Dolgun: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesi ve değerleri korunmalıdır.
Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, İstanbul’da Zeytinburnu Kaymakamı Adem Uslu ve Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Kürşat Arzuoğlu’nu ziyaret ederken; Zeytinburnu İlçesinde bulunan Bozkurt İlkokulu’nda da öğretmen, idareci ve eğitim çalışanları ile bir araya geldi. Dolgun, İstanbul 3 ve 7 No’lu şubelerin istişare toplantılarına da katıldı. Toplantılarda İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Caner Kıran, İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Rasim Geniş, şubelerin yönetim kurulu üyeleri, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, işyeri temsilcileri ile üyelerimiz hazır bulundu.
Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, Türk Eğitim-Sen’in üye sayısının 260 bine ulaştığını belirterek, bunda payı olan Türk Eğitim-Sen’in yiğit, fedakâr, imanlı, çalışkan her bir teşkilat mensubunu tebrik etti. Türk Eğitim Sen teşkilatının sağlam temeller üzerine kurulduğunu belirten Dolgun, “Çalışan, üreten yol gösteren sendikal anlayışla, yılmadan, yorulmadan, haktan ve adaletten ayrılmadan yolumuza devam edeceğiz. Bizim sadakatimiz sadece ve sadece devletedir. Kimsenin kapı kulu olmadık, kimseyi tehdit etmedik, kimseyi makam, mevki vaadiyle üye yapmadık. Hormonlu büyüyenlerin aksine biz gerçek sendikacılık yaparak üyelerimizin teveccühünü kazandık. Türk Eğitim Sen 32 yıllık geçmişi olan, özgül ağırlığı tahmin edilemeyecek kadar büyük, sağlam temellerle kurulmuş Türkiye sevdalılarının oluşturduğu milli bir sivil toplum kuruluşudur” dedi.
Anayasa tartışmalarına değinen Dolgun, Anayasamızın ilk dört maddesinin Türk Eğitim Sen’in kımızı çizgisi olduğunu belirtti. Dolgun, “Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden rahatsız olanlar yine peydahlandı. Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, ay yıldızlı al bayrağımıza, İstiklal Marşımıza, Türkçe’mize, milli kimliğimize, milli ve manevi değerlerimize alerji duyanlara cevabımız çok net: Anayasamızın ilk dört maddesini tartışmaya açtırmayız! Her durum ve koşulda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesi ve değerleri korunmalı, üniter milli devlet niteliğimizden taviz verilmemeli, milli kimliğimiz zedelenmemelidir” diye konuştu.
Kütük: ÖMK’da liyakati önceleyen bir yönetici atama sistemi mutlaka yer almalıdır.
Genel Başkan Yardımcımız Orhan Kütük, İstanbul 10 No’lu Şube Başkanı Murat Topçu ve şube yönetim kurulu üyeleri ile birlikte, İstanbul Üniversitesi Kütüphane Daire Başkanı Sonay Tahmaz Kaleci ve Atatürk İlke ve İnkılapları Enstitüsü Sekreteri Fahrettin Çelenk’i ziyaret etti. Kütük, beraberindeki heyet ile birlikte üniversite idari birimleri de ziyaret ederek, çalışma hayatı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Orhan Kütük, İstanbul 2 No’lu Şube’nin istişare toplantısına da katıldı. Toplantıda İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Halil İbrahim Çakmak, şube yönetim kurulu üyeleri, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, işyeri temsilcileri ile üyelerimiz hazır bulundu.
Orhan Kütük toplantıda yaptığı konuşmada, Öğretmenlik Mesleği Kanunu’na değinerek, kanunun kariyer basamakları sınavının kaldırılması, eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı cezaların yarı yarıya artırılması, fail hakkında hapis cezası verilmesi ve bu cezanın ertelenmemesine yönelik etkili ve caydırıcı tedbirler alınması, 20 yıl ve daha fazla hizmeti olan öğretmenlerimiz için uzman olma ya da bekleme şartı olmaksızın başöğretmenliğe başvurabilmesi, böylece bu yıl 230 bin öğretmenimizin başöğretmen olarak, tazminat almaya hak kazanması, uygulamanın da kademeli olarak 7 yıl devam edecek olmasıyla ilgili kazanımlar getirdiğini hatırlattı.
Öte yandan Kütük, kanunda eksik buldukları hususlar olduğunu da dile getirdi. Orhan Kütük; mazeret tayinleri, liyakati önceleyen bir yönetici atama sisteminin ihdası, başarıyı takdir eden ödül sistemi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin sona erdirilerek, tüm atamaların sadece kadrolu olarak yapılması, öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılması, öğretmenlerin yetiştirilme süreci ile ilgili öğretmen liselerinin açılması, mesleki kıdemi 5 yıl olan öğretmenlere uzman, 5 yılını tamamlamış uzman öğretmenlere de başöğretmen unvanı verilmesi ve yüksek lisans ve doktora öğreniminin bu sürelerden düşürülmesi, yıpranma payının verilmesi, Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına bir asgari ücret tutarında ödenmesi, ek ders ücretlerinin katsayısının yüzde 100 artırılması gibi birçok konunun da mutlaka kanunda yer alması gerektiğini belirtti. Kanunun ne yazık ki eksikliklerle çıktığına vurgu yapan Kütük, süreci yakından takip ettiklerini söyledi.
Bayram: 2024-2025 eğitim-öğretim yılını atamasız mı tamamlayacağız?
Genel Başkan Yardımcımız Erhan Bayram, İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı Serhat Çelik ve şube yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Pendik Mahir İz İlkokulu ve Sultanbeyli Merkez İlkokulu’ndaki eğitim çalışanlarını ziyaret etti. İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Halil Koçoğlu ve şube yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Güngören İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferhat Öztürk’ü de ziyaret eden Bayram, Güngören Alparslan Ortaokulu ve 50. Yıl Ahmet Merter İlkokulunda görev yapan eğitim çalışanlarıyla da bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcımız Erhan Bayram, İstanbul 6 No’lu Şubenin istişare toplantısına da katıldı. Toplantıda İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı Serhat Çelik, şube yönetim kurulu üyeleri, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, işyeri temsilcileri ile üyelerimiz hazır bulundu.
Toplantılarda bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Erhan Bayram, yeni eğitim-öğretim yılı başında yapılması gereken 20 bin atamanın ne yazık ki MEB’in Danıştay kararını bekleme ısrarından dolayı hala yapılamadığını hatırlatarak, “Öğretmen atamaları papatya falına mı döndü?” dedi. Türk Eğitim-Sen’in, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında yaptığı ücretli öğretmen araştırması ile ilgili rakamları paylaşan Bayram, 79 ilde ücretli öğretmen sayısının 72 bin 723 olduğunu söylerken, norm ihtiyacının da 101 bin 350 olduğunu bildirdi. Öğretmen ihtiyacının yeni eğitim-öğretim yılı başında atama yapılmamasından dolayı daha da arttığını kaydeden Bayram, “Danıştay 1 yıl sonra karar verirse, 2024-2025 eğitim-öğretim yılını atamasız mı tamamlayacağız? Öğretmen açığını ücretli öğretmen görevlendirmesi yaparak mı gidereceğiz?” diye sordu. Ücretli öğretmenliğin tamamen kaldırılması ve tüm öğretmenlerimizin sadece kadrolu atanması gerekirken, ücretli öğretmen alımının yıldan yıla arttığını ve bunun da eğitimde kaliteyi ve verimi azalttığına dikkat çeken Bayram, ücretli öğretmenlerin tamamının asgari ücretin altında hatta asgari ücretin yarısı kadar ücretle çalıştırıldığını söyledi. Bayram, “Ülkemizi bu ayıptan kurtarmak kamu yönetiminin vebalidir. Bunun da yolu ücretli öğretmen çalıştırmayı gerektirmeyecek sayıda kadrolu atama yapmaktır. Şunu da belirtelim ki, çok sayıda derslik üretebilirsiniz, en güzel binaları yapabilirsiniz, bu binaları son teknoloji ile donatabilirsiniz ama sınıfta öğretmeniniz yoksa eğitme yapılan yatırımlar heba olur. Çünkü eğitimin asli unsuru öğretmendir. Eğitimle ilgili alacağımız tedbirlerin başında öğretmen açığını gidermek gelmelidir. Öğretmen açığı da sadece kadrolu atama ile kapatılmalıdır. Ayrıca öğretmen atamalarında mülakat kaldırılmalıdır” dedi.
