Bilindiği üzere Sağlık Meslek Liseleri, bu ülkenin sağlık eğitimi veren en önemli kurumlarından biridir.
Türkiye’de yıllardan beri sağlık eğitiminin öncülüğünü yapan bu okullarımız, sağlık eğitimi alanında önemli hizmetler vermiş ve çok sayıda nitelikli insanlar yetiştirmiştir. Sağlık Meslek Liseleri bu anlamda, Türkiye’nin sağlık alanına katkıları ile bilinen okullarıdır. Bu okulları başarılı kılan, adından söz ettirenler hiç şüphesiz buralarda çalışanlar olmuştur. Bu çalışanlara ne kadar teşekkür edilse azdır. Hal böyle iken teşekküre layık bu insanlar, son zamanlarda hak etmedikleri muameleyle karşılaşmışlardır.
Sağlık Meslek Lisesi çalışanları daha çok, Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildikten sonra sorunlar yaşamaya başlamışlar, mağdur olmuşlardır. Bu sorunların başında, atama, yer değiştirme, ekonomik ve özlük hakları gelmektedir. Bu okullarda çalışan öğretmenlerden bazıları, ihtiyaç fazlası gösterilerek 2008 yılı kış ortasında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın keyfi uygulamaları neticesinde resen, istek dışı il dışı atamalara tabii tutulmuşlardır.
Sağlık Meslek Liselerinde birçok konuda uygulama birliği sağlanamamıştır. Bunlara örnek koordinatörlük uygulamaları gösterilebilir. Aynı branşta bazı öğretmenlere koordinatörlük görevi verilip ücret alırken, bazılarına verilmemiştir. Koordinatörlük görevi verilenlere ise 24 saat çalışmaları karşılığında 15 saat ücret ödenmiştir. Okullar arasındaki bu farklı uygulamalar çalışma barışını da bozmuştur. Farklı uygulamaların düzeltilmesi gerekir. Bu anlamda uygulama birliği sağlanmalı ve koordinatörlükten tüm öğretmenlerin yararlanacağı şekilde yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
Bakanlığa bağlı tüm okul ve kurumlarımızda anlaşılmaz uygulama değişiklikleri yaşanmaktadır. Sürekli yönetmelikler değiştirilmekte, ihtiyaca cevap verebilecek, uzun ömürlü, yönetmelikler çıkarılmamaktadır. Böyle olunca da, Milli Eğitim Bakanlığı sorun çözme yerine sorun üretme merkezi haline gelmiştir.
Sağlık Meslek Liselerinde sorunlar bitmiyor. Şimdi sıra, bu okullarda yıllarca görev yapan yönetici olarak görev yapan, okul müdür ve müdür yardımcılarına gelmiştir. İdareci olarak görev yapan bu çalışanlar, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalıştıklarında, genel idari hizmetleri kadrosunda görev yapıyorlardı, Milli Eğitim Bakanlığı’na devri ile bakanlık yetkilileri, “bizde genel idari hizmetler sınıfında okul müdürü, müdür yardımcısı yok” denilerek idarecilik görevleri üzerlerinden alındı, vekâleten görevlendirmeler yapıldı. Bakanlık devri ile birlikte, bu okullarda görev yapan tüm çalışanlar, yöneticiler dâhil eğitim-öğretim sınıfına alındılar. Bu durumda da vekâleten yürütülen görevlerin asalete geçirilmesiyle ilgili bir çalışma gerçekleştirilmedi. Sonuçta yıllarca bu okulların sorunlarını üstlenip, kahrını çeken, sorumluluk alan bu çalışanlar mağdur edildiler. Bunlar yetmiyormuş gibi, bunca emeği olan bu yöneticilerin bugünde vekâlet görevleri üzerlerinden alınmaktadır.
Birçok Sağlık Meslek Lisesinde şu an, yöneticilik görevlerini sürdürenlerin önceden asaleten, bakanlık devri sonrası vekâleten görevlendirilenlerin yöneticilik görevleri iptal edilmektedir. Bu kelimenin tam anlamıyla ahde vefasızlıktır. Bu uygulama kanun ve yönetmeliklere aykırı bir uygulamadır. Bir çalışan ancak bu kadar mağdur edilebilir. Bu kadar gözden çıkarılabilir.
Milli Eğitim Bakanlığı tüm uygulamaları ile çalışanların motivasyonu bozmuştur. Çalışanların şevkleri kırılmıştır. Çalışanların bakanlığa olan güvenleri sarsılmıştır. Uygulaması fazla sürmeyen sürekli değiştirilen kararlar, on binlerce çalışanın mağduriyetine sebep olacak şekilde hazırlanan ömrü fazla uzun olmadan sürekli yargıdan geri dönen yönetmelikler, idarecilik görevlerinin yirmi binleri aşan rakamlarla geçici, vekâleten yürütülmesi, okullarda ve öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının artması bununla ilgili tedbirlerin alınmayışı, görevden alınmalar, keyfi bir takım uygulamaları gördükçe, Milli Eğitim Bakanlığında neler oluyor, sorusu sıkça sorulmaya başlanmıştır.
Evet, tüm bu olumsuzluklara karşı sorunlara çözüm için, Milli Eğitim Bakanlığında neler oluyor diyerek sesimizi yükseltmenin, tam zamanı gelmiştir.