Şube müdürlüğü atamaları yakın zamanda iptal edilecek.Neden?Çünkü, anlamsız, mantıksız bir çerçeve yönetmeliğe göre yapılan işlemlerin hukuki himaye görmesi mümkün değildi.Sonunda açtığımız dava ile görevde yükselme çerçeve yönetmeliğinin yürütmesi durduruldu.Önümüzdeki günlerde MEB’in bu çerçeve yönetmeliğe göre hazırladığı yönetmeliğin de yürütmesi durdurulacak.
Bu ikazları Türk Eğitim Sen olarak daha önce de yapmış, bile bile lades denilmemesini istemiştik. Şimdi ne olacak? 1700 şube müdürünün ataması yargı kararına göre yeniden yapılacak.Bu kadar insana yazık değil mi? Bunca insanın ataması iptal edildiğinde, bu sorumluluğu kimler taşıyacak?Tam bir kaos yaşanacak.
Benzeri problemleri okul yöneticilerinin görevlendirmelerinde yaşamak istemiyoruz. Şayet Anayasa Mahkemesi iptal etmezse ki, iptal edilmesi kuvvetle muhtemeldir.MEB’e bağlı okul ve kurumlarda yapılacak yönetici görevlendirilmesi ciddi kriterlere bağlanmalı, mevcut yöneticilerin kazanılmış hakları korunmalıdır.Kanunun uygulanması keyfi olamaz. Her ne kadar kanun görevlendirme yetkisini il mem ve valililiklere bırakmış da olsa, bu yetkinin açıklanamaz bir şekilde kullanılması mümkün değildir. Hukuk devletlerinde yetki mutlak değildir, kullanılan yetkinin gerekçelerinin de, yargı karşısında açıklanabilir olması gerekmektedir.
DMK’nın 76 Maddesine göre bakan yetkisinde olan pek çok uygulama iptal edilmiştir.Valilerin 5442 8 C maddesine göre yaptıkları bir çok uygulama da yargıdan dönmüştür.Halbuki bu maddeler bakanlara ve valilere yetki tanımaktadır.Buna rağmen, yargı, bu yetkinin neye dayanılarak kullanıldığını sormakta, idare tarafından tatmin edici açıklamalar yapılamaması halinde, iptal kararları vermektedir. Bu konuda örnek yüzlerce örnek dava bulunmaktadır.
Bu sebeplerle MEB çıkaracağı yönetmelikte, hukukun temel ilkelerini, daha önce yaşanmış benzeri olayları göz önüne almak ve buna göre yönetmelik yayınlamak zorundadır. Bir yandaş sendikanın, ahlaksızca yaptığı propaganda herkesin malumudur, bu ahlaksız sendikanın kapısını çalmadığı, tehdit etmediği yönetici neredeyse kalmamıştır. Yöneticilik sözü vermediği öğretmen de bulunmamaktadır.
Bu ahlaksız sendikanın oltasına takılan, pek çok yönetici olduğunu da yakından biliyor ve bunları çok yakından takip ediyoruz. Bunlar kayıtlarda mevcuttur.Bu sendikanın genel merkezinden yönetici atamada resmi olarak oluşturulan ve MEB’e resmen teklif edilen kriterler var mıdır?Bunları bilmiyoruz, varsa ne zaman göndermişler, açıklasınlar biz de öğrenelim.Gaz almak için birkaç şube başkanı ve yöneticinin açıklamasından bahsetmiyoruz, resmi tekliflerini öğrenmek istiyoruz. Türk Eğitim Sen bu kriterleri tespit etmiş ve MEB’e resmen iletmiş ve kamu oyu ile de paylaşmıştır.
Bundan sonra yaşanacak, tüm olayların sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Bu yandaş, yalaka sendikanın sorumluluğu ise hiçbir şey ile giderilemeyecek kadar ağırdır. Dileriz Allahtan, bu yaptıkları ahlaksızlıklar, en kısa zamanda burunlarından fitil fitil gelsin. İnsanları aldatan, onları satın almak için her yolu mubah gören, toplumu bozan bu insanlar yaptıklarının bedelini er veya geç ödeyeceklerdir. Şahsiyetlerini pazarlayanlara da Allah akıl, izan versin.
MEB’de yeni kaoslar yaşanmasını istemiyoruz. Türk Eğitim Sen’in resmi teklifi açıktır, bu taleplerimizin hayata geçmesini istiyor ve bekliyoruz.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ