Bu akıl almaz, anlamsız yönetmeliğin sorumlusu kimdir? Elbette, Sayın Nabi Avcı’dır. Bu kadar anlaşılmaz, problemlerle dolu bir yönetmeliği yapabilmek çok büyük kabiliyet ister. Anlaşılan, Sayın Nabi Avcı’ya bu yönetmeliği tavsiye eden, Sayın Müsteşar ve İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak, yönetmelik hazırlamada çok ustalaşmışlar!
Sayın Nabi Avcı’yı ziyaretimizde Genel Başkanımız İsmail Koncuk, böyle bir yönetmelik çıkması halinde ciddi sıkıntılar yaşanacağını ifade etti, daha sonra telefonla arayarak, ikinci kez Sayın Nabi Avcı’dan çıkarılması gereken yönetmeliği bir daha değerlendirmesini istedi. Ancak, tüm bu iyi niyetli uyarılarımıza rağmen Sayın Nabi Avcı bile bile lades demiş ve yönetmeliğin Resmi Gazetede yayınlanmasına izin vermiştir.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik eksiklerine rağmen genel kabul görmüş bir yönetmelik haline gelmişti. Hal böyle iken, genelin memnuniyetini kazanmış bir yönetmelik, anlamsız ve gerekçesiz bir şekilde değiştirilerek, pişmiş aşa su katılmıştır.
Sözlü sınav komisyonuna 3 kişiyi seçme hakkı verilmekte, 3 kişiden birini atama yetkisi ise valilere bırakılmaktadır. 3 kişiden birini atayacak olan sayın valiler bu üç kişi ile masa başı arkadaşı mıdır ki, bunların özelliklerini bilerek bir tanesini seçecektir. Valilerin önüne konulacak listeyi onaylamaktan başka bir yolu var mıdır? Rektör atamasında Cumhurbaşkanının bu yetkisi uzun yıllardır tartışılıp, kabul görmezken, tartışılan ve hiç kimsenin memnun olmadığı bir sistemi okul müdürü ve müdür yardımcıları için de uygulamaya çalışmak hangi aklı başında yöneticinin öngörüsüdür?
Yönetmeliği baştan sona okuduğunuzda problem olmayan bir tek maddesi bulunmamaktadır. Böylesine anlamsız bir yönetmeliği hazırlamak için dünyadan bihaber olmak, hiçbir şeyden anlamıyor olmak gerekmektedir. Sayın Bakan’ın diyalogdan yana tavrını gördükten sonra, acaba, Sayın Bakan birilerinin tezgahına mı geldi, ya da diyalogdan yana görüntüsü, babacan tavrı sahte bir görüntü müydü, diye düşünmeden edemiyoruz.
Yönetmeliğin bu şekilde olması gerektiğini Sayın Bakana kim tavsiye etmiştir. Yoksa Sayın Bakan bu yönetmeliği bilerek ve isteyerek mi yayınlanmasına izin vermiştir. Hangi durum doğru olursa olsun çok vahimdir. Sayın Bakana bu yönetmeliği birileri tavsiye etmiş ve Bakanı kandırmışsa, eyvah koskoca Milli Eğitim Bakanlığı kimlere teslim edilmiş diye büyük endişeler duymamız gerekmektedir. Yok, Sayın Bakan bu yönetmeliğin uygulanması halinde, illerimizde hangi rezil ayak oyunlarının yaşanacağını bilerek, torpilin, adam kayırmacılığının zirve yapacağını bilerek, bu yönetmeliğe onay vermişse, diyecek tek kelimemiz olamaz. Bu bakanla kavgamız çok büyük olacak demektir.
Sayın Nabi Avcı, ya tavsiye ediyoruz, yol yakındır, yanlıştan dönmeniz mümkündür. Aksi takdirde, bu yönetmelik ayıbı size yeter de artar bile. Bu yönetmelik sonucunda açılacak binlerce davayı bugünden görüyoruz, oturmuş bir sistemi yerle bir ediyorsunuz, yaşanacak kaosu nasıl göğüsleyeceksiniz, bu sorumluluğu taşıyabilecek misiniz?
Sayın Nabi Avcı, sizden önceki Sayın Bakan’ın açtığı yaralar henüz taze iken, size tam bir güven oluşmaya başlamış iken, bu güveni bir hareketinizle yerle yeksan ediyorsunuz. Bu yanlıştan geri dönmek büyük bir erdemdir, henüz hiçbir şey bitmemiştir. Böyle devam edeceğiz diyorsanız, yaşanacak tüm olumsuzlukların, size yönelik oluşacak tüm tepkilerin tek sorumlusu da siz olacaksınız.
Sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği, Türk Eğitim Sen olarak sizi uyarıyoruz. Yanlıştan dönünüz! Kılavuzlarınız sizi aldatmıştır. Bu kılavuzlar olduğu sürece, sürekli tartışılan bir isim olmaktan kurtulmanız mümkün olmayacaktır. Bizden söylemesi.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ