Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK’un, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının Batı’da bulunan illere ve merkeze tayin isteği ile ilgili yaptığı basın açıklamasıdır.
MAHRUMİYET BÖLGELERİNDEN BATI İLLERİNE YA DA İL MERKEZLERİNE TAYİN YAPTIRABİLME İSTEĞİ VAR
Ülkemizde öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarının mahrumiyet bölgelerinden diğer gelişmiş bölge ve illere tayin yaptırabilme isteği içinde olduğu görülmektedir. Bu istek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden Batı’da bulunan illere olduğu gibi, ilçelerden ya da köylerden il merkezlerine doğru da olabilmektedir. Zorunlu hizmetlerini tamamlayan öğretmenlerin tercihlerini Batı illerinden yana kullanmasının yanı sıra, örneğin; Adana’nın Feke Saimbeyli ilçesi’nde, Ankara’nın Nallıhan ilçesi’nde ya da Antalya’nın Korkuteli ilçesi’ndeki öğretmenlerin de merkezlerdeki okullara gitme eğiliminde olduğu görülmektedir. Görüldüğü üzere sorun sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizle sınırlı değildir.
MAHRUMİYET BÖLGELERİNDEN GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERE VE EĞİTİM ÇALIŞANLARINA HER AY 500 İLA 1000 TL ARASINDA TAZMİNAT VERİLMELİDİR
Eğitim-öğretimin kesintiye uğramaması için mahrumiyet bölgelerindeki öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının farklı bir tazminatla desteklenerek, mahrumiyet bölgelerinde çalışması özendirilmelidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından daha önce bir çalışma başlatılmış ancak rafa kaldırılmıştır. Bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet ÇUBUKÇU’nun gayreti önemli olmakla birlikte, çözümünü sadece Milli Eğitim Bakanı’na yüklemek yanlış olacaktır. Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN bizzat bu soruna el atmalıdır ve konuyla ilgili gerekli tedbirler en kısa zamanda alınmalıdır. Bakanlar Kurulu sadece bu konuyu gündeme alan bir toplantı yapmalı, sorun muhalefet partileri tarafından TBMM’ye taşınmalıdır. Aksi takdirde bu bölgelerdeki öğretmen açığını kapatmak mümkün olmayacaktır. Bu noktada yapılması gereken; Türkiye’nin mahrumiyet bölgelerinin puanlamaya tabi tutularak, buralarda görev yapacak öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına her ay en az 500 TL olmak şartıyla 1000 TL’ye kadar varan miktarlarda temin güçlüğü zammı ya da farklı bir adla tazminat ödenmesidir. Daha düşük rakamlar sorunun çözümünü sağlamayacaktır. Böyle bir tazminat ödenmesi birçok öğretmenin bu bölgelere gönüllü olarak gitmesini sağlayacaktır.
Bugün Türkiye’de en düşük derecede çalışan bir öğretmenin maaşı 1.449 TL, en yüksek derecede çalışan bir öğretmenin maaşı 1.680 TL, en düşük derecede çalışan bir memurun maaşı da 1.246 TL’dir. Öte yandan Türkiye Kamu-Sen’in Eylül 2009 fiyatlarına göre yaptığı araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 1.419,42 TL olarak hesaplanmıştır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 2.824,56 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda eğitim çalışanlarının kıt kanaat geçimlerini sağladığı görülmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında mahrumiyet bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının maaşlarında tazminatla artış sağlanması hem onların bu bölgelerde kalmasını kolaylaştıracak, hem de mahrumiyet bölgelerindeki öğretmen açığı sorunu çözülecektir. Aksi takdirde bölgelerarası öğretmen dağılımındaki dengesizlikler ve bölgelerarası eğitim kalitesizliği devam edecektir. Yaşanan bu soruna göz yummak, ülkemizin eğitim konusunda yaşadığı sıkıntıları ilerleyen süreçte içinden çıkılmaz bir KAOS’a sürükleyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.