Ekonomik krizin faturasını halka kesen iktidar, şimdi de öğretmenlerin ek ders ücretlerine göz dikti. Hükümetin tasarruf tedbirleri adı altında öğretmenlerin maaş karşılığı olarak haftalık 15 saat olan ders saatini 20’ye çıkarma hazırlığı içinde olduğu bilgileri gelmeye başladı.

Öğretmenlerin az sayıda ders alması esasına göre yapılan bu düzenleme ile 450 milyon TL bir tasarruf sağlanacağı hesap edilmektedir. Ayrıca, çalışanların ve emeklilerin ilaç katılım paylarının da 5 puan artırılması düşünülmektedir.

Tedbir olarak ortaya konulan bu garabet düşüncelerin bütçe açığını kapatmayacağı ama zaten ciddi problemler içerisinde olan eğitim öğretimi daha da problemli hale getireceği açıktır. Öğretmenini, hizmetlisini, memurunu 7 yıldır hiç hesaba katmayan, onlara insanca yaşayabileceği bir geliri çok görenlerin, üstüne üstlük onların ek derslerine, sağlık hizmetlerine göz dikmelerine asla izin vermeyeceğiz.

Öğretmen ve memurlar, ekonomik kriz sebebiyle kredi kartlarına mahkûm hale getirilmiştir. Onların gelirlerini yükseltmek yerine, daha az aylık gelirle yaşamalarını istemek tek kelime ile vicdansızlıktır. Amerika’ya Avrupa’ya bakın onlar ekonomik krizi atlatabilmek için refahı tabana yaymayı en önemli tedbir olarak görürken, ülkemizde ise krizin tüm yükü öğretmenin, memurun ve halkın omuzlarına yüklenmek istenmektedir.

Bir yandan tasarruf deyip, öğretmenin ek dersine göz dikeceksiniz, memurun emeklinin sağlık katılım payını artıracaksınız, diğer yandan Dışişleri Bakanına aylık 20 bin dolara konut kiralayacak, Başbakan’a 60 Milyon dolara yeni üçüncü uçak alacaksınız. Bu ne yaman çelişkidir.

Türk Eğitim Sen olarak Hükümeti uyarıyoruz: Öğretmenin ek dersini kesmeyi kafanızdan atın; memurun, emeklinin ilaç katılım payı ile uğraşmayın. Başka kaynaklar bulun, önce tasarrufu siz kendi harcamalarınızda yapın. Böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi durumunda iş bırakma dahil her türlü eylemi meşru göreceğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu eylemlerin her türlü sorumluluğu hükümete ait olacaktır.

Bu noktada Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’yu göreve davet ediyoruz. Çubukçu dönemi ek derslerin azaltıldığı bir dönem olarak anılmamalıdır. Bu nedenle Bakan Çubukçu, gerekli girişimlerde bulunmalı ve öğretmenlerin yanında olduğunu eğitim camiasına göstermelidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.