ÖĞRENİM VE İL EMRİ HAKKI GASPEDİLEMEZ

 

ÖĞRENİM VE İL EMRİ HAKKI GASPEDİLEMEZ

Milli Eğitim Bakanlığı’nda işler hiç iyiye gitmiyor. Bir yanda beceriksiz, işin ehli olmayan kişiler tarafından mağdur edilen öğretmenler, eğitim çalışanları; diğer yanda herşeyi çok iyi bildiğini sanan ama aslında hiçbir şey bilmeyen ve eğitimi giderek kaosa sürükleyen bir Bakan….

 

Son olarak Öğretmenlerin özür durumuna bağlı yer değiştirme kılavuzunda öğrenim özrüne ve il emrine yer verilmedi. Bu durum eğitim camiasında büyük infial yarattı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğrenim özrünün kaldırılacağının sinyallerini çok önceden beri veriyordu. Biz de sendika olarak buna her platformda karşı çıktık, öğrenim özrünün kaldırılmaması için eylemler yaptık, Bakanlığı en sert şekilde protesto ettik. Ama Bakan yine her zamanki gibi yine tüm eleştirilere, feryatlara, karşı çıkışlara kulak tıkadı ve bildiğini okudu. Akademisyen bir Bakanın kendisini geliştirmek isteyen, eğitimini sürdürmek isteyen öğretmenlere böylesine ÇELME TAKMASI TARİHE NOT DÜŞÜLMESİ GEREKEN BİR DURUMDUR.

 

Öğrenim özrü bugüne kadar verilen bir haktı. Bu hakkın bugün öğretmenlerin ellerinden alınması, adeta gasp edilmesi herşeyden önce İNSANİ DEĞİLDİR, VİCDANİ DEĞİLDİR. Öte yandan Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde öğrenim özrü yer alırken, kılavuzda bu hakka yer verilmemesi bir hak gaspıdır. Bakanlığın kendi yönetmeliğine bile aykırı davranması, hukuku hiçe sayması kabul edilebilir değildir. Bakan Dinçer Milli Eğitim Bakanlığında DİLEDİĞİ GİBİ AT KOŞTURMAKTADIR. İş bilmez bürokratlarla birlikte herşeyi darmaduman eden Bakan Dinçer’in öğretmenlerin kazanılmış haklarını bir bir tırpanlaması öğretmenlere bakış açısını ortaya koymaktadır.

 

Milli Eğitim Bakanlığı artık öğretmenleri mağdur etme bakanlığı haline dönüşmüştür. Teşkilat Yasasını çıkararak özür grubu tayinlerini yılda bir defaya düşüren, söz vermesine rağmen özür grubu tayinlerinin sadece bir kısmını yapan Bakan Dinçer’in bu kez de öğrenim özrünü özür grubu tayinleri arasından çıkarması, öğretmenlerin hayatını karartması, onlara zorluk çıkarmak adına herşeyi yapması ÖĞRETMENLERİ ARKADAN VURMAK DEĞİLDİR DE NEDİR?

 

Sayın Bakana soruyoruz:

Van’da görev yapan bir öğretmenin Bursa’da bir üniversitede yüksek lisans ya da doktora yapması, öğretmenin istediği üniversitede akademik kariyerini sürdürmesi sizi neden rahatsız ediyor?

Öğrenim özrünü özür grubu tayinleri arasından çıkararak öğretmenlerin moral ve motivasyonlarını bozmak, onların çalışma şevkini kırmak size ne kazandırıyor?

Öğretmenlerin kazanılmış hakkını gasp etmek, onların hayallerini suya düşürmek, eğitimden uzak, eğitime köstek bir Milli Eğitim Bakanı olmak size ne hissettiriyor?

 

İL EMRİNİN KALDIRILMASI AİLELERİN PARÇALANMASI ANLAMINA GELİR

Bakanlık sadece öğrenim nedeniyle tayin isteyecek olan öğretmenleri mağdur etmemiştir. Kılavuzda İL EMRİNE de yer verilmemiştir. Bu nedenle eş ve sağlık durumu nedeniyle tayin isteyecek öğretmenlerimiz büyük sıkıntı yaşayacaktır. Özrünün bulunduğu yere yer değiştirmek isteyen öğretmenler il emri olmadığı için bu ilde norm açığı yoksa yer değişikliğinde bulunamayacaktır. Böylelikle bu özürler, sadece norm açığı sayısı kadar olacaktır. Özür grubu tayinleri açık kontenjanlar kadar yapılacaktır.

Kimse özür grubu tayinlerine başvurduğunda kesin olarak tayini olacağını düşünmemelidir. İl emrinin kaldırılması ancak belli sayıda puanı yeten özür grubu öğretmenlerinin tayinlerinin olmasını sağlayacaktır. Bu da birçok ailenin bir yıl daha ayrı kalmasına neden olacaktır. Önümüzdeki yıllarda da bu ailelerin birleşme umudu yine açılan kontenjan kadar olacaktır. Anlaşılan o ki, Ömer Dinçer Milli Eğitim Bakanı olarak devam ettiği sürece öğretmenler mutlu ve huzurlu olamayacaktır. Bakanlık yine eş ve sağlık özrü mağdurlarının haykırışlarıyla yankılanacak, gözü yaşlı anneler, babalar, çocuklar Bakan Dinçer’e sesini duyurmaya çalışacaktır. Çocuklar annelerinden, babalarından ayrı kalacak, aileler parçalanacak, hasta olan öğretmenlerimiz bir kez daha yıkım yaşayacaktır.

 

Sayın Bakan bilmelidir ki; sendikamız bu hukuksuzlukları, bu insafsızlıkları yargıya taşıyacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, Milli Eğitim Bakanı’ndan daha üstün olan hukuk vardır. Türk Eğitim-Sen bu sorumlulukla mücadeleye kararlılıkla devam edecektir.

 

TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ

 

 

Son Haberler

3600 EK GÖSTERGE SÖZÜ HAVADA KALMASIN!

Genel Başkanımız Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan ile birlikte 10-11 Ocak 2025 tarihlerinde İstanbul’da bir dizi etkinliklere katıldı.

MÜLAKAT MAĞDURU ÖĞRETMENLERE DESTEK VERDİK

Türk Eğitim Sen, mülakat mağduru öğretmenlerin 12.01.2025 tarihinde Ankara Ulus Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasına destek verdi.

DOĞUMUNUN 120. YILINDA HÜSEYİN NİHAL ATSIZ’I ANIYORUZ

Türk fikir dünyasına, edebiyatına ve tarihine derin izler bırakan Hüseyin Nihal Atsız’ın hatırasını yaşatmak ve onu minnetle anmak amacıyla “Doğumunun 120. Vefatının 50. Yılında Hüseyin Nihal ATSIZ’a Vefa” temasıyla “Millî Ruh, Milli Kimlik ve Kahramanlık” Şiir Yarışması düzenliyoruz.

ÖMK YÖNETMELİĞİNDEKİ EKSİK DÜZENLEMELERİ YARGIYA TAŞIDIK

Türk Eğitim Sen olarak Danıştay 12. Dairesinin 2025/261 Esas sayılı dosyası ile açtığımız davada,...