Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ana hizmet birimlerinden Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlenen Çalıştayın açılış bölümünde Kadın Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu bir konuşma yaptı.
Katılımcılar arasında yer alan Merkez Kadın Komisyonları Genel Koordinatörümüz Serap Gül, kadınlarımızın yaşadığı sosyo-politik, ekonomik, psikolojik ve hukuki sorunlar ile çözüm öneri hakkında sendikamızın yaptığı çalışmaları anlattı.
Dünya genelinde başarılı olmuş milletlerin genel durumuna bakıldığında, kadın-erkek eşitliğinin sağlanıp toplumun her kesimine sirayet ettiğini belirten Gül, “Yokluk, çaresizlik ve yıkılmışlık karşısında toplumların çözüm olarak başvurduğu en geçerli yol öncelikle ilmi eksiklikleri tespit ederek ortaya koyduğu teşhis neticesinde insan kaynağını donanımlı hale getirerek bir başarı hikâyesi yazmak olmuştur.” dedi.
“Ülkemizin içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında devletimizin ve milletimizin hem içte hem dışta verdiği mücadeleyi zaferle taçlandırabilmenin yegâne çaresi de iyi bir eğitim ve kalkınma felsefesini ortaya çıkararak bunu metaforlarla beslemekten geçmektedir.” diyen Gül, bugün toplumumuzda kadınlarımızın yaşadığı sosyo-politik, ekonomik, psikolojik ve hukuki sorunların hepimizin bilgisi dâhilinde olduğuna dikkat çekti.
Sorunlara çare bulmak ve kadının sosyo-politik, ekonomik, psikolojik vb. sorunlarını gidererek, statüsünü yükselmek için çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyen Gül, “Kadınlar olarak belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için problemin çözümünü gerçekten istiyor olmamız gerekir. Sorunların çözümü ve hedefler için yapılacak çalışmalara dair bazı önerilerde bulunmak isteriz. Bu önerileri sıralamadan önce şunu da belirtmek isterim ki yapılan çalışmalar bölgesel ve il bazında araştırılarak bölgelerin durumları göz önünde bulundurularak çözüm yolları aramanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Merkez Kadın Komisyonları Genel Koordinatörümüz Serap Gül, önerileri şu şekilde sıraladı:
1-Çalışanın en önemli problemlerinden biri küçük yaştaki çocuklarıdır. Çalışan kadınların çocukları için kamu ve özel sektörde ücretsiz ve yahut makul fiyatlı kreşler açılmalı, sayıları artırılmalı, kadınları iş hayatından alıkoyan bu gibi sorunlar tespit edilip iyileştirilmeler yapılmalıdır. Kamuda veya özel sektörde çalışan yeni anne olmuş kadınlarımıza bir yıl ücretli izin hakkının verilmesi sağlanmalıdır.
2- Kamu kurumlarına kadın kotası getirilmeli, iş yerlerinde belli bir sayıda kadın çalışan olması zorunluluğu uygulanmalı, devlet bu konuda özel sektörü desteklemelidir.
3- Ev içi emeği üstlenen kadınlarda devlet tarafından ekonomik ve psikolojik olarak desteklenmeli, geleneksel medyada yer alan gündüz kuşağındaki programların kadınların eğitim ve öğretimine katkı sağlayacağı şekilde hazırlanması teşvik edilmeli ve denetlenmelidir. Ev hanımlarına da emeklilik hakkı verilmelidir.
4- Kamu ve özel sektörde doğrudan çalışma hayatı içinde yer almayan kadınlar için Halk eğitim merkezlerinde mesleki eğitim kurslarının çeşitlenerek daha çok artması ve kadınlar için daha cazip hale getirilmelidir.
5. Kamu spotlarında kız çocuklarının eğitiminin önemi, kadın girişimciler, örnek iş kadınlarının hayatları anlatılarak, kız çocuklarının okullara ve kadınların iş dünyasına kazandırmaları sağlanmalı. Rehberlik derslerinde, halk eğitim merkezlerinde, belediye kültür merkezlerinde konu hakkında bilgi verilmeli.
5. Köy okullarının derhal açılması, köyden göçlerin durdurulması tarımsal alanda kadın istihdamını arttırılması %46’dan %28’e düşmüş olan tarım işçiliğinin yeniden canlandırılmalıdır.
6. Kamu ve özel kuruluşlarda eşit işe eşit ücret ödenmesini sağlanması bahse geçen sayısal alanlardaki eğitim ve meslek seçimlerine pozitif yönde etkileyecektir.
7.Kadın nüfusunun örgün öğretim dışına çıkarılma sebebi amasız, fakatsız, açıkça dile getirilmeli, erken yaşta evlilikler, açık öğretime yönelim nedenleri araştırılmalıdır. Açık liselere geçişin zorlaştırılması hatta gerekirse 18 yaş altının örgün eğitimde olması zorunluluğu getirilmelidir. Okullarımızda sınava hazırlanan öğrencilere daha kaliteli bir eğitim sunularak başka özel okul ya da açık liseye geçerek dershanelere gitmelerine engel olunmalıdır. Ortaöğretime hazırlanan öğrencilerin mesleki becerileri hakkında kendilerini tanımaları adına okulların çalışmalar yaparak, öğrencilerin farklı lise türlerini yerinde gözlemleyerek okul tanıtımlarına katılımları sağlanmalıdır. Örneğin öğrenci yetenekleri olmasına rağmen güzel sanatlar lisesini hiç bilmeden Anadolu Lisesi tercihi yapmaktadır. Meslek Liseleri iyi anlatılarak küçük şehirdeki staj yapan lise gençlerine il merkezlerinde staj imkânları tanıyarak onların ufkunu genişletip üniversiteye gitme heveslerini artırmalıyız. Yaz döneminde yapılacak stajlarda kredi yurtlar kurumu ve MEB ile iş birliğine gidilerek kalacak yer sorununu karşılamak. Bu arada Mebde ve Kredi Yurtlar Kurumu dışında kalan kız öğrencilerin kaldığı yurtların iyi araştırılması denetiminin sıkı yapılması gerekliliğini de vurgulamak isterim.
8. Hayat Boyu Öğrenme kapsamında teorik dersler yerine günlük hayat becerilerini destekleyecek, vatandaşlık ve temel hukuk eğitimi, hijyen eğitimi, ekonomi eğitimi, el işleri yaşanılan bölgeye uygun bahçe yetiştiriciliği eğitimi gibi çeşitlendirilerek pratik dersler olmalıdır. Olgunlaşma enstitüsü sayısı artırılarak özellikle kırsal kesimdeki kadınlarımıza yetenekleri doğrultusunda el becerileri ile üretime katkıda bulunmaları sağlanmalı ve kendi kazançlarının olması onların özgüvenlerinin artması ve iş hayatına atılımlarının sağlamasına vesile olacaktır.
9.Engelli kadınlarımızın tespit edilerek, onların örgün ve yaygın eğitimden yararlanmaları için belediyeler ve kaymakamlıklarla işbirliği yapılarak, evde ya da kurumlarda el becerisinin yanı sıra okuma-yazma öğretiminin yapılmasının gerekliliği vurgulanmalıdır.
10.Deprem bölgelerinde eğitim öğretimin aksaması nedeniyle bir an önce konteyner okullarını tamamlanarak tüm öğrencilerin eğitim öğretime dâhil edilmesinin sağlanması.
11. Yerinde eğitim ile taşımalı eğitime daha az yer verilmesi ilkokul, ortaokul, liselerde ulaşım sorunu olmadan mahalle okullarının olması hem veli hem de öğrenci açısından olumlu olacak öğrencilerin bir iki saat yollarda zaman geçirmesinin önüne geçilmiş olacaktır.
12. Engelli öğrencilere verilen bireysel eğitimin okuma-yazma öğrenmek isteyen engelli kadınlarımız ve yaş itibari ile büyük olan kadınlarımıza da okuma yazma dersinin evde öğretilmesi sağlanabilir.
13. Üniversite kazanıp imkânsızlıklar nedeniyle başlayamayan öğrencilerimizin tespit edilerek kaymakamlıklar aracılığıyla okullara kazandırılması, bursların sağlanması.
14.Şehir dışında eğitimine izin verilmeyen çocuk ve gençlerin bulundukları şehirlerin cazip hale getirilmeye çalışılmalıdır.
15.Okula gönderilmeyen kız çocuklarının bölgesel ve il bazında ele alınarak bunun sebepleri araştırılmalı, köyde mi yaşıyorlar da okulları mı yok, aileler mi izin vermiyor, maddi sebeplerden dolayımı okula gidemiyorlar belirlenmeli ve ona göre önlem alınmalıdır.
