Genel Mali Sekreter Seyit Ali Kaplan ve Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir 26 Mart tarihinde Ordu Şubesinin, 27 Mart tarihinde Rize Şubesinin düzenlediği istişare toplantılarına katıldı. Toplantı öncesi Ünye ilçe temsilciliğini de ziyaret eden Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Ünye’de üyelerimizle bir araya geldi, onlarla sohbet etti.
Ordu ve Rize’de yapılan toplantılarda Şube Başkanları, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Temsilcileri, İşyeri Temsilcileri, Kadın Komisyonu Üyeleri de hazır bulundu. Toplantıların açılış konuşmasını Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş ve Rize Şube Başkanı Celal Akarsu yaptı.
Toplantılarda bir konuşma yapan Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir şunları kaydetti: “Ülkemiz hem siyasi açıdan hem de eğitim sistemindeki yanlış uygulamalar nedeniyle çok zor bir süreçten geçmektedir. Biz eğitimciler olarak Türkiye üzerinde oynanan oyunları ve tuzakları bu millete iyi anlatmak zorundayız. Bu konuda siz eğitimcilere büyük görev düşmektedir. Zira bizi biz yapan ve diğerlerinden farklı kılan bu ülkeye olan sevdamızdır.
Sendikal anlamda her türlü mücadeleyi veriyoruz. Sorunları görmezlikten gelmiyoruz. Mücadelemiz sadece ekonomik ve sosyal haklarımız için değil, aynı zamanda milli meselelerdeki hassasiyetlerimizi de kapsamaktadır. Bu nedenle dik duruşumuzu her zaman, her yerde ortaya koyacağız. Ancak hiçbir mücadele vermeden sözde bir sendikanın eğitim iş kolunda nasıl yetkili olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bu yetki, hak ettikleri bir yetki değildir. Türk Eğitim-Sen mutlaka yetkili olmalıdır. Bizim büyümemiz, etkili ve yetkili olmamız hem eğitim çalışanlarının hem de bu memlekette yaşayan Türk milletinin yararına olacaktır.”
Genel Merkezin çalışmaları ve sekretarya çalışmaları hakkında bilgi veren Özdemir, sendika yayınlarımızın mutlaka kurumlara ulaştırılması, işyeri panolarına afişlerimizin asılarak, güncellenmesi ve Türk Eğitim-Sen web sayfasının günlük olarak ziyaret edilmesi gerektiğini de söyledi.
Genel Mali Sekreter Seyit Ali Kaplan da, MEB Yönetici Atama Yönetmeliğini eleştirerek, “Yönetici Atama Yönetmeliği toplum vicdanını yaralamaktadır. Bu yönetmelik uygulamaya konulduğu takdirde eğitim çalışanları arasında çalışma barışı bozulacaktır. Yönetmelik ‘benim adamam atansın’ anlayışını getirmektedir. Kariyer ve liyakata değer vermeyen bu yönetmelik, Türk milli eğitim sistemine fayda sağlayamayacaktır” diye konuştu.
4+4+4 sistemini ‘dayatma bir sistem’ olarak nitelendiren ve yeni sistem ihdas edilirken tarafların görüşlerinin alınmadığını söyleyen Kaplan, sendikamızın sık sık belirttiği gibi bu sitem nedeniyle 50 bin civarında sınıf öğretmeninin norm kadro fazlası olduğunu ifade etti. Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü: “Norm kadro fazlası olan bu öğretmenlerin birçoğu alan değiştirmek zorunda kaldı. Alan değiştiren öğretmenlerin bir kısmı mutsuz. Mutsuz, huzursuz bir eğitim camiasının öğrencilerimize ve eğitimimize bir katkısı olmayacaktır. Norm kadro fazlası olan bu öğretmenlerin kendilerini bu duruma düşüren sendikaya nasıl destek verdiklerini de anlamakta zorlanıyorum. Bunların amacı; kendi iktidarlarının memurlarını yaratmaktır. İktidara göre yön değiştiren insanlardan bu millete fayda gelmez.”
Öğretmenlerin toplumda itibar kaybettiğini de kaydeden Kaplan, “Öğretmenler ekonomik ve sosyal yönden ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Biz bu sıkıntıların giderilmesi için mücadele ediyoruz. Sendikacılık hakkı tutup kaldırmaktır. Biz her zaman haksızlıklar karşısında dik duran, mücadele eden, eylem ve etkinlik yapan bir sendikayız. Bu milletin onurlu insanlara ihtiyacı vardır. Makam ve mevki için yön değiştiren insanlardan ne çocuklarımıza ne de eğitime fayda yoktur. Biz yolumuza sizin gibi dik duran inanç ve değerlerine sahip çıkan insanlarla devam etmek istiyoruz. Yazısı, turası belli olmayan insanlarla haksızlıklara karşı mücadele edemeyiz. Çünkü onlar güce göre yön değiştirirler. Eğitim çalışanlarının güvencesi Türk Eğitim-Sen’dir. Her zaman, her yerde bu duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu nedenle sendikamızın mutlaka yetkili olması gerekir” dedi.