MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDAN AÇIKLAMA ( 25.11.2005 saat: 17.20);
Sınav belirtilen gün ve saatte yapılacaktır iptali söz konusu değildir.
SENDİKAMIZDAN AÇIKLAMA (25.11.2005 saat: 17.45); Milli Eğitim Bakanlığı panik içerisinde, hata üzerine hata yapıyor. Sayın bakan "kırık bastonu" durumundaki bir sendikanın desteğinde eğitimcileri içinden çıkılmaz yeni bir hukuk poroblemiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu işlemin ne gibi hukuki mahsurlar ve ilerde nasıl hukuki sorunlar ortaya çıkartabileceği konusundaki hukuk mütalaasını sitemizde yayınlayacağız.
Son günlerde yaptığı işlerle, konuştuğu yenmez yutulmaz laflarla eğitimcileri rencide eden, milli eğitimi sorunlar yumağına döndüren Milli Eğitim Bakanı, eğitimcilerden özür dileyerek, eğitimcilerin kırılan onurunu bir nebze olsun düzeltmeli, görevinden istfa ederek te kendi onurunu kurtarmalıdır.
HUKUKÇULARIN KONUYLA İLGİLİ MÜTALAASI (25.11.2005 saat 20.15);
TÜRK EĞİTİM SEN’in Kariyer Basamak sınavı ile ilgili olarak açtığı davada Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2005/2477 Esas sayılı dosyasında 25/11/2005 tarihinde sendika lehinde yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.
Bu karar Türk Eğitim-Sen’in örnek bir hukuk mücadelesidir. Bir çok davaya emsal teşkil edecek niteliktedir.
Bu karar MEB’de soğuk duş etkisi yaratmıştır.
Şöyle ki; söz konusu kararın tebliği elden hem MEB’e hem de Türk Eğitim-Sen hukuk müşavirliğine yapılmıştır.
Konu ile ilgili olarak Danıştay çevreleri şu açıklamayı yapmıştır; "Karar aciliyetine binaen elden hem MEB’e hem de sendika vekiline tebliği edilmiştir. Bu karar üzerine artık MEB sınav yapamaz. Yaptığı takdirde yargı kararlarını hiçe saymış olur. Böyle bir sınav yaptığı takdirde bu sınav hukuken geçerli bir sınav olmaz. Bu nedenle sınavın iptal edilmesi ve nihai yargı kararının beklenmesi gerekir."
Danıştay İkinci Dairesi, iki yıllık ön lisans mezunu öğretmenlerin uzmanlık sınavına giremeyeceğine ilişkin sınav kılavuzundaki hükmün yürütmesini durdurmuştur. Karar örneği www.türkeğitimsen.org.tr sitesinde yayınlanmıştır.
Bu karara rağmen sınav yapılırsa 2 yıllık öğretmenlerin mağduriyeti ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla MEB’in düştüğü yanılgıdan kurtulması gerekmektedir.
MEB hukukçulardan görüş almaya davet edilmeli ve huku sınırları içerisinde davranmaya zorlanmalıdır. MEB hukukçulardan görüş aldığında hadiseyi net olarak kavrayacaktır. Çünkü maalesef MEB olaya hukuki yaklaşmamaktadır.
Uygulamada sıkıntılar olmaması ve duplikasyon olmaması için MEB’in sınavı ertelemesi en mantıklı yoldur. Danıştay’ın içtihatlarında da açıkça görüldüğü üzere bu gibi konularda idari mercilere takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı, amacı ve hizmet gereği ilkeleriyle sınırlı olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bu itibarla bu tür idari işlemlerin yargısal denetiminde kamu yararı, amacı ve hizmet gereklerine aykırı olarak tesis edildiklerinin tespit edilmesi halinde bu işlemlerin idari yargı yerlerince iptal edilecekleri kuşkusuzdur.
Nitekim Danıştay Türk Eğitim-Sen’in açtığı dava üzerine MEB’e tam bir hukuk dersi vermiştir. Bu ders alınmalıdır. Aksi halde yargının MEB’e başka dersler de vereceği aşikardır.