Son yıllarda Türk Milletine bir şeyler oldu.Değer yargıları değişti,adalet haklının değil güçlünün ve yandaşın hakkı haline geldi.
YÜCE ALLAH’ın,Yüce Resulün sözleri değil liderlerin sözleri ön plana çıkar oldu.
Vatan sevgisi suç,vatan hainliği prim yaptı.
İstiklal Marşımız,Türkçe’miz, millet kavramlarımız tartışılır oldu.
Dün tepki gösterdiğimiz kutsallarımıza yapılan hakaretler bugün normal karşılanmaya başlandı.
Tek millet kavramı, 35 etnik kökene dayandırılmaya çalışıldı.
Bu vatan uğruna şehadet şerbetini içenlerin kanları kurumadan vatan hainleri, katiller törenlerle karşılandı.
Kendi kendimize yabancılaştık, kökümüzden koptuk.
Vefayı semt adı sandık.
Dün postallarımızı yalayanları, kırmızı halılarla karşıladık.
Dava adamlığını bıraktık küçük menfaatler peşinde koşar olduk.
Yanlış davranışlarımızı haklı çıkarmak için ya geçmişi inkar ettik ya da eskiyle övünür hale geldik.
Dün bu ülke için canımızı verecek kadar cömert iken,bugün küçük menfaatler için davamızı, geleceğimizi değişir olduk.
Kul hakkı en zor affedilen hak olmasına rağmen, hak etmediği yerleri dolduran olan pişkin adamlar çoğaldı.
Hz.Ömer’in ganimet dağıtırken herkese birer parça kumaş verdiğini bilen sahabenin ertesi gün iki parçadan ibaret elbise görmesi üzerine “neden iki parça elbiselik aldın ya Ömer” dediklerinde “bir parçası oğlum Abdullah bin Ömer’indir” açıklamasının bizim için de geçerli olduğunu unutup; oğullarına, damatlarına, kızlarına gemicikler alan, zengin olma becerileri hızlı bir şekilde yükselen idarecilerle yönetilir olduk.
Yüce Resul’ün, Veda Hutbesinde “Faizi kaldırdım. Kaldırdığım ilk faiz amcam Abbas’ın faizidir. Kan davasını kaldırdım. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdülmuttalib’in torunu I’yas bin Rabia’nın kan davasıdır” diyerek, adalet uygulamasının önce akrabadan başlaması gerektiğini belirten öğüdünü unutup veya ters anlayarak torpile akrabadan başlayan,takdir ve teşekkürleri hak edene değil sendika değiştirenlere veren yöneticiler çoğaldı.
Halbuki ne koçyiğitler verdik bu uğurda…
Bayrağı, namusları sayarak kanları canları pahasına soldurmadılar.
Bütün bunlar olurken düşünüyor muyuz acaba? Tarihin derin sayfalarını karıştırdığımızda bu gidişle ‘acaba nelerle karşılaşacağız’ diye.
NE OLDU BİZE BÖYLE !
Asırlar önce Viyana seferine çıkarken yol kenarındaki üzüm bağlarından göz hakkı diye yedikleri üzüm bedellerini “kul hakkı” diyerek dallarına asan ataların torunlarına.
Helal kazanç niyetiyle sabah namazından çıkıp açtığı dükkanında siftah yaptım diyerek müşteriyi komşusuna yönlendiren esnafımıza,tüccarımıza.
Yaptığı yanlış nedeniyle mağdurla aynı mahkemede yargılanmayı onur sayan Sultan Fatih’in torunlarına…
Evet dostlar, bize ne oldu?
Avrupalılar, Türkler için “Türk’ler iyi niyetli insanlardır.Birbirlerine bağlıdırlar, birbirlerine iyilik yapmayı severler.Türkler sözlerinin esiridir. Ancak, ölü bir Türk sözünü tutmayabilir. Samimi ve sadık insanlardır” derken; bugün sadakat unutulmuş, iyilikler rafa kalkmış, ülkeyi yönetenler verdikleri sözlerin arkasında durmaz olmuş, haklarında açılan dosyalardan korkarak dokunulmazlık zırhının arkasına saklanır olmuş.
Sokakta yürüyenlere baktığınızda herkes mutsuz ,herkes huzursuz.
Ana baba sevgisi, insan sevgisi, büyüğe saygı, küçüğe sevgi yok olmaya yüz tutmuş,
Para pul için,küçük olaylar için canice cana kıyan insanlar çoğalmış,
Dostlukların arkadaşlıkların yerini maddi menfaatler almış,
İnsanlar makamları değil, makamlar insanları şereflendirir olmuş.
Sahibinin sesi idareciler çoğalmış,
En kötüsü insanlarda Allah korkusu azalmıştır.
Şeyh Edebali’nin öğütlerine kulak asmayan siyasetcilere,hak etmedikleri halde idareci atanmayı kabul eden ve hala idarecilik yapanlara,siyasilerin gölgesinde sendikacılık yaptığını zanneden zavallılara sesleniyorum:
5 sene de 10 sene de iktidarda kalsanız bu saltanat bir gün bitecektir.Kimlere nasıl davrandıysanız, ne yaptıysanız aynısı katlanarak size uygulanacak, vaktiyle haksızlık yaptıklarınız, hukuksuzluk yaparak haklarını yedikleriniz, kötü davravrandıklarınıza gün gelecek muhtaç olacaksınız. Bugün çiğnediğiniz, hiçe saydığınız hukuku siz de arayacak ama bulamayacaksınız.
Bir daha düşününüz ve bize ne oldu, yarın ne olacağız de.
Kendinize gelmeniz için ne bekliyorsunuz hala!
Kendi kendinize bir sorun, ben ne idim,ne oldum,nereye geldim,neler yapıyorum ve neticede ne olacağım?