Hatırlıyoruz; AKP’nin iktidara geldiğinin haftasında başlamıştı bu dans.
Bu doğrultuda bütün teamüller, bütün ilişkiler, bütün dış politika hafızası resetlenerek fabrika ayarlarına dönülmüştü.
***
Bütün komşularımızla ve onların hamileriyle cicim aylarını yaşıyorduk.
Hatta ortak kabine toplantıları bile tertip eder hale gelmiştik.
Öyle karşılıklılık ilkesi falan da hak getire.
On yıllık kısa iktidarımızda bilmem ne kadar ülkeye gitmiş olmamız ve bilmem ne kadar bin kilometre yol katetmiş olmamızla Cumhuriyet tarihinin rekorlarını defalarca alt üst ettiğimizle övünüyorduk!
***
Şimdi neredeyiz peki?
***
Suriye ile örtülü bir savaş halindeyiz.
Irak Başbakanı Maliki zaten epeydir gemileri yakmış durumda.
İran derseniz durum farklı değil.
Yukarıdaki komşunuzla da sevgiye dayalı bir ilişkiniz olduğu söylenemez.
***
İç karışıklıklar, terör faaliyetleri, toplumsal çatışmalar hiç aralık vermeden on yıllardır devam etmekte.
Tek bir şeyin dışında:
Fakat şimdi öyle mi?
Somali’de elçiliğimiz bombalanıyor. Güvenlik görevlilerimiz şehit ediliyor.
Elçilerimizin bulunduğu diğer Ortadoğu ülkelerinde ise itibarımızın ne kadar olduğu ise ayrı bir tartışma konusu.
İsrail gözümüzün içine gözlerini pörtleterek baka baka dokuz vatandaşımızı öldürüyor, biz hala VAN MİNIT fantezisiyle avunmaktayız.
Lübnan’da sivil pilotlarımız kaçırılıyor akıbetleri hala meçhul.
Filistin’de Hamas sevdasıyla aleni taraf oluyor ve yıllardır Filistin davasının dünyadaki sesi olan FKÖ’nün tepkisine maruz kalıyoruz.
Suriye ile alışverişimiz sıfırlanmış halde.
Yani SIFIR SORUN saplantısından geldiğimiz nokta: SIFIR KOMŞU tablosu.
Bu mu bölgenin etkin ve süper gücü olmak?
Tabii ki, hem insani ve hem tarihi sorumluluğumuzun gereği olarak süreçlere müdahil olacağız.
Ortadoğu siyasetini ve komşularımızı dizayn etmenin değil, soydaş ve dindaşlarımızın bizden beklediklerinin karşılığını ortaya koymanın gayretinde olacağız.
Sonumuz hayır ola…
twitter: @TalipGeylan