Ancak bugüne kadar sorumluluk makamı olan MEB’in, sorunun çözümü doğrultusunda beklentileri karşılayan bir adım atmadığını görüyoruz.
Bir eğitim çalışanının sendikamıza ilettiği mesajını yayınlayarak durumun vehametini bir kez daha ortaya koymak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik’in artık bu feryatlara kulak tıkamamasını ve anayasa güvencesinde olan aile bütünlüğünü zedeleyen uygulamaları sonlandırmasını bekliyoruz.
Gönderen:…………
1,5 yıla yakın bir süredir Ardahan’ın bir ilçesinde branş öğretmeni olarak görev yapan bir bayanım. Aslen Aydın’lıyım. Eşim Aydın’da özel şirket çalışanı olarak görev yapıyor.
İl emri acilen geri gelmezse 6-7 yıl daha ayrı çalışmak zorunda kalacağız. Bu ne demek peki? Bu 6-7 yıl daha eşimden, evimden, ocağımdan ayrı çalışmak zorunda kalacağım demek. Bu zaten 5 yılımı atama için bekleyen biri olarak bir 8 yıl da eş durumu için bekleyeceğim ve hayatımın 13-14 yılını atama bekleyerek, hayatımı erteleyerek ve hatta bu yüzden çocuk sahibi olamayarak ömrümün önemli bir kısmını tüketmiş olacağım demek.
Bu süre içinde yaşadığımız maddi ve manevi kayıplar ise cabası… Bu nedenle sağlığımızı kaybetmek üzereyiz… 6-7 yıl daha beklemek zorunda kalırsak boşanırız muhtemelen… Çünkü Türkiye’nin bir ucunda eşim, öteki ucunda ben… Yaşadığımız sıkıntıları kelimelerle anlatmak mümkün değil… Bunu yaşamayanlara da hikaye gibi gelir, bizi ancak bizim gibiler anlar…
Bu açıkça bir zulümdür ve başka açıklaması yoktur. İl emri geri gelmek zorunda… Yoksa bir çok aile dağılacak, hayatlar mahvolacak…
AKİM’e yazı yazdım ama bakalım birilerinin dikkatini çekecek mi?