Sözleşmeli öğretmen uygulamasının daha en başında bu tehlikeyi gören Türk Eğitim Sen 4/C uygulaması ile ilgili (2005 yılında) ülke genelinde kitlesel basın açıklamaları yapan ve iptal davası açan tek sendikadır. Türk Eğitim Sen bu davasıyla 4/C kısmi zamanlı sözleşmeli öğreticiliği iptal ettirmiştir.
4/B li sözleşmeli öğretmenlik atamlarının başladığı ilk günlerde sözleşme metnini inceleyen ve sözleşmedeki 13-c “İdare her hangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeyi fesh edebilir.” Maddesine dava açarak iptal ettiren tek sendika da Türk Eğitim Sen’dir. Bu davanın kazanılması, idarenin elinden sözleşmeyi gerekçesiz tek taraflı fesh yetkisini elinden almış ve bir anlamda sözleşmeli öğretmene iş garantisi sağlanmıştır. Eş durumundan tayin hakkı, asker dönüşü göreve başlama vb. haklar da Türk Eğitim Sen’in mücadelesi ile elde edilmiştir. Sözleşmelilerin de er öğretmen olarak görev yapması ile ilgili açtığımız dava devam etmektedir.
Bunlar dışında yetkili sendika olarak toplu görüşmelerde, Kurum İdari Kurullarında sözleşmeli öğretmenlik konusu tüm olumsuz yönleriyle masaya taşınmıştır.
Ancak, Türk Eğitim Sen olarak, tüm gayretlerimize rağmen, ülkeyi yöneten insanların sözleşmeli öğretmenliği iptal etmelerini, onları kadroya geçirmelerini sağlayamadık. Sözleşmeli öğretmenler bakımından, hukuk, insan hakları ihlallerini, haksızlığı hep gündemde tuttuk.
Yaşanan haksızlığa Yüce Dinimizin bakış açısını , bu haksızlığı yapan Devlet adamları yönünden Dinimizin hangi hükmü verdiğini öğrenmek için Diyanet İşleri Başkanlığının görüşünü istedik. Gelecek cevap da kamuoyu ile paylaşılacaktır. Ola ki, Diyanetin cevabı, Anayasayı, Hukuku, İnsan Haklarını tanımayanların vicdanını sızlatır.