalıştırıldıkları süre içerisinde sigortalılıklarının
devam edip etmediği ve Kurumca verilecek sigortalılık belgelerinin periyodik
kontrolünü sağlama hususunda zorunluluk getirmeye yetkilidir.
Bu madde kapsamında bulunan sigortalıları çalıştıranlar ile
çalışanların üye olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara bu
madde uyarınca getirilecek bildirim ve kontrol yükümlülüklerinin yerine
getirilmemesi halinde 102 nci madde uyarınca idari para cezası uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile
ilgili olarak, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun
ilgili hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 52-
5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 28- Geçici 11 inci maddenin altıncı fıkrasında
öngörülen yükümlülükler ile 2008 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına
ilişkin olmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalılara ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve
hizmet belgelerine ilişkin yükümlülüklerin yasal süresi içinde yerine getirilmemiş
olması halinde, bu maddede sayılan yükümlülüklerle sınırlı olarak 102 nci
maddede öngörülen idari para cezaları yerine, işyeri bildirgesi ile
belgenin asıl veya ek olma durumuna göre belgede kayıtlı sigortalı başına
uygulanabilecek oran da dikkate alınarak her bir aya ait aylık prim ve
hizmet belgesi için ayrı ayrı olmak üzere asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır.
Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce uygulanmış idari para cezalarına ilişkin tahsil
edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.
GEÇİCİ MADDE 29- Bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeler kapsamındaki
sigortalılardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının on sekiz katı üzerinden
başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan artırılmak suretiyle otuz
katını geçmemek üzere prim alınır.
1/5/2008 ila 30/9/2008 tarihleri
arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlar hakkında da bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren birinci fıkra ile ek 5 inci madde hükümleri
uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 30- 1/10/2008 ila bu maddenin yayımı
tarihine kadarki sürede geçici 12 nci maddenin beşinci fıkrası uyarınca 18
yaşını doldurmamış çocuklarından dolayı tescil süreci başlatılanların
kendileri ile 18 yaşını doldurmamış çocukları hariç bakmakla yükümlü
oldukları kişilerin tescil tarihine kadarki genel sağlık giderlerine
ilişkin fatura tutarları Kurumca ödenir. Bu maddenin yayımlandığı tarihe
kadar söz konusu süreler için ödenmiş olan primler iade ve mahsup edilmez.
1/10/2008 ila 31/12/2011 tarihleri arasında, geçici 12 nci
maddenin beşinci fıkrası uyarınca tescili yapılanların sağlık hizmet
sunucusuna başvuru tarihinden Kurumca tescil edildikleri tarihe kadarki
sürede 18 yaşını doldurmamış çocukları adına düzenlenen genel sağlık
giderlerine ilişkin fatura tutarları Hazineden karşılanmak üzere Kurumca
ödenir.
GEÇİCİ MADDE 31- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki
örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili
mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanlar, bu
durumlarını milli eğitim il veya ilçe müdürlüklerince belgelendirmeleri
kaydıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki bu çalışmalarından dolayı
ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini 41 inci madde esaslarına göre
kendileri veya hak sahipleri borçlanabilirler. Borçlanılan bu süreler 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi
sayılır.
GEÇİCİ MADDE 32- Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası
uyarınca genel sağlık sigortalısı sayılan yabancı uyruklu öğrencilerden
yükseköğrenimleri, aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca avukatlık stajına başlayanlardan
stajyerlikleri
anılan fıkraların yürürlüğe girdiği tarihten önce başlamış olanların genel
sağlık sigortalılıkları söz konusu fıkraların yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren başlar ve yabancı uyruklu öğrenciler
ilgili üniversitelerce, stajyerler Türkiye
Barolar Birliğince bu tarihten itibaren
bir ay içerisinde genel sağlık sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma
bildirilir.
GEÇİCİ MADDE 33- Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında
bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu
değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 34- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine;
a) 2011 yılı başından önce bağlanmış gelir ve aylık tutarları,
dosya bazında ödenmesi gereken miktar esas alınmak kaydıyla;
1) 2011 yılı Ocak ödeme döneminden geçerli olmak üzere 60 TL
tutarında artırılır. Ancak bu artış tutarının, gelir ve aylıkların % 4
oranında artırılması halinde gerçekleşecek artış tutarından az olması
halinde % 4 oranında artırılarak ödenir.
2) 2011 yılı Temmuz ödeme döneminden geçerli olmak üzere % 4
oranında artırılarak ödenir.
b) 2011 yılında bağlanacak malullük, yaşlılık veya ölüm
aylıklarının 27 nci, 29 uncu, 33 üncü ve geçici 2 nci maddelere göre 2011
yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık tutarları, (a) bendinde
belirtilen şekilde artırılarak ödenir.
c) İş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak
kazanılan gelirlere esas günlük kazanç hesabına giren;
1) Son takvim ayı 2011 yılının birinci yarısına ait olanlara
bağlanacak gelirler birinci fıkranın (a) bendinin (l) numaralı alt bendine
göre,
2) Son takvim ayı 2011 yılının ikinci yarısına ait olanlara
bağlanacak gelirler sadece birinci fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt
bendine göre,
artırılarak ödenir.
d) Birinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre
yapılacak artış tutarı;
1) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından sürekli iş
göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş
göremezlik derecesi oranında,
2) Ölüm dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri oranında,
3) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik sözleşmeleri
uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına tabi olarak
geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre nazara
alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranına göre,
uygulanır.
e) Birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen
şekilde artırılan gelir ve aylıklar, 2011 yılında bu maddede belirtilen
artışlar dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.
GEÇİCİ
MADDE 35- Bu Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükler ile 11
inci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu
maddenin yürürlük tarihine kadar yerine getirilmiş olanları, yasal
süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu
yükümlükler için daha önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip
kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil edilmiş tutarlar
red ve iade veya mahsup edilmez.
GEÇİCİ
MADDE 36- 13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca
kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle
yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el
koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer
olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, gözaltında veya
tutuklulukta geçen süreleri için kendilerinin ya da hak sahiplerinin bu durumlarını
belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde
talepte bulunması kaydıyla, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri,
talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının % 32’si üzerinden hesaplanacak primlerinin; bu durumlarından
dolayı dava açıp tazminat alanların borcun tebliğ tarihinden itibaren altı
ay içerisinde kendilerince veya hak sahiplerince, tazminat almamış
olanların ise Hazinece ödenmesi suretiyle borçlandırılır. Bu şekilde
borçlanılan süreler Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir. Ancak,
sigortalılık başlangıç tarihinden önceki borçlanılan süreler sigortalılık
başlangıç tarihini geriye götürmez.
5434 sayılı
Kanuna tabi çalışmakta iken 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan
sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan
veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12
Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya
beraatlerine karar verilenlerin, herhangi bir nedenle hizmet sayılmayan
gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri, kendileri veya hak
sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren
altı ay içerisinde talepte bulunması kaydıyla, gözaltına alındığı veya
tutuklandığı tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık derece ve
kademesinin talep tarihindeki katsayılar ve emeklilik keseneğine esas
aylığın hesabına ait diğer unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas
alınmak suretiyle hesaplanacak borçlanma tutarının altı ay içerisinde
kendilerince veya hak sahiplerince ödenmesi halinde hizmet sürelerine
eklenir. Borçlanılan süreler 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesine
göre yaş tespitinde dikkate alınmaz.
Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi sigortalılıklarından dolayı
sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olanlar ile
birinci ve ikinci fıkra kapsamında sayılan söz konusu süreleri herhangi bir
şekilde sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmiş olanlar bu madde
uyarınca borçlanamazlar. Sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlanmayan ya da toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye
edilenlerden borçlanacakları bu süreler ile birlikte emekli veya yaşlılık
aylığına veya gelire hak kazanacak olanlara, geçmişe yönelik aylık ve farkı
ödenmez. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında borçlandırılan
süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaz.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurum
yetkilidir.”
MADDE 53- 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, yardımların sağlanması
ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar
karşılaştırması esas alınır. Ancak, gelir ve aylıkların artırılmasında 506
sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların artırımına ilişkin hükümler
devir tarihine kadar uygulanmaz. 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesinin onikinci fıkrasında yer alan sınırlama dâhilinde sandıkların
kuruluş senetlerinde yer alan hükümler ve sandıkların uygulamaları
saklıdır. Bu hüküm, yürürlüğe girdiği tarihten önceki artışlarda ve
görülmekte olan davalar hakkında da uygulanır.”
MADDE 54- 13/10/1983 tarihli ve 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinin son üç paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 55- 2918 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“1. Tescili
zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçların satın alma veya gümrükten
çekme tarihinden itibaren üç ay içinde tescili için; bunların hurda durumuna
gelmesi hâlinde ise bir ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik
tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum
veya kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine başvurmak,”
MADDE 56- 2918 sayılı Kanunun 21 inci
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak, ilk
tescili yapılan araçlar için düzenlenen tescile ilişkin geçici belgelerin
geçerlilik süresi içinde, trafik belgesi alma zorunluluğu aranmaz.”
MADDE 57- 2918 sayılı Kanunun 22 nci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Birinci
fıkrada sayılanlar dışında kalan bütün araçların tescilleri, araca ait
belgelerin düzenlenmesi, kişiselleştirilmesi, kişiselleştirilen belgelerin
basımı ve ilgililerine elden veya posta aracılığı ile teslimi işlemleri
Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca yapılır.
Emniyet Genel Müdürlüğü; ilk tescili yapılacak araçların tesciline esas
teşkil edecek işlemleri elektronik ortamda bilgi paylaşımı yoluyla yapmak
üzere, elektronik ortamda oluşturduğu bir ay süre ile geçerli tescile
ilişkin geçici belgeyi basmak ve araç sahibine vermek üzere kamu kurum veya
kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerini yetkilendirebilir.
Yetkilendirilen bu gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri, yapacakları
işlemleri aralarında düzenleyecekleri protokol çerçevesinde başka gerçek
veya özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırabilirler. Araca ait
kişiselleştirilen belgelerin basımı ve ilgililerine elden veya posta
yoluyla teslimi, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen kamu kurum
veya kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırılabilir. Bu
işlemlerin yapılmasına dair usûl ve esaslar yönetmelikte belirlenir.
Tescil
belgesinin bir ay içinde teslim edilememesi hâlinde, buna ilişkin olarak
araç sahibine sorumluluk yüklenemez.
Genel
hükümlerden kaynaklanan sorumlulukları saklı kalmak üzere, ikinci fıkra
hükmüne göre yetkilendirilmiş gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine, belirlenen
usûl ve esaslara aykırı hareket etmeleri halinde tespitin yapıldığı yerin
mülki amiri veya bu konu ile ilgili olarak yetkilendireceği trafik tescil
birim amiri tarafından on bin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Tescile
ilişkin geçici belge, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında resmî
belge sayılır.”
MADDE 58- 2918 sayılı Kanunun 91 inci
maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve altıncı fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yabancı
plakalı taşıtların Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça
belirlenecek usul ve esaslara göre Türkiye'de geçerli sigortaları yoksa
bunlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası Türkiye sınırlarına girişleri
sırasında yapılır.”
MADDE 59- 2918
sayılı Kanunun 98 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi:
MADDE 98- Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı
hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının
sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup
olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu
sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca
tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu
teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri
çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta
şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü
maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal
Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri
için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile
sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki
yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya
veya azaltmaya yetkilidir.
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı
tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli
ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Sigorta şirketleri ve Güvence
Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi
ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve
Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca
belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık
kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve
esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca
belirlenir.”
MADDE 60- 2918
sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 16- Belediyelerce kendi bütçe kaynakları
kullanılarak, karayollarında can ve mal güvenliğini sağlamak, düzenli ve güvenli
trafik akışını temin etmek amaçlarına hizmet etmek üzere kurulmuş veya
kurulacak elektronik sistemlerin Emniyet Genel Müdürlüğünce trafik
ihlallerinin tespiti amacıyla kullanılması durumunda, aylık dönemler
halinde yapılan tespitlere dayanılarak düzenlenen trafik idari yaptırım
karar tutanaklarında yer alan trafik idari para cezasının % 30’u oranındaki
tutar, izleyen ayın sonuna kadar Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinden ilgili
belediyelere sistem kullanımı hizmet bedeli olarak ödenir.
Bu madde kapsamında hizmetinden yararlanılacak elektronik
sistemlerin taşıması gereken teknik özellikler, kurulması gereken yerler ve
belediyelerle yapılacak protokollere ilişkin diğer şartlar ile maddenin
uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve İçişleri
Bakanlığınca (Emniyet Genel Müdürlüğü) müştereken belirlenir.”
MADDE 61- 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî
Eğitim Kanununun 3 üncü maddesinin (j) bendine “orta öğretim kurumları”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ve mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim
kurumları” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 62- 3308 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin
birinci ve beşinci fıkraları ile 23 üncü ve 24 üncü maddelerinde yer alan
“yirmi” ibaresi “on” şeklinde, 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer
alan “yirmiden” ibaresi “ondan” şeklinde değiştirilmiş ve 18 inci
maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu maddede
belirtilen on personel sayısını beş personele kadar indirmeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir.”
MADDE 63- 3308 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin
birinci fıkrasında yer alan “her ay 18 yaşını bitirenlere ödenen asgari
ücretin 2/3’ü nispetinde” ibaresi “her ay 18 yaşını bitirenlere ödenen
asgari ücretin net tutarının 1/3’ü nispetinde, yirmi ve daha fazla personel
çalıştırılması halinde 2/3’ü nispetinde” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 64- 3308 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin
birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü
fıkrasına “Bakanlık” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve mesleki ve teknik
eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin”
ibaresi eklenmiştir.
“Ancak, işletmelerde meslek eğitimi
gören örgün eğitim öğrencilerine, asgari ücretin net tutarının yirmi ve üzerinde
personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 30’undan, yirmiden az personel çalıştıran
işyerlerinde yüzde 15’inden, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari
ücretin yüzde 30’undan aşağı ücret ödenemez.”
MADDE 65- 18/6/1992
tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin
Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“d) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna göre aylık bağlanmış olanlar hariç olmak üzere yeşil kart verilen
kişilerden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi veya (b) bendinin (2) ve (4) numaralı alt bentlerine tabi sigortalı
olarak çalışan ve bu çalışmalarından dolayı genel sağlık sigortası
kapsamında olanlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, 5510
sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortası kapsamında sağlık hizmetlerinden
yararlanmaya hak kazanma tarihinden sağlık hizmetlerinden yararlanma
şartlarının sona erdiği tarihe kadar bu çalışmalardan dolayı elde
edecekleri gelirlerine bakılmaksızın yeşil kartları askıya alınır. Bu
kişilerin yeşil kartları 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortası
sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının sona erdiği tarihi takip eden gün
itibariyle başvuru veya başka bir işleme gerek olmaksızın aktif hale
getirilir. Aynı hanede bulunmakla birlikte bakmakla yükümlü olunan kişiler
dışında kalan kişilerin yeşil kart hak sahipliği devam eder ve bu hak
sahipliğinin sürdürülmesinde bu bent kapsamındaki çalışmalardan elde
edilecek gelirler dikkate alınmaz. Yeşil kartları askıya alınanlardan 5510
sayılı Kanuna göre bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatını yitirenlerin ise
bu bent kapsamındaki çalışmalardan elde edilecek gelirler dikkate
alınmaksızın yeşil kartları aktif hale getirilir. Ayrıca, 5510 sayılı
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında
sayılanlar ile kamu kaynaklı meslek edindirme kurslarına katılanların kurs
sürelerince yeşil kartları devam eder.”
MADDE 66- 1/7/1976
tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 5 inci
maddesinde yer alan “ödenen aylıklar % 50 fazlasıyla geri alındığı gibi,”
ibaresi “ödenen aylıklar ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar Türkiye
İstatistik Kurumunca her ay için belirlenen Tüketici Fiyatları Endeksi
(TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarıyla birlikte
geri alınır ve” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 67- 2022
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir
“GEÇİCİ MADDE 2- Bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 3
aylık süre içerisinde talepte bulunan ve sosyal güvenlik mevzuatına tabi
olarak çalışmayan, sosyal güvenlik kurumlarından ya da yabancı bir ülke
sosyal güvenlik kurumundan her ne ad altında olursa olsun herhangi bir
gelir veya aylık almayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma
gücünü en az % 15 kaybettiğine Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca
meslek hastalıkları tespit hükümleri çerçevesinde karar verilen kişilere,
bu maddede belirtilen şartları sağlamaları halinde aşağıda belirtilen
esaslara göre Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanır.
Meslekte
kazanma gücünü;
a) % 15
ila % 34 arasında kaybedenlere 7000,
b) % 35
ila % 54 arasında kaybedenlere 8000,
c) % 55
ve üzerinde kaybedenlere 9000,
gösterge
rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek aylık katsayısı ile
çarpımı sonucunda bulunan tutarda aylık bağlanır.
Yukarıda
belirtilen şartlara göre aylık almakta iken ölen silikozis hastasının; 5510
sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (a), (b) ve (e)
bentleri hariç olmak üzere, 5510 sayılı Kanun veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık almayan;
a) Dul
eşine % 50'si, bu madde kapsamında aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşine %
75'i,
b)
Çocuklarından;
1) 18
yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim
yapması halinde 25 yaşını doldurmayan ve evli olmayan veya,
2) Sosyal
Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında
yitirip malul olduğu anlaşılanların veya,
3)
Yaşları ne olursa olsan evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan
veya dul kalan kızlarının,
her
birine % 25'i,
oranında
aylığın tamamı dağıtılacak şekilde aylık bağlanır. Eş ve çocuklara
bağlanacak aylıkların toplamı silikozis hastasına bağlanan aylığın tutarını
geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse eş ve çocukların aylıklarından
orantılı olarak indirimler yapılır.
Eş ve
çocukların aylıkları yukarıda belirtilen koşulların ortadan kalkması
halinde kesilir.
Bu
maddeye göre tarafına aylık bağlanan silikozis hastası ile eş ve
çocuklarının tedavi giderleri, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü
Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet
Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre, Kanunun 2 nci
maddesinde belirtilen aile içindeki kişi başına düşen gelir payına
bakılmaksızın yeşil kart verilerek karşılanır.
Bu
maddeye göre aylık alanların 5510 sayılı Kanuna göre çalışmaya veya sosyal
güvenlik kurumlarından ya da yabancı bir ülke sosyal güvenlik kurumundan
her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almaya başlamaları halinde
aylıkları kesilir.”
MADDE 68-
25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 46 ncı
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “dayalı olarak çalışan sigortalıları”
ibaresinden sonra gelmek üzere “, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş
sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin birinci
fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı
sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6 ncı maddesi kapsamındaki sigortalıları”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 69-
4447 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ayrıca Fonun bir önceki yıl prim gelirlerinin % 30’u;
işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını
yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle
işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak,
istihdamı artırıcı ve koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe
yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, işgücü piyasası
araştırma ve planlama çalışmaları yapmak amacıyla kullanılabilir. Bu oranı
% 50’ye kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Ancak, işsizlik
ödeneğinden yararlanmakta olanlara yönelik hizmetler için bu sınırlama
dikkate alınmaz. Bu fıkraya ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.”
MADDE 70-
4447 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini
ödeyenlerden ise % 1 sigortalı ve % 2 işveren payı alınır.”
MADDE 71-
4447 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “,
hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün
sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan
önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi “ve bu
Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 72-
4447 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin son fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ancak, işsizlik sigortası ödeneğinden faydalanırken aynı
zamanda gelir getirici bir işte çalışan sigortalıların tespitinin yapılmasında,
sosyal güvenlik denetmenleri ve sosyal güvenlik kontrol memurları da
görevlendirilebilir.”
MADDE 73-
4447 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 2- Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile
zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak
önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen
geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa
çalışma yapılabilir.
Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi
olarak çalıştıran işveren, kısa çalışma talebini, derhal gerekçeleri ile
birlikte Türkiye İş Kurumuna, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya
bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar,
ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma
ödeneği ödenir. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için,
hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine
getirmesi gerekir.
Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık
prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt
kazancının % 60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı,
4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine göre 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan
aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez. Kısa çalışma
ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık
hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler 5510 sayılı Kanunda belirtilen
esaslar çerçevesinde yürütülür. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan
ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülür.
Zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yapılması halinde, kısa
çalışma ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (III)
numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık
süreden sonra başlar.
Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya
kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini
belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan
fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.”
MADDE 74-
4447 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci
cümlesi ve aynı maddenin beşinci fıkrası ile geçici 9 uncu maddesinin
ikinci fıkrasının ikinci cümlesi ve aynı maddenin beşinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmış ve Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 10- 31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için
geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör
işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları
tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve
hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme
ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki
sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen
diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde
sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları
üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı,
işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.
Bu
maddede belirtilen destek unsuru;
a) 18
yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük
kadınlardan;
1)
Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle,
2) Mesleki
ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca
düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay
süreyle,
3) (1) ve
(2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar
için yirmidört ay süreyle,
b) 29
yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde
sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için yirmidört ay süreyle,
c) (a) ve
(b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler
arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle,
ç) 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki
yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya
yüksek öğretimi bitirenler için oniki ay süreyle,
d) 18
yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin
Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde altı
ay süreyle,
uygulanır.
Bu maddede
sayılan belge ve nitelikler nedeniyle destek unsurundan yararlanabilmek
için sigortalıların sahip oldukları mesleki yeterlik, mesleki ve teknik
eğitim veren orta veya yüksek öğretim kurumları veya Türkiye İş Kurumunca
düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarına ilişkin belgelerde belirtilen
meslek ya da alanlarda işe alınmaları ve/veya çalışıyor olmaları gerekir.
Bu
maddeyle sağlanan destek unsurundan aynı sigortalı için bir kez
yararlanılabilir. Sigortalı, destek süresini tamamlamadan işsiz kalması halinde,
kalan süreden yeniden yararlanamaz. Ancak ikinci fıkranın (a) bendi
kapsamına girenlerin, aynı bent kapsamında yeniden işe alınmaları ve (1)
veya (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve nitelikleri bu dönemde
temin etmeleri halinde destekten yeniden yararlanabilirler. Bu durumda ilk
yararlanma süresi, ikincisinden düşülür ve toplam yararlanma süresi en son
yararlanılan destek için maddede öngörülen süreyi aşamaz.
İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için
işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı
Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde
Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta
primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi
ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal
Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası
ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve
bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili diğer
kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve
taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma
devam ettiği sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel
teşkil etmez.
Bu madde hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun
30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait
işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa,
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma
hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan
istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik
destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar
hakkında uygulanmaz.
5510 sayılı Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde,
çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler
bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.
Bu maddeyle sağlanan destek unsuru, 5510 sayılı Kanunun 81
inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan
sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı üzerinden, bu maddede
belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanır.
Bu maddede düzenlenen teşvik, 5510 sayılı Kanun kapsamında
bulunanlarla aynı şartlarda olmak üzere 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de
uygulanır.
Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi
uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.
Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulanma süresini 2015 yılından
itibaren beş yıla kadar uzatmaya yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık
tarafından belirlenir.”
MADDE 75-
27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında
Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 20- Bu Kanun kapsamına giren yabancıların ve
işverenlerin bu Kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirip
getirmedikleri Bakanlık iş müfettişleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu
müfettişleri tarafından denetlenir. Bu Kanun gereğince yapılacak teftiş,
denetim ve soruşturmalar 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda yer
alan teftiş, denetim ve soruşturma hükümlerine göre yapılır ve bu hükümlere
göre ilgili yaptırımlar uygulanır.
Genel ve özel bütçeli idarelerin teftiş ve denetim elemanları
ile kolluk kuvvetlerinin kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde
yapacakları her türlü denetim, inceleme ve kontrol sırasında yabancı
çalıştıran işverenler ile yabancıların bu Kanundan doğan yükümlülükleri
yerine getirmediklerini tespit etmeleri halinde, durum Bakanlığa
bildirilir.
Birinci fıkraya göre yapılan denetimler ve ikinci fıkraya göre
yapılan bildirimler üzerine Bakanlık bölge müdürünce, gönderilen
tutanaklara ve denetim raporlarına göre bu Kanunda yer alan idari
yaptırımlar uygulanır.”
MADDE 76- 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce
kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek
suretiyle kullandırılır.”
MADDE 77-
4857 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş
Mahkemeleri Kanununun 10 uncu maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona
eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel
alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge
müdürlüklerince incelenir.”
MADDE 78-
4857 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler,
işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve
teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi şikayetlerini inceleyen bölge
müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi
vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş
müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için
kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini
geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
Çalışma hayatını izleme, denetleme ve
teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli
bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya
kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve
tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca
otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş
mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine
göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince
hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.”
MADDE 79-
4857 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin ikinci cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“101 inci ve 106 ncı maddeler
kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il müdürü tarafından;
birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para
cezası ise işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il
müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir.”
MADDE 80- 31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci
fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “ve Özelleştirme İdaresince
çıkarılan menkul kıymetlerden” ibaresi “Özelleştirme İdaresince çıkarılan
menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira
sertifikalarından” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 81- 193
sayılı Kanunun geçici 67 nci maddesinin (7) numaralı fıkrasının üçüncü
cümlesinde yer alan “Hazine tarafından” ibaresi “Hazine ve tam mükellef
kurumlar tarafından” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE
82- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki “levhayı
merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler
tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar.” ibaresi
“levhayı almak zorundadırlar.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 83- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi
Kanununa ekli (2) sayılı tablonun;
a) “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili
kâğıtlar” başlıklı bölümüne aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“40. Menkul, gayrimenkul ve maddi
olmayan varlıkların varlık kiralama şirketine devri, bunların varlık kiralama
şirketince devralınan kuruma devri, bu devirlere bağlı olarak yapılan
ipotek işlemleri ile bunların varlık kiralama şirketlerince kiralanması
nedeniyle düzenlenen kâğıtlar ve kira sertifikaları.”
b) “V- Kurumlarla ilgili kâğıtlar”
başlıklı kısmının sonuna aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“25. Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı
ile döner sermaye işletmelerinin kadrolarında ve sözleşmeli personel
pozisyonlarında istihdam edilen sözleşmeli personel ile yapılan hizmet
sözleşmeleri.”
MADDE 84- 2/7/1964
tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların,
varlık kiralama şirketine devri ile bunların varlık kiralama şirketince
devralınan kuruma devri ve bu devirlere bağlı olarak yapılan ipotek işlemleri
bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”
MADDE
85- 25/10/1984 tarihli ve 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde yer alan “çıkan hizmetler,” ibaresi “çıkan hizmetler ve
faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve
inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak
teslim ve hizmetler,” şeklinde, 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (g)
bendinde yer alan “tahvil” ibaresi “tahvil, varlık kiralama şirketleri
tarafından ihraç edilen kira sertifikaları” şeklinde değiştirilmiş, aynı
fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“u)
Menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların, varlık kiralama
şirketlerine devri ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince kiralanması
ve devralınan kuruma devri.”
MADDE
86- 3065 sayılı Kanunun geçici 17
nci ve geçici 23 üncü maddelerinde ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun geçici 68 inci maddesinde yer alan “31.12.2010”
ibareleri “31/12/2015” olarak değiştirilmiştir.
MADDE
87- 6/6/2002 tarihli ve 4760
sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun ekinde yer alan (I), (II), (III) ve
(IV) sayılı listeler; ekli (1), (2), (3) ve (4) sayılı cetvellerde
gösterildiği şekilde değiştirilmiştir.
MADDE
88- 4760 sayılı Kanunun 7/A
maddesinde yer alan “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.18, 2710.19.45.00.11,
2710.19.45.00.12 ve 2710.19.49.00.11 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi
“2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.13 ve 2710.19.45.00.12 G.T.İ.P. numaralı”
olarak değiştirilmiştir.
MADDE
89- 4760 sayılı Kanunun geçici 5
inci maddesinde yer alan “2710.19.61.00.11, 2710.19.61.00.19,
2710.19.63.00.11, 2710.19.63.00.19, 2710.19.65.00.11, 2710.19.65.00.19,
2710.19.69.00.11 ve 2710.19.69.00.99 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi
“2710.19.61.00.11, 2710.19.63.00.11, 2710.19.65.00.11 ve 2710.19.69.00.11
G.T.İ.P. numaralı” olarak; “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.18,
2710.19.45.00.11, 2710.19.45.00.12 ve 2710.19.49.00.11 G.T.İ.P. numaralı”
ibaresi “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.13 ve 2710.19.45.00.12 G.T.İ.P.
numaralı” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 90- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5
inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin birinci paragrafının sonuna
aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(Taşınmazların kaynak
kuruluşlarca kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine
satışı ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince taşınmazın
devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran %100 olarak
uygulanır ve bu taşınmazlar için en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma
şartı aranmaz.)”
MADDE 91- 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “ve Özelleştirme İdaresince
çıkarılan menkul kıymetlerden” ibaresi “Özelleştirme İdaresince çıkarılan
menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira
sertifikalarından” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 92- 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasının (b)
bendinde yer alan “% 25’i” ve “% 45’i” ibareleri sırasıyla “% 55’i” ve “%
65’i” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE
93- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci
maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“5. Kamu
iktisadi teşebbüslerine bu madde uyarınca verilen görevler neticesinde
doğan ve teşebbüs kayıtlarına göre gerçekleşen görev zararları, ilgili
teşebbüsçe yapılacak ödeme talebine istinaden, Hazine Müsteşarlığı
bütçesinde yer alan ilgili harcama tertiplerinden gider kaydedilerek
ödenir. Bu ödemeler, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35
inci maddesi hükümlerine tabi değildir.
6.
12/12/2001 tarihli ve 2001/3372 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile önceki
yıllar kararları kapsamında üretilen şekerin Türkiye Şeker Fabrikaları
A.Ş.’nin özelleştirme programına alındığı tarih itibarıyla sözleşmesi ve
bağlantısı yapılmış olan dâhilde işleme rejimi kapsamındaki satışlarıyla
ihracatından doğan görev zararları Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.
tarafından yapılacak ödeme talebine istinaden, Türkiye Şeker Fabrikaları
A.Ş.’nin kayıtları esas alınarak, Hazine Müsteşarlığı bütçesinde yer alan
ilgili harcama tertiplerinden gider kaydedilerek ödenir. Bu ödemeler, 5018
sayılı Kanunun 35 inci maddesi hükümlerine tabi değildir.
7.
Hazine Müsteşarlığınca görev zararı kapsamında yapılan ödemeler, bu maddede
öngörülen usule uygun olarak incelenir. İnceleme sonucunda hesaplanan tutar
ile Hazine Müsteşarlığı bütçesinden yapılmış bulunan ödemeler arasında fark
bulunduğunun tespit edilmesi halinde taraflar yükümlülüklerini faizsiz olarak
yerine getirir. Ancak, ilgili teşebbüs veya kuruluş tarafından yapılan
talebin gerçek olmayan belge ve işlemlere ilişkin tutarları da içerdiğinin
tespiti halinde, gerçek olmayan belge ve işlemlere ilişkin olup Hazine
tarafından teşebbüs veya kuruluşa ödenmiş bulunan tutar Hazine Müsteşarlığı
tarafından, söz konusu ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde gecikme zammı
oranında faiz uygulanarak tahsil edilir.”
MADDE
94- 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 36 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“9.
28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanuna
istinaden çıkarılan ikincil mevzuat uyarınca Merkezi Kayıt Kuruluşu
nezdinde kayden izlenmesi gereken Hazine Müsteşarlığına ait hisseler ile
ilgili işlemler; Merkezi Kayıt Kuruluşunca ve/veya aracı kuruluşlarca
tahsil edilen her türlü ücret, komisyon, vergi, resim ve harçtan
istisnadır.”
MADDE
95- 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 54 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“3. Kamu
iktisadi teşebbüslerine ait işletmelerin atıl durumda bulunan varlıklarının
genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ve diğer kamu kurum ve
kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerine bedelsiz veya rayiç bedelin
altında devri, teşebbüs yönetim kurulunun teklifi üzerine; devre konu
varlıkların rayiç bedelinin 10.000.000 TL’nin altında olması durumunda
ilgili bakanın onayı, bu tutarın üzerinde olması durumunda ise ilgili
bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca alınacak karar ile
gerçekleştirilir. 10.000.000 TL’lik tutar her yıl yeniden değerleme oranına
göre arttırılır. Maliye Bakanlığınca belirlenecek rayiç bedeli üzerinden
Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazların; kamu iktisadi
teşebbüsleri, müesseseler ve bağlı ortaklıklara sermaye olarak konulmasına,
ödenmemiş sermayelerine mahsup edilmesine veya sermaye artırımına ilişkin
taahhütlerin karşılanmasında kullanılmak üzere mülkiyetlerinin bunlara
devrine, ilgili kamu iktisadi teşebbüsünün talebi ve Hazine Müsteşarlığının
görüşü üzerine Maliye Bakanı yetkilidir. Maliye Bakanlığınca bu
taşınmazların mülkiyetlerinin devrini müteakip yapılması gereken diğer
işlemler Hazine Müsteşarlığı tarafından yerine getirilir. Ayrıca, Hazinenin
özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, talepleri halinde, kuruluş
amaçlarında kullanılmak üzere 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değer üzerinden ve satış
amacı dışında kullanılamayacağına dair tapu kütüğüne şerh konulmak kaydıyla
bunlara doğrudan satılabilir veya bu taşınmazlar üzerinde ilk yıl için
emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde biri
tutarındaki bedel üzerinden bunlar lehine pazarlık usulüyle sınırlı ayni
hak tesis edilebilir ya da tarımsal amaçlı kiralamalarda ilk yıl için emlak
vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde biri, diğer amaçlarla
yapılan kiralamalarda ise yüzde ikisi tutarındaki bedel üzerinden pazarlık
usulüyle bunlara kiralanabilir.”
MADDE
96- 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı
Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun 3 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
3- Bankanın merkezi Ana Sözleşmesinde yazılı olan yerdir. Banka yurt içi ve
yurt dışında lüzum gördüğü yerlerde, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu hükümlerine göre şube açabilir. Her türlü bankacılık
işlemlerinin yapıldığı bu şubeler, kamu bankası şubeleri niteliğinde olup,
kamu kuruluşlarına ait paralar da yatırılabilir.”
MADDE
97- 6219 sayılı Kanunun 8 inci
maddesi ile 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve 18
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
18- 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4/1/2002 tarihli
ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 22/1/1990
tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin
Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun HükmündeKararname, 2/1/1961 tarihli
ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun ve 12/4/1990 tarihli
ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun Banka ve ortaklıkları hakkında
uygulanmaz.”
MADDE
98- 6219 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- 6219 sayılı Kanunun değişik 18
inci maddesi, 1/1/2004 tarihinden itibaren geçerli olup, Banka ve
ortaklıkları hakkında yargı mercilerine açılmış davalar ve icra takipleri
hakkında da uygulanır.”
MADDE
99- 14/7/1965 tarihli
ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 50 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten
kaldırılmış, 53 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Özürlü
personel çalıştırma yükümlülüğü:
MADDE
53- Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait
kadrolarda % 3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. % 3’ün
hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (yurtdışı teşkilat hariç)
toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.
Özürlüler
için sınavlar, ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar için açılan
sınavlardan ayrı zamanlı olarak, özürlü kontenjanı açığı bulunduğu sürece
özür grupları ve eğitim durumları itibarıyla sınav sorusu hazırlanmak ve
ulaşılabilirliklerini sağlamak suretiyle merkezi olarak yapılır veya
yaptırılır.
Özürlü
personel çalıştırma yükümlüğünün yerine getirilmesinin takip ve denetimi
ile özürlülerin Devlet memurluğuna yerleştirilmesinden Devlet Personel
Başkanlığı sorumludur. Özürlü açığı bulunan kamu kurum ve kuruluşları bir
sonraki yıl için alım yapacakları özürlülere ilişkin taleplerini her yılın
Ekim ayının sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirmek zorundadır.
Devlet Personel Başkanlığı kurum ve kuruluşların bildirimi üzerine, özürlü
kontenjanlarına yerleştirme yapabilir veya yaptırabilir.
Özürlülerin
memurluğa alınma şartlarına, merkezi sınav ve yerleştirmenin yapılmasına,
eğitim durumu ve özür grupları dikkate alınarak kura usulü ile yapılacak
yerleştirmelere, özürlülerin görevlerini yürütmelerinde hangi yardımcı araç
ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceğine, kamu kurum ve kuruluşlarınca
özürlü personel istihdamı ile ilgili istatistiksel verilerin bildirilmesine
ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Özürlüler İdaresi Başkanlığının
görüşü alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 100- 657 sayılı Kanununun 64 üncü
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kademe ve kademe ilerlemesi:
MADDE 64- Kademe; derece içinde,
görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir.
Memurun kademe ilerlemesinin
yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu
derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır.
72 nci madde gereğince belirli bir süre
görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan
kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde
fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi
daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış
sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz.
Son sekiz yıl içinde herhangi bir
disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate
alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.
Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki
memurlar, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir
işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar.
Kademe ilerlemesi ile ilgili onay
mercii atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile
ilgili yetkilerini devredebilirler.
Kademe
ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu
onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye
müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri,
ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir.”
MADDE
101- 657 sayılı Kanunun 68
inci maddesinin (A) bendinin (d) alt bendi yürürlükten kaldırılmış, (B)
bendinin ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddenin sonuna
aşağıdaki bent eklenmiştir.
“Ancak,
bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;
a) 1
inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda olanlar için
en az 12 yıl,
b) 1
inci ve 2 nci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az olanlar için
en az 10 yıl,
c) 3
üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl,
hizmetinin
bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması şarttır. Dört yıldan az süreli
yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir. Bu sürelerin
hesabında; 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci
maddesi kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler ile Yasama
Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye ve il genel meclisi
üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul devresi
dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı
ile yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak
çalıştıkları sürenin; Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili
kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici
konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı,
diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü
dikkate alınır.”
“C) Derece yükselmesi ile ilgili onay mercii
atamaya yetkili amirdir. Müşterek kararla atanmış olanların derece
yükselmeleri, ilgili bakanın veya yetkili kıldığı makamın onayı ile
yapılır. Üst derece kadroya atanmış olup da kazanılmış hak ve emeklilik
keseneğine esas aylık dereceleri daha aşağıda bulunanların (45 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan atamalar hariç), kazanılmış hak ve
emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilmeleri için, bu
hâlin devamı süresince yukarıda belirtilen onay aranmaz.”
MADDE
102- 657 sayılı Kanunun 77
nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yabancı memleketlerin resmî kurumları veya
uluslararası kuruluşlarda kurumlarının muvafakati ile görev alacak
memurlara, ilgili Bakanın onayı ile (her üç yılda bir Bakan onayı
yenilenmek kaydıyla) memuriyeti süresince yabancı memleketlerin resmî
kurumlarında on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmibir yıla kadar
aylıksız izin verilebilir.”
MADDE 103- 657
sayılı Kanunun 91 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 91- Kadrosu kaldırılan memurlar, en geç altı ay içinde
kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanırlar. Bu memurlar,
kurumlarında atama imkânı bulunmaması hâlinde aynı süre içinde başka bir
kurumdaki kadrolara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Bunlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun
işlerde çalıştırılır ve yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski kadrolarına
ait malî haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler.
Söz konusu memurların eski kadrolarına ait en son ayda aldığı
malî haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının
net tutarının, atandıkları yeni kadrolarına ait malî haklar kapsamında
fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının net tutarından fazla
olması hâlinde, aradaki fark, farklılık giderilinceye kadar, atandıkları
kadrolarda veya bu kadrolardan istekleri dışında atandıkları başka
kadrolarda kaldıkları sürece, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Aylık mutad olarak yapılmayıp belirli
bir dönemi kapsayan ödemelerin ödendiği tarih itibarıyla net tutarları
toplamının yılı içinde çalışılan aylara bölünmesi suretiyle bulunacak
tutarı, en son ayda aldığı aylık tutarına ilave edilir. Fazla çalışma
ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti ve nöbet ücreti
gibi ilave bir çalışmanın karşılığında elde edilen ödemeler aylık tutarına
ilave edilmez.
Diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına
bildirilen memurların 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarından
Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya, anılan Başkanlık
tarafından kırkbeş gün içinde ataması teklif edilir. Devlet Personel
Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak
kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içinde bu kurum ve
kuruluş tarafından atama işlemlerinin yapılması zorunludur. Bunlardan unvanları
müdür ve daha üst olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadrolarda
çalışanlar Araştırmacı kadrolarına, diğerleri ise durumlarına uygun
kadrolara atanırlar.”
MADDE 104- 657 sayılı Kanunun 100 üncü
maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Ancak özürlüler için; özür durumu,
hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle
günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri
merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilir.
Memurların yürüttükleri hizmetin
özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve
süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu
hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi
üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 105- 657 sayılı Kanunun 101 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 101- Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren
hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri
kurumlarınca düzenlenir.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde
hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin
yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece
nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da isteği
dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.”
MADDE 106-
657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 104- A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan
sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni
verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni
süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta
öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla
belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar
kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak
fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir.
Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin
kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir.
Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü
hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar
izin verilir.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün
babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun,
kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği
üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde
atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik
misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan
veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin
verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on
gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin,
yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık
izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat,
ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi
saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun
tercihi esastır.
E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında malî haklar ile
sosyal yardımlara dokunulmaz.”
MADDE 107-
657 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Hastalık ve refakat izni:
MADDE 105- Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek
raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun
süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar,
diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak
gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate
alınır.
Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu
iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt
dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi
zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık
kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen
süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında
emeklilik hükümleri uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî
sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş
olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun
kadrolara öncelikle atanırlar.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya
saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye
kadar izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya
sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin
diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal
Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca
hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat
etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile
kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir
hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla
belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar
izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.”
MADDE 108-
657 sayılı Kanunun 108 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE 108- A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası
uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla
belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız
izin verilebilir.
B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum
sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum
tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin
verilir.
C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya
münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit
olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının
rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme
tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin
verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin
talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen
iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.
D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için
kendilerine aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya
da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya
sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay
süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer
personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş
olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin
verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız
izin verilebilir.
E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş
hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en
fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin
verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir
afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev
yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu
bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.
F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren
sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi
zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin
kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten
çekilmiş sayılır.
G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince
görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.”
MADDE 109-
657 sayılı Kanunun 109 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Memur bilgi sistemi, özlük dosyası:
MADDE 109- Memurlar, Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel
bilgi sistemine kaydolunurlar. Her memur için bir özlük dosyası tutulur.
Özlük dosyasına, memurun mesleki
bilgileri, mal bildirimleri; varsa inceleme, soruşturma, denetim raporları,
disiplin cezaları ile ödül ve başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve
belgeler konulur.
Memurların başarı, yeterlik ve
ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde,
emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde, hizmet
gerekleri yanında özlük dosyaları göz önünde bulundurulur.
Özlük dosyalarının tutulma esasları ile
özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet
Personel Başkanlığınca belirlenir.”
MADDE 110-
657 sayılı Kanunun 122 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Başarı, üstün başarı değerlendirmesi ve ödül:
MADDE 122- Görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve
çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; kamu
kaynağında önemli ölçüde tasarruf sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının
önlenmesinde ve önlenemez kamu zararlarının önemli ölçüde azaltılmasında,
kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan
hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut olaylara ve
verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen memurlara, merkezde
bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından
başarı belgesi verilebilir. Üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı
belgesi verilir.
Üstün başarı belgesi verilenlere,
merkezde bağlı veya ilgili bakan ve illerde valiler tarafından uygun
görülmesi hâlinde en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %
200’üne kadar ödül verilebilir.
Bu maddeye göre bir malî yıl içinde ödüllendirileceklerin
sayısı, kurumun yılbaşındaki dolu kadro mevcudunun binde onundan, Gümrük
Müsteşarlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kadroları
için binde yirmisinden fazla olamaz. Yıl içinde ödüllendirilen personel
sayısı kurumlarınca izleyen yılın Ocak ayı sonuna kadar Devlet Personel
Başkanlığına bildirilir.
Kamu kurum ve kuruluşları yürütmekte oldukları
hizmetlerin özelliklerini göz önünde bulundurarak memurlarının başarı,
verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere, Devlet Personel Başkanlığının
uygun görüşü alınmak kaydıyla, değerlendirme ölçütleri belirleyebilir.”
MADDE 111- 657 sayılı Kanunun 125 inci
maddesinin, (C) bendinin (g), (h) ve (j) alt bentleri yürürlükten
kaldırılmış; (E) bendinin (a) alt
bendinde yer alan “engelleme” ibaresi “kamu hizmetlerinin yürütülmesini
engelleme” olarak, (f) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci
fıkrasında yer alan “sicilden” ibaresi “özlük dosyasından” ve üçüncü
fıkrasında yer alan “iyi veya çok iyi derecede sicil alan” ibaresi “ödül
veya başarı belgesi alan” olarak değiştirilmiştir.
“f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş
sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,”
MADDE 112-
657 sayılı Kanunun 132 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “sıralı
sicil amirine” ibaresi “üst disiplin amirine” olarak değiştirilmiş,
dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
“Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe
ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca
daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü
kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına,
düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve
büyükelçi kadrolarına atanamazlar.”
MADDE 113- 657 sayılı Kanunun 135 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 135- Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma,
kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe
ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz
edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren
yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin
kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek
zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden
geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.”
MADDE 114- 657 sayılı Kanunun 231 inci
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kamu personeli bilgi sistemi:
MADDE 231- Devlet Personel Başkanlığı, kuruluş kanunlarına ve
bütçe türlerine bağlı kalınmaksızın, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının
teşkilat yapılarına ve personeline ilişkin konularda, gerekli gördüğü bilgi
ve belgeleri kamu kurum ve kuruluşlarından talep eder. Kamu kurum ve
kuruluşları bu bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları; atama, yer değiştirme, görevde
yükselme, unvan değişikliği ve Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek
diğer personel hareketlerini bildirmek zorundadır.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile istisna tutulacak kamu
kurum ve kuruluşları Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 115- 657 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesi başlığıyla
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kurumlar arası geçici süreli
görevlendirme:
EK MADDE 8- Memurlar, geçici
görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni
ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aşağıda belirtilen şartlarla geçici
süreli olarak görevlendirilebilir:
a) Yurtdışında görevlendirilen güvenlik
görevlileri hariç olmak üzere, memurun görevlendirileceği kurumda göreve
ilişkin 4 üncü ve daha yukarı bir dereceden boş bir kadronun bulunması
şarttır.
b) Geçici süreli görevlendirilen
memurlar, geçici süreli olarak görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla
yükümlüdür.
c) Geçici süreli olarak görevlendirilen
memurlar, yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere,
aylıkları ile diğer malî ve sosyal haklarını kurumlarından alır. Bu
memurların kadroları ile ilişkileri, kendi sınıf ve derecelerindeki terfi
ve emeklilik hakları devam eder.
d) Geçici süreli görevlendirme süresi
bir yılda altı ayı geçemez. Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri
için geçici görevlendirme süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi
hâlinde bu süre bir katına kadar uzatılabilir.
e) Geçici süreli görevlendirmenin,
memurların göreviyle ilgili olması şarttır.
f) Geçici süreli görevlendirmede
memurun muvafakati aranır.
Birinci fıkrada belirtilen hâller
dışında memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç
duyulması hâlinde kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü
alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli
olarak görevlendirilebilir.”
MADDE 116- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"Geçiş hükümleri:
GEÇİCİ MADDE 36- A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce tutulmakta olan sicil dosyaları, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi izleyen beşinci yılın sonuna kadar muhafaza edilir. Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce olumsuz sicil almış olan
memurların itirazları ve bu itirazların sonuçlandırılması hakkında, 657
sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen veya
yürürlükten kaldırılan sicile ilişkin hükümleri uygulanır.
B) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan 37 nci
maddede yer alan bir üst dereceye yükseltme uygulamasından
yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlük tarihi
itibarıyla değiştirilen 37 nci maddenin
değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihi
itibarıyla değiştirilen 37 nci maddede yer alan
sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki;
a) Son beş
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
b) Son dört
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
c) Son üç
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
d) Son iki
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
e) Son sicil
notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
olarak
uygulanır.
C)
Bu
maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha
yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi uygulamasından yararlanmamış
olanlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin ikinci fıkrasının
değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin
dördüncü fıkrasında yer alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem
için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki;
a) Son beş
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
b) Son dört
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
c) Son üç
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
d) Son iki
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
e) Son sicil
notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
olarak uygulanır.
D)
657
sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen hükümleri
gereğince, ilgililere geriye dönük olarak herhangi bir şekilde malî ve
sosyal hak sağlanamaz ve hiçbir şekilde ödeme yapılmaz.
MADDE 117- 657 sayılı Kanunun;
a) 37 nci maddesinde yer alan “son altı yıllık sicil notu
ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu
bulunanların” ibaresi “son sekiz yıllık süre içinde herhangi bir disiplin
cezası almayanların” olarak değiştirilmiştir.
b) 56 ncı maddesinde yer alan “sicil”
ibaresi “disiplin” olarak değiştirilmiştir.
c) 57 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“Adaylardan en geç iki yıl içinde Devlet memuru olabilmeleri için olumlu
sicil alamayanların sicil amirlerinin teklifi” ibaresi “Adaylık süresi
içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi” olarak
değiştirilmiştir.
ç) 58 inci maddesinde yer alan “ve olumlu sicil
alan adaylar sicil amirlerinin teklifi” ibaresi “adaylar disiplin
amirlerinin teklifi” olarak değiştirilmiştir.
d) “Hizmet Şartları ve Şekilleri”
başlıklı (IV) numaralı kısmının 6 ncı bölümünün başlığı “Özlük Dosyası” olarak
değiştirilmiştir.
e) 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sicil
dosyasını” ibaresi “özlük dosyasını” olarak değiştirilmiştir.
f) 133 üncü maddesinin madde başlığında yer alan “sicilden”
ibaresi “özlük dosyasından”, birinci fıkrasında yer alan “siciline” ibaresi
“özlük dosyasına”, “sicil dosyasından” ibaresi “özlük dosyasından”, ikinci
fıkrasında yer alan “sicil dosyasına” ibaresi “özlük dosyasına”, üçüncü
fıkrasında yer alan “sicilden silinmesinde” ibaresi “özlük dosyasından
çıkarılmasında” olarak değiştirilmiştir.
g) 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, 26 ncı maddesinin birinci
fıkrası, 98 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “ve
sicil” ibaresi, 129 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sicil
dosyası hariç,” ibaresi, 160 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 202 nci
maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 208 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “ikiden fazla dahi olsa” ibaresi ile 38 inci, 65 inci,
66 ncı, 106 ncı, 110 uncu, 111 inci, 112 nci, 113 üncü, 115 inci, 117 nci,
118 inci, 119 uncu, 120 nci, 121 inci, 123 üncü, 136 ncı, 226 ncı, 227 nci;
ek 2 nci, ek 3 üncü, ek 4 üncü, ek 6 ncı, ek 7 nci, ek 9 uncu, ek 13 üncü,
ek 16 ncı, ek 17 nci, ek 18 inci, ek 20 nci, ek 21 inci, ek 25 inci, ek 30
uncu; geçici 5 inci, geçici 6 ncı, geçici 8 inci, geçici 12 nci, geçici 13
üncü, geçici 20 nci, geçici 23 üncü, geçici 26 ncı, geçici 27 nci, geçici
28 inci, geçici 29 uncu, geçici 30 uncu, geçici 31 inci, geçici 32 nci,
geçici 33 üncü; ek geçici 4 üncü, ek geçici 6 ncı, ek geçici 7 nci, ek
geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 18 inci, ek geçici 22 nci, ek
geçici 23 üncü, ek geçici 24 üncü, ek geçici 26 ncı, ek geçici 28 inci, ek
geçici 30 uncu, ek geçici 32 nci, ek geçici 33 üncü, ek geçici 34 üncü, ek
geçici 35 inci, ek geçici 37 nci, ek geçici 40 ıncı, ek geçici 41 inci, ek
geçici 42 nci, ek geçici 43 üncü, ek geçici 44 üncü, ek geçici 46 ncı, ek
geçici 47 nci, ek geçici 49 uncu, ek geçici 50 nci, ek geçici 51 inci, ek geçici
52 nci, ek geçici 54 üncü, ek geçici 55 inci, ek geçici 56 ncı, ek geçici
57 nci, ek geçici 58 inci maddeleri ve 22/9/1991 tarihli ve 458 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek geçici maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE
118- 27/6/1989
tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (D)
bendinde yer alan “beşyüz milyon lira” ibaresi “(12.105) gösterge rakamının
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak” şeklinde, ek 4 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve Kanun Hükmünde Kararnameye
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 4- 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri
Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye
olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine
ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte
kırkbeş Türk Lirası toplu sözleşme primi ödenir. Bu madde uyarınca yapılan
ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve
ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner
sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer
ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.”
“EK
MADDE 8- Ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi
kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel hariç olmak üzere kamu kurum ve
kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde
sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilenlerden aile yardımı
ödeneğinden veya başka bir ad altında da olsa aynı amaçla yapılan herhangi
bir ödemeden yararlanamayanlara, Devlet memurlarına verilen aile yardımı
ödeneği, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın aynı usul ve
esaslar çerçevesinde ödenir.”
MADDE
119- 22/1/1990 tarihli
ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki 13/A maddesi eklenmiştir.
“Sendika Kurma
MADDE 13/A- Sözleşmeli personel, Anayasada ve özel kanununda
belirtilen hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve
bunlara üye olabilir.”
MADDE
120- 399
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi başlığıyla birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Grev Yasağı
MADDE 14- Sözleşmeli personelin grev kararı vermesi, bu yolda propaganda
yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi
desteklemesi yahut teşvik etmesi yasaktır.”
MADDE
121- 399
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“b) Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların üretim, satış, kârlılık,
verimlilik, ihracat gibi iş ve hizmet özellikleri ile kamu kesimi genel
ücret dengesi dikkate alınarak (1) sayılı cetvele dâhil kadrolara
atananlara, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) brüt tutarının
% 200’ünü geçmemek üzere Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine
Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek oran ve esaslar çerçevesinde ek
tazminat ödenir. Bu şekilde tespit edilecek ek tazminat damga vergisi hariç
herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.”
MADDE
122- 4/7/2001
tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/A maddesinin (c)
bendinde yer alan “beşyüz milyon lirayı” ibaresi “(12.105) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE
123- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve
Usûlü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Sosyal Güvenlik Kurumuna ait
bölümüne eklenmiştir.
MADDE 124- 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı
Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanuna
aşağıdaki ek ve geçici maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 2- Bu Kanuna göre inşa edilen
barajlardan ve/veya tesislerden içme suyu tahsisi yapılanların bu yatırımda
içme suyuna isabet eden yatırım bedellerinin geri ödemeleri ve süreleri
için 3/7/1968 tarihli ve 1053 sayılı Belediye Teşkîlatı Olan Yerleşim
Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun hükümleri
uygulanır.”
“GEÇİCİ MADDE 7- Bu Kanun ile 1053
sayılı Kanun hükümlerine göre inşa edilen barajlardan ve/veya tesislerden
içme suyu tahsisi yapılanların bu yatırımda içme suyuna isabet eden yatırım
bedellerinin, geri ödemeleri ve süreleri protokole bağlanmış olanlarından,
31/12/2010 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde bu maddenin yayımlandığı
tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar için bu maddenin yayımlandığı tarihi
izleyen ikinci ayın sonuna kadar Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne
başvuruda bulunulması ve bu başvurular üzerine bu maddenin yayımlandığı
tarihi izleyen dokuzuncu ayın sonuna kadar durumları Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünce tespit edilen borçlulara yapılan bildirim üzerine alacak
asıllarının, bildirimi takip eden aydan başlamak ve ikişer aylık dönemler
halinde azami oniki eşit taksitte ödenmesi şartıyla ödenen kısma ilişkin
fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Protokole bağlanmış
yatırım bedeli geri ödemesinden kalan alacaklar, toplam süre otuz yılı
geçmemek üzere, 1053 sayılı Kanuna göre ek protokol yapılmak ve fer’i
alacak hesaplanmamak suretiyle revize edilir. Bu alacaklardan bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan tahsilat red ve iade edilmez.
Bu maddenin yayımlandığı tarihten önce
dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için,
borçlunun bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması
halinde, davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur. Bu takdirde
borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet ücretini ilk taksit
tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.”
MADDE 125- 3/7/1968 tarihli ve 1053 sayılı
Belediye Teşkîlatı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu
Temini Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Barajlarda ve/veya tesislerde bu
Kanunun 4 üncü maddesine göre veya diğer kanunlara istinaden belirlenen
maksat oranı veya oranları Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu
Bakanlığın teklifi ve Başbakanın onayı ile değiştirilebilir.”
MADDE 126- 16/12/1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanunun 10 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kuyu, galeri, tünel ve benzerlerine çekilecek
yeraltı suyu miktarının tespitini sağlayacak ölçüm sistemleri kurulmadan,
kullanma belgesi verilemez. Bu ölçüm sisteminin özellikleri yönetmelikle
belirlenir.”
MADDE 127- 167 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2- 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında
öngörülen yönetmelik, üç ay içinde hazırlanarak Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlık tarafından yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 3- Bu maddenin yayımı tarihinden önce
yeraltı suyu temini maksadıyla kuyu, galeri, tünel ve benzerleri için
kullanma belgesi almış olanlar, iki yıl içerisinde 10 uncu maddenin ikinci
fıkrasında öngörülen ölçüm sistemini kurarlar. Bu süre içerisinde ölçüm
sistemi kurmayanların kullanma belgeleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
tarafından iptal edilir ve belgeye konu yer kapatma masrafları sahibinden
alınarak kapatılır.”
MADDE 128- 10/5/2005
tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi
Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4628 sayılı Kanun kapsamında kurulmuş ve kurulacak
olan hidroelektrik santrallar için imzalanan su kullanım hakkı anlaşması
hükümleri çerçevesinde DSİ’ye ödenecek olan enerji hissesi katılım payının
hesabında esas alınacak tesis bedeli, tek veya çok maksatlı tesislerde
tesisin ihaleye esas ilk keşfi;
a) Enerji tesisini ihtiva ediyorsa, tesisin DSİ tarafından
yapılan kısmın ilk keşif bedeli,
b) Enerji tesisini ihtiva etmiyorsa, ortak tesise
ait ilk keşif bedeli,
TEFE/ÜFE ile su kullanım anlaşmasının yapıldığı
tarihe getirilmiş olan bedelin % 30’undan fazlasını geçemez ve (b) bendi
kapsamına giren tesislerde, DSİ tarafından enerji tesisine harcanan miktar
var ise TEFE/ÜFE ile hesaplanarak ayrıca enerji hissesi katılım payına
ilave edilir.”
MADDE 129- 13/12/1983
tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“j) Bakanlık hizmet binalarının yapımını
programlamak, satın alma işlemlerini yürütmek ve bunların onarımlarını
yapmak,”
MADDE
130- 14/2/1985 tarihli ve 3152
sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 23 üncü
maddesinin birinci fıkrasına (b) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (c)
bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“c) Hükümet
konaklarının yapımını programlamak, satın alma ile kiralanması işlemlerini
yürütmek ve bunların onarımlarını yapmak,”
MADDE
131- 8/6/1994 tarihli ve 3996
sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde
Yaptırılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu
Kanunda öngörülen yatırım ve hizmetleri yap-işlet-devret modeline göre
yaptırmak isteyen idare, projeye ilişkin ön yapılabilirlik etüdüyle Yüksek
Planlama Kuruluna müracaat eder ve Yüksek Planlama Kurulu tarafından söz
konusu yatırım ve hizmetleri gerçekleştirmek için yetkilendirilebilir.
Bu Kanun
kapsamında yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek yatırım
ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmeleri; yetkili idarelerin bağlı,
ilgili veya ilişkili olduğu Bakanın onayı alınarak sermaye şirketi veya
yabancı şirket ile imzalanır.”
MADDE
132- 3996 sayılı Kanunun 8 inci
maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi “Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.”
şeklinde
değiştirilmiş, maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Görevli
şirketçe üretilen mal ve hizmetler için idare tarafından talep garantisi
verilebilir. Ancak, talep garantisi verilmesi öngörülen sözleşmelerde,
garanti edilen mal ve hizmet düzeyinin üzerinde talep gerçekleşmesi
durumunda hasılat paylaşımının ne şekilde yapılacağı hususu düzenlenir.”
MADDE
133- 3996 sayılı Kanunun 12 nci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yap-işlet-devret
modeli ile yapılacak projelerde ilgili idaresince 4/1/2002 tarihli ve 4734
sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olunmadan yapım ve işletme sürelerinde
müşavirlik hizmet alımı yapılabilir. Söz konusu hizmet
alımına ilişkin esas ve usuller ilgili bakanlıklar tarafından belirlenir.”
MADDE
134- 3996 sayılı Kanuna aşağıdaki
ek madde eklenmiştir.
“EK
MADDE 1- Bu Kanun kapsamında gerçekleştirilecek yatırım ve hizmetlerle
ilgili olmak üzere görevli şirketin kullanımına bırakılacak olan mülkiyeti
kamu kurum veya kuruluşlarına (kamu iktisadi teşebbüsleri dâhil) ve
Hazineye ait taşınmazlar ile bedeli idare tarafından ödenmek suretiyle
kamulaştırılarak tapuda idare veya Hazine adına tescil ya da tapudan terkin
edilen taşınmazlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan diğer
yerler için kullanım bedeli ve hasılat payı alınmaz.”
MADDE
135- 3996 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 2- 8 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen esas ve usuller,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanarak bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlar Kuruluna
sunulur.”
MADDE
136- 14/5/1964 tarihli ve 474
sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan “açmaya ve değiştirmeye” ibaresi “açmaya,
değiştirmeye ve bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE
137- 27/10/1999 tarihli ve 4458
sayılı Gümrük Kanununun mülga 244 üncü maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“MADDE
244- 1. Beyan ile gümrük idaresince yapılan tespit sonucunda belirlenen
farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları ile bu
Kanunda ve ilgili diğer kanunlarda öngörülen cezalar hakkında; yükümlü veya
ceza muhatabı tarafından, söz konusu eksiklik veya aykırılıkların kanun
hükümlerine yeterince nüfuz edememekten veya kanun hükümlerini yanlış
yorumlamaktan kaynaklandığının veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf
konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda,
idare bu maddede yer alan hükümler çerçevesinde yükümlüler veya cezanın
muhatabı ile uzlaşabilir. Uzlaşma talebi, tebliğ tarihinden itibaren onbeş
gün içinde, henüz itiraz başvurusu yapılmamış gümrük vergileri ve cezalar
için yapılır. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma
süresi durur, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde süre
kaldığı yerden işlemeye başlar, ancak sürenin bitimine üç günden az kalmış
olması halinde süre üç gün uzar. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin
edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.
2.
Gümrük vergileri alacakları ile cezaların, 5607 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesinde yer alan kaçakçılık suçlarına ve kabahatlerine ilişkin olması
halinde bu madde hükmü uygulanmaz.
3. Bu
madde kapsamında yapılan uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma komisyonları
tarafından değerlendirilir. Gümrük uzlaşma komisyonlarının kurulması,
çalışması ile bu madde kapsamında yapılacak başvurulara ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle düzenlenir.
4.
Gümrük uzlaşma komisyonlarının tutacakları uzlaşma tutanakları kesin olup
gereği idarece derhal yerine getirilir. Yükümlü veya ceza muhatabı;
üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamaz
ve hiçbir mercie şikâyette bulunamaz.
5.
Uzlaşma konusu yapılan gümrük vergileri ve cezalar, uzlaşma gerçekleştiği
takdirde, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.
Uzlaşılan vergilerin alınması gerektiği tarihten itibaren uzlaşma
tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır.
Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde, genel hükümlere
göre işlem yapılır.
6. Bu
madde uyarınca üzerinde uzlaşılan cezalar hakkında 30/3/2005 tarihli ve
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesi uyarınca ayrıca peşin ödeme
indiriminden yararlanılamaz.”
MADDE
138- 25/1/2006 tarihli ve 5449
sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 5- Bu Kanunun 20 nci maddesinin son fıkrası 2013 bütçe yılına kadar
uygulanmaz.”
MADDE
139- 22/5/2007 tarihli ve 5664
sayılı Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair
Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Bu
fıkrada tanımlanan hak sahiplerine EGYO tarafından ödenen kâr paylarının
EGYO’nun yükümlülüğünü aşan kısmı, Hazine Müsteşarlığınca incelenmesini
müteakip düzenlenecek rapora istinaden Hazine tarafından EGYO’ya ödenir.”
MADDE
140- 27/12/2006 tarihli ve 5570
sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi
Kullandırılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
“avans olarak” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“(3)
15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Kanun ile bu Kanuna istinaden T.C. Ziraat
Bankası A.Ş.’ye, ödemeleri T.C. Ziraat Bankası A.Ş. kanalıyla yapılmak
üzere tarım kredi kooperatiflerine ve Türkiye Halk Bankası A.Ş.’ye yürürlükte
bulunan ve/veya müteakip yıllar içinde yürürlüğe konulacak olan Bakanlar
Kurulu kararları uyarınca verilen görevler nedeniyle doğan ve bankalar ile
tarım kredi kooperatifleri kayıtlarına göre gerçekleşen gelir kayıpları ve
görev zararları, bankalar ve tarım kredi kooperatifleri tarafından
yapılacak ödeme talebine istinaden, ilgili mevzuatında belirlenen usul ve
esaslar kapsamında Hazine Müsteşarlığı bütçesinde yer alan ilgili harcama
tertiplerinden gider kaydedilerek ödenir. Bu ödemeler, 10/12/2003 tarihli
ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35 inci maddesi
hükümlerine tabi değildir.
(4)
Yapılan ödemeler yıllık bazda Hazine Müsteşarlığınca incelenir. İncelemeler
sonucunda düzenlenen raporlarda; hesaplanan tutar ile Hazine Müsteşarlığı
bütçesinden yapılmış bulunan ödemeler arasında fark bulunduğunun tespit
edilmesi halinde taraflar yükümlülüklerini faizsiz olarak yerine getirir.”
MADDE
141- 14/10/1999 tarihli ve 4456
sayılı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanunun
1 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bankanın
merkezi ana sözleşmesi ile belirlenir.”
MADDE
142- 19/10/2005 tarihli ve 5411
sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde yer alan “Destek
hizmeti kuruluşu” tanımı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Destek
hizmeti kuruluşu: Bankaların, mevduat veya katılım fonu kabulü, nakdî,
gayrinakdî her cins ve surette kredi verme ve bu Kanunun uygulamasında
kredi olarak sayılan işlemler dışında kalan faaliyetlerini banka adına gerçekleştiren;
ya da reklamının yapılması hariç olmak üzere mevduat veya katılım fonu
kabulü dışındaki faaliyetlerinden herhangi birinin pazarlanması da dâhil
gerçekleştirilmesinde bankaya yardımcı nitelikte hizmet veren kuruluşları,”
MADDE
143- 5411 sayılı Kanunun 15
inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bağımsız denetim, değerleme ve derecelendirme
kuruluşlarının yetkilendirme izni
MADDE 15- Bankaların bağımsız denetim faaliyetleri
ile Kurul tarafından zorunlu tutulması halinde, bankaların varlıklarının,
hak ve yükümlülüklerinin ya da kredi müşterilerinden alınacak teminatların
değerlemesi ve kendilerinin ya da kredi müşterilerinin derecelendirilmesi
faaliyetlerini gerçekleştirecek olan kuruluşların yetkilendirilmesine,
yetkilerinin geçici veya sürekli olarak kaldırılmasına Kurulca karar
verilir. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar ilgili meslek
birliklerinin görüşü alınarak Kurulca belirlenir.”
MADDE 144- 5411
sayılı Kanunun 25 inci maddesinin altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmış,
35 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
35- Bankalar destek hizmeti almadan önce, alacakları destek hizmetinden
doğabilecek riskler ile bunların yönetilmesine, beklenen fayda ve maliyetin
değerlendirilmesine ilişkin, gerektiğinde Kuruma ibraz edilmek üzere,
yazılı bir rapor hazırlar. Münhasıran bankaların yönetim kurullarınca veya
iç sistemlerinde yer alan birimlerce icra edilmesi gereken faaliyetler ile işlemlerinin
muhasebeleştirilmesi ve finansal raporlarının düzenlenmesi faaliyetleri
destek hizmetine konu edilemez. Alınacak destek hizmeti, bankaların yasal
yükümlülüklerini yerine getirmelerini, ilgili düzenlemelere uymalarını ve
etkin biçimde denetlenmelerini engelleyici nitelikte olamaz. Kurul,
gerektiğinde bankaların destek hizmeti alabilecekleri konuları belirlemeye
veya banka ya da banka grupları itibarıyla destek hizmeti alınabilecek
konuları sınırlandırmaya, yasaklamaya ya da sorumluluk sigortası yaptırılmasını
zorunlu tutmaya veya destek hizmetinin niteliğine göre bu hizmetlerin
alınmasını izin koşuluna bağlamaya yetkilidir.
Merkez Bankası tarafından kurulmuş ya da Merkez
Bankası bünyesinde faaliyet gösterenler ile Sermaye Piyasası Kurulunun
denetiminde bulunan takas, saklama ve merkezi kayıt hizmeti kuruluşları bu
Kanunun uygulamasında destek hizmeti kuruluşu olarak değerlendirilmez.”
MADDE
145- 5411 sayılı Kanunun 36
ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
36- Bağımsız denetim kuruluşları, verdikleri hizmetlerden doğabilecek
zararları karşılamak amacıyla yurt içinde veya yurt dışında kurulu sigorta
şirketlerine, Hazine Müsteşarlığı tarafından genel şartları belirlenecek ya
da bu şartlara uygunluğu teyit edilecek sorumluluk sigortası yaptırmakla
yükümlüdürler. Değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşları,
hizmet verdikleri bankalarca talep edilmesi ya da Kurulca gerekli görülmesi
halinde sorumluluk sigortası yaptırırlar.”
MADDE
146- 5411 sayılı Kanunun
73 üncü maddesinin ikinci fıkrasının dördüncü cümlesi ile üçüncü ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kurumun
bu fıkra kapsamında elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler, ceza
soruşturması ve kovuşturması kapsamında savcılıklar ile ceza mahkemeleri,
görevden ayrılmış olsalar dahi, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri
iddia edilen suçlardan dolayı başlatılan soruşturma ve kovuşturmalar ile
bağlantılı olarak talepte bulunacak Kurul Başkanı ve üyeleri ile Kurum
personeli dışında hiçbir kişi, kurum ve kuruluşa verilemez.”
“Sıfat
ve görevleri dolayısıyla bankalara veya müşterilerine ait sırları
öğrenenler, söz konusu sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan
mercilerden başkasına açıklayamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan
sonra da devam eder. 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu,
13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 20/4/1967
tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı
İş Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gemi adamı ve gazetecinin ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikte her çeşit istihkak ödemelerinin özel olarak
açılan banka hesabına yapılması halinde, bu hesaplara ilişkin bilgi ve belgelerin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı ile bunlara bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşlara verilmesi ile
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 8 inci ve 100 üncü maddelerinin uygulanması ile genel
sağlık sigortalılığında gelir testinin yapılmasına ilişkin bilgi ve
belgelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi sırrın ifşası sayılmaz. Bu
bilgi ve belgelerin verilmesine ilişkin usûl ve esaslar Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakanlık ile Kurulca belirlenir.
Kurumun
gözetim ve denetimine tabi kuruluşların, bunların ortaklarına, bağlı
ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıklarının faaliyetlerine
veya müşterilerine ilişkin yabancı ülke kanunlarına göre denetime yetkili
ve Kurum muadili mercilerin taleplerinin Kurumca karşılanması, gizlilik
sözleşmesi yapılması ve sadece belirtilen amaçlar ile sınırlı kılınması
koşuluyla bankaların ve finansal kuruluşların, kendi aralarında doğrudan
doğruya ya da risk merkezi veya en az beş banka ya da finansal kuruluş
tarafından kurulacak şirketler vasıtasıyla yapacakları her türlü bilgi ve
belge alışverişinin yanı sıra doğrudan veya dolaylı pay sahipliği yoluyla
sermayelerinin yüzde onunu ve daha fazlasını temsil eden paylarının satışı
amacıyla muhtemel alıcıların yapacakları değerleme çalışmalarında ya da
sermayelerinin yüzde on veya daha fazlasına sahip olan yurt içinde veya
yurt dışında yerleşik kredi kuruluşu ile finansal kuruluşlar da dâhil ana
ortaklıkların konsolide finansal tablo hazırlama çalışmalarında, risk
yönetimi ve iç denetim uygulamalarında veya kredileri de dâhil
varlıklarının ya da bunlara dayalı menkul kıymetlerin satışı amacıyla
yapılacak değerleme çalışmalarında ya da değerleme, derecelendirme veya
destek hizmeti alınması ile bağımsız denetim faaliyetlerinde ve gerekli
tedbirlerin alınması kaydıyla hizmet alımlarına yönelik işlemlerde
kullanılmak üzere bilgi ve belge taleplerinin karşılanması sırasında banka
ya da müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin öğrenilmesi sır saklama
yükümlülüğü dışındadır.”
MADDE
147- 5411 sayılı Kanunun 82 nci
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kurumun
merkezi İstanbul’dadır.”
MADDE
148- 5411 sayılı Kanunun 95 inci
maddesinin altıncı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Ankara’da Asliye
Ticaret Mahkemesinde” ibaresi “İstanbul’da Asliye Ticaret Mahkemesinde”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE
149- 5411 sayılı Kanuna aşağıdaki
ek madde eklenmiştir.
“Risk
Merkezi
EK MADDE
1- Türkiye Bankalar Birliği nezdinde, kredi kuruluşları ile Kurulca uygun
görülecek finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgilerini toplamak ve
söz konusu bilgileri bu kuruluşlar ile gerçek veya tüzel kişilerin
kendileriyle ya da onay vermeleri koşuluyla özel hukuk tüzel kişileri ile
de paylaşılmasını sağlamak üzere Risk Merkezi kurulmuştur.
Kredi
kuruluşları ile Kurulca uygun görülecek finansal kuruluşlar, Risk Merkezine
üye olmak zorundadır. Üye kuruluşlar, Risk Merkezince istenilen,
müşterileri ile ilgili her türlü bilgiyi vermekle yükümlüdür. Risk Merkezi,
bu yükümlülüğe uymayanlara bilgi akışını durdurmaya yetkilidir.
Risk
Merkezi, Kurumun ve Merkez Bankasının personeli arasından belirleyeceği
birer üye dâhil olmak üzere dokuz üyeden oluşan bir yönetim tarafından
idare edilir. Risk Merkezi yönetimini oluşturan üyeler üç yıllık dönem için
görev yapmak üzere seçilir.
Risk
Merkezi yönetimi, Risk Merkezinin kuruluş amaçları doğrultusunda özel hukuk
tüzel kişileri ile kamu kurum ve kuruluşlarından, kamu kurumu niteliğinde
meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşlarından bilgi talep etmeye ve
bunlarla Kurulun uygun görüşüne istinaden bilgi alış-verişine yönelik
sözleşmeler imzalamaya yetkilidir. Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurum
ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve bunların üst
kuruluşları Risk Merkezi yönetimi tarafından talep edilen bilgileri
vermekle yükümlüdürler. Kredi kuruluşları ile Kurulca uygun görülecek
finansal kuruluşların müşterilerinin onay vermesi koşuluyla, Risk Merkezi
ile bilgi alış-verişi sözleşmesi imzalayan özel hukuk tüzel kişileri ile
kamu kurum ve kuruluşlarına kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve
bunların üst kuruluşlarına verilecek, müşterilerin bu kuruluşlar nezdindeki
risk bilgileri Kanunun 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında
değerlendirilir.
Risk
Merkezinin kuruluşuna, faaliyetine ve çalışmasına, Risk Merkezi yönetiminin
oluşumuna, toplanmasına ve karar almasına, Risk Merkezine verilen
bilgilerin kapsam, biçim ve içeriğine ve bunların paylaşılmasına, paylaşılacak
bilgilerin kapsam ve içeriğine, ücretlendirilmesine ve üyelerce ödenecek
aidatların belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar, Türkiye Katılım
Bankaları Birliği ve Kurul tarafından belirlenen finansal kuruluşların üye
oldukları meslek örgütlerinin görüşü ile Kurulun ve Merkez Bankasının uygun
görüşü alınarak Türkiye Bankalar Birliğince belirlenir ve Resmi Gazetede
yayımlanır.
Süresinde
üyeler tarafından ödenmeyen aidatlar ve komisyonlar Türkiye Bankalar
Birliğince kanuni yollara başvurularak tahsil edilir.
Kurum,
gerektiğinde Risk Merkezini denetler, denetime ilişkin usul ve esaslar
Kurum tarafından belirlenir.
Risk
Merkezi, topladığı her türlü bilgiyi, Kurum ve Merkez Bankasına istenen
biçim ve sürede vermekle yükümlüdür. Ayrıca, gerçek ya da tüzel kişilerin
gerekçesini belirterek risk bilgilerinin kendilerine verilmesi için yazılı
talepte bulunmaları ya da kredi kuruluşları ile Kurulca uygun görülecek
finansal kuruluşlar dışındaki bir özel hukuk tüzel kişisine bu nitelikteki
bilgilerin verilmesi için onay verdiklerinin ispat edilmesi halinde bahse
konu bilgiler de talepte bulunan tarafça karşılanacak belli bir ücret
karşılığında verilir.
Risk
Merkezinin bütün işlem ve kayıtları gizlidir. Sır sahibinin bilgilerinin
açıklanması konusunda açık rızasının bulunması durumunda belirlediği kişiye
risk bilgileri verilir. Kişinin rızasına dayanan bilgilerin verilmesine
ilişkin usul ve esaslar, Kurulun ve Merkez Bankasının uygun görüşü, Türkiye
Katılım Bankaları Birliğinin ve Kurulun belirleyeceği kurum ve kuruluşların
görüşü alınarak Türkiye Bankalar Birliğince belirlenir ve Resmi Gazetede
yayımlanır.
Risk
Merkezi nezdinde bulunan sır niteliğindeki bilgileri, bu konuda kanunen
yetkili kılınan mercilerden başkalarına açıklayanlar, hukuka aykırı olarak
kendisi ya da başkası yararına kullananlar, yayanlar, verenler, aktaranlar
veya ele geçirenler hakkında 159 uncu madde hükümleri uygulanır. Bu fıkrada
tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
halinde, ilgili tüzel kişi hakkında Türk Ceza Kanununun tüzel kişilere özgü
güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Risk
Merkezi, nezdindeki her türlü bilgi alış-verişini 73 üncü maddenin dördüncü
fıkrası uyarınca en az beş banka tarafından kurulmuş şirketler aracılığı
ile ve bu şirketlerle yapılacak sözleşmeler çerçevesinde de gerçekleştirebilir.”
MADDE
150- 5411 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 28- Risk Merkezinin çalışma usul ve esasları bu maddenin yayımı
tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde ek 1 inci maddenin beşinci ve
dokuzuncu fıkralarında belirtilen usul çerçevesinde Türkiye Bankalar
Birliğince belirlenir.
Bu
Kanuna göre kurulan Risk Merkezi faaliyete geçinceye kadar, Merkez Bankası
bünyesinde bulunan Risk Merkezi, 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun yürürlükten kaldırılan 44 üncü maddesi
hükümleri uyarınca faaliyetlerini yürütür.
Merkez
Bankası nezdindeki Risk Merkezi bilgileri, bu Kanuna göre kurulan Risk
Merkezine aktarılır.
GEÇİCİ
MADDE 29- Kurumun merkezinin İstanbul’a taşınmasına ilişkin iş ve işlemler
tamamlanıncaya kadar Kurumun idari merkezi Ankara’dır. Merkezin nakli, iki
yıl içinde tamamlanır. Bakanlar Kurulu bu süreyi uzatmaya yetkilidir.”
MADDE
151- 28/7/1981 tarihli ve 2499
sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 10/A maddesine beşinci fıkra olarak
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kayden
izlenen sermaye piyasası araçlarına ilişkin tedbir, haciz ve benzeri her
türlü idari ve adli talep münhasıran Merkezi Kayıt Kuruluşunun üyeleri
tarafından yerine getirilir. İlgili kanunlar uyarınca elektronik ortamda
tebligatı yapılan alacakların takip ve tahsiline ilişkin hükümler
saklıdır.”
MADDE
152- 2499 sayılı Kanunun 17 nci
maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Merkezi
İstanbul’dadır. Kurul, yurtiçinde gerekli gördüğü yerlerde temsilcilik
açabilir ve sermaye piyasaları açısından yoğun ilişki içinde bulunulan
ülkelerde Bakanlar Kurulu kararıyla yurtdışı temsilcilik açılabilir.”
MADDE
153- 2499 sayılı Kanunun 25 inci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, bende bu cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiş ve maddenin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bu
konudaki soruşturma izni, Kurul Başkanı ve üyeleri için ilgili Bakan,
personeli için Başkan tarafından verilir. Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurul
personelinin cezai ve hukuki sorumluluğuna ilişkin olarak, 19/10/2005
tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 104 üncü maddesi hükümleri
uygulanır.”
MADDE
154- 2499 sayılı Kanunun 28 inci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dördüncü paragraf olarak
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Kurul tarafından
izlenen ve denetlenen borsalar, piyasalar ve diğer teşkilatlanmış
piyasaların, takas ve saklama kurumlarının ve Merkezi Kayıt Kuruluşunun
faaliyetlerinden elde ettikleri faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin azami
% 10’u Kurul bütçesine Kurul tarafından gelir olarak kaydedilebilir. Ancak,
bu maddeye göre yapılacak ödemelerin zamanı ve tutarları, gelirin elde
edildiği yılı izleyen takvim yılında Kurulun nakit durumu dikkate alınarak
Kurul tarafından en az otuz gün öncesinden ilgili kurumlara bildirilir. Bir
takvim yılı içinde talep edilmeyen tutarlar izleyen yıllarda ödenecek
tutara eklenir ve Kurul tarafından aynı usul ile talep edilebilir. Bu
gelirlerin hangi kurumdan ne oranda tahsil edileceği her takvim yılı için
Kurul tarafından belirlenir.”
MADDE
155- 2499 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesine (f) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (g) bendi eklenmiş ve
mevcut (g) bendi (h) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
“g)
Döviz, mal, kıymetli maden veya Kurulca belirlenecek diğer varlıkların
kaldıraçlı alım satımı, alım satımına aracılık ve bu işlemlere yönelik
hizmetlerin yerine getirilmesi,”
MADDE
156- 2499 sayılı Kanunun 40 ıncı
maddesinin son fıkrasının dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci cümleleri
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE
157- 2499 sayılı Kanunun geçici 6
ncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İkinci
fıkrada belirlenen sürenin sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası
araçları, bu tarihten sonra borsada işlem göremez, aracı kurumlarca alım
satımına aracılık edilemez ve katılma belgelerinin geri alımı yapılamaz.
Teslim edilerek kayden izlenmesine başlanmış olan sermaye piyasası
araçlarını temsil eden senetler merasime gerek kalmaksızın hükümsüz hale gelir
ve imha edilir.
Her bir
sermaye piyasası aracı için Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından kayden
izlemenin başladığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim
edilmeyen sermaye piyasası araçları hisse senedi ise, ihraççıya kanunen
intikal eder. Bu durumda paydan doğmuş olan haklar, hisse senetlerinin
ihraççıya intikal tarihinde kendiliğinden sona ermiş sayılır. Söz konusu
payların satışı, ihraççılarca üç ay içerisinde yapılır. Teslim edilmeyen
diğer sermaye piyasası araçlarından doğan alacaklar, bu tarihte
zamanaşımına uğrar.”
MADDE
158- 2499 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 13- Kurul merkezinin İstanbul’a taşınmasına ilişkin iş ve işlemler
tamamlanıncaya kadar Kurulun idari merkezi Ankara’dır. Merkezin nakli, iki
yıl içinde tamamlanır. Bakanlar Kurulu bu süreyi uzatmaya yetkilidir.”
MADDE
159- 14/1/1970 tarihli ve 1211
sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 22 nci maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye
ikinci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“f)
Bilgi istemeye ve istatistikî bilgileri toplamaya ilişkin usul ve esasların
belirlenmesi,”
“Banka
Meclisi, gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla
yetkilerinden bir kısmını diğer organlara devredebilir.”
MADDE
160- 1211 sayılı Kanunun 41 inci
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (IV) numaralı
Kısmının (IV) numaralı Bölümünün başlığı “Bilgi İsteme” olarak
değiştirilmiş ve 44 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
“Mali ve
ekonomik müşavirlik ve mali ajanlık:
MADDE
41- Banka, Hükümetin mali ve ekonomik istişare organıdır. Bu sıfatla Banka,
para ve kredi politikası konusunda Hükümetçe incelenmesi istenilecek
hususlar hakkında mütalaa beyan eder.
Devletin
milletlerarası mali ve iktisadi münasebetlerinde Bankaya, Hükümetin mali
ajanlığı verilebilir.
Banka,
her nevi Devlet iç borçlanma senetlerinin mali servisini, özel kanunlara
veya bunlara dayanan kararlara göre kambiyo denetlemesini ve dış ticaret
rejimi tatbikatını veya benzeri işlemleri yapmakla görevlendirilebilir. Bu
sıfatla yaptığı işlemlerden dolayı üçüncü şahıslar tarafından Bankaya
sorumluluk tevcih edilemez.
Banka,
Hazine Müsteşarlığının talebi üzerine Devletin gerek içerde ve gerekse
yabancı memleketlerde tahsilat ve tediyatını ve bütün Hazine işlemlerini ve
memleket içi ve dışı her nevi para nakil ve havale işlerini yapar veya
yaptırır. Bu işler için uygulanacak ücret Banka tarafından tespit edilir.
Hazine
Müsteşarlığına ait tevdiatın nemalandırılmasına ilişkin usul ve esaslar
Banka ile Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken tespit olunur.”
MADDE
161- 1211 sayılı Kanunun 68 inci
maddesinin (I) numaralı fıkrasının (b) bendindeki “43 üncü maddesinin
birinci ve ikinci fıkraları ile 44 üncü maddesinde belirtilen bilgi ve
belgeleri vermeyen veya gerçeğe aykırı bilgi ve belge veren” ibaresi “43
üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen bilgi ve
belgeleri vermeyen veya gerçeğe aykırı bilgi ve belge veren” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE
162- 1211 sayılı Kanunun 69 uncu
maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş
ve Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“12/4/1990
tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin
(c) bendi hükmü Banka hakkında tatbik olunmaz.”
“GEÇİCİ
MADDE 10- 25/8/2009-28/8/2009 tarihleri arasında yapılan sözlü sınav-
mülakat sonucuna göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına atanan uzman
yardımcılarından, kendi talepleri dışında ilişiği kesilenlerin sınav
sonucuna ilişkin hakları saklıdır. Bu adayların eğitimleri ve stajları
kaldığı yerden devam eder. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
on iş günü içerisinde, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere Kuruma başvurulması
gereklidir.”
MADDE
163- 16/5/2006 tarihli ve 5502
sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 31 inci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sosyal
Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı
MADDE
31- Kurum taşra teşkilatında Sosyal Güvenlik Denetmeni ve Sosyal Güvenlik
Denetmen Yardımcısı istihdam edilir.
Sosyal
Güvenlik Denetmen Yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak aşağıdaki
şartlar aranır:
a) En az
dört yıllık eğitim veren yüksek öğretim kurumlarının hukuk, siyasal
bilgiler, iktisadî ve idarî bilimler, iktisat, işletme, matematik,
istatistik, aktüerya, bankacılık, sigortacılık, işletme mühendisliği, endüstri
mühendisliği, yazılım mühendisliği, elektronik mühendisliği, elektrik ve
elektronik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, sosyal hizmetler ve
sağlık idaresi/yönetimi fakülte, yüksek okul veya bölümlerinden ya da
bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış yurt dışındaki
yüksek öğretim kurumlarından mezun olmak.
b)
Yapılacak yarışma sınavında başarılı olmak.
c)
Sınavın yapıldığı gün itibariyle 30 yaşından gün almamış olmak.
Sosyal
Güvenlik Denetmen Yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve olumlu
sicil almak kaydıyla yapılacak Denetmenlik yeterlik sınavına girmeye hak
kazanırlar. Denetmenlik yeterlik sınavında başarılı olanlar Sosyal Güvenlik
Denetmeni kadrolarına atanır. Sınavda başarılı olamayanlar bir yıl içinde
ikinci kez sınava tâbi tutulur. Bu sınavda da başarı gösteremeyenler Kurum
taşra teşkilatında durumlarına uygun başka kadrolara atanır.
Sosyal
Güvenlik Denetmen Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri,
yarışma ve yeterlik sınavlarının şekil ve uygulama esasları ile Sosyal
Güvenlik Denetmenleri ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılarının görev,
yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle
düzenlenir.
Sosyal
Güvenlik Denetmenleri sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasına ilişkin
tespit, denetim ve taramalarda görevlendirilirler ve görevleriyle ilgili
kayıt ve belgeleri inceleme yetkisine sahiptir.
Sosyal
Güvenlik Denetmenleri ve Denetmen Yardımcıları, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11)
numaralı bendine göre derece yükselmesinden, 152 nci maddesinin
“II-Tazminatlar” bölümünün “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bendinin (i) alt
bendinde yer alan özel hizmet tazminatından, “(F) Denetim Tazminatı”
bendinde yer alan denetim tazminatından ve (I) sayılı Ek Gösterge
Cetvelinin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (h) bendinde yer
alan ek göstergeden aynı usul ve esaslarla yararlanır.”
MADDE
164- 5502 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“Personele dair geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 8- Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla,
a) Kurum Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru
kadrolarında çalışanlardan altı ay içinde açılacak yeterlik sınavında
başarılı olanlar Sosyal Güvenlik Denetmeni kadrolarına atanırlar. Bunların
Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğunda geçen süreleri Sosyal Güvenlik
Denetmenliğinde geçmiş sayılır.
b) (a) bendi gereği Sosyal Güvenlik Denetmeni
kadrolarına atanamayan Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru kadrolarında
çalışanlar, bu Kanuna ekli ihdas edilen şahsa bağlı Sosyal Güvenlik Kontrol
Memuru kadrolarına atanmış sayılırlar. Bunların herhangi bir şekilde bu
kadrolardan ayrılmaları halinde, şahsa bağlı olarak ihdas edilen Sosyal
Güvenlik Kontrol Memuru kadroları kendiliğinden iptal edilmiş olur.
Bu maddeye göre yapılacak yeterlik sınavlarının
usul ve esasları Kurumca belirlenir.”
MADDE
165- 21/7/1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 36/A maddesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler
Mahalli
idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler
MADDE 166-
(1) İl özel idarelerinin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası
işçiler, Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi
kadrolarına, belediyelerin (bağlı kuruluşları hariç) sürekli işçi kadrolarında
çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel
Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadroları ile sürekli işçi
norm kadro dâhilinde olmak üzere ihtiyacı bulunan mahalli idarelere atanır.
(2)
İhtiyaç fazlası işçilerin tespitini yapmak üzere vali veya görevlendireceği
vali yardımcısının başkanlığında, il emniyet müdürü, defterdar, il milli
eğitim müdürü, Türkiye İş Kurumu il müdürü, Karayolları Genel Müdürlüğü
bölge müdürü, il mahalli idareler müdürü ve işçi devreden işyerinde toplu
iş sözleşmesi yapmaya yetkili işçi sendikası temsilcisinden oluşan bir
komisyon kurulur.
(3) Tespitin yapılmasına esas işçilerin listesi;
birinci fıkrada belirtilen mahalli idareler tarafından bu Kanunun yayımından
itibaren kırkbeş gün içinde gerekçesi ile birlikte komisyona sunulur.
İhtiyaç fazlası olarak bildirilen işçilerden norm kadro fazlası olanlar
komisyon tarafından birinci fıkrada belirtilen kurumlara atanmak üzere
tespit edilir. Mahalli idarelerin norm kadrosu dâhilinde olup da ihtiyaç
fazlası olarak bildirilen işçiler ise, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49
uncu maddesindeki oranlar, kurumun bütçe dengesi, norm kadrosu ve
yürütmekle görevli olduğu hizmetin gereği ile nüfus kriterleri
değerlendirilmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen kurumlara atanmak
üzere tespit edilir. İldeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarının talepte
bulunması halinde, özelleştirme programında bulunan kuruluşlar hariç olmak
üzere işçinin muvafakatı alınmak kaydıyla bu idarelerde sürekli işçi
statüsünde istihdam edilmek üzere atama işlemi yapılabilir. Komisyon
çalışmasını kırkbeş gün içinde tamamlar. Bu listelerin tespitinden sonra
valilerce atama yapılır.
(4) Bu madde kapsamında valilikler tarafından atama
işleminin kamu kurum ve kuruluşlarına bildirim yapıldığı tarih itibarıyla
sürekli işçi kadroları, diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka
bir işleme gerek kalmaksızın ihdas ve tahsis edilmiş sayılır. İlgili
kurumlar sürekli işçi kadrolarına yapılan atama işlemini onbeş gün içinde
tekemmül ettirerek sonuçlandırır. Atama işlemi yapılan
personel ilgili valilikler tarafından en geç on gün içinde Devlet Personel
Başkanlığına bildirilir.
(5) Ataması tekemmül ettirilen işçiler, çalıştıkları
kurumlarınca atama emirlerinin tebliğini izleyen günden itibaren beş iş
günü içinde yeni görevlerine başlamak zorundadırlar. Bu süre içinde yeni
kurumunda işe başlamayan işçilerin atamaları iptal edilerek 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesine göre iş sözleşmeleri
sona erdirilir.
(6) Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal
hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri
düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş
sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından
2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre
belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve
devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu
tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.
(7) Bu
madde kapsamında işçi nakleden mahalli idarelerin nakil sonrasında oluşan
işçi sayısında beş yıl süreyle artış yapılamaz.
(8) Bu
madde kapsamında işçi nakleden mahalli idarelerce üç yıl süreyle, gerçekleşen
en son yıl bütçe gideri içinde yer alan hizmet alımı tutarının, 213 sayılı
Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranında
artırılarak hesaplanacak tutarı aşmayacak şekilde hizmet alımı için harcama
yapılabilir. Bu kapsamda yapılacak harcamaların hizmet gereklerine dayalı
olarak belirlenen sınırdan fazla yapılmasının gerekmesi halinde İçişleri
Bakanlığından izin alınması zorunludur.
(9) Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde, Maliye
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı
ve ilgili diğer kurumların görüşünü alarak uygulamayı yönlendirmeye ve
ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir.
Bazı
mahalli idarelerin borç ve alacaklarının takas ve mahsubu
MADDE
167- (1) 10/7/2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında
daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı
idareleri ile Hazine Müsteşarlığına borcu olan ve üyeleri belediyelerden oluşan
mahalli idare birlikleri bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren otuz gün
içinde başvurmaları halinde borç ve alacakları 5216 sayılı Kanunun geçici 3
üncü maddesi hükümleri kapsamında takas ve mahsup edilir.
(2)
Birinci fıkra kapsamındaki mahalli idare birlikleri başvurularını üye
belediyelerin yetkili mercileri ile birlikte yaparlar. Uzlaşması yapılan
mahalli idare birliğinin uzlaşma kapsamındaki borçları birlik üyesi
belediyelerin genel bütçe vergi gelir paylarından 2/7/2008 tarihli ve 5779
sayılı Kanunun 7 nci maddesi çerçevesinde kesinti yapılarak tahsil edilir.
(3)
18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanununun geçici 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında yapılacak işlemler bu
madde kapsamı dışındadır.
Yetki
MADDE 168- (1) Bakanlar Kurulu, bu Kanunun Birinci, İkinci,
Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarında öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme
sürelerini bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.
(2) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü
Kısımlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgisine
göre Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı veya Sosyal Güvenlik Kurumu
yetkilidir. İl özel idareleri ve belediyelere ait amme alacaklarına ilişkin
hükümlerin uygulamasına dair usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca, TEDAŞ ve
hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin alacaklarına ilişkin
hükümler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının uygun
görüşü alınarak TEDAŞ, diğer kurumlara ait alacaklara ilişkin usul ve
esaslar bu kurumlar tarafından belirlenir.
MADDE 169-
9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret
Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun geçici 5 inci
maddesinde yer alan “Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu ve” ibaresi madde metninden
çıkarılmış ve Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE
3- İhracata yönelik devlet yardımları kapsamında Destekleme ve Fiyat
İstikrar Fonu ile ilgili yetki ve görevler ile her türlü işlemler Dış
Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülür. İhracata yönelik devlet yardımlarına
ilişkin mevzuatla Hazine Müsteşarlığına yapılan atıflar Destekleme ve Fiyat
İstikrar Fonu bakımından Dış Ticaret Müsteşarlığına yapılmış sayılır.
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Destekleme ve Fiyat İstikrar
Fonundan ihracata yönelik devlet yardımları kapsamında yapılan ödemelere
ilişkin iş ve işlemleri, bağlı kuruluşları olan İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi/Türkiye İhracatçılar Meclisi/İhracatçı Birlikleri; Türkiye
Teknoloji Geliştirme Vakfı ve görevlendireceği ilgili diğer kurum ve
kuruluşlar vasıtasıyla da gerçekleştirebilir. İhracata yönelik devlet yardımları kapsamında
Destekleme Fiyat İstikrar Fonuna aktarılmak üzere ilgili yıl merkezi
yönetim bütçe kanununda Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesi için öngörülen
ödenek, ilgili mevzuatı çerçevesinde yapılacak destek ödemelerinde
kullanılmak üzere, ilgili kuruluşlar tarafından bildirilen tutarların
karşılanması için Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonuna tahakkuka bağlanmak
suretiyle ödenir. Aktarılan bu tutar, ihracata
yönelik devlet yardımlarına dair mevzuat hükümleri çerçevesinde
kullandırılır. Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan ihracata yönelik
devlet yardımları kapsamında yapılan destek ödemelerinin İhracatı
Geliştirme Etüd Merkezi/Türkiye İhracatçılar Meclisi/İhracatçı Birlikleri,
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile Dış Ticaret Müsteşarlığınca
görevlendirilen ilgili diğer kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla yapılması
halinde, ilgili mevzuatında belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde
destekten yararlanmak isteyen başvuru sahipleri bu kuruluşlara başvurur.
Başvuruya istinaden bu kuruluşlarca ilgili mevzuatında belirtilen esas ve
usuller kapsamında inceleme yapılır ve destek ödemeleri tutarları tespit
edilir. Destek ödemelerine ilişkin tahakkuk listeleri bu kuruluşlarca Dış
Ticaret Müsteşarlığına sunularak Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan
başvuru sahiplerinin hesabına aktarılması gereken tutarlar bildirilir. Dış
Ticaret Müsteşarlığı bu tahakkuk listelerine istinaden Destekleme ve Fiyat
İstikrar Fonundan gerekli ödemelerin yapılmasını ilgili mevzuatında
belirtilen esas ve usuller çerçevesinde sağlar. Destekleme ve Fiyat
İstikrar Fonundan bu şekilde yapılan destek ödemelerine ilişkin olarak
Türkiye İhracatçılar Meclisi/İhracatçı Birlikleri, Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı ve görevlendirilen ilgili diğer kurum ve kuruluşlar Dış
Ticaret Müsteşarlığına karşı mali açıdan sorumludur. Destekleme ve Fiyat
İstikrar Fonundan ihracata yönelik devlet yardımları kapsamında verilen
krediler ile yapılan fazla ve/veya yersiz ödemeler amme alacağı sayılır ve
Türkiye İhracatçılar Meclisi/İhracatçı Birlikleri, Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı ve görevlendirilen ilgili diğer kurum ve kuruluşlar
nezdinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce ihracata yönelik devlet yardımları kapsamında yapılan
ödemelere ilişkin olarak ortaya çıkmış veya çıkacak hukuki ihtilaflar
sonucunda mahkemelerce hak sahiplerine ödenmesine karar verilen devlet
yardımları kapsamındaki ödemeler de Dış Ticaret Müsteşarlığınca Destekleme
ve Fiyat İstikrar Fonundan yapılır.
Bu madde kapsamında Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan
yapılan ihracata yönelik devlet yardımlarının harcanması,
belgelendirilmesi, muhasebeleştirilmesi, belgelerin muhafazası ve ibrazı,
raporlanması, kontrolü ile İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi/Türkiye
İhracatçılar Meclisi/İhracatçı Birlikleri, Türkiye Teknoloji Geliştirme
Vakfı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından bu madde çerçevesinde
görevlendirilen ilgili diğer kurum ve kuruluşların Dış Ticaret
Müsteşarlığınca denetimine ilişkin esas ve usuller Dış Ticaret
Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça belirlenir.
4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında
Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca, Tarım Satış Kooperatif ve
Birlikleri ile ilgili olarak Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kapsamındaki
yetki ve görevler ile her türlü işlemler Hazine Müsteşarlığının bağlı
olduğu Bakan ve Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülür. Destekleme ve
Fiyat İstikrar Fonunun ilgili mevzuat kapsamında devir tarihi itibarıyla
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası nezdindeki gider hesabı bakiyesi genel
bütçeye gelir kaydedilmek üzere Hazine İç Ödemeler Muhasebe Biriminin
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki hesabına aktarılır. Bu
tarihten sonra Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri tarafından yapılacak
kredi geri ödemeleri genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aynı hesaba
aktarılır. Bu fıkra ile ilgili esas ve usuller
Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.”
MADDE 170-
4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun 3 üncü maddesinin (ı) ve (r) bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“ı)
Meslek Yüksekokulu: Belirli mesleklere yönelik nitelikli insan gücü
yetiştirmeyi amaçlayan, yılda iki veya üç dönem olmak üzere iki yıllık
eğitim-öğretim sürdüren, önlisans derecesi veren bir yükseköğretim
kurumudur.”
“r) Ön
Lisans: Ortaöğretim yeterliliklerine dayalı, en az iki yıllık bir programı
kapsayan nitelikli insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan veya lisans
öğretiminin ilk kademesini teşkil eden bir yükseköğretimdir.”
MADDE
171- 2547 sayılı Kanunun 44 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Diploma
alma, ders kredilerinin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve
sınavlar:
MADDE
44- a. Yükseköğretim kurumlarının önlisans, lisans ve lisansüstü
düzeyindeki diploma programlarına kayıtlı öğrenciler, bu madde hükümlerine
göre belirlenen ders kredileri ve diğer yükümlülükleri başarı ile tamamlamaları
halinde; önlisans, lisans, yüksek lisans veya doktora diploması alır. Ders
kredileri, Yükseköğretim Kurulunca ilgili programın yer aldığı diploma
düzeyi ve alan için yükseköğretim yeterlilikler çerçevesine göre belirlenen
kredi aralığı ve öğrencilerin çalışma saati göz önünde tutularak
yükseköğretim kurumlarının senatoları tarafından belirlenir. İlgili diploma
programını bitiren öğrencinin kazanacağı bilgi, beceri ve yetkinliklere o
dersin katkısını ifade eden öğrenim kazanımları ile açıkça belirlenmiş
teorik veya uygulamalı ders saatleri ve öğrenciler için öngörülen diğer
faaliyetler için gerekli çalışma saatleri de göz önünde bulundurularak
yükseköğretim kurumlarının senatoları tarafından belirlenen ilkeler
çerçevesinde ders kredileri hesaplanır.
b.
Yükseköğretim kurumlarında, öğretim faaliyetlerinin üç dönemi aşmamak üzere
yıl içinde kaç döneme ayrılarak sürdürüleceği; her bir dönemde alınması
gereken asgari ve azami kredi miktarları; her bir diploma programının
diplomayı almayı hak eden kişiye kazandıracağı bilgi, beceri ve
yetkinliklerin neler olacağı ve bunların ölçme ve değerlendirmelerinin
nasıl yapılacağı; hazırlık sınıfı veya başka yollarla yabancı dil
yeterliliğinin nasıl kazandırılacağı ve yabancı dil bilgi düzeyinin nasıl
ölçüleceği; kayıt, devam, uygulama, tez ve teorik ders içerikleri, ön
şartlı dersler, sınav çeşitleri ve bunların ders başarı notuna katkısı;
öğrencilerin mezuniyet sonrası istihdamına ilişkin olarak bilgi, görüş ve
tecrübelerine ihtiyaç duyulan kişileri ifade eden dış paydaşların diploma
programlarına ilişkin değerlendirmelerinin alınması; diğer yurt içi ve yurt
dışı yükseköğretim kurumlarından alınan derslerin kredilerinin intibakının
sağlanması; ilgili programın tamamlanmasına yönelik önceden kazanılmış
yeterliliklerin tanınması; farklı diploma programlarından bazı derslerin
alınmasıyla yandal veya çift anadal yapılması; diploma alınabilmesi için,
uygulama, teorik, uzaktan veya açıköğretim özellikleri ile bu maddenin (c)
fıkrasında belirlenen sürelerde diploma alamayan öğrenciler bakımından,
müfredat değişikliği veya isimleri değişmemekle birlikte ders içeriğinin
değişmesi ya da ders içeriği değişmemekle birlikte aradan uzun bir sürenin
geçmesi nedeniyle, daha önce başarılı olunan derslerden hangilerini yeniden
almaları gerektiği; eğitim-öğretim süreçlerinin sürekli iyileştirilmesine
yönelik iç ve dış kalite güvencesi uygulamaları ve eğitim-öğretimin
devamına ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulunun bu konularda
belirlediği temel ilkelere uygun olarak yükseköğretim kurumları senatoları
tarafından belirlenir.
c. Bir
yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin
derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp
yaptırmadığına bakılmaksızın önlisans programlarını azami dört yıl, lisans programlarını
azami yedi yıl, lisans ve yüksek lisans derecesini birlikte veren
programları azami dokuz yıl, yüksek lisans programını azami üç yıl, doktora
programını ise azami altı yıl içinde başarı ile tamamlayarak mezun olamayanlar,
bu Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koşullara göre ilgili döneme ait
öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşulu ile öğrenimlerine
devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma
ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan
yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.
ç. Bir
yılda üç dönem öğretim veren yükseköğretim kurumlarında öğretim
elemanlarının bu Kanunun 36 ncı maddesinde belirlenen haftalık zorunlu ders
yükleri, sadece iki dönem için aranır. Tez danışmanlıkları hariç, üçüncü
dönemde de ders vermeleri halinde, bu derslerle ilgili olarak kendilerine
ek ders ücreti ödenir.
d.
Yeterlilik, seviye tespit veya ders başarılarını ölçen tüm sınavlar, kağıt
ortamında ve eş zamanlı olarak yapılabileceği gibi, alan ve zorluk düzeyine
göre tasnif edilerek güvenli biçimde saklanan bir soru bankasından, her bir
adaya farklı zamanlarda farklı soru sorulmasına izin verecek şekilde
elektronik ortamda da yapılabilir. Sınavlarda sorulacak soruların
hazırlanması, soru bankasının oluşturulması ve şifrelenmesi, sınav
sorularının kağıt ortamında veya elektronik ortamda saklanması ile sınav
güvenliğinin sağlanmasına ilişkin ilkeler Yükseköğretim Kurulu tarafından
belirlenir.
e.
Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim
elemanı ve öğrencilerin aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi
ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı
ve yürütüldüğü önlisans, lisans ve lisansüstü uzaktan öğretim programları
açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar, uzaktan
öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin
hazırlanması, sınavlarının yapılma şekli, yükseköğretim kurumları arasında
bu amaçla yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime ilişkin diğer
hususlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.
Uzaktan
öğretim programı kapsamında yükseköğretim kurumlarında ders veren öğretim
elemanlarına, haftalık 10 saati geçmemek üzere verdikleri ders başına, 2914
sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders
ücretinin beş katını geçmemek üzere yükseköğretim kurumları yönetim
kurulunca belirlenecek tutarda ek ders ücreti ödenir. Ders malzemelerinin
hazırlanması, derse kaydolan öğrenci sayısı, dersin canlı veya kayıttan
verilmesi, öğrencilerin sorularına verilen cevaplar, ödev veya
uygulamaların değerlendirilmesi için harcanan süreler ile uzaktan öğretimle
verilen derslere katılan öğrenci sayısı esas alınarak öğretim elemanlarına
yapılacak ek ders ücreti ile ders malzemelerinin hazırlanmasında veya
dersin yürütülmesinde fiilen katkıda bulunanlara yapılacak ödemelere
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Ancak, yukarıda belirtilen her
türlü ödemelerin toplamı uzaktan öğretim için yatırılan toplam öğrenim
ücretinin yüzde yetmişini geçemez. Uzaktan öğretim için yatırılan öğrenim
ücretinin bu fıkraya göre yapılan ödemeler sonrası kalan kısmı ile
elektronik ortamda veya internet ortamında sunulan uzaktan öğretim
materyalinden elde edilen gelirler, ilgili birimin veya yükseköğretim
kurumunun mal ve hizmet alımlarında kullanılır.
Senato
tarafından uygun görülmesi halinde, birinci ve ikinci öğretim
programlarındaki bazı dersler, sadece uzaktan öğretim yoluyla verilebilir.
Ancak bu şekilde verilen dersler için öğrencilerden ilave bir ödeme talep
edilemez.
Birinci
ve ikinci öğretim programlarındaki bir dersin hem örgün öğretim yoluyla hem
de uzaktan öğretim yoluyla verilmesinin senato tarafından uygun görülmesi
halinde; dersi uzaktan öğretim yoluyla almayı tercih eden öğrencilerden, bu
Kanunun 46 ncı maddesinin (c) fıkrasına göre belirlenen kredi başına
öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti alınır. Dersin uzaktan öğretim
yoluyla verilmesinde görev alan öğretim elemanı ve diğer personele, dersi
uzaktan öğretim yoluyla almayı tercih eden öğrencilerden alınan öğrenci
katkı payı veya öğrenim ücreti toplamının yüzde yetmişini geçmeyecek
şekilde bu fıkranın ikinci paragrafına göre ödeme yapılır.
Dersleri
verecek yeterli öğretim elemanı bulunmayan yükseköğretim kurumlarında
uzaktan öğretim yoluyla ders vermek üzere Yükseköğretim Kurulu tarafından
görevlendirilen öğretim elemanlarına, ders yükü dikkate alınmaksızın
haftalık 10 saati geçmeyecek şekilde 2914 sayılı Kanunun 11 inci
maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin dört katını
geçmemek üzere ek ders ücreti ödenir.
f.
Yükseköğretim kurumları ile iş dünyası ve diğer paydaşlar arasındaki
ilişkileri geliştirmek amacıyla danışma kurulları oluşturulabilir. Danışma
kurullarının oluşumu ve görevleri Yükseköğretim Kurulu tarafından
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE
172- 2547 sayılı Kanunun 46 ncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Cari
hizmet maliyetinin hesaplanması, öğrenci katkı payları ve öğrenim
ücretleri:
MADDE
46– a. Yükseköğretim kurumlarında, öğrenci başına düşen cari hizmet
maliyetleri, yükseköğretim programlarının özellikleri göz önüne alınarak
Yükseköğretim Kurulunca hesaplanır. Öğrencilerden her bir dönem için
birinci öğretimde öğrenci katkı payı, ikinci öğretim ve uzaktan öğretimde
ise öğrenim ücreti alınır. Yabancı uyruklu öğrencilerden, birinci veya
ikinci öğretim ayırımı yapılmaksızın, her bir dönem için öğrenim ücreti
alınır. Devlet tarafından karşılanacak kısım ile birinci öğretim, ikinci
öğretim, açık ve uzaktan öğretim öğrencileri tarafından karşılanacak
öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretleri, öğrenci başına düşen cari hizmet
maliyetleri göz önünde bulundurularak belirlenir. Cari hizmet maliyetinin
öğrenciler tarafından karşılanacak kısmı dışında kalan miktarı, Devlet
tarafından karşılanır. Devletçe karşılanan kısım cari hizmet maliyetinin
yarısından az olamaz.
b.
Birinci öğretim, ikinci öğretim, açık ve uzaktan öğretim için Yükseköğretim
Kurulu tarafından hesaplanan cari hizmet maliyetlerinin Devlet tarafından
karşılanacak kısmı, öğrenciler tarafından karşılanacak katkı payları ve
öğrenim ücretleri ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, her yıl haziran
ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunun görüşü ve
Milli Eğitim Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.
Öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretinden muaf tutulacaklar ile yabancı
uyruklu öğrencilerden alınacak asgari öğrenim ücretlerinin tutarı Bakanlar
Kurulu kararıyla belirlenir.
c. Bu
maddenin (ç), (d) ve (e) fıkralarında belirtilen durumlarda her bir ders
için kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti tutarları, her
bir dersin kredisinin ilgili dönemde alınması gereken toplam ders kredisine
oranlanması sonucu bulunacak katsayının ilgili dönem için belirlenen
öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti ile çarpılarak, ilgili yükseköğretim
kurumunca dönem başlarında hesaplanır.
ç. 44
üncü maddenin (c) fıkrasındaki süreler içinde aynı yükseköğretim
kurumundaki öğrenimi sırasında bir derse üçüncü defa kayıt yaptırılması
halinde, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücretinin
yanı sıra bu maddenin (c) fıkrasına göre hesaplanan kredi başına ödenecek
katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için belirlenen
kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde elli fazlası, dördüncü
defa kayıt yaptırılması halinde yüzde yüz, beşinci veya daha fazla
defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde üçyüz fazlası ile hesaplanır.
d. 44
üncü maddenin (c) fıkrasındaki süreler içinde öğrenimin tamamlanamaması
halinde, her bir ilave ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı
veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için bu maddenin (c) fıkrasına
göre belirlenecek olan kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde
yüzü, ikinci defa kayıt yaptırılması halinde yüzde ikiyüzü, üçüncü defa
kayıt yaptırılması halinde yüzde üçyüzü, dördüncü ve daha fazla defa kayıt
yaptırılması halinde ise yüzde dörtyüzü olarak hesaplanır.
e. 44
üncü maddenin (c) fıkrasında belirlenen süreler içerisinde yandal veya çift
anadal öğreniminin tamamlanamaması nedeniyle ilave ders alınması halinde,
her bir ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim
ücreti; dersin alınacağı dönem için (c) fıkrasına göre hesaplanan kredi
başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde yüzü, ikinci defa kayıt
yaptırılması halinde yüzde ikiyüzü, üç ve daha fazla defa kayıt
yaptırılması halinde ise yüzde üçyüzü olarak hesaplanır.
f.
Lisansüstü öğrenimin, 44 üncü maddenin (c) fıkrasındaki süreler içinde
tamamlanamaması halinde, tez aşamasında ödenecek öğrenci katkı payı veya
öğrenim ücreti, lisansüstü öğrenim için belirlenen dönemlik katkı payı veya
öğrenim ücretine (d) fıkrasındaki oranlar uygulanarak hesaplanır.
g.
Öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretleri, ilgili dönem başlarında ödenir.
Süresi içinde katkı payı veya öğrenim ücretini ödemeyenler ve mazeretleri
ilgili yükseköğretim kurumunun yönetim kurulunca kabul edilmeyenler, o
dönem için kayıt yaptıramaz ve öğrencilik haklarından yararlanamaz. Ödeme
güçlüğü bulunan birinci öğretim öğrencilerinin ödemesi gereken katkı
payının tamamı, talepleri halinde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca
katkı kredisi olarak verilebilir.
ğ.
İkinci öğretimde alınacak öğrenim ücreti, öğrenci cari hizmet maliyetinin
yarısından az olamaz. İkinci öğretimde alınacak ücretlerin Bakanlar
Kurulunca belirlenecek miktarı öğrencilerin başta beslenme olmak üzere
barınma, sağlık, spor, kültür ve diğer sosyal hizmetlerinde kullanılır.
h.
Hazırlık sınıfı hariç, bulundukları bölümde her bir dönem için belirlenen
asgari derslerden başarılı olan ve bu dersleri alan öğrencilerin başarı
ortalamasına göre dönem sonu itibariyle yapılacak sıralamada ilk yüzde ona
giren ikinci öğretim öğrencileri, bir sonraki dönemde birinci öğretim
öğrencilerinin ödeyecekleri öğrenci katkı payı kadar öğrenim ücreti öder.
ı.
Hazırlık sınıfı hariç, bulundukları bölümde her bir dönem için belirlenen
asgari derslerden başarılı olan ve bu dersleri alan öğrencilerin başarı
ortalamasına göre dönem sonu itibariyle yapılacak sıralamada ilk yüzde ona
giren birinci öğretim öğrencileri, bir sonraki dönemde ödeyecekleri öğrenci
katkı payının yarısını öder.
i.
Öğrenci sosyal tesisleri ile faaliyetlerinden elde edilen gelirler,
yükseköğretim kurumlarınca önceki yıllarda basılan süreli ya da süresiz
yayınlar ile elektronik ortamda veya internet ortamında sunulan ders
materyallerinden elde edilen gelirler, öğrenci katkı payı olarak tahsil
edilen gelirler ile diğer gelirler; en geç tahsil edildiği ayın sonuna
kadar ilgili yükseköğretim kurumu hesabına yatırılır. Yatırılan bu
tutarlar, yükseköğretim kurumu bütçesine öz gelir olarak kaydedilir.
Kaydedilen bu tutarlar karşılığı olarak ilgili yükseköğretim kurumu
bütçesinde öngörülen ödenekler, gelir gerçekleşmelerine göre kullandırılır.
Kaydedilen ödenekler, başta öğrencilerin beslenme, barınma, sağlık, spor,
kültür ve diğer sosyal hizmet giderleri olmak üzere, kalkınma planı ve
programlarına uygun olarak yükseköğretim kurumunun cari, sermaye, transfer
giderleri ile öğrencilerin kısmi zamanlı olarak geçici işlerde
çalıştırılmasına ilişkin giderlerinde kullanılır.
j. Bu maddeye göre elde edilen gelirlerin en fazla
yüzde onu, yükseköğretim kurumu yönetim kurulunun tespit edeceği başarılı
ve gelir düzeyi düşük öğrencilerin kitap, kırtasiye ile beslenme ve barınma
yardımı ödemelerinde kullanılır.
k.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından burs verilenler veya burs
alma şartlarını taşıyanlara öncelik verilmek suretiyle hizmetlerine ihtiyaç
duyulan öğrenciler, öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarındaki geçici
işlerde kısmi zamanlı olarak çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılan
öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez. Kısmi
zamanlı olarak çalıştırılan öğrencilere bir saatlik çalışma karşılığı
ödenecek ücret, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler
için belirlenmiş olan günlük brüt asgari ücretin dörtte birini geçmemek
üzere, yükseköğretim kurumu yönetim kurulu tarafından belirlenir. Kısmi
zamanlı çalışma karşılığı ücret ödenmesi, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar
Kurumu tarafından verilmekte olan burs veya öğrenim kredisinin kesilmesi
veya aynı Kuruma ait yurtlardan yararlanma hakkının kaldırılması sonucunu
doğurmaz. Kısmi zamanlı olarak öğrenci çalıştırılmasına ilişkin haftalık
çalışma süreleri ile diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü
üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.”
MADDE
173- 2547 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE
58- Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak,
önlisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri
kesilenler ile yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra
yatay geçişleri iptal edilenler dâhil, terör suçundan
hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler
ile bir programı kazandıkları halde kayıt yaptırmayanlar bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş ay içinde ilişiklerinin kesildiği
yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla bu Kanunun 44 üncü
maddesinde belirtilen esaslara göre 2011-2012 eğitim-öğretim yılında
öğrenimlerine başlayabilirler. 2010-2011 eğitim-öğretim yılı bahar dönemi
için bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren on gün içinde başvuranlardan
durumu kurumlarınca uygun bulunanlar 2010-2011 eğitim-öğretim yılı bahar
döneminde eğitim-öğretime başlayabilirler. Müracaat süresi içinde askerlik
zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılır. Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini
takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde
bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılır. Türk Silahlı Kuvvetlerine
bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim
kurumlarında tıpta uzmanlık, önlisans veya lisans düzeyinde öğrenim
görürken 22/10/2008 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihe kadar terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa
olsun kurumları ile ilişiği kesilenler, bu maddenin yayımı tarihinden
itibaren yukarıda belirlenen süre içerisinde başvurmaları halinde
Yükseköğretim Kurulunca uygun görülen yükseköğretim kurumlarına intibakları
sağlanır. Bu maddede yer alan hükümlerden yararlanarak ayrıldığı
yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırıp işi veya ikametinin başka bir ilde
bulunduğunu belgeleyenler, üniversiteye giriş yılı itibarıyla geçmek
istediği üniversitenin taban puanını sağlamaları ve ikamet ettikleri ildeki
yükseköğretim kurumlarının senatolarının da uygun görmesi halinde,
senatolar tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikamet
ettikleri ildeki üniversitelerdeki eşdeğer diploma programlarına yatay
geçiş yapabilirler. Bu maddeden yararlanıp bir yükseköğretim kurumunda
öğrenci statüsü kazananlar başvurmaları halinde Anadolu Üniversitesi
bünyesindeki açık öğretim önlisans veya lisans düzeyindeki kontenjan
sınırlaması olan eşdeğer bölümlere, kontenjan sınırlaması olmayan diploma
programlarında ise istedikleri bölümlere yatay geçiş yapabilirler. Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Yükseköğretim
Kurulu yetkilidir.”
MADDE
174- 29/6/2001 tarihli ve 4706
sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 13- 21/1/1998 tarihli ve 4325 sayılı
Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam
Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun mülga 8 inci maddesi ile
29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun mülga 5 inci maddesine
göre, üzerlerinde yatırım yapılmak amacıyla gerçek veya tüzel kişilere
bedelsiz olarak devredilen taşınmazlar için verilen süre içerisinde taahhüt
edilen yatırımı gerçekleştiremeyen yatırımcılara 3 yıla kadar ilave süre
verilebilir.”
MADDE 175-
3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü
fıkrasının birinci cümlesindeki “veya niteliğine uygun olmayan” ibaresi
metinden çıkarılmış; aynı fıkraya “satışa arz eden veya satanlar”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ile ambalajları üzerinde bulunan ürün
bilgileri ile bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri
işaretlerin içerdiği bilgilerin farklı olması halinde, bu ürünleri üreten
veya ithal edenlere” ibaresi eklenmiş; aynı maddenin beşinci fıkrasının (k)
bendinde yer alan “izinsiz olarak veya Kurum düzenlemelerine aykırılık
oluşturacak şekilde” ibaresi metinden çıkarılmış ve aynı bendin sonuna
“Satışın internet ortamında yapılması halinde, 4/5/2007 tarihli ve 5651
sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar
Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda öngörülen
usullere göre erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar hakkında da
anılan Kanun hükümleri uygulanır.” cümlesi eklenmiş; aynı maddenin beşinci
fıkrasının (ı) bendindeki “ticari amaçla sarmalık kıyılmış tütün üretenler
ile satan veya satışa arz edenlere” ibaresi metinden çıkarılmış; aynı
maddenin beşinci fıkrasına (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o)
bendi eklenmiş; aynı maddenin dokuzuncu fıkrasının birinci cümlesine “ve
(j)” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile (o)” ibaresi eklenmiş ve aynı
maddenin sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“o) Ticari amaçla sarmalık kıyılmış tütün üretenler ile satan
veya satışa arz edenlere ürettikleri, sattıkları veya satışa arz ettikleri
tütünün;
50 kilograma kadar (50 kilogram dâhil) olması halinde 250 TL.
50 kilogramdan 100 kilograma kadar (100 kilogram dâhil) olması
halinde 500 TL.
100 kilogramdan 250 kilograma kadar (250 kilogram dâhil)
olması halinde 1.500 TL.
250 kilogramdan 500 kilograma kadar (500 kilogram dâhil)
olması halinde 3.000 TL.
500 kilogramdan fazla olması halinde 5.000 TL.
idari para cezası verilir.”
“Bu Kanuna, 4250 sayılı Kanuna veya 5607 sayılı Kanuna aykırı
fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olanlara,
Kurumun düzenlemekle yükümlü olduğu piyasalarda faaliyete ilişkin hiçbir
belge verilmez, verilmiş olanlar Kurumca iptal edilir. Mahkemece verilecek
mahkumiyet kararında, kararın kesinleşmesine kadar faaliyete ilişkin tüm
belgelerin askıya alınmasına da karar verilir. Yargılama sonuna kadar
üretici ve ithalatçılara yetkili idarece uygun görülecek miktarda bandrol,
etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretler verilebilir. Söz konusu
fiillerin kamu sağlığını veya tütün ve alkol piyasasının güvenliğini bozucu
nitelikte olması halinde, yargılama sürecinde yetkili mahkemece mevcut
delil durumuna göre belgelerin askıya alınmasına tedbiren karar verilir.”
MADDE 176-
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 2 nci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“e) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ile bu bankaların
doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin
yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerin yapım ihaleleri.”
“Ancak, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bu Fonun hisselerine
kısmen ya da tamamen sahip olduğu bankalar, 4603 sayılı Kanun kapsamındaki
bankalar ve bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı
ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketler ( (e)
bendinde belirtilen yapım ihaleleri hariç) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki
bankaların 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi gayrimenkul yatırım
ortaklıkları ile enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde
faaliyet gösteren teşebbüs, işletme ve şirketler bu Kanun kapsamı
dışındadır.”
MADDE 177-
4734 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına 22/2/2007 tarihli
ve 5583 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile eklenen “(k)” bendi “(p)” bendi
olarak teselsül ettirilmiş, fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“r)
Fakir ailelere kömür yardımı yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu
kararnameleri kapsamında; işleticisi kim olursa olsun, Türkiye Kömür
İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünün kendisine veya bağlı ortaklık veya
iştiraklerine ait olan kömür sahalarından yapacağı mal ve hizmet alımları,”
MADDE 178-
4734 sayılı Kanunun 63 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
63- Hizmet alımı ve yapım işi ihalelerinde yerli istekliler lehine, mal
alımı ihalelerinde ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer ilgili kurum
ve kuruluşların görüşleri alınarak Kurum tarafından yerli malı olarak
belirlenen malları teklif eden istekliler lehine, % 15 oranına kadar fiyat
avantajı sağlanması; yaklaşık maliyeti eşik değerlerin altında kalan
ihalelere ise sadece yerli isteklilerin katılması hususlarında ihale
dokümanına hüküm konulabilir. Ortak girişimlerin yerli istekli sayılabilmesi
için bütün ortaklarının yerli istekli olması gereklidir.”
MADDE
179- 4734 sayılı Kanunun 68 inci
maddesinin (c) fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “toplu konut
projelerinde” ibaresi “projelerde” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 180-
22/4/1983 tarihli ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 74 üncü
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler ile maddeye aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Ancak yapılacak kanuna uygunluk denetimi siyasi partilerin
amaçlarına ulaşmak için yapılmasında fayda görülen faaliyetleri daraltacak
veya bu faaliyetlerin yerindeliğini içerecek şekilde yapılamaz. Denetimde
harcamaların gerçek mahiyeti esas alınır. Şekle ve usule ilişkin
eksiklikler harcamaların kabul edilmemesini gerektirmez.”
“Siyasi parti hakkında kapatma kararı verilmiş olması halinde
kapatma kararının verildiği tarihe kadar olan döneme ilişkin hesaplar da
Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenerek karara bağlanır. Bu takdirde
denetime esas kesin hesabın verilmesi ve denetime ilişkin diğer esas ve
usuller Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenir.
Siyasi partiler amaçlarına ulaşmak için gerekli gördükleri
siyasi faaliyetleri kapsamında her türlü harcama yapabilirler.
Siyasi partiler mal ve hizmet alımı ile yapım işlerini, açık
ihale, kapalı zarf usulü ve yazılı veya sözlü olmak üzere doğrudan veya
pazarlık usullerinden herhangi biri ile yapabilir.
Siyasi partiler harcamalarını fatura, fatura yerine geçen
belgeler ile bu belgelerin temin edilmesinin mümkün olmadığı hallerde
harcamanın doğruluğunu gösterecek muhtevaya sahip olmak şartıyla diğer
belgelerle tevsik ederler. Ancak kaybolma, yırtılma ve yanma gibi mücbir
sebeplerle aslının temin edilemediği hallerde, fatura ve fatura yerine
geçen belgeler yerine bu belgeleri düzenleyenlerden alınacak tasdikli
örnekleri kullanılabilir.
Siyasi partiler ücret mukabili geçici veya sürekli olarak
çalıştırdıkları kişilere ödedikleri ayni ve nakdi sağlık ve sosyal yardım
giderleri ile amaçlarına ulaşmak için görevlendirdikleri kişiler tarafından
yapılan yurt içi ve yurt dışı seyahatlere ilişkin konaklama, yol masrafları
ve diğer zorunlu harcamaları gider olarak kayıt edebilirler.
Siyasi partiler, mal ve hizmet alım sözleşmelerinden
kaynaklanan mahkeme kararları ile ödedikleri miktarı ve masraflarını gider
olarak kaydedebilirler.”
MADDE 181-
2820 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Siyasi partilerin adına açılmış banka hesaplarına yapılan
bağışlar için ayrıca gelir makbuzu düzenlenmez.”
MADDE 182-
31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 19 uncu maddesinin birinci
fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak, kamu yararı gereklerine uygun olarak, orman idaresince
belirlenen orman alanlarında; orman idaresince tespit edilen usul ve
esaslar çerçevesinde hayvan otlatılmasına izin verilebilir.”
MADDE 183-
6831 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 12- Bozuk veya verimsiz orman alanları;
ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışmalarına konu edilir.
Bu alanlarda; mevcut türlerden gerekenler korunur, aşılanır ve/veya
rehabilite edilir. Ayrıca orman içi boşluk alanlar, bölgede doğal olarak
yetişen türlerle ekim, dikim ve aşılama suretiyle imar-ihya ve/veya
rehabilite edilerek doldurulur. Ağaçlandırılan, erozyon kontrolü yapılan,
imar-ihya ve rehabilite edilen sahalardan elde edilen odun dışı orman
ürünleri; öncelikle bu sahaların bakımını gerçekleştiren köy tüzel
kişiliklerine, tarımsal kalkınma kooperatiflerine, 5200 sayılı Kanunla
kurulmuş üretici birlikleri ve birliklere ve/veya yöre halkına tarife
bedeli ile verilebilir.”
MADDE 184-
19/6/1994 tarihli ve 540 sayılı Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 2 nci maddesinin onikinci
fıkrasında yer alan “Rehberler hariç olmak üzere Merkezde her ne şekilde
olursa olsun istihdam edilecek personel sayısı” ibaresinden sonra gelen
“yüz” ibaresi “yüzyetmiş” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 185-
29/5/2009 tarihli ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(3) İl Afet ve Acil
Durum Müdürlüklerinin harcamaları, il özel idarelerinin bütçelerine bu
amaçla konulacak ödenekten yapılır. İl özel idareleri, bu harcamaları
karşılayacak ödeneği ilgili yıl bütçesinden tefrik etmek zorundadır. Bu
şekilde tefrik edilecek ödenek tutarı her halükarda il özel idaresinin
ilgili yıl bütçesinin yüzde birinden az olamaz. Müdürlüklerin personel
harcamaları ve personel ile ilgili diğer harcamaları Başkanlık bütçesinden
karşılanır. İl özel idarelerinin afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya
ilişkin hizmetler kapsamındaki yatırım projelerinden Başkanlıkça uygun
görülenlere Başkanlık bütçesinden belirlenen tutarda yardım yapılabilir.
Harcamalarda, İl Özel İdaresi Kanununda il genel meclisi ve il encümenine
verilen yetkiler vali tarafından kullanılır.”
“(6)
Müdürlüklerin il dışı geçici görevlendirmesi valiliklerin yanı sıra ihtiyaç
duyulması halinde Başkanlıkça resen de yapılabilir.
(7)
Başkanlık faaliyete geçtikten sonra bu Kanun kapsamında valiliklerce tesis
edilen iş ve işlemler dolayısıyla açılmış ve açılacak davalar valilikler
husumetiyle yürütülür ve bunlar hakkında geçici 1 inci maddenin üçüncü
fıkrası hükmü uygulanmaz.”
MADDE 186-
5902 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(3) Müdürlükler bulundukları ilin il afet ve acil durum
müdürlüğünün bünyesinde ve il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev
yaparlar.”
MADDE 187-
18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1- 31/12/2009 tarihinden önce belediye haline
dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına dâhil olmak suretiyle tüzel
kişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu Kanunun ek 13 üncü maddesine
göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri hakkında satış bedelinin
ödenmesi kaydıyla ek 13 üncü maddede öngörülen diğer şartlar uygulanmaz. Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz kesinleşmemiş davalarda
da bu madde hükümleri uygulanır.”
MADDE 188-
21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- (1) 31/3/2007 tarihinden önce, kaçak eşya
naklinde kullanılması nedeniyle elkonulan veya alıkonulan taşıma araçları
hakkında bu Kanunun 16 ncı maddesi hükümleri uygulanır.”
MADDE 189-
25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer
alan “altı ay” ibaresi “bir yıl” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 190-
4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları
ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye
Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin sekizinci fıkrasında geçen “yüzde 4'e
kadar” ibaresi “yüzde 6'ya kadar” şeklinde, üçüncü ve dördüncü fıkraları da
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye
gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli olan
memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai
içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir. Ancak ilgili
kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunanlardan
bu hakkı kullananlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesine göre yapılan ödemeden
başka ek ödeme yapılmaz. Sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça
belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak
suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usulleri; personelin unvanı,
görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik,
eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi,
girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi
unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden
personele bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda
alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam,
temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının;
klinik şefleri ve şef yardımcıları ile uzman tabip kadrosuna atanan
profesör ve doçentlerde yüzde 800'ünü, uzman tabip ve tıpta uzmanlık
mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar
ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700'ünü, pratisyen tabip ve diş
tabiplerinde yüzde 500'ünü, idari sağlık müdür yardımcısı, hastane müdürü
ve eczacılarda yüzde 250'sini, başhemşirelerde yüzde 200'ünü, diğer
personelde ise yüzde 150'sini geçemez. İşin ve hizmetin özelliği dikkate
alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz,
ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku
nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için
yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanır. Nöbet hizmetleri hariç olmak
üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan
katkılarına karşılık olarak tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına
göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30’unu, diğer personele
yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır. Sözleşmeli olarak
istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde
aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas
alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline
yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. Bu fıkra uyarınca personele
her ay yapılacak ek ödeme tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek
3 üncü maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı
itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme tutarından az olamaz. Bu kapsamdaki
personel için 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz”
MADDE 191- 16/8/1961
tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununun 16
ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Öğrenci, borcunu öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal
eğitim süresinin bitiminden itibaren iki yıl (öğrencinin lisansüstü eğitim
yapması halinde dört yıl) sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürede ve
aylık dönemler halinde Kuruma ödemek zorundadır. Ancak bu süre Kurumca bir
yıl daha uzatılabilir. Ödeme askerlik dönemine rastlarsa TEFE uygulanmadan
askerlik döneminin sonuna kadar ertelenir.”
“Ancak bu süre Kurumca bir yıl daha uzatılabilir.”
MADDE 192- 4/2/1924
tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 37 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci
fıkrasında yer alan “Hazine payının hesabında süresinde ödenmeyen bedeller
için” ibaresinden sonra gelmek üzere “abonelerine” ibaresi eklenmiştir.
“b) Yetkilendirilen işletmecilerin şebekeleri üzerinden
elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere yetkilendirilen diğer
işletmeciler, bu yetkilendirme kapsamında doğan aylık brüt satışlarının
yüzde 15’ini,”
MADDE 193- 8/4/1965
tarihli ve 580 sayılı Milli Prodüktivite Merkezi Kuruluş Kanununun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Türkiye Esnaf ve
Sanatkarları Teşkilatı Konfederasyonun” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 194- 23/6/1965
tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24 üncü maddesinin ikinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“1136 sayılı Avukatlık Kanununda avukatlık büroları ve hukuk
büroları ile ilgili düzenleme yapılıncaya kadar meskenlerdeki avukatlık ve
hukuk büroları faaliyetlerine devam ederler. Bu süre, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren iki yıldır. Bu hüküm 3568 sayılı Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda ilgili
düzenleme yapılıncaya kadar meslek mensupları tarafından açılan bürolar
hakkında da uygulanır.”
MADDE 195- 19/3/1969
tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 27 nci maddesinin ikinci
fıkrasının son cümlesinden önce gelmek üzere aşağıdaki cümleler
eklenmiştir.
“Her yıl yenilenen vekâlet pulu bedeline ayrıca yüzde beş
oranında ilave yapılır. Bu suretle elde edilecek kaynak avukat
stajyerlerinin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesinde kullanılır.
Kaynağın yetersizliği durumunda staj kredi fonundan aktarım yapılarak prim
ödemesi yapılır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.”
MADDE 196- 4/6/1937
tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 55 inci maddesinin
yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Üst rütbeye yükselmek için, kıdem şartlarını yerine getirmiş
Emniyet Amirleri ile 4 üncü, 3 üncü ve 2 nci Sınıf Emniyet Müdürlerinin
liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro miktarına göre
sıralayarak terfilerini ve ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına
ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel
Müdürlük Yüksek Değerlendirme Kurulu oluşturulur. Bu Kurul, Emniyet Genel
Müdürünün başkanlığında, Genel Müdür Yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı,
Polis Akademisi Başkanı, 1 inci Hukuk Müşaviri, Personel Dairesi Başkanı
ile Polis Başmüfettişleri arasından seçilecek bir Polis Başmüfettişi ve İl
Emniyet Müdürleri arasından seçilecek iki İl Emniyet Müdüründen teşekkül
eder. Polis Başmüfettişi ile İl Emniyet Müdürlerinin seçimi yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 197- 9/4/1987
tarihli ve 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının mülga (g) bendi
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“g) Bakanlık strateji ve politikalarını da dikkate almak
sureti ile elektronik haberleşme sektöründe araştırma ve geliştirmeye
yönelik faaliyetleri eğitim de dâhil olmak üzere teşvik etmek, elektronik
haberleşme sistemlerinin; yazılım ve/veya donanım olarak yerli tasarım,
geliştirme ve üretimini Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar
çerçevesinde desteklemek, bu amaçla üniversiteler dâhil olmak üzere diğer
kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapmak ve gerekli koordinasyon
faaliyetlerini yürütmek, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanununun 6 ncı maddesinin (i) bendi uyarınca aktarılacak kaynağın
kullanımını gerçekleştirmek.”
MADDE 198- 3348
sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 5- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, her üç
ayda bir giderlerinin karşılanmasından sonra kalan miktarın yüzde
yirmisini, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu gereğince genel bütçeye yapılacak ödemeden önce takip eden ayın on
beşine kadar, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun
6 ncı maddesinin (i) bendi uyarınca “Araştırma ve Geliştirme Gelirleri”
olarak genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlığın Merkez Muhasebe
Birimi hesabına aktarır ve Bakanlığa bildirir. Aktarılan tutarlar
karşılığında ilgili tertiplere ödenek kaydetmeye ve bu ödeneklerden yılı
içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren ödenek
kaydetmeye Bakan yetkilidir. Ödeneklerin kullanımına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlık tarafından belirlenir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu, elektronik haberleşme sektöründe öncelikli olarak desteklenmesini
öngördüğü alanlara ilişkin görüşünü, her yıl 1 eylül tarihine kadar bir
rapor halinde Bakanlığa bildirir. Bakanlık, araştırma ve geliştirme
faaliyetlerinin desteklenmesi kapsamında, gerekli gördüğü bilgileri her
türlü kamu kurum ve kuruluşlarından istemeye yetkilidir. Kendilerinden
bilgi istenen kurumlar bu bilgileri mümkün olan en kısa zamanda vermekle
yükümlüdürler.
Bakan, genel bütçeye gelir kaydedilen tutarın yüzde ellisini
geçmemek kaydıyla, kaydedilen ödeneklerden harcanmayan tutarları 16/6/2005
tarihli ve 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu kapsamındaki hizmetlerde
kullanmaya yetkilidir.”
MADDE 199- 3348
sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra ve mevcut ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bakanlar Kurulunca devralınabileceğine karar verilen her bir
proje bakımından ayrı ayrı geçerli olmak üzere, yüklenicilerin
belediyelerle akdedilmiş bulunan sözleşmeleri ile aynı şartlarda işi
yürütmeye yazılı olarak muvafakat etmeleri kaydı ile Bakanlık; söz konusu
projelerin mevcut sözleşmeleri ile devralınmasına da karar verebilir.”
“Devir konusunda belediyelerle yapılacak protokoller ile
belediyelerin yüklenicilerle yapmış bulundukları sözleşmelerin Bakanlıkça
devralınması amacı ile Bakanlık ile yükleniciler arasında yapılacak
sözleşmeler ve bu devirlerle ilgili yapılacak diğer işlemler damga vergisi
ve harçlardan müstesnadır.”
MADDE 200- 3348
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
tarafından 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6 ncı maddesinin (i)
bendi uyarınca aktarılması gereken ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla henüz aktarılmamış tutarlar genel bütçeye gelir
kaydedilmek üzere Bakanlığın Merkez Muhasebe Birimi hesabına bir ay içinde
aktarılır. Bu tutarları ek 5 inci madde kapsamında Bakanlık bütçesine
ödenek kaydetmeye Bakan yetkilidir.”
MADDE 201- 14/6/1989
tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 2 nci maddesine
aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“f) 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca açılan avukatlık
bürolarına,
g) 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca meslek mensuplarınca açılan bürolara,”
MADDE 202- 7/11/1996
tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü
Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin (2), (5) ve (10) numaralı fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) 2 nci maddenin (a) bendi hariç birinci, üçüncü, dördüncü
ve beşinci fıkralarında belirtilen yasakların uygulanması ve tedbirlerin
alınması ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletme sorumluları,
denetimi yapan yetkililer tarafından önce yazılı olarak uyarılır. Bu uyarı
yazısı, ilgili işletme sorumlusuna tebliğ edilir. Bu uyarıya rağmen
yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere, mahalli mülki amir tarafından bin
Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.”
“(5) 3 üncü maddenin yedinci fıkrasındaki yasağa aykırı
hareket edenler, mahalli mülki amir tarafından bin Türk Lirası idarî para
cezası ile cezalandırılır.”
“(10) 3 üncü maddenin ondördüncü fıkrasındaki ürünleri
üretenler, mahalli mülki amir tarafından yirmibin Türk Lirasından yüzbin
Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır.”
“(16) Bu maddedeki cezaları gerektiren fiillerin tekerrürü
halinde idari para cezası bir kat artırılarak verilir.”
MADDE 203- 16/8/1997
tarihli ve 4306 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Milli Eğitim Temel
Kanunu, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu, Milli Eğitim Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 24.3.1988 Tarihli ve 3418 Sayılı
Kanunda Değişiklik Yapılması ve Bazı Kağıt ve İşlemlerden Eğitime Katkı
Payı Alınması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (2)
numaralı bendinin (c) alt bendinde yer alan “31.12.2010” ibaresi
“31.12.2015” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 204- 20/2/2001
tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 14 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
maddeye (e) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (f) bendi eklenmiştir.
“d) 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 5346 sayılı
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı
Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında gerçekleştirilecek hidroelektrik
santral projeleri ile 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi
Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının
Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası
kapsamında yerli kaynaklara dayalı elektrik üretimi amacıyla yapılacak
yatırımlarda, bu bendin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan ancak
yapımı henüz tamamlanmamış su kullanım anlaşmalarının ilişkin olduğu
projeler de dâhil olmak üzere, demiryolu ulaşım güzergahının
değiştirilmesinin zorunlu olduğu hallerde, rölekasyon işi su altında
kalacak mevcut demiryolunun kamulaştırma bedeli alınarak demiryolunun bağlı
olduğu idare tarafından yapılır.”
“f) 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
ve Su Kullanım Hakkı Anlaşması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek
maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları
ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından inşa edilecek suyla ilgili yapıların
inşasının inceleme ve denetimi, masrafları ilgililerine ait olmak üzere DSİ
tarafından yapılır veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim şirketlerine
yaptırılması sağlanır. Denetim şirketleri ile ilgili uygulamaya ilişkin
usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüşü alınmak kaydıyla DSİ
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 205- 4/4/2001
tarihli ve 4634 sayılı Şeker Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Şirketler, kendi ekim alanlarından yeterli hammadde
bulamadığı takdirde münavebe esasları dâhilinde kendi ekim alanları
dışından da Kurumun denetiminde üreticilerle sözleşme yaparak pancar temin
edebilirler.”
MADDE 206- 18/4/2001
tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 4 üncü maddesinin
dördüncü fıkrasının (d) bendine aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
“3) Yapılmış ve yapılacak depolama lisansı başvurularında;
başvuruya konu yerin il, ilçe, köy, mahalle, ada, parsel bilgilerini de
içeren bilgiler Kurum internet sayfasında duyurulur. Duyuruda belirlenecek
sürede, duyuru konusu yerde faaliyet göstermek üzere başka doğal gaz
depolama lisansı başvurusunun olması durumunda, başvuruda bulunan tüzel
kişilerin depolama lisansı almak için aranılan şartları taşımaları kaydı
ile; lisans başvurularının değerlendirilmesi Kurul tarafından belirlenecek
kriterler esas alınarak yapılır. Bu değerlendirme sonucunda birden fazla
başvurunun kalması durumunda bu tüzel kişiler arasında lisans bedelinin
artırılması esasına göre yarışma yapılır. Ancak, başvurulardan birinde
depolama faaliyetinin yapılacağı sahada yer alan taşınmazların asgari
yarısının mülkiyetinin lisans başvurusunda bulunan tüzel kişi ve/veya
ortaklarına ait olması ve/veya depolama faaliyetinin yapılacağı sahada yer
alan taşınmazların asgari yarısının üzerinde lisans başvurusunda bulunan
tüzel kişi ve/veya ortakları adına depolama faaliyetinde bulunma imkanı
verecek kullanma ve/veya irtifak hakkı ve benzer izinlerin tesis edilmiş
olması halinde bu başvuru kabul edilir; diğer başvurular reddedilir.
Başvurunun duyurusu, değerlendirme kriterleri ve yarışmaya ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 207- 4/4/2007
tarihli ve 5620 sayılı Kamuda Geçici
İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli
Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
“EK
MADDE 1- (1) Kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrosunda
çalışan işçilere; bakmaya mecbur olduğu veya işçi refakat etmediği takdirde
hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden
birinin ağır kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde,
bu hallerin raporla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine en çok
altı aya kadar ücretsiz izin verilebilir. Aynı şartlarla bu süre bir katına
kadar uzatılabilir.
(2)
İşçilere, 10 hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde işçilik
süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar ücretsiz
izin verilebilir.
(3)
Yetiştirilmek üzere (burslu veya kendi imkânlarıyla gidenler dâhil) yurt
dışına Devlet tarafından gönderilen öğrenci ve memurlarla, yurt içine ve
yurt dışına sürekli görevle atanan memurların işçi olan eşlerine işçilik
süresince her defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok sekiz yıla kadar
ücretsiz izin verilebilir. Ücretsiz izin süresinin bitiminden önce
mazeretini gerektiren sebebin kalkması halinde, işçi derhal görevine dönmek
zorundadır. Mazeret sebebinin kalkması halinde veya ücretsiz izin süresinin
bitiminden itibaren 10 gün içinde görevine dönmeyenler, işçilikten istifa
etmiş sayılır.
(4) Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Devlet
Personel Başkanlığınca müştereken belirlenir.”
MADDE 208- 20/2/2008
tarihli ve 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 7 nci maddesine aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“İntifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak
kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş
yıl geçmekle düşer.
Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak
kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren,
vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı
olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe
belirlenir.”
MADDE 209-
5737 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla bu Kanunun 7 nci maddesine eklenen hükümler, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış ve halen devam eden intifa
haklarının ödenmesi, malvarlığı ve gelirlerinin tespitine ilişkin davalarda
da uygulanır.”
MADDE 210- 7/7/2010
tarihli ve 6004 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinin son cümlesinde yer
alan “sondaki iki grupta” ibaresi “sondaki üç grupta” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 211- 6004
sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının; (a) bendinin
ilk cümlesinde yer alan “en az dört” ibaresi “en az iki” şeklinde
değiştirilmiş ve bende “Danışmanların, hizmet yılı gözetilmeksizin
konsolosluk ve ihtisas memuru statüsüne geçebilmeleri ve Bakanlık
Komisyonunca uygun görülecek unvanları alabilmeleri için özel yeterlik
sınavında başarılı olmaları şarttır.” cümlesi eklenmiş; (b) bendinin ilk
cümlesinde yer alan “Dört yıldan az eğitim veren bir yüksek öğrenim
kurumundan veya” ibaresi metinden çıkarılmış ve bendin üçüncü cümlesinin
ilk kelimesi “En az iki” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 212- (1)
6004 sayılı Kanunun;
a) Eki (1) sayılı listesinin otuzbeşinci, kırkikinci ve
kırküçüncü unvan satırları sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ 1, 2, 3
ÜÇÜNCÜ KATİP 5, 6, 7, 8, 9
ADAY MESLEK MEMURU 7,
8, 9
b) Eki (2) sayılı listesinin dokuzuncu, ondördüncü, onbeşinci
ve onaltıncı unvan satırları sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ 1, 2, 3
ÜÇÜNCÜ KATİP 4, 5, 6, 7, 8
ATAŞE 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9
ADAY KONSOLOSLUK VE İHTİSAS MEMURU 7, 8, 9
(2) Ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek
13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Dışişleri Bakanlığına ait bölümünden
çıkarılmış, ekli (3) ve (4) sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas
edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin
Dışişleri Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ait
bölümlerine eklenmiştir.
MADDE 213- 11/1/2011
tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Görme engellilerin talepleri halinde imzalarında şahit aranır.
Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları
yeterlidir.”
MADDE 214- 29/4/1959
tarihli ve 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans
Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Teşkilat Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Müdürü
görevlerine 65 yaşını dolduranların ataması yapılamaz.”
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen
trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu
Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak
üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan
dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri
sona erer. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık
Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine
Müsteşarlığınca belirlenir.
(2) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren altı ay
içinde Sağlık Bakanlığı Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletme
Müdürlüğünün trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderlerinin tahsili
için kurduğu sistem mevcut haliyle Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilir.
Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün tasfiyesine ilişkin iş
ve işlemler aynı tarih itibarıyla Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilir.
GEÇİCİ
MADDE 2- (1) Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere;
4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı
maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma
işlemlerine de uygulanır. Ancak, bu tarihten sonraki kamulaştırmasız el
koyma işlemleri sebebiyle açılan tazminat davalarında verilen ve kesinleşen
mahkeme kararlarına istinaden 2942 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin
yedinci fıkrası uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması
halinde, idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen
ödeneklerden ayrıca yüzde beş pay ayrılır.
GEÇİCİ
MADDE 3- (1) 13/11/2008 tarihli ve
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında
Kanunun 3 üncü maddesinin;
a)
Birinci fıkrasına göre bildirim veya beyanda bulunanlardan yurt dışında
bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye’ye getiremeyen veya Türkiye’deki
banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer etmeyenler ile,
b)
İkinci fıkrasına göre beyanda bulunanlardan bilanço esasına göre defter
tutan mükelleflerce süresi içinde sermaye artırımında bulunmayanların,
ilgili
sürenin bitim tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi
izleyen ikinci ayın sonuna kadar, bildirim veya beyana konu yurt dışında
bulunan varlıklardan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarını Türkiye’ye getirmeleri veya Türkiye’deki banka ya da aracı
kurumlarda açılacak bir hesaba transfer etmeleri, beyana konu yurt içinde
bulunan varlıkları nedeniyle sermaye artırımında bulunmaları halinde, 5811
sayılı Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki
dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında anılan
Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmünden yararlanabilirler.
(2) 5811
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre bildirilen veya
beyan edilen varlıklar nedeniyle tarh edilen vergileri vadesinde
ödemeyenlerden; daha önce ödemede bulunanlar ile vergi aslı ve bu Kanunun 2
nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak tutarı, bu
Kanunun 18 inci maddesi hükümleri hariç olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ödeyenler, 5811 sayılı
Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki
dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında anılan
Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmünden yararlanabilirler.
(3) 5811
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin;
a) Birinci ve ikinci fıkralarına göre bildirim veya beyanda
bulunan mükelleflerden, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki
dönemlere ilişkin vergi incelemelerine bağlı olarak vergi incelemesine
yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına
sevk edilenler, takdir komisyonlarınca gelir, kurumlar ve katma değer
vergisi (indirimi reddedilen katma değer vergisi dâhil) yönünden haklarında
takdir edilen matrah farkları açısından,
b) İkinci fıkrasına göre beyanda bulunanlardan, taşınmazlar
dışındaki varlıklarını beyan tarihinden sonra sermaye artırımının
gerçekleştirilmesi gereken tarihe kadar banka veya aracı kurumlarda
açılacak hesaplara yatırmak suretiyle ilgili varlıkların tevsik şartını
sonradan gerçekleştirenler,
5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları
kaydıyla anılan Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmünden
yararlanabilirler.
(4) Bu maddenin yürürlük tarihinden
önce haklarında yapılan vergi incelemelerine bağlı olarak vergi incelemesine
yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına
sevk edilen ve takdir komisyonu kararlarına göre matrah takdir edilerek
tarhiyat yapılan mükelleflerden, söz konusu matrah takdirine ilişkin
tarhiyat yapılmadan önce 5811 sayılı Kanuna göre bildirim veya beyanda
bulunanlar ile taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihinden sonra
banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırmak suretiyle ilgili
varlıkların tevsik şartını sonradan gerçekleştirenler hakkında, diğer
nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin yapılan
tarhiyatlar, 5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları
kaydıyla, bildirim veya beyan edilen tutarlar dikkate alınmak suretiyle,
mükelleflerin bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın sonuna
kadar başvuruda bulunması üzerine 213 sayılı Kanunun düzeltme hükümlerine
göre düzeltilir; tahakkuk eden vergiler, bu alacaklarla ilgili olarak
açılmış bulunan tüm davalardan vazgeçilmesi şartıyla terkin edilir, varsa
tahsil edilen tutarlar red ve iade olunur. Bu fıkrada belirtilen düzeltmelerin
yapılabilmesi için 5811 sayılı Kanunda aranılan diğer şartların varlığına
ilişkin hususların vergi incelemesine yetkili olanlarca tespit edilmesi
şarttır.
GEÇİCİ MADDE 4- (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı
Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun geçici 1 inci
maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 14/7/1965 tarihli
ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 34 üncü maddesinin birinci
fıkrası kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde
borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu
maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
geçen süre içerisinde anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle
haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2547
sayılı Kanunun 39 uncu maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilmiş
olanlardan bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte haklarında borç takibi
yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış
olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üç ay içerisinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları
halinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil
kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma
sonucunu doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru
süresi içerisinde tahsilat işlemi durdurulur. Ancak bu hesaplama, 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi uyarınca
yurt dışında görevlendirilenler ile geçici 53 üncü maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen durumda bulunanlardan, aynı Kanunun 33 üncü maddesi
uyarınca yurtdışında görevlendirilenler bakımından yapılırken bu kişilerin
hizmetleri karşılığında aldıkları yurtiçi maaşları ve buna yönelik cezai
şart talep edilmez, bunlar haricinde Türk Lirası olarak yapılmış olan her
türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe
kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve
ilan edilen kanuni faiz işletilerek hesaplama yapılır.
a) 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme
senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, 657
sayılı Kanunun ek 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önceki süreler için herhangi bir fer’i alacak
hesaplanmaz.
b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme
senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında,
ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına
çevrilerek bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli
olmak üzere tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek hesaplama
yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun
aleyhine bir durum ortaya çıkması halinde (a) bendi hükümleri uygulanır.
(2) Bunların daha önce ödemiş oldukları
tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar,
yukarıdaki şekilde belirlenecek tutardan düşülür. Bu madde uyarınca
vazgeçilen borç tutarına isabet eden vekâlet ücreti de dâhil yargılama
giderleri tahsil edilmez. Hesaplanan borç tutarı, ilgilinin durumu ve
ödenmesi gereken meblağ dikkate alınarak azamî beş yıla kadar
taksitlendirilebilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 2547
sayılı Kanunun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
durumda olup, aynı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca yurtiçinde
görevlendirilenlerden geçici 53 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
sürede borçlarını ödemek için başvurmayanlar ile söz konusu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre
içerisinde anılan düzenlemede belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi
yapılanların veya yapılması gerekenlerin, kendilerine Türk Lirası olarak
yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üç ay içerisinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları
halinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil
kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma
sonucunu doğurmaksızın yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde
tahsilat işlemi durdurulur. Yapılacak hesaplamada, bu kişilerin hizmetleri
karşılığında aldıkları yurt içi maaşları ve buna yönelik cezai şart talep
edilmez, bunlar haricinde Türk Lirası olarak yapılmış olan her türlü masraf
tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen
kanuni faiz işletilerek hesaplama yapılır. Bu kişiler hakkında da bu
maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
(4) Bu madde kapsamında bulunanlardan, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce borcunun tamamını ödemeden veya
mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç yükümlülükleri ortadan
kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri
hakkında her türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç
takibi işlemlerine son verilir.
GEÇİCİ MADDE 5- (1) Bu Kanunla
5326 sayılı Kanunun 20 nci maddesine eklenen hüküm kapsamına giren ve bu
Kanunun yayımlandığı tarihten önce işlenmiş olan kabahatlere ilişkin olarak
verilmeyen ya da verildiği halde ilgilisine tebliğ edilmemiş olan idari
para cezasına ilişkin yaptırım kararları, bu Kanunun yayımlandığı tarihten
itibaren, maddede yapılan değişiklik öncesi hükümlere göre işlemiş olan
soruşturma zamanaşımı süresinin kalan kısmını aşmamak kaydıyla, bir yıl
içerisinde verilerek ilgilisine tebliğ edilmediği takdirde düşer.
GEÇİCİ MADDE 6- (1) 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki
geçmiş beş yıllık dönemdeki birikmiş zararın taşınması ile ilgili sınırlama
Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası Anonim Şirketi yönünden tasfiye öncesi son
beş yıla ait zararlar da dâhil olmak üzere tasfiye süresince uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 7- (1) 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 14 üncü ve 16
ncı maddelerine istinaden çıkarılan Dış Proje Kredilerinin Dış Borç Kaydına
İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesi çerçevesinde,
Merkezi Yönetim Bütçesine dâhil kurumların 1/1/2003 ila 31/12/2009
tarihleri arasında yapmış oldukları doğrudan kullanımlardan ödenek yokluğu
nedeniyle bütçeleştirilemeyen ve muhasebeleştirilemediği için Hazine
Müsteşarlığı kayıtlarına göre teyitsiz kalan kullanımlar, ilgili yıllar
bütçe ödeneği ile ilişkilendirilmeksizin, kullanıma ilişkin muhasebe
kayıtlarının yapılarak Hazine Müsteşarlığına bildirilmesi şartıyla teyit
edilmiş sayılır. Bu idarelere ilgili yıllara ilişkin olarak ilave ödenek
tahsis edilemez. Bu madde kapsamında gerçekleştirilecek teyit işlemleri,
ilgili kredi kullanımlarından doğan, muhasebeleştirme ve hesap verme
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
GEÇİCİ MADDE 8- (1) Bu Kanunla 4734 sayılı Kanunda yapılan
değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihine kadar ilan edilmiş veya yazılı
olarak duyurulmuş ihaleler hakkında uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 9- (1) Gelir İdaresi Başkanlığının merkez
veya taşra teşkilatı kadrolarında en az üç yıl görev yapan (başka
kurumlarda geçici görevli olanlar dâhil) ve son üç yılda olumlu sicil almış
olan personel, yaş ve öğrenim alanı şartları hariç Kamu Görevlerine İlk
Defa Atananlar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik ile Gelir
İdaresi Başkanlığı Gelir Uzmanlığı Yönetmeliğindeki şartları taşımaları kaydıyla,
bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde açılacak özel sınava
girme hakkına sahiptir. Bu sınavı kazananlar gelir uzmanı olarak atanırlar.
Sınava ilişkin usul ve esaslar Gelir İdaresi Başkanlığınca belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 10- (1) 2005/9539, 2005/9540, 2005/9541 ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu
kararları gereğince tabii afet nedeniyle gelir kaybı ve altyapı hasarına
uğrayan belediyelerden İller Bankası Anonim Şirketince yapılan hesaplama
sonucunda alacaklı durumda olanların toplam alacak tutarını geçmemek üzere
Maliye Bakanlığı bütçesinden ilgili belediyelere aktarılmak üzere İller
Bankası Anonim Şirketine ödeme yapmaya Maliye Bakanı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 11- (1) Tarım Kredi Kooperatiflerinden
30/1/2004 tarihinden önce üreticilerin kullandıkları tüm tarımsal kredilere
5661 sayılı Kanunun 1 inci maddesi hükmü uygulanır. Bu madde hükümlerinden
faydalanmak isteyen üreticilerin 30/6/2011 tarihine kadar kendilerine ait
borçları ödemeleri veya yeniden yapılandırmak için başvurmaları şarttır. Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan ödemeler için bu madde
hükümlerine dayanılarak iade yapılmaz.
GEÇİCİ MADDE 12- (1) 1/1/2016 tarihine kadar, Hazinenin veya
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan deniz ve içsularda veya bu yerlerden su alınarak
karada yapılacak su ürünleri üretim tesislerinde veya bu alanları ıslah
etmek suretiyle projeye dayalı olarak yapılacak su ürünleri yetiştiriciliği
yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanları ile deniz ve içsulardaki
su ürünleri istihsal hakkının kira teknik şartları, süreleri ve yıllık
bedelleri, üretim yerlerinin özellikleri dikkate alınarak Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca tespit edilir. Bu yerler, gerçek veya tüzel
kişilere, gelirleri il özel idarelerine ait olmak üzere, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı tarafından kiraya verilir. Projeli olarak yapılacak yatırımlarda
ihtiyaç duyulacak karasal alanların kiralama işlemleri fıkra hükümleri
çerçevesinde taşınmazın maliki kuruluş tarafından yapılır. Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce kiralama işlemleri sonuçlandırılan veya devam
eden dosyalar, bu Kanunun yürürlüğe girmesini müteakip, üç ay içerisinde
kiralamanın yapıldığı kurum tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığına
teslim edilir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu yerlerin kira teknik
şartlarını, sürelerini ve yıllık bedellerini, üretim yerlerinin
özelliklerini ve kiracıların müktesep haklarını dikkate alarak, yeniden
belirler. Bu maddenin uygulanmasına ve kiralamalara ilişkin usul ve esaslar
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 13- (1) 31/12/2011 tarihine kadar
uygulanmak üzere, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, milletvekili genel
ve ara seçimleri, mahalli idareler ile mahalle muhtarlıkları ve ihtiyar
heyetleri genel ve ara seçimi dönemlerinde Yüksek Seçim Kurulunun ihtiyacı
için yapılacak; filigranlı oy pusulası kağıdı ile filigranlı oy zarfı
kağıdı alımı oy pusulası basımı, oy zarfı yapımı hizmetleri ile bu
seçimlere yönelik her türlü seçim malzemelerinin alımı, il seçim kurulu
başkanlıkları tarafından alınacak oy pusulası basım hizmet alımları
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre doğrudan temin
usulü ile yapılabilir.
GEÇİCİ MADDE 14- (1) Sosyal yardımlaşma ve dayanışma
vakıfları, ihtiyaç sahibi yüksek öğrenim öğrencilerine burs verilmesi
amacıyla gerçek ve tüzel kişilerden 31/12/2015 tarihine kadar şartlı bağış
kabul edebilir. Bu amaçla kabule edilen şartlı bağışların, 3/3/2004 tarihli
ve 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin
Kanun hükümlerine tabi olmaksızın, sosyal yardımlaşma ve dayanışma
vakıflarınca kullanılmasına ilişkin esas ve usuller Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumunun görüşü alınarak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel
Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 15- (1) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun 58 nci maddesinin (a) fıkrasının altıncı
paragrafının uygulanması nedeniyle Devlete ait üniversitelerin tıp ve diş
hekimliği fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi döner
sermaye işletme birimlerinde 2011 yılında ortaya çıkabilecek nakit ihtiyaçlarının
karşılanması amacıyla; söz konusu işletmelerin 2010 yılında elde ettiği
mesai dışı gelirlerine 2011 yılı için öngörülen deflatör oranının
uygulanması suretiyle bulunacak tutar ile bu işletme birimlerinin 2010
yılında gerçekleşen toplam gelirlerinin yüzde onuna tekabül eden tutardan
fazla olanı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 2011 yılı içinde
her ayın en geç 15 ine kadar eşit taksitler halinde bunlara ödenir. Döner
sermaye işletmelerine ödenen bu tutarlar işletmeye ait muhasebe kayıtlarına
hizmet geliri olarak kaydedilir. Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan ödemeler
Hazinece karşılanır. Bu Kanunun yayımı tarihinden önceki aylara ilişkin
tutarlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde
ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ile Yükseköğretim
Kurulu Başkanlığının görüşlerini alarak usul ve esaslar belirlemeye ve
ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 16- (1) İstanbul Sismik Riskin Azaltılması
ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, İstanbul İl Özel
İdaresine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon
birimine yapılacak teslim ve hizmetler, finansmanı yabancı devletler,
uluslar arası kurum ve kuruluşlarca karşılanmak şartıyla 31/12/2020
tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır.
(2) İstisna kapsamındaki teslim ve hizmetler dolayısıyla
yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden
indirilir, indirim yoluyla giderilemeyen vergiler 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 32 nci maddesi hükmü uyarınca mükellefe iade edilir.
(3) Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek teslim
ve hizmetleri tanımlamaya, istisna ve iade uygulamasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 17- (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce haklarında kapatma kararı verilen siyasi partilerden; kapatma
kararının verildiği tarihten önceki döneme ilişkin olarak kesin hesabın
verilmemiş olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından denetim
yapılmadığı için hesapları hakkında karar verilmemiş olanların Hazineye
intikal etmesi gereken malvarlığına ilişkin olarak sorumlular aleyhine
açılmış ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kesin hükme bağlanmamış
davalardan; davalıların davaya konu alacak aslının % 50’sini ve bu tutara
alacağın Hazineye intikali gereken tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar geçen süreye TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarı, bu Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında
öngörülen süre ve şekilde ödemeleri şartıyla, vazgeçilir ve kalan alacak
aslı ile fer’i tutarlar tahsil edilmez. Bu şekilde hesaplanan fer’i tutar
bu maddeye göre ödenmesi gereken asıl alacak tutarının yarısını geçemez. Bu
hükümden yararlanmak isteyen davalıların Kanunun yayımını izleyen ikinci
ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları şarttır. Bu madde hükmünden
yararlanılması halinde yargılama masrafı ve vekâlet ücretleri karşılıklı
olarak talep edilmez. Madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda
bulunulduğu halde taksitlerden birinin ödenmemesi halinde madde hükmüne
göre ödenmesi gereken alacağın tamamı muaccel olur ve muaccel hale geldiği
tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen
gecikme zammı oranında bir faiz ile birlikte başkaca bir işleme gerek
kalmaksızın tahsil edilir.
GEÇİCİ MADDE 18- (1) 5/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı
Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 12 nci maddesi gereğince
30/6/2011 tarihine kadar yeni istatistik yayımlanmaz. Bu tarihten sonraki
ilk istatistik yayımlama dönemine kadar Bakanlıkça yayımlanmış bulunan en
son işçi ve üye istatistikleri geçerli sayılır.
Yürürlük
MADDE 215-
(1) Bu Kanunun;
a) Aşağıdaki alt bentlerde belirtilen hükümleri 1/10/2008
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde;
1) 24 üncü maddesiyle değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin sonuna eklenen cümle,
2) 25 inci maddesiyle değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde “belgeleyenler ile 65 yaşını
dolduranlardan talepte bulunanlar,” şeklindeki ibare değişikliği,
3) 36 ncı maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin
dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden çıkarılan ibare,
4) 27 nci, 28 inci, 37 nci, 43 üncü, 46 ncı ve 5510 sayılı
Kanunun geçici 12 nci maddesinin sekizinci fıkrasına eklenen cümle hariç 49
uncu maddeleri,
5) 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 30 uncu
maddesi,
b) 23 üncü maddesi, 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendinin sonuna eklenen cümle hariç 24 üncü maddesi,
26 ncı, 31 inci, 33 üncü, 34 üncü, 35 inci, 38 inci, 39 uncu, 41 inci ve 42
nci maddeleri ile 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 32
nci maddesi yayımını takip eden ayın birinci gününde,
c) 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 34 üncü
maddesi, 92 nci maddesi, 117 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi,
118 inci ve 122 nci maddeleri 1/1/2011 tarihinden geçerli olmak üzere
yayımı tarihinde,
ç) 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı)
bendine eklenen “belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte
bulunanlar,” ibaresi hariç 25 inci maddesi, 45 inci maddesi ile 5510 sayılı
Kanunun 102 nci maddesine eklenen (l) bendi, 51 inci maddesi ile 5510
sayılı Kanuna eklenen ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri, 52 nci maddesi ile
5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 29 uncu maddesi ile 74 üncü maddesiyle
4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 10 uncu maddesi 1/3/2011 tarihinde,
d) 138 inci maddesi 8/2/2006 tarihinden geçerli olmak üzere
yayımı tarihinde,
e) 86
ncı ve 203 üncü maddeleri 31/12/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde,
f) 137
nci ve 155 inci maddeleri yayımını izleyen altıncı ayın sonunda,
g) 151
inci maddesi yayımını izleyen üçüncü ayın sonunda,
ğ) 189
uncu maddesi 13/1/2011 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
h) 60
ıncı maddesi yayımını izleyen üçüncü ayın başında,
ı) 115
inci maddesiyle değiştirilen 657 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin ikinci
fıkrası ve 162 nci maddesiyle 1211 sayılı Kanunun 69 uncu maddesinin
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkra 1/1/2012 tarihinde,
i) 213 üncü maddesi 1/7/2012 tarihinde,
j) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 216- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
25/2/2011
(1) Sayılı
Cetvel
(I) SAYILI
LİSTE
(A) CETVELİ
*G.T.İ.P.
NO
|
Mal
İsmi
|
Vergi
Tutarı (TL)
|
Birimi
|
|
(Hafif yağlar ve müstahzarları)
|
|
|
2710.11.11.00.00
|
Özel bir işleme tabi tutulacak olanlar
|
2,5000
|
Kilogram
|
|
(Yalnız nafta)
|
|
|
2710.11.31.00.00
|
Uçak benzini
|
2,5000
|
Litre
|
|
(İçindeki
kurşun miktarı litrede 0,013 gramı geçmeyenler)
|
|
|
2710.11.41.00.00
|
Oktanı (RON) 95'den az olanlar
|
1,8500
|
Litre
|
|
(Kurşunsuz normal benzin)
|
|
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçmeyenler)
|
|
|
|
(Oktanı (RON) 95 veya daha fazla fakat 98'den az
olanlar)
|
|
|
2710.11.45.00.11
|
Kurşunsuz benzin 95 oktan
|
1,8915
|
Litre
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçmeyenler)
|
|
|
|
(Oktanı (RON) 95 veya daha fazla fakat 98'den az
olanlar)
|
|
|
2710.11.45.00.12
|
Katkılı kurşunsuz benzin 95 oktan
|
1,8915
|
Litre
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçmeyenler)
|
|
|
|
(Oktanı (RON) 95 veya daha fazla fakat 98'den az
olanlar)
|
|
|
2710.11.45.00.19
|
Diğerleri
|
1,8915
|
Litre
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçmeyenler)
|
|
|
|
(Oktanı (RON) 98 veya daha fazla olanlar)
|
|
|
2710.11.49.00.11
|
Kurşunsuz benzin 98 oktan
|
2,0135
|
Litre
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçmeyenler)
|
|
|
|
(Oktanı (RON) 98 veya daha fazla olanlar)
|
|
|
2710.11.49.00.19
|
Diğerleri
|
2,0135
|
Litre
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçenler)
|
|
|
2710.11.51.00.00
|
Oktanı (RON) 98'den az olanlar
|
1,8800
|
Litre
|
|
(Kurşunlu normal benzin)
|
|
|
|
(Kurşunlu süper benzin)
|
|
|
|
(İçindeki kurşun miktarı litrede 0,013 gramı
geçenler)
|
|
|
2710.11.59.00.00
|
Oktanı (RON) 98 veya daha fazla olanlar
|
1,8800
|
Litre
|
|
(Kurşunlu süper benzin)
|
|
|
(*) G.T.İ.P. NO: Türk Gümrük Tarife Cetvelindeki Gümrük
Tarife İstatistik Pozisyon Numaralarıdır
|
2710.11.70.00.00
|
Benzin tipi jet yakıtı
|
2,5000
|
Litre
|
2710.19.21.00.00
|
Jet yakıtı (Kerosen)
|
2,5000
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.41.00.11
|
Motorin
|
1,3045
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.41.00.13
|
Kırsal Motorin
|
1,3045
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.41.00.29
|
Diğerleri
|
1,3045
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i geçen
fakat % 0,2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.45.00.12
|
Kırsal Motorin
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i geçen
fakat % 0,2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.45.00.13
|
Deniz motorini (DMX)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i geçen
fakat % 0,2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.45.00.14
|
Deniz motorini (DMA)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i geçen
fakat % 0,2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.45.00.15
|
Deniz motorini (DMB)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i geçen
fakat % 0,2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.45.00.16
|
Deniz motorini (DMC)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,05'i geçen
fakat % 0,2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.45.00.29
|
Diğerleri
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,2'yi
geçenler)
|
|
|
2710.19.49.00.13
|
Deniz motorini (DMX)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,2'yi
geçenler)
|
|
|
2710.19.49.00.14
|
Deniz motorini (DMA)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,2'yi
geçenler)
|
|
|
2710.19.49.00.15
|
Deniz motorini (DMB)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,2'yi
geçenler)
|
|
|
2710.19.49.00.16
|
Deniz motorini (DMC)
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt oranı % 0,2'yi
geçenler)
|
|
|
2710.19.49.00.18
|
Diğerleri
|
1,2345
|
Litre
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.11
|
Fuel oil 3
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.12
|
Denizcilik yakıtı (RMA-30)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.13
|
Denizcilik yakıtı (RMB-30)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.14
|
Denizcilik yakıtı (RMD-80)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.15
|
Denizcilik yakıtı (RME-180)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.16
|
Denizcilik yakıtı (RMF-180)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.17
|
Denizcilik yakıtı (RMG-380)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.18
|
Denizcilik yakıtı (RMH-380)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.21
|
Denizcilik yakıtı (RMK-380)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.22
|
Denizcilik yakıtı (RMH-700)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.23
|
Denizcilik yakıtı (RMK-700)
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i
geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.61.00.29
|
Diğerleri
|
0,2370
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.11
|
Fuel oil 4 (Kalorifer yakıtı)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.12
|
Denizcilik yakıtı (RMA-30)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.13
|
Denizcilik yakıtı (RMB-30)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.14
|
Denizcilik yakıtı (RMD-80)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.15
|
Denizcilik yakıtı (RME-180)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.16
|
Denizcilik yakıtı (RMF-180)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.17
|
Denizcilik yakıtı (RMG-380)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.18
|
Denizcilik yakıtı (RMH-380)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.21
|
Denizcilik yakıtı (RMK-380)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.22
|
Denizcilik yakıtı (RMH-700)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.23
|
Denizcilik yakıtı (RMK-700)
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 1'i geçen
fakat % 2'yi geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.63.00.29
|
Diğerleri
|
0,4760
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.11
|
Fuel oil 5
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen fakat
% 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.12
|
Denizcilik yakıtı (RMA-30)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.13
|
Denizcilik yakıtı (RMB-30)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.14
|
Denizcilik yakıtı (RMD-80)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.15
|
Denizcilik yakıtı (RME-180)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen fakat
% 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.16
|
Denizcilik yakıtı (RMF-180)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.17
|
Denizcilik yakıtı (RMG-380)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.18
|
Denizcilik yakıtı (RMH-380)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.21
|
Denizcilik yakıtı (RMK-380)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen fakat
% 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.22
|
Denizcilik yakıtı (RMH-700)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.23
|
Denizcilik yakıtı (RMK-700)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı %2'yi geçen
fakat % 2,8'i geçmeyenler)
|
|
|
2710.19.65.00.29
|
Diğerleri
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.11
|
Fuel oil 6
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.12
|
Denizcilik yakıtı (RMA-30)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.13
|
Denizcilik yakıtı (RMB-30)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.14
|
Denizcilik yakıtı (RMD-80)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.15
|
Denizcilik yakıtı (RME-180)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.16
|
Denizcilik yakıtı (RMF-180)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.17
|
Denizcilik yakıtı (RMG-380)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.18
|
Denizcilik yakıtı (RMH-380)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.21
|
Denizcilik yakıtı (RMK-380)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.22
|
Denizcilik yakıtı (RMH-700)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.23
|
Denizcilik yakıtı (RMK-700)
|
0,2240
|
Kilogram
|
|
(Fuel oiller)
|
|
|
|
(Ağırlık itibariyle kükürt miktarı % 2,8'i
geçenler)
|
|
|
2710.19.69.00.99
|
Diğerleri
|
0,2240
|
Kilogram
|
27.11
|
Petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar (2711.11.00.00.00; 2711.12; 2711.13; 2711.19.00.00.11;
2711.21.00.00.00; 2711.29.00.00.11 ve 2711.29.00.00.12 hariç)
|
2,5000
|
Kilogram
|
|
(Sıvılaştırılmış)
|
|
|
2711.11.00.00.00
|
Doğal gaz
|
|
|
|
Motorlu taşıtlarda yakıt olarak kullanılacak
olanlar
|
0,6964
|
Metreküp
|
|
Diğerleri
|
0,0230
|
Metreküp
|
|
(Sıvılaştırılmış)
|
|
|
2711.12
|
Propan
|
1,2100
|
Kilogram
|
|
(Sıvılaştırılmış)
|
|
|
2711.13
|
Bütan
|
1,2100
|
Kilogram
|
2711.19.00.00.11
|
Sıvılaştırılmış petrol gazı (L.P.G.)
|
|
|
|
Motorlu Taşıtlarda Yakıt Olarak Kullanılacak
Olanlar (Otogaz)
|
1,2780
|
Kilogram
|
|
Diğerleri
|
1,2100
|
Kilogram
|
|
(Gaz halinde)
|
|
|
2711.21.00.00.00
|
Doğal gaz
|
|
|
|
Motorlu Taşıtlarda Yakıt Olarak Kullanılacak
Olanlar
|
0,6964
|
Metreküp
|
|
Diğerleri
|
0,0230
|
Metreküp
|
|
(Gaz halinde)
|
|
|
2711.29.00.00.11
|
Propan
|
1,2100
|
Kilogram
|
|
(Gaz halinde)
|
|
|
2711.29.00.00.12
|
Bütan
|
1,2100
|
Kilogram
|
27.13
|
Petrol koku, petrol bitümeni ve petrol yağlarının
veya bitümenli minerallerden elde edilen yağların diğer kalıntıları
|
2,5000
|
Kilogram
|
|
( 2713.11.00.00.00; 2713.12.00.00.00;
2713.20.00.00.19; 2713.90 hariç)
|
|
|
|
(Petrol koku)
|
|
|
2713.11.00.00.00
|
Kalsine edilmemiş
|
2,5000
|
Kilogram
|
|
(Petrol koku)
|
|
|
2713.12.00.00.00
|
Kalsine edilmiş
|
2,5000
|
Kilogram
|
|
(Petrol bitümeni)
|
|
|
2713.20.00.00.19
|
Diğerleri
|
2,5000
|
Kilogram
|
2713.90
|
Petrol yağlarının veya bitümenli minerallerden elde
edilen yağların diğer kalıntıları
|
2,5000
|
Kilogram
|
|
(28.03 pozisyonundaki her nevi karbon imaline
mahsus olanlar hariç)
|
|
|
|
2715.00.00.00.00
|
Esasını tabii asfalt, tabii bitümen, petrol bitümeni,
mineral katran veya mineral katran zifti (bitümenli sakızlar, cut-backs
gibi) teşkil eden bitümenli karışımlar
|
2,5000
|
Kilogram
|
3824.90.97.90.54
|
Oto Biodizel
|
0,9100
|
Litre
|
3824.90.97.90.55
|
Yakıt Biodizel
|
0,9100
|
Litre
|
(B)
CETVELİ
|
G.T.İ.P.
NO
|
Mal
İsmi
|
Vergi
Tutarı (TL)
|
Birimi
|
2707.10
|
Benzol (Benzen)
|
2,0135
|
Kilogram
|
2707.20
|
Toluol (Toluen)
|
2,0135
|
Kilogram
|
2707.50.90.00.11
|
Solvent nafta
|
2,0135
|
Kilogram
|
|
(Çözücü nafta)
|
|
|
2710.11.21.00.00
|
White spirit
|
2,0135
|
| |