GENEL BAŞKAN KONCUK: TÜRK EĞİTİM-SEN, YANDAŞ OKUL MÜDÜRÜ ATAMALARINI 24 EYLÜL’DE MEB ÖNÜNDE PROTESTO EDECEK.
Milli Eğitim Bakanlığı tarihindeki en büyük kadrolaşmalardan birisini yönetici atamaları ile yapıyor. Yönetici Atama Yönetmeliği ile kurum müdürlüklerine atanacaklara yazılı sınavın yanı sıra sözlü sınav getiren Bakanlık, torpilli atamalarla çığır (!) açıyor.
Şöyle ki; objektif ilkelerin yerle yeksan olduğu mülakat sınavlarında, bazı adaylara yazılı sınavdan yüksek puan almasına rağmen, sözlü sınavda düşük puan veriliyor; bazı adaylara da yazılı sınavdan düşük puan almasına rağmen sözlü sınavda yüksek puan veriliyor. Sözlü sınavdan yüksek puan verilen adaylar ise her ne hikmetse hükümete yakınlığıyla bilinen yandaş sendikanın üyelerinden oluşuyor. Yandaş-Sen’in üyelerinin açıkça kayırılması, diğer sendikaların üyelerine ve sendika üyesi olmayanlara düşük puanlar uygun (!) görülmesi torpilin en açık kanıtıdır. Sözlü sınavlarda değerlendirme komisyonun keyfi ve elindeki liste doğrultusunda hareket ettiği su götürmez bir gerçektir. Sözlü sınavlardaki torpilli puanları tesadüf olarak nitelemek ya da bunun altında art niyet aramamak iyi niyetle de bağdaşmaz. Malum sendika her ne kadar açıklama yaparak hak ve adalet naraları atsa da, üyelerinin kayırılması için hiçbir girişimde bulunmadıklarını ve bulunmayacaklarını söylese de, buna kargaların bile güleceği çok açıktır.
Torpilli atamalara örnek verecek olursak; İstanbul’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından oluşturulan sözlü komisyonun, bizzat MEB Müsteşarı Yusuf Tekin tarafından değiştirildiği söylenmektedir. Önceki komisyonun adil bir mülakat yapacağı endişesi taşıyan Tekin’in yetkisi olmadığı halde komisyonu değiştirerek, gayri ahlaki davrandığı duyumları ayyuka çıkmıştır. Şayet bu iddialar gerçek ise Tekin görevinden derhal istifa etmelidir. Komisyonda Bakanlığın önereceği sadece bir kişi bulunmaktadır. Bunun dışında MEB Müsteşarının komisyona müdahale etmesi tam anlamıyla skandaldır.
Malum sendikanın sözlerini yalanlayan o kadar çok örnek vardır ki… Bunlardan birisi de Kırıkkale’de yaşanmıştır. Kırıkkale’de yazılı sınavdan 86,86 puan alan ve yazılı sınav birincisi olan Türk Eğitim-Sen üyesine sözlü sınavda 34 puan verilmiş; yazılı sınavda onuncu sırada bulunan yandaş sendikasının üyesine sözlü sınavdan 100 puan verilmiştir.
Hatay’da yazılı sınavda 92 puan alarak Hatay il birincisi olan Türk Eğitim-Sen üyesine sözlü sınavda 42 puan verilmiş ve bu yönetici adayı Hatay ilinde en düşük sözlü sınav puanı alan kişi olmuştur. Ancak aynı sınavda komisyon üyesi olan bir kişi ile akrabalığı olan bir adaya ise sözlü sınavda 99,20 puan verilmiştir.
Bursa’da yazılı sınavı kazanıp mülakata giren 214 idareci adayından 90 üzeri en yüksek puan verilen 75 adaydan 71’i yandaş sendika mensubudur. Okul müdürlüğü koltukları Eskişehir, Afyonkarahisar, Denizli, İzmir, Kırıkkale, Zonguldak, Tokat, Gaziantep ve daha birçok ilde adeta satılığa çıkarılmıştır.
Sözlü sınavda ne ses kaydı, ne görüntü kaydı vardır. Komisyonun neye göre puan verdiği belli değildir. Parti teşkilatları ve sözde bir sendikanın ortaklaşa hazırladığı listeler komisyonun önüne gitmekte, daha sonra da şaibeli puanlar peşi sıra gelmektedir. BU SINAVLAR, HÜKÜMET-YANDAŞ SENDİKA ORTAK YAPIMIDIR. ŞUNU NET OLARAK SÖYLEMELİYİZ Kİ; YAZILI SINAVDA MESLEKİ OLARAK YETERLİLİĞİNİ KANITLAMIŞ KİŞİLERİN SÖZLÜ SINAVA TABİ TUTULMASI VE SÖZLÜ SINAVDA DA DÜŞÜK PUAN VERİLMESİ YÖNETİCİ KADROLARINA HAK ETMEYENLERİN ATANMASI ANLAMINA GELMEKTEDİR.
Yönetici atamalarında sözlü sınavların galibi ne yazık ki yağlama-yıkama konusunda ustalığını konuşturan, ideolojileri örtüşen, hükümete yakınlığı bulunan kişilerdir. “BENDEN DEĞİLSEN KOLTUĞA OTURAMAZSIN, BANA TESLİM OLMAZSAN YÖNETİCİ OLAMAZSIN” MANTIĞININ HAKİM OLDUĞU YÖNETİCİ ATAMALARINDA; YANDAŞ, ŞAİBE, PEŞKEŞ, SKANDAL, MASA BAŞI İLİŞKİLER, SATILIK MAKAMLAR KELİMELERİ BİRARADA KULLANILIR OLMUŞTUR.
Şu hususun da altını çizmekte fayda görüyoruz: Sözlü sınavlarda yapılan adam kayırmacılıkla öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, okullarımız ehil olmayan kişilere emanet edilmektedir. Hak etmediği bir makama torpille gelen bu kişiler okullarının başarılı olmasını nasıl sağlayacak; utanmadan, yüzü kızarmadan o makama nasıl oturacaktır? Adalet düzenini iğfal ederek o makama gelen okul müdüründen eğitime hayır gelir mi? Ehil olmanın yerini yandaşlığa bıraktığı bu atamalara TEMİZ BİR TOPLUM, TEMİZ BİR GELECEK İÇİN 7’DEN 70’E HERKES KARŞI ÇIKMALIDIR.
Öte yandan yönetici atamalarında ahlaksızlıklar bununla da bitmemektedir. Yandaş sendika sözlü sınavlar ile birlikte üye avına çıkmıştır. Makam için adeta kul köle olan zatlar, sırf o koltuklara oturmak için sendikasını değiştirmekte, adeta haysiyetini ayaklar altına almaktadır. Koltuk sahibi olmak için her türlü kirli yönteme başvuran, riyakarlığı ilke edinen bu kişiler öğretmenlik mesleğine kara leke sürmektedir. Zaten bu tür insanların yeri eğitim çalışanlarının haklarını dürüst bir şekilde savunan sendikalar değil, ağababalarının talimatları doğrultusunda hareket eden, siyasi erkin kuklası olan sözde sendikalardır.
Sendikamız, elbette tüm bu haksızlıklara, gayri ahlaki yöntemlere, kirli pazarlıklara hiçbir zaman seyirci kalmamıştır. Türk Eğitim-Sen, Yönetici Atama Yönetmeliği’nin iptali için dava açmıştır. Ayrıca bazı illerde, yazılı sınav puanı üstünlüğüne göre sözlü sınava çağırılan adaylardan yönetmelikte olmamasına rağmen Ek-1 Değerlendirme formu ve bu forma ilişkin belge istenilmiştir. Bu durumun sınava girecek adaylar arasında eşitliği ve komisyonun kişilere vereceği puanların objektifliğini zedelemesi nedeniyle Ek-1 Değerlendirme formunu ve bu forma ilişkin belgeleri isteyen il milli eğitim müdürlükleri hakkında da Türk Eğitim-Sen olarak suç duyurusunda bulunduk. Yargının bu rezalete gereken dersi vereceğine inanıyoruz. Bu noktada sorumluluk makamındakiler de nasıl bir Türkiye yarattıklarının farkına varmalıdır.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya soruyoruz:
Çocuklarımıza doğruluğu, dürüstlüğü öğretmesi gerekenlerin, hülle ile koltuk sahibi olmasını nasıl açıklayacaksınız?
En önemli sermayemiz olan çocuklarımızı sırf yandaş diye koltuk verdiğiniz kişilere emanet ettiğinizde daha iyi bir geleceğimiz olmasını mı bekliyorsunuz?
Ehil olmanın, yerini yandaş, yalaka olmaya bıraktığı; gayri ahlaki yöntemlerin pirim yaptığı, koltukların pazarlandığı bir ülke mi sizin hayallerinizi süslüyor?
Yazıklar olsun! Bu rezilliğe sessiz kalan, zemin sağlayan Milli Eğitim Bakanı Avcı’ya da, MEB Müsteşarı Tekin’e binlerce kez yazıklar olsun!
Bu minvalde, Türk Eğitim-Sen yandaş yönetici atamalarını ve bu atamaların mimarı olan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’i protesto edecektir. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelecek olan Türk Eğitim-Sen Şube Başkanları, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, teşkilatlarımız ve yüzlerce yönetici adayı ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde büyük bir UYARI eylemİ yapacağız. Eylemde makam koltuklarını yandaşlara peşkeş çekenleri, yönetici atamalarında usulsüzlük ve ayrımcılık yapanları, adalet kavramının içini boşaltanları, hukuku alaşağı edenleri ÇOCUKLARIMIZA TERTEMİZ BİR GELECEK BIRAKMAK İÇİN en yüksek perdeden istifaya çağıracağız. Buradan Sayın Avcı’ya da sesleniyoruz: YANDAŞLARININ DEĞİL, TÜM EĞİTİM CAMİASININ BAKANI OL. “BENDEN OLMAYAN MÜDÜR OLAMAZ” DEME, HERKESE EŞİT MESAFEDE OL. DIŞLAYICI DEĞİL, KUCAKLAYICI OL. YA HERKESİN BAKANI OL YA DA İSTİFA ET!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.