Bu ülke 15 Temmuz 2016’da çok kötü bir gün yaşadı ve milletimiz cesurane tutumu ile Allah'a şükür bu kötü günü savuşturmayı başardı. Olaylar her zaman değerlendirilirken sebepleri ve sonuçları ile değerlendirilir. 15 Temmuz sürecine gelme sebeplerine baktığımızda: 1960’lı yıllardan bugüne bu ihanet çetesi önce bu milletin en kıymetli değeri olan dini kullanmış ve onun pazarlamasını yaparak yükselmiştir. Bu yükseliş 2002’den sonra hızlanmış adeta füze gibi fırlamıştır. Kimin kontrolünde olduğu hala bilinemeyen bu terör örgütü devleti ele geçirmek için makyavelist bir felsefe izlemiş, hedefe varmak için her şeyi mubah saymıştır. İslami kuralları, insani duyguları, kul hakkını, ahlaki kuralları hiçe sayarak her türlü namussuzluğu kendine yol kabul etmiş ve kullanmıştır. Yıllardır sınavlarda hırsızlık yapmış, kendi adamlarını devlet kadrolarına yerleştirmek için her türlü hile hurda ve namussuzluğa başvurmuştur. Bunların ilk hırsızlığını çıkaran afişe eden Türk Eğitim-Sen ve teşkilatının yiğit mensupları olmasına rağmen dönemin siyasilerince ve yöneticilerince hırsızlığı ortaya çıkaran Türk Eğitim-Sen yöneticileri suçlanmıştır. Gelinen sonuç bellidir; Bu kadrolaşma ülke insanına silah çeken, TBMM’yi bombalayan, bu ülkenin parasıyla okuyup ondan maaş aldığı halde ülke insanını şehit eden, aklını beynini kiraya veren, bir merkezden yönetilen robotlar haline dönüşmüş insanlar topluluğu ile karşı karşıya kalmıştır. 15 Temmuz hain girişiminin üzerinden bir yıl geçmiştir. Geçmişten ders çıkarılması gerekirken,  bu hadiseyi meydana getiren politikalar terk edilmesi gerkirken,15 Temmuz sürecine getiren sebeplerin başında gelen torpil ve adam kayırma, liyakatiz atamalar iken, menfaatçi insanların, tek merkezden emir alan menfaatçi insanlardan oluşan sendikamsı yapıların katkıları unutulmamış iken, yandaş kadrolaşmanın, ülkeyi 15 Temmuz sürecinde nasıl etkilediği bilinirken hala aynı şeyleri yapmak, yapmaya devam etmek ya ihanettir ya da bu ülkeye bilmeyerek yapılan en büyük kötülüktür. Bu günlerde müdür ve müdür yardımcılığı mülakat sınavları yapılmış ve sonuçlar açıklanmıştır. Sınavlardan önce verilen beyanatlardan, siyasilerin ve devlet büyüklerinin davranışlarından, Yenikapı ruhundan bahsetmelerinden dolayı ümidimiz olmamasına rağmen birçok yiğit Türk Eğitim-Sen üyesi Arkadaşımız da bu sınavlara iştirak etmiştir. Ama gelinen sonuç bellidir. Önceden belirlenmiş listeler, Sendikamsı yapıdan alınan referanslar ön planda olmuş, kul hakkı yenmeye, liyakatsiz insanlara şişirme puanlar verilerek ön plana çıkarılmaya devam edilmiş,15 Temmuz sürecine getirilen ortam yeniden hortlatılmıştır. Şimdi soruyorum, sahibinin sesi olan komisyonlara ve Emir veren yöneticilere! 15 Temmuzdan hiç mi ders almadınız? Hiç mi aklınız başınıza gelmedi? Hiç mi ahiret aklınıza gelmiyor? Hesap gününde hırsızlıkla yargılanacağınızı hiç mi düşünmüyorsunuz? Dün bu şekilde torpille oluşturduğunuz kadrolar 15 Temmuz'u meydana getirdi hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Sizin 15 Temmuz sürecine bu ülkeyi getirenlerden ne farkınız var? Ama şunları asla unutmayın; Onlar belalarını buldu siz de bir gün mutlaka belanızı bulacaksınız. Buradan ülkeyi yöneten siyasi iradeye de sesleniyorum: Dün bilerek veya bilmeyerek destek olduğunuz paralel yapı terör örgütüne dönüşmüş ve ülkenin başına bela olmuştur. Bugünde farkında olarak veya olmayarak kamu kurumlarında da sendikamsı yapı kisvesinde yeni bir paralel yapı oluşmaktadır. Yarın yine 15 Temmuzlara duçar olmamamız için bu paralel yapıya dur deyin.