SİNOP ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİNDE İRADE KİMDE?

Genel Başkanımız Talip Geylan, Sinop Üniversitesi’nde aynı sendikanın yöneticileri, temsilcileri ve üyelerinin üniversite yönetiminde yer aldığına dikkat çekerek, “Bu yönetim tablosuyla birlikte, söz konusu sendikanın, çok kısa sürede %100 sayısal artış sağlamasını da ‘sendikal cazibeyle’ açıklamazsınız sanırım” dedi.

Sinop Üniversitesi Rektörü Sayın Şakir Taşdemir’e, “Üniversite idaresinin böyle şekillenmiş olması sizin tasarrufunuz mu? Yoksa atama ve görevlendirme inisiyatifi bir sendikaya mı ihale edildi” diye soran Geylan, kamu yöneticilerinin, adaletle görevlerini ifa etmelerinin asgari sorumlulukları olduğunu hatırlattı ve “Sadakat göstermeleri gereken tek yer devlettir” dedi.

Kendilerine emanet edilmiş makamları dışarıdan yapıların emrine verenlerin devletin memuru değil, biat ettikleri yapının elemanı olduğunu ifade eden Geylan, süreci yakından takip ettiklerini, gerektiğinde hukuki ve idari girişimlerde de bulunacaklarını bildirdi.

Geylan şunları kaydetti:

“Gerçekten çok merak ediyor ve Sinop Üniversitesi Rektörü Sayın Şakir Taşdemir hocaya sormak istiyorum: SİNOP ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİNDE İRADE KİMDE?  

Çünkü;

  • Rektör yardımcılarınızın tamamı,
  • 7 Dekanınızın tamamı,
  • 11 Dekan yardımcınızın 9’u,
  • Genel Sekreteriniz,
  • 8 Daire başkanınızın tamamı,
  • 15 Adet fakülte/Yüksekokul/Enstitü sekreterinizin 14 tanesi,
  • 17 Şube müdürünüzün 13 tanesi,
  • 9 Yüksekokul/Enstitü müdürünüzün 8’i,
  • 10 Yüksekokul/Enstitü müdürü yardımcınızın 9’u,

Aynı sendikanın yöneticisi, temsilcisi ve üyesi…! Bu fotoğrafı, bir tesadüfle izah edecek kadar üniversite çalışanlarımızı saf görmüyorsunuzdur sanırım. Bu yönetim tablosuyla birlikte, söz konusu sendikanın, çok kısa sürede %100 sayısal artış sağlamasını da “sendikal cazibeyle” açıklamazsınız diye düşünüyorum.

Sayın Taşdemir;

Üniversite idaresinin böyle şekillenmiş olması sizin tasarrufunuz mu? Yoksa atama ve görevlendirme inisiyatifi bir sendikaya mı ihale edildi?

Kamu yöneticilerinin, adaletle görevlerini ifa etmeleri asgari sorumluluklarıdır ve sadakat göstermeleri gereken tek yer de devlettir. Bir kamu yöneticisi, maiyetindekiler arasında ayrımcılık yapıyor ve makamının güç ve imkânını başkalarının hizmetine ulufe dağıtır gibi tahsis ediyorsa orada büyük bir sorun ve ayıp var demektir. Kendilerine emanet edilmiş makamları dışarıdan yapıların emrine verenler devletin memuru değil, biat ettikleri yapının elemanıdır.

Türk Eğitim Sen olarak, süreci yakinen takip ettiğimizin, gerektiğinde hukuki ve idari girişimlerde de bulunacağımızın bilinmesini istiyoruz.”

Son Haberler

MÜLAKAT MAĞDURU ÖĞRETMENLER GENEL MERKEZİMİZİ ZİYARET ETTİ

Mülakat mağduru öğretmenler 19.11.2024 tarihinde Genel Merkezimizi ziyaret etti.

SAĞLIK BİLİMLERİ LİSANSİYERİ ÜNVANIN GERİ ALINMASINA MAHKEMEDEN BİR İPTAL KARARI DAHA 

Bilindiği üzere, Yükseköğretim Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda, yükseköğretim kurumlarının bazı lisans programlarından mezun olanların...

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE EK ATAMA MÜJDESİ VERİLSİN!

Genel Başkanımız Talip Geylan,sıralamaları değiştiği için ilk 20 binde olduğu halde kapsam dışı kalan ve atanamayacak duruma düşen aday öğretmen sayısının açıklamasını isteyerek,   "Değil 1.100 kişi 1 kişi dahi olsa, KPSS başarısının rencide edilmiş olması kabul edilemez!"dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZİN YOLLUK ÖDEMELERİ YAPILSIN!

Bilindiği gibi memuriyet mahallinden başka bir memuriyet mahalline atanan memurlara daimi görev yolluğu ödenmesi...