Milli Eğitim Bakanı Göreve geldiği günden beri Eğitim Çalışanına maddi olarak bir şey kazandırmadığı gibi sosyal haklar açısından da sürekli hak kaybı söz konusu olmuştur.
Yapılan icraatlara bakıldığında bir çoğu mahkemelerce iptal edilmiştir.
Türk Eğitim-Sen’in müracaatı sonunda müdür atamalarındaki mülakat iptal edilirken Milli Eğitim Bakanlığı bunun yerine beş yılını dolduran müdürlere “ rotasyon” getirmiş, büyük bir haksızlığa ve hukuksuzluğa sebep olan bu yönetmelik de Danıştay tarafından iptal edilmiştir. İptal kararına rağmen hukuksuz atamalar hala devam etmektedir. Son aldığımız haberde de Danıştay’ın iptal kararına rağmen İstanbul’da oniki Endüstri Meslek Lisesi müdürünün yerleri değiştirilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Kariyer Basamakları diye okullarda huzursuzluğa, ayrımcılığa sebep olacak bir sistem getirmiş, Bültenlerimizde böyle bir ayrımcılığın Türk Eğitim Sistemine bir faydası olmayacağını, çıkarılan yönetmelikteki 2 ve 3 yıllık mezunların sınava alınmayışlarının, sınav soru sisteminin adaletsizlik olduğunu, dolayısıyla bu yönetmeliğin iptal edilebileceğini söylememize rağmen Milli Eğitim Bakanlığı sınavda ısrar etmiştir. Türk Eğitim-Sen’in müracaatı üzerine Danıştay yürütmeyi durdurmasına rağmen, sınavı erteleyip 2 ve 3 yıllık mezunların müracaatını aldıktan sonra sınavı adaletli bir şekilde yapması gereken bakanlık sınavı yaparak büyük bir kargaşaya sebep olmuştur.
Kısmi zamanlı sözleşmeli öğretmenler konusunda Türk Eğitim-Sen Genel Merkezimizce Türk Milli Eğitim Sistemine ve öğretmen olmak hayaliyle ömürlerinin en güzel yıllarını öğretmen olma sevdasıyla geçiren Türk Gençlerine zarar vereceğini söylememize, eylem yapmamıza ve iptal için dava açmamıza rağmen yanlışlığa devam edilmiş; öğretmenler, öğrenciler ve idareciler mağdur edilmiştir.
Son olarak alan değişikliği yani branş değişikliğini de Milli Eğitim Bakanlığı içinden çıkılmaz hale getirmiş, onbirlerce öğretmen ve idareciyi huzursuz etmiştir. 2005 yılı atama kılavuzunda durumu uygun olanların alan değişikliği için müracaat edebileceğini belirten bakanlık , 05.10.2005 tarihli yazısında “30.09.2005 tarihine kadar görevlendirilenler müracaat edebilir” diyerek kendi yazısına aykırı davranmış; sendikamızın bunun haksızlık olduğunu belirten yazısından sonra da görevlendirme süresini ve müracaat süresini iki defa uzatma yoluna gitmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının hukuksuz uygulamaları bununla da kalmamış ilköğretimlerde görev yapan branş öğretmenleri ve idarecilerinin istekleri dışında alanlarını değiştirme yoluna giderek birçok arkadaşımızı huzursuz etmiştir. Her zaman olduğu gibi Türk Eğitim-Sen olaya müdahil olarak üyelerinin mağdur olmamaları için internet sitemizde istemeyenlerin tebellüğ etmemeleri için uyarılarda bulunulmuş ve iptal için Danıştay’a dava açılmıştır. Danıştay’a davamızdan, birçok üyemiz zoraki “branş değişikliğini” imzaladıktan sonra 05.12.2005 tarihinde bir yazı ile konuya açıklık getirmeye çalışmıştır. Daha sayamadığımız birçok konuda geri adım atmak zorunda kalan Milli Eğitim Bakanlığı gerekli dersi almamış olmalı ki hukuksuz uygulamalarına devam etmekte “ben yaptım oldu” mantığıyla hareket etmektedir.
Şurası unutulmamalıdır ki Türk Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim çalışanları ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarih boyunca nice Başbakanlar, Milli Eğitim Bakanları, nice bürokratlar ve nice idareciler görmüştür. Bugün bunların bir çoğu da hukuka hesap vermekle meşguldür. Asıl olan Türk Eğitim Sistemine ve Türk insanına faydalı işler yaparak bulunulan makamdan ayrılınca da insanların gönlünde ebedi olmaktır.
Sayın Siyasiler, sayın bakanlar, değerli bürokratlar size sesleniyoruz. Eğer bulunduğunuz makamlardan ayrılınca da insanların gönlüne taht kurmak istiyorsanız: sendikalara, eğitim çalışanlarının çığlıklarına, tv’lerdeki kısmi zamanlı öğreticilerin feryatlarına kulak verin, yarın çok geç olabilir.