Bursa Uludağ Üniversitesi’nde ‘resim – iş’ öğretmenliği eğitimi alırken bir yandan da harçlıklarını çıkarmak isteyen bir grup öğrenci kentteki trafoları boyuyordu. Günlük kazançları bir üniversite öğrencisi için iyiydi. Mezun olunca, atananlar, görev başına gitti. Kalanlarsa öğretmenlik dışında işlere yönelmek zorunda kaldı.
Füroy Saydam da onlardan biriydi. Saydam öğrenciyken yaptığı trafo boyama işine şimdi de devam ediyor. Dört yıl boyunca aldığı resim eğitiminin inceliğini trafoların üzerinde gösteren Saydam, tezgâhtarlık gibi önüne gelen tüm part time işlerde çalıştığını anlatıyor. “Aylık geliriniz ne kadar?” sorusuna “Aylık bir gelirimin olduğunu düşünmek güzel olurdu” diye cevap veriyor. Aileleri olmasa atama bekleyen öğretmenlerin geçinemeyeceğini söyleyen Saydam “Aldığımız yevmiyelerle günlük geçiniyoruz. 26 yaşındayım. Dört yıl sonra 30 yaşında olacağım. Nereye kadar” diye soruyor.
Saydam yalnız değil. Öğretmenlerin çoğu üniversite mezunu oldukları halde lise mezunlarının çalıştığı işlerde çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Kendi deyişleriyle mevsimlik işçi gibiler. Şu an Türkiye’de atama bekleyen 300 bin öğretmen var.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 50 bin kişi eğitim fakültelerinden mezun oluyor.Verilere göre 2005 yılında eğitim fakültesinden mezun olan kişi sayısı 44 bin iken KPSS’ye müracaat eden aday sayısı 173 bindi. 2009 yılında mezun sayısı arttı. O yıl 49 bin kişi mezun oldu, KPSS’ye müracaat edenlerin sayısı 244 bine çıktı. Eğitim fakülteleri adeta işsiz mezun etmeye başladı. Buna karşın sayıları da hızla arttı. 2008’de 67 olan eğitim fakültesi iki yıl içinde 79’a çıktı.
Patlamaya hazır bomba gibiyiz
İnan Savaş Turan 2004 yılında Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakütesi Elektrik Öğretmenliği Bölümü’nü bitirmiş. 31 yaşında. Mezun olduğundan bu yana yapmadığı iş yok gibi; fabrikada işçilik, inşaatlarda boya, alçı, pazarlamacılık, anketörlük, ücretli öğretmenlik… Öğretmen açığı olmasına rağmen atamalarının olmadığını anlatan Turan şöyle konuşuyor:
“İşsizim. İhtiyaç olmasa ücretli öğretmen çalıştırmazlar. Madem ihtiyaç var kadrolu olarak atasınlar. Ailemle beraber onlara muhtaç şekilde yaşıyorum. Babam emekli öğretmen ama maddi açıdan ihtiyacımız var diye ücretli olarak çalışmaya devam ediyor. Ne olacak bilmiyorum. 600-700 TL’ye iş bulup çalışacağım ve muhtemelen emekli de olamayacağım. Eğitim aldık ama bir statümüz yok. Bu sorun çözülmek zorunda. Patlamaya hazır bomba gibiyiz. Mısır’a, Tunus’a bakmak lazım. Kaybedecek bir şeyimiz yok, hükümet bunu görmeli.”
Artık öğretmen olmak imkânsız
Bayram Şen, özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Aslında o eğitimli bir sanatçı. Lisenin ardından iki yıllık meslek yüksekokulunda süsleme sanatı eğitimi aldı. 2003 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği’ni bitirdi. Tam altı yıl üniversite eğitimi gördü. Sekiz yıldır atama beklediği için mecburen meslek değiştirdi: “Lise ve ortaokul mezunları sertifika alarak bu işi yapıyor. Ben işyerinde üniversite mezunu olduğumu söylemiyorum. Taşerona bağlıyız , iş güvencesi yok. 35 yaşındayım. 820 TL kazanıyorum. Bunun 350 lirası kiraya gidiyor. Artık öğretmen olmak mümkün değil .”
Durum vahim Eski YÖK başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme’nin hazırladığı ‘Öğretmen Yetiştirmede Geri Adımlar Raporu da sorunun büyüklüğünü ve çarpıklığını gözler önüne seriyor.
2009 yılında KPSS’ye giren ve atanan öğretmenlerin branşlara göre dağılımı
Sınıf öğretmenliği: Başvuran: 30.395 Atanan: 4537
Okulöncesi: Başvuran: 20.988 Atanan: 2492
Sosyal Bilgiler: Başvuran: 16.571 Atanan: 481
İngilizce: Başvuran: 15.836 Atanan: 2020
Fen Bilgisi: Başvuran: 13.705 Atanan: 998
Türkçe: Başvuran: 12.284 Atanan: 932
Matematik: Başvuran: 6720 Atanan: 1106
Rehberlik: Başvuran: 2402 Atanan: 1065
Bilgisayar: Başvuran: 2396 Atanan: 898
Resim iş: Başvuran: 5875 Atanan: 301
Kaynak:Radikal