MEB yönetici atama işini tam bir oyuna çevirdi. Yönetmelik, yayınlandı, sınavlar yapıldı, duyuru ha bugün ha yarın yapılacak derken, duyuru yapan iller de, duyurularını geri çektiklerini bir bir ilan ediyorlar.
Yönetici atamayı 7 yıldır beceremeyen bir Bakanlık, hangi işi doğru dürüst yapabilir, bu soru bugünlerde hamen hemen tüm öğretmenlerin düşündüğü ve cevabını bulamadığı bir soru olarak durmaktadır.
Duyuruya çıkan bazı iller ise, Antalya’da 23-25 Aralık’ta yapılacak seminer sebebiyle, duyurularını iptal ettiklerini açıklamaktadır. Yönetmelik, atama ve duyuru yetkisini Valiliklere bırakmaktadır, ancak bir çok valilik bu yetkiyi kullanmada bugüne kadar çok nazlı davranmış, neredeyse asaleten yönetici atamamak için direnmiştir.
Antalya’da 23-25 Aralıkta yapılacak olan seminer ne anlama gelmektedir? Bu seminer, ülke genelinde bir uygulama birliği sağlamak amacıyla yapılıyorsa Türk Eğitim Sen olarak bizim de destek vereceğimiz bir çalışmadır. Şu anda bir çok yönetici adayı öğretmen bu seminere bu gözle bakmakta ve değerlendirmektedir. Bu seminer sonrasında aşağıdaki sonuçlar çıkmazsa yönetici adayları, yıllardır yaşadıkları problemleri yaşamaya devam edecektir. Bu sonuçlar neler olmalıdır:
*Atamalar bir takvim doğrultusunda bütün valilikler tarafından aynı anda yapılmalıdır.
*Bu durum söz konusu değilse, atamalar elektronik sistem üzerinden merkezden, yani MEB tarafından yapılmalıdır.
*Bütün illerde atamalar belli bir düzende yapılmalıdır. Bugüne kadar tamamen bir keyfiyet yaşanmış, bir il müdürlükleri duyururken, diğer il müdür yardımcılıklarını duyuruya çıkarmıştır. Bu karmaşaya bir düzen getirilmelidir.
*Bütün boş yöneticilikler duyuruya çıkarılmalıdır. Benim yandaşımı koruyacağım, anlayışıyla bir çok boş yöneticilik duyuruya çıkarılmamıştır. Şu anda 7 yıldan fazla bir süredir geçici/vekil olarak çalışan yöneticiler bulunmaktadır.
*Şuanda yargıda olan konular değerlendirilerek, bir düzenleme yeniden ve hızla yapılmalı ve ihtimal iptal kararlarına göre tedbir alınmalıdır.
Antalya’da yapılmakta olan toplantıdan, bu sonuçlar çıkmalıdır. Bu sonuçlar çıkmazsa, yine yönetici adayı on binlerce öğretmen, yeni bir hayal kırıklığı yaşayacaktır.
Sadece, yönetici atama konusunda yedi yıldır yaşanan beceriksizlik ve yandaş kayırma anlayışı dahi MEB’e karşı bir güvensizlik oluşmasına yetmiştir. MEB yedi yıldır yaşanan bu rezalete artık, bir son vermek durumundadır.
Türk Eğitim Sen olarak, adam gibi, yandaş kayırma anlayışından uzak bir yönetici atama dönemi geçirmek istiyoruz. Bu isteğimizin güçlülüğü, olsun da nasıl bir atama olursa olsun anlamında değildir. Vekaleten atama döneminin bitmesini Türk Eğitim Sen’den daha çok arzu edecek bir kuruluş yoktur. Bazı, sözde sendikaların vekalet döneminin bitmesinden ne kadar korktuklarını biliyoruz. Dolayısıyla bunların, yönetici atama konusunda samimiyetsizliğini biliyoruz.
Yetkili ve sorumlu sendikacılık anlayışı gereği, yönetici atama sürecini her zaman çok yakından takip etmiş olan Türk Eğitim Sen, bu dönemde de üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirecek ve yönetici adaylarının genel hak ve menfaatlerini gözetme konusunda, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, asla taviz vermeyecektir.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ