Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığına dilekçe vererek haksızlığın düzeltilmesini isteyen sendikamız, belli bir bekleme süresinden sonra söz konusu haksızlığı yargıya taşıyacağını duyurmuştu. Geçen süreye rağmen, MEB’in sözleşmeli öğretmenlerin mağduriyetini düzeltecek bir adım atmadığı anlaşılmaktadır.
Bütün bu olumsuz gelişmeler üzerine, Türk Eğitim Sen olarak, sözleşmeli öğretmenlere verdiğimiz sözü tutuyor ve davayı açıyoruz. Konuyu ayrıca TBMM gündemine taşıyarak kamuoyu oluşturma yönünde çalışmalarımız devam edecektir.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin ÇELİk gerek basına gerekse TBMM’de milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerine; ”Kadrolu öğretmenlerle sözleşmeli öğretmenler arasında bir uygulama farkı yoktur, ödev ve görevleri aynıdır, atama ve yer değiştirmeleri de aynı usullerle yapılmaktadır.” diye cevap vermişti.
Ancak, yapılan uygulamalar, sözlemeli öğretmenlerin üvey evlat gibi değerlendirildiğini gözler önüne sermektedir. Türk Eğitim Sen olarak, sözleşmeli öğretmenlere 2. sınıf öğretmen gibi davranılmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Bunun için gereken her türlü mücadeleyi vermeye kararlıyız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
()