Valiliklere boş sözleşmeli öğretmen kadrolarını açma yetkisi veren MEB, valiliklerin bu konudaki kusurlarını görmezden gelmektedir. Valilikler sözleşmeli öğretmenler için kadro açık göstermediklerinden dolayı tayin isteyemeyen binlerce sözleşmeli öğretmen infial içerisindedir.
2008 Birinci Dönem sonunda da sözleşmeli öğretmenlere tayin hakkı verilmemişti, ancak şuanda verilen bir hakkı kullanmamayan sözleşmeli öğretmenler 2008 yılından daha fazla hayal kırıklığı yaşamaktadır.
Yaşanan problemi değerlendiren Türk Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığına yeni bir teklif götürerek: her il için sözleşmeli öğretmen açığının Bakanlık tarafından belirlenmesini ve sisteme dahi edilmesini istemiştir. Ayrıca, sendikamız bugüne kadar valiliklerin kaç boş sözleşmeli öğretmen pozisyonunu sisteme yansıttığını da MEB’den sormuştur.
Türk Eğitim Sen olarak, MEB’in yeni bir oyun içerisinde olduğuna inanıyoruz. Çünkü MEB 2008 yılı Birinci Dönem sonunda sözleşmeli öğretmenlere özür grubundan tayin hakkı vermemişti. Bunu üzerine Türk Eğitim Sen konuyu yargıya taşımıştı. Dava devam etmekle birlikte kazanılma ihtimali çok yüksektir. Bu durumu gören MEB her zaman yaptığı gibi, topu yine valiliklere atarak sözleşmelilere, güya, özür grubu tayin hakkı vermiş ve hukuki bir kazaya uğramaktan kurtulmak istemiştir. Benzeri uygulama yönetici atama konusunda da yaşanmaktadır. Yönetici atama duyurusunu da valiliklere bırakan MEB, bu konuda yaşanan rezaletlere de göz yummaya devam etmektedir.
Türk Eğitim Sen sözleşmeli öğretmenlerin, ekteki yazımıza rağmen, özür grubu tayin hakkının kısıtlanması devam ederse, her türlü hukuki mücadeleyi yapacaktır. Bir yandan sözleşmeli ve kadrolu arasında hiç bir fark yok derken, diğer yandan yeni mağduriyetler yaşatmak hukuk devleti ilkesi ve ilkeli devlet adamlığıyla asla bağdaşmamaktadır.